|
Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey . |
Seçenekler | Stil |
01-13-2009, 03:24 | #101 |
Yürürüm sokaklarda her adımım kanlı. Sanki katil benim üstüm kanlı kanlı. Her sokak başında bir çocuk. uyuduğu yer sonsuzluk. Yüzünde damla damla kurşun izleri. Gözünde bir damla kalmış kinli. Körpe bedeniyle yatıyor. Bakan gözleriyle beni göremiyor. Bir anne sarılmış oğluna, Alev alev bağırıyor etrafa. Oğlu da uyuyor o gürültüde. Kıpırdamıyor kendi sessizliğinde. Çocuklar o yaşta öğrendiler savaşı. Sevgi dolu yürekleri akıyor kanlı. Bazısı çırpınıyor acı acı. Bazısı huzuru bulmuş,gitmiş gayrı. |
|
01-13-2009, 03:27 | #102 |
Yüzünün coğrafyasını ezber ediyorum Esmer ve bereketli bekaretini Gamzeköy’ünden Yıldızgözü’ne dek Saçlarını tarıyorum tel tel Gülüşlerini devşiriyorum tek tek Yüzünün coğrafyasını ezber ediyorum Minik mimiklerini birik-tire-rek Kaçırmamak için bir hiç halin Gözlemevine kuruluyorum yüreğimin İçÇekerek Yozgat Zile v.b. yüzün oluyor giderek Yüzünün coğrafyasını ezber ediyorum Adım adım okuyorum yokluğu Karakaş’tan Düğmeburun’a dek İncebel’de gömülü dudakların ruhu derdi Toprakların öpememek eller bilmez bilirim elbet haritanın hatlarını çizen kalemin kaderini elleri bilir bir tek Uzağım Uzak, tükenik sürgünüme yenik Yüzünün coğrafyasını benliyorum İmgeni canlı kılana dek Bir seni yaşayana dek Her günüme gücenik Yüzünün coğrafyasını içliyorum içerek -kahve değil- ama kahpe felek kahrederek.. kahrederek.. |
|
01-13-2009, 03:28 | #103 |
SensizLiğin senfonisi yerine gözLerinde besteLediğim türküyü çaLıyorum Seni anLatmaktansa seni 'Sende' yaşıyorum Her güLüş 'Seni'andırıyor Sevdiğim * |
|
01-13-2009, 21:53 | #104 |
..........o°o .........O....° ....o°°O.....o ...O..........O ....° o o o O .....GeL desem sana ..... Hiçbir şey sorma,hiçbir şey konuşma,sadece geL... GeLir misin ? Gözden ırak oLan gönüLden uzak oLurmuş derLer ya.. Yanımda oLup uzak oLanLardansa, .......Uzakta oLup içimde oLmayı becerebilirmisin ?....... |
|
01-13-2009, 21:56 | #105 |
Gitme ruhum... Sen yokken hicran düşer bu şehre. Gitme sevgim... Sen yokken tutsak düşerim bir isyan gecesine. Ölürüm Sen yokken... |
|
01-13-2009, 22:07 | #106 |
Uyan, sonsuz rüyalardan uyan, Çok geç artık çok geç Dayan ruhum bu acıya dayan, Çaresizim çok geç..! Bir günüm daha geçer mi sensiz, Darmadağınım, yapayalnızım, Sığındığım limandı bu ask ne olur Kalbine bir bak, ah ben oradayım.. Beklemekle diner mi sizi Sessizliğinin yok mu ilacı, Gün be gün kanarken ask acısı, Savurur yıkar geçer zamanı.. |
|
01-17-2009, 05:26 | #107 |
