Bir metro çıkışında merdivenleri hızla tüketip Paris sokaklarının kalabalığına karışan ya da Taksim'de cirit atan genç, yaşlı, gözlüklü, şemsiyeli, mini etekli, takım elbiseli on binlerce insan… Uzaktan bize “banal” ve kimliksiz görünen bu gri kalabalıkların arasından X, Y, Z ya da Rita, Sophie, Laura, sokaklarda veya kitap sayfalarında dolanıyorlar…
Cüneyt Ayral, “Zaman Bitti” adlı kitabında, işte bizi bu insanların iç dünyalarına, geçmişlerine ve yaşam tutkularına, korkularına taşıyor. Türk yazın dünyasının bu “yarı gizli” değeri, yine kendine has doğrudan üslubuyla, otobiyografik göndermeleri ve hesaplaşmaları da eksik olmayan bir yapıta imza atmış. Dışarıdan “normal” görünen her canlının, sonuçta aşklarını, cinsel kimliğini, umutlarını bir parçalanmışlık içerisinde yaşayan, kendi içinde kanamaya devam eden, inişli çıkışlı yaşam grafikleri olan birer etli-kanlı birey olduğu gerçeğini yüzümüze vuruyor… Hem de tabii kendi “normal” görüntümüzün ne olabileceğini bize bilinçaltı sorgulatmayı başararak!