02-19-2009, 13:43 | #1 |
Kilis Gezgin Gözüyle
Kilis Gezgin Gözüyle
Kervansaray Binlerce yıldan beri konulup göçülen,ekilip biçilen yerlerden olan Kilis ilimiz; tarihi zenginliklere ve kültürel potansiyele sahip nadide bir sınır kentidir. Her beş altı kilometre de bir höyüğe (tümülüs) rastlanan, kültür deposu Kilis'imizde yapılan kazılarda karşımıza değişik çağlardan ve medeniyetlerden (Asur, Fenike, Hitit, Roma, Bizans vb.) tarihi eserler ve mezarlar çıkmaktadır. M.Ö.l 700 yıllarında Kilis, Hitit devletinin "önemli bir kentiydi. Bu medeniyetin ardından Asur, Roma ve Bizans medeniyetlerinin hüküm sürdüğünü görüyoruz. Kilis'in İslam medeniyeti altına girmesi Hz.Ömer zamanına (636) rastlar. Bu zengin medeniyetlerle harmanlanan Kilis bölgesi, Yavuz Sultan Selim'in Merc-i Dabık Zaferi sonucu Osmanlılar'a katılmıştır. Defter-i Hümayun'a göre Kilis emval ve nüfus bakımından Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli kentlerinden birisidir. Bugün Suriye sınırında sınır kapısı olan Kilis ilimiz, zengin kültürel potansiyeli ve gelişmiş yapısıyla her yıl on binlerce turisti misafir etmektedir. Cüneyne Cami Kaleleriyle (Ravanda Kalesi, Res'ul-Osman Kalesi...),camii ve mescitleriyle (Tekye Camii ,Kadı Camii, Murtaza Camii,Ulu Camii, Muallak Camii...),türbeleriyle (Şurahbil Makamı ve Zaviyesi , Tekke türbesi, Canbolat türbesi, Şeyh Muhammed Ensari türbesi...), hamamlarıyla (Hoca hamamı, Paşa hamamı,Toğlu hamaml...), hanları-kervansaraylarıyla, tekkeleri, çeşme ve kastelleriyle ve daha birçok muhtelif tarihi binalarıyla geniş tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu Kilis ilimiz, gelen turistlerin hayranlık duygularını cezbetmektedir. Cüneyne Cami Kilis ilimiz tarihiyle, ekonomisiyle, kültürel eserlerinin zenginliğiyle, zengin bitki örtüsü ve tabiat güzellikleriyle, ince mimari dokusu ile müstesna bir serhat ilidir. Bütün bu özellikler Kilis halkının çalışkan ve konuksever tabiatıyla birleştiğinde; Kilis ilimizin zengin bir kültür ve turizm merkezi olmayı hakkettiği sonucunu çıkanyoruz. Ravanda Kalesi Kale Kilis'in 24 km, kuzeyinde bulunan Polateli ilçesine bağlı Ravanda Köyü'nün yanındadır. Etrafı açık, ufuklara hakim bir dağın sivri tepesine kurulmuştur. Dağın eteğinden Afrin çayı geçmektedir. Dağın tepesi oyulmak suretiyle yapılan kalenin bugün ayakta kalan kısmı, iç kaledir. Dış kale duvarlarının sadece bazı yerlerinde döküntüler ve temeller kalmıştır. İç kalenin kapı genişliği 2.20 m.'dir. Yüksekliği ise 3.10 m.'dir. Ravanda Kalesi Kalenin Hititler' e kadar uzanan çok eski bir tarihi vardır. Bizans eseri olduğu da bir kısım tarihçiler tarafından ifade edilmektedir. İslami devirlerde de kaleye ilaveler yapılmış tahkim edilmiş ve genişletilmiştir. Kapısının solunda bulunan ancak daha sonra kaybolan kitabenin fotoğrafından okunan Türkçe'si şöyledir: "Eyyüb oğlu El Melik-Ün-Nasr Yusuf, Allah, mülkünü (yurdunu) muhallad etsin." Bu , büyük İslam kahramanı Eyyubi Devleti'nin kurucusu En-Nasr Selahaddin Yusuftur. Bu melik M.1236- 1260 yılları arasında bölgede hükümdarlık yapmış, M.1261 yılında Moğol istilası sırasında öldürülmüştür. Yavuz Sultan Selim Suriye'yi fethettiği zaman M.l517 yıllarında Ravanda Halep'e bağlıydı. Başbakanlık arşivinde 146 numarada kayıtlı Kanuni zamanında M.1527 tarihinde yani buraların