Dilin acı söyledi yüreğimse kabullendi.. Bugün bir başkaydı hayat,böylesi duyguları hiç yaşamamıştım. İlk defa ağır geldi masa başında akşam etmek... Dokunsalar ağlayacağım sanki,yanlız kalmaya hiç bu kadar ihtiyacım olmamıştı.. Ve gece oldu sen düştün aklıma... Bir değişiklik yapmak istedim.Bu gece o uzun yolu yürüyerek evime gidesim geldi... Ve yürüdüm, seni düşünerek yürüdüm... Ayaklarımın nereye doğru gittiğini düşünmeden yürüdüm... Birden gözüm gökyüzüne takıldı,ne kadarda çok yıldız vardı... Uzun zaman sonra ilk defa gökyüzünü bu kadar mavi ve belirgin gördüm... İstanbul unutulmayacak bir gece yaşıyordu sanki... Daha dün gece, birtek yıldız bulamazken gözler, bu gece sokaklar, caddeler yıldızların ışığıyla aydınlanıyordu sanki.. Bir tarafım acıyor.Bir tarafım huzurlu.. O kadar karmaşığımki ağlıyormuyum ne Yoksa gözüme tozmu kaçtı? Ama yok ağlıyorum galiba sözlerin geliyorda aklıma,gözler damla tanecikleriyle Boşaltıyor içimi,yetmiyor bide gülüyorum... Hem ağlayıp hem gülmek böyle birşey oluyor galiba.. Ne kadarda çok ağlıyorum ben bu aralar yanlızlığımdanmı yoksa sensizliğimdenmi!!! Bilmiyorum ama hep ağlamak istiyorum... Irmaklar kadar ağlamak yolun sonuna kadar ağlamak istiyorum... Ah bide şu ağlarken aptal gibi gülüyorum öylece anlamsız gülüşler... Seninle yaşadığım günler anısınamı gülüyorum acaba!!! Yol sonuna geliyorum.Sokaklar ne kadar sessiz, kimsecikler yok... Ama kim olabilirki saat gecenin ikisi, günden güne daha bir yanlızlaşıyorum... Biliyormusun, bazen tanımadığım yüzleri bile özlüyorum... Bu yüzdende bazen gidesim geliyor en kalabalık semtlere, insanlar arasında yürüyesim geliyor.. Ama yapamıyorum, gözyaşlarımı kimselere göstermek istemiyorum... Galiba bu yüzden çoğu zaman yanlızlığı seciyorum... Gittiğin günden beri heryer dar, her yer sıkıcı, her yer bunaltıcı... Seni unutmaya yeğliyorum kendimi binbir çaba sarfediyorum, ama her dafasında sözlerin çınlıyor kulaklarımda,ağlayışın geliyor aklıma O ışıl ışıl bakan gözlerin,yumuşacık ellerin,atamıyorum içimden sana kıymaktansa kendime kıymayı tercih ediyorum.. Her ne kadar sözün acıtsada yüreğim o acıyı kabul buyursada olmuyor yapamıyorum.Ben seni unutamıyorum... |
|
01-17-2009, 05:29 | #108 |
Daha kaç geceler böyle sessiz, böyle sensiz yaşayacağım?..Bilmiyor musun ki ey yar, beni ne çok mahvediyor uzaklığın, ne çok bölüyor kalbimi kalbin... Bir gece daha başlıyor... Önümde upuzun yaşayacağım bir gecem, bir karanlığım daha var.Saatlere, saniyelere gireceğin; damarımdaki kanıma kadar işleyeceğin bir gecem daha başlıyor... Bir gecem, bir sevdam daha başlıyor ama yazık ki gözyaşları ma giren olmayacaksın yinede.
