sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SAĞLIK - KADIN-ERKEK-CİNSELLİK > Sağlık - İlgili Haberler ve Son Gelişmeler > Hastalıklar ve Tedavileri
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


 
 
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-25-2009, 16:51   #6
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

Sonuç
Belki tüm bu soruları bir anda yanıtlamak olası değil, ancak sırf medyanın bilime bakışına dikkatleri çekmek açısından bile, Dolly'nin iyi bir örnek olduğu açıktır. Bir yandan iletişim ortamının kopyalamaya neden dört elle sarıldığını ve onu nasıl haberleştirdiğini göz önünde bulundururken, öte yandan da araştırma sürecinin nasıl işlediğini dikkate almak da bir zorunluluktur. Laboratuarlarda çoktan tamamlandığı halde, kopyalama hakkında halkın neden (o anda) bir şey bilmediğini merak etmenin doğru olduğu söylenebilir. Bilim daima "yarışmacı" bir nitelik taşımıştır ve bir anlamda "mucitler" son dakikaya kadar sessiz kalmak zorundadır. Bilginin ne zaman ve nasıl yayılacağı konusundaki kurallar, özellikle de genetik için son yıllarda önemli bir dönüşüm göstermiştir. Bilimde "satılabilirlik" nedir? Bilim etiği gözüyle nasıl açıklanabilir? Dr. Wilmut'la yapılan her görüşmede, ekranın bir köşesinde destekleyici ilaç şirketinin sinyallerini (PPL Therapeutic) görmek bizi şaşırtabilir mi? Yoksa birkaç yıl önce Birleşik Devletler Teknoloji Aktarım Yasası'nın çıkarılmasıyla, artık bilim üretenlerin "ticari ortamın kurallarına göre alışıyor olmaları"nı, "yasal" ve "genel doğru" olarak mı kabul etmeliyiz? Belki de laboratuarında kopyalanmış ma "sessiz" bekleyen koyunlar varken, bu buluşun 'PL'nin borsa değerinde önemli bir değişiklik yaratmanın, araştırmanın medyaya aktarılmasını teşvik ettiğini e bilmek zorundayız. Dolly'de de olduğu gibi, bilimden teknolojiye transfer öyle çabuk gerçekleşmektedir ki bilimlerin de onları destekleyicilerin de "ne yaptıkları", "nasıl yaptıkları" ve "nereye kadar gidecekleri" konusunda düşünmek için zamanları olmamaktadır. Belki de bu tempoda çok yakın bir gelecekte "etiğin gerçekten var ve gerekli olduğunun" altını çizerken, bir yandan da "tükenişin tek çaresinin etik değerlerine bağlı bilimsel düşünceden geçtiğini" kabullenmek zorunda kalacağız.
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 07:41


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al