Hala mı armudun sapı,üzümün çöpü?(Ekrem DUMANLI)
Manzaraya bakar mısınız? 115 ülkeden 700 öğrenci ülkemize gelmiş, cıvıl cıvıl Türkçe konuşuyor. Türkçe şiirler okuyor, şarkılar söylüyor, kompozisyon yazıyorlar...
Dünyanın dört bir yanından ülkemize gelmiş bu masum çocuklar, değişik renk ve dillerden akranlarıyla bir araya geliyor, kaynaşıyor; üstelik dünya barışını Anadolu topraklarından işaretleyerek. 7. defa düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nın finali bu hafta sonu Ankara'da gerçekleşecek; ancak değişik alanlardaki ön elemeler Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde yapılacak. Dolayısıyla Türkçenin barış şenliğini herkes yüreğinde duyacak. Ayakta alkışlanacak muhteşem bir tablo! Doya doya yaşayalım bu sevinci!
Önceki gün Türk ekonomisinin övünç kaynağı sayılabilecek görkemli bir program gerçekleşti. 135 ülkeden 2 bin 300 işadamı İstanbul'da bir araya geldi. Kısa adı TUSKON olan ve daha önce de pek çok büyük zirveye imza atan kuruluş, bu seferki programla global krize meydan okudu. Önceki gün açılışını Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yaptığı zirvede 7 milyar dolarlık iş bağlantısı bekleniyor. Yüzyılın en büyük ekonomik krizi yaşanırken dünya yatırımcılarını Türkiye'ye davet eden, onları en güzel şekilde ağırlayan, iç piyasadaki daralmaya aldırmayıp yeni ufuklar çizen bu çalışmayı gel de alkışlama! Tebrikler TUSKON!
Birkaç gün önce Kuzey Irak'ta çok önemli bir program gerçekleştirildi. Erbil'den çıkarılan petrol artık dünyaya Türkiye üzerinden pazarlanacak. Açılışı Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani yaptı. Kerkük-Ceyhan boru hattı vasıtasıyla dünya pazarına ulaştırılacak petrol ilk etapta günlük 100 bin varil kapasiteyle çalışacak. Bölgenin en büyük yatırımcılarından biri bir Türk şirketi: Genel Enerji. Şirketin patronu Mehmet Emin Karamehmet, bölgedeki yatırımlarının devam edeceğini söylüyor. Tebrik etmek gerekmiyor mu? Dünya pazarına Türkiye üzerinden petrol satan Irak'ın hem kendi ekonomisine hem Türkiye pazarına sağlayacağı avantaj ortada. Ayrıca karşılıklı bağımlılık içinde olan iki ülkenin arasına terör örgütlerinin sızması da artık eskisi kadar kolay olmayacak...
Mesele sadece bu ülkenin sivil toplum kuruluşları ya da özel şirketleri ile sınırlı değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti de dünya dengelerinde daha etkin rol alabilmek için yoğun çaba sarf ediyor. Mesela Arap-İsrail sorununa çözüm bulmak isteyen herkes, artık Türkiye'yi hesaba katmaya mecbur. Daha düne kadar kanlı bıçaklı olduğumuz ülkelerle bugün stratejik işbirliği ve dostluk ilişkisi içindeyiz. Yirmi yıldır hapishanede çürüyen Türkiye vatandaşı için Cumhurbaşkanımız rica ediyor, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed özel af çıkarıyor. Türkiye, bir yandan Ermenistan meselesinde inisiyatif alıyor; öbür yandan bu kritik ilişkiyi Azerbaycan ile birlikte götürüyor. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine uzaktan bakanlar yanılıyor; bu iki ülke arasındaki kardeşlik asla bozulmaz. Bu iki ülke insanının arasına düşmanlık sokmak isteyenler var; ancak bu kirli amaçlarına ulaşamayacaklar. Etle tırnak birbirinden ayrılır mı hiç?
Geçenlerde bir fırsat oldu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu dinledim. Bazılarının sandığı gibi Davutoğlu sadece komşu ülkelerle ilişkilere odaklanmış bir devlet adamı değil. Tam bir saate yakın Avrupa Birliği üzerine konuştu. Masanın etrafında AB uzmanı kişiler de bulunuyordu. Baktım, her ayrıntıyı Bakan Bey'den bu kadar detaylı duymak hepsini son derece mesut etmişti. Türkiye ne yaptığını bilen bir ülke artık. Kaçmaktan yorulduğu için kovalamaya fırsat bulamayan günlerimiz geride kaldı.
Tabii ki sorunlarımız da var. Tabii ki dünyayı sarsan krizler bizi de hırpalıyor. Ancak iç enerji kaybımız, reel problemlerden değil, ceviz kabuğunu doldurmayacak sembolik kavgalardan kaynaklanıyor. Aynadaki aksimizden korkuyoruz! Ve maalesef tarihî fırsatlar bize yepyeni kapılar açarken mızıkçılık yapmayı alışkanlık haline getirenler var. Hâlbuki manzara açık: Bu ülke küçük hesapların altında ezilmezse muhteşem bir istikbale kanat çırpıyor...
EKREM DUMANLI
ZAMAN
|
06-04-2009, 13:10
Normal