Beni artık acılarımla baş başa bıraktı ağlamalarım. Göz yaşlarım bile beni terk etti.Sen geldiğinden, sen olduğundan beri tüm her şey beni terk etti. Ben de tükettim onları zaten.Evet artık geceleri uyuyamıyorum. Karanlıklar başlar başlamaz başlıyor kalbimin ağlamaları.Önceleri onları dinlemeye, onlara ses vermeye çalışıyordum. Fark etmiyormuşum gibi davranıyordum. Sırf o karanlık geceyle yüz yüze gelmemek için. Biliyordum o yalnızlığı yaşamam gerekiyordu. Bir insan arıyordum yanımda, geceyi bana unutturacak. Onun iyi, güzel ve çirkin olması da önem taşımıyordu. Yeter ki olsun yanımda.Olsun ki gece üzerime üzerime gelmesin. Yanımda birini görüp vazgeçsin benden.Veya yanımda birileri olsun da unutayım istiyordum SENİ. Biliyordum ki geceyle yüz yüze kaldığım zaman “Sevda” dışında bir şey olmayacaktım.Sonra, sonra bu dönem de kayboldu. Yalnızlığı arayan, yalnızlığa özlem duyan oldum.O karanlık gecelerin ıssızlığına gömülmekten kaçamaz oldum. Çünkü onlar da seni buluyordum. Çünkü bana gündüzlerin veremediğini veriyordu geceler SENİ... Gündüzlerde yoktun, aydınlarda yanımda yürüyen değildin. Ama geceleri öylemiydi?... Geceleri yüreğimde yürüyordun ve ben adımlarında yaşayandım. Artık uyuyamıyorum. Hem de hiç mi hiç Ne kadar çabalasam da olmuyor. Bir garip ağırlıkla kah seni bekleyerek kah gelmeyeceğinden emin olarak geçiriyordum saatleri. Seni yaşıyordum. Gecelerde yüz yüze kalıyorduk seninle.Gece vefalı, fedakar bir anne gibi kucağına alıyor beni sabaha kadar götürüyordu. Zaman akıyor muydu, geçi yor muydu bilen değilim. Hiçbir zaman da bilen olmadım. Bu yaralarla, bu kanıma işleyen aşk yangınlarıyla sabaha nasıl kül olmadan varabiliyordum? Bilmiyorum gerçekten. Yanmaktan ateş olduğum bu gecelerde beni tüketmeyen neydi?Sevgin mi? Beni evirip çevirip kora getiren söndürmeyen neydi?Bağrımdaki yangından neden yok olmuyordum? Beni sabaha vardıran geceler miydi yoksa? Geceler Benim gecelerim...... Senin gecelerin... Seni yaşadığım Geceler. Gönlümde bir derin yarasın sen! Bu gecelerde de çok şey istedim bir şeyler yapabilmeyi. Elime çoğu kez kalem kağıt alıp seni yazmayı istedim. Olmadı ama. Kalbim seninle öylesine doluydu ki her hareketim sönük kalıyordu.Ben çaresizliği kapılıp gidiyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Saatlerce, saatlerce oturup seni düşünüyordum. Kalbimde bastırmaya çalıştığım duygularıma ilk olarak geceleri yaşama hakkı veriyordum.Herkesten gizlemeye çalıştığım o korları gecelere çıkartıyordum sanki. Gecelerden saklamıyordum hiçbir şeyi. Gecelerle paylaşıyordum, ve geceler sarıyordu beni. Beni alıp sensizliğin okyanusunda boğmuyordu. Beni sensizliğin zirvesinde, en uç noktasında aşkın sonsuzluğuna götürüyordu. Artık bu geceleri sevmeye başlıyorum. Bana seni getiren geceler..... “Benim gecelerim onlar.... Benim senlerim benim yalnızlıklarım, benim aşklarım diyebildiğim gecelerim.” Evet artık uyuyamayan, ağlayamayan gözlerime ağlamıyorum. Gecelerimi de feda ediyorum sana. Gündüzlerde söyleyemediklerimi gecelerde haykırıyorum. Ve uçsuz bucaksız seviyorum seviyorum SEVİYORUM. Artık uyuyamıyorum, evet. Uykular haram oldu bana senden sonra. Hem nasıl uyuyabilirim ki?Gözlerin var artık gecelerimde, senin gözlerin senin karanlık gözlerin.. Hiç görmediğim gözlerin....Sanıyorum ki artık sana yalnız ben değil, geceler de vurgun! Beni böylesine koynuna alışı, karanlığında bunca aydınlatması neden? Evet sen öyle güzel, öyle güzelsin ki, geceler de seni sevdi.Öyle ki sana ihanet edip de seni yaşamıyormuşçasına uyumaya, gözlerimi yummