|
Kitap Dünyası Kitaplarla ilgili tüm paylaşım burada. |
Seçenekler | Stil |
03-14-2010, 13:11 | #1 |
Karafatmanın Sarayı (Daniel Koplowitz) Özeti, Konusu, Karakterleri
Daniel Koplowitz, 1975’te esrar kaçakçılığı suçundan Suriye sınırında tutuklandı. Antakya, Sağmalcılar, Burhaniye ve Buca gibi Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde 12 yıl hapis yattı, yaşadıklarını ‘Karafatmanın Sarayı’nda kaleme aldı.
‘Karafatmanın Sarayı’, Geceyarısı Ekpresi’nin aksine, Türkiye ve Türkler hakkında önyargılara, basmakalıp fikirlere ve genellemelere dayanmıyor. Koplowitz, 1970’li ve 80’li yılların hapishane ortamını, tarafsız bir gözle, yargılamadan sunuyor: Cezaevlerindeki isyanlar, kabadayılar, devrimciler, turist ve sübyan koğuşları, Yılmaz Güney, Filistinliler, Bülent Ersoy, 12 Eylül, askerler, karafatmalar... “Geceyarısı Ekspresi’nin ünlü ‘kahraman’ının tersine, Koplowitz çektiği sıkıntıların içine gömülmüyor. Kendine acıyacağı yerde hapishane hayatının karmaşıklığını anlamaya ve yansıtmaya çalışıyor.” [Times Literary Supplement] Kitaptan alıntılar “Beni hazırlıksız yakalayıp sesi yükseltmek, bir oyun haline gelmişti. “Sanat müziği”, derdi birisi gülerek, “sevdin mi?” Bu müzik bana o kadar acı veriyordu ki, Uluslararası Af Örgütü’ne mektup yazdım, böylesine korkunç bir müziği sürekli dinlemeye zorlayarak bana acımasız ve alışılmadık bir ceza uygulandığı gerekçesiyle,benim için bir kampanya başlatmalarını istedim.” “Kapıdaki gardiyan omuzlarını silkerek, asılan adam taklidi yaptı. Sonra gülerek beni işaret etti, parmağıyla boğazını keser gibi yaptı. Benim gibi, düzenli intihar nöbetleri geçiren biri için, ölüm cezası olasılığının korkutucu olmaktan çok, heyecan verici olması tuhaftı.” “Cezaevi, bir kez daha mahkumların eline geçmişti. Başlangıçta kimin lider olduğu belli değildi, dedikodular bir numaralı uyuşturucu tüccarının kim olduğundan çok, mafyaya kimin hükmedeceği üzerinde yoğunlaşıyordu. Önde gelen adayların çoğu Hilton bloğunda yaşıyor ve rakiplere kibar ve dostça davranmaya ilişkin kuralların uygulanıp uygulanmadığını yakından izliyorlardı.” “Ertesi hafta boyunca bir reçel kavanozu dolusu canlı tahtakurusu topladım ve bir gece oturup onları selofandan yaptığım küçük zarflara koydum. Sonra da onları, “Türkiye’deki mahkumların yatak arkadaşlarıyla tanışın” notu eşliğinde birer birer zarflara yerleştirdim. İngiltere Başbakanından The Sunday Times’ın editörüne kadar on kişiye postaladım.” Daniel KOPLOWİTZ (Yazar) 1945 yılında İngiltere’de, Wiltshire’daki bir mülteci kampında doğdu. Londra’da büyüdü. Öğrenimini tamamladıktan sonra matematik öğretmeni olarak çalıştı. Esrar suçundan İran, Pakistan, Afganistan, İsveç ve Fas’ta hapis yattı. 1975 yılında Suriye sınırında Türkiye’ye esrar sokmaya çalışırken yakalandı, idam cezasına çarptırıldı. Cezası müebbete ve 36 yıla indirildi. Antakya, İstanbul, Burhaniye ve İzmir’de, toplam 12 yıl hapis yattı. Cezaevinde yazmaya başladı. Tahliye olduktan sonra İngiltere’ye gittiyse de, kısa süre sonra İstanbul’a geri döndü ve Türkiye’de yaşamaya başladı. 2000 yılında hasta babasına bakmak için Berlin’e gitti, babasının 2002’deki ölümünden sonra Gümüşlük’e yerleşti. Bu kitapta yer alan bazı öyküler, daha önceden ‘Hilalin Işığında’ (Cem Yayınevi, 1990) adı altında basılmıştı. Yazarın ayrıca, Penguin ve Academica International tarafından yayımlanan İngilizce ve matematik ders kitapları bulunmakta. Kanat Kitap, 401 sf. Çeviren: Füsun Özlen Dizi: Edebiyat -10 Tür: Anı - roman |
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|