Osmanlı sınırları içine geçmesinden yaklaşık 11 sene sonra tutulan bir defterden Ravanda'nın Halep'e bağlı bir kaza olduğu anlaşılmaktadır. Kilis'in Mesire Yerleri Karataş, Kilisliler'in en çok sevdiği mesire yerlerindendir. İsmine uygun olarak kara taş ve kayalarla örtülü bir tepeciktir. Çam ağaçlarıyla süslü olan bu tepecikten Kilis ovası bütün ihtişamı ile gözler önüne serilir. Yeşilin her tonunu; fıstıki yeşil, çağla yeşili, çimen yeşili görebilmek mümkündür. Karataş'ın emsalsiz güzelliğini Doç. Dr. Mustafa IŞIKAN'ın tasviri çok iyi anlatıyor: "Akşam Karataş Çamlığı'nda oturarak Kilis'te gün batışını seyrettim. Bu gurub, İzmir'in Kadife Kalesi'nden seyrettiğim çifte güneşli gurub gibi, Rize'nin Çaylık Tepesi'nden seyrettiğim değişik ışıklarla harelenen yeşil dalgalı gurub gibi, Amerika'nın Güney Karolina Eyaleti'nde seyrettiğim zengin vadi ve ağaçlıklar üzerine munis ışıklarını döken iri güneşli gurub gibi, hayatımda rastladığım muhteşem gurublardan idi. önümde dünyanın en güzel işlenmiş ovası uzanıyordu." (Kilis Kültür Derneği yayınlarından Kilis Üzerine İncelemeler- Düşünceler S.13.) Akpınar Dilek Çeşmesi Kalkerli bir toprak parçasının ortasından pırıl pırıl suların aktığı diğer bir mesire yeri ise Akpınar'dır. Dört yanı zeytinlikler, bağ ve meyve bahçeleriyle çevrilmiş, çimenden halılarla kaplı bu eşsiz tabiat güzelliği, bahar ve yaz aylarında Kilisliler'in akınına uğrar. Akpınar'ın çevre onarımı, "Kilis Akpınar Mesiresi Çevre Düzenleme Projesi" ile Valilik tarafından yapımı proğrama alınmıştır. Projenin içinde büfe, tuvalet, oturma, dinlenme, oyun yerleri, otopark alanı, yemek yeme alanları, su başı oturma yerleri yer almaktadır. Çevre düzenlemesiyle mükemmel bir görünüme kavuşturulacaktır. At kestanesi, leylak, Japon sofrası, akasya, hanımeli; alıç, zeytin, ceviz ağaçları ve mevsimlik çiçekler bu şirin mesire yerinin bolca bulunan aksesuarları olacaktır. Zoppun da çimeni, hafif akarsuyuyla ilginç bir mesire yeridir Kilis'in. "Akpınar Zoppun yolu, Koyu gölgesi dolu, Çiçeklerle süslenmiş, Yolların sağı solu. " Türküsü söylenir durur çağıldayan Zoppun suyunun kıyısında. Zoppun , kuzeybatısına düşer Akpınar'ın. Bahar ve yaz aylarında Kilisliler göçünü çekerek, suyun kaynaştığı, yeşilin oynaştığı bu mesire yerlerine akın ederler. (Kadir ESENOĞLU: Destanlaşan Kilis S.20,21,22. ) Söğütlüdere Tesisleri Dinlenme konaklama ve piknik yeri olarak tanzim edilmiş olan Söğütlüdere Kilis halkının sıkça akın ettiği bir tabiat harikasıdır. 32 kilometrekare alana sahip yerin 5656 metrekaresinde gölet meydana getirilmiştir. Göletin içerisinde 390 metrekarelik bir alan üzerinde kaloriferli bir restaurant hizmet vermektedir. Bu restaurant göl içerisine, ayaklar üzerinde yapılmış olup, 280 metrekare yazlık bir terasa. sahiptir. Menüsünde Kilis'in yöresel tüm kebap çeşitlerine yer veren bu restaurant, misafir ağırlamak için Kilisliler'in tercih ettiği gözde yerlerin başında gelmektedir. Baharın gelmesiyle Kilisliler'in akınıyla kalabalık bir piknik yerine dönüşen Söğütlüdere; yeşiliyle ve temiz havasıyla bütün yorgunlukların atıldığı güzel bir tabiat köşesidir. Göletin batısındaki 375 metrekarelik alana yapılmış olan çay bahçesinin ortasında su püskürten güzel bir havuz vardır. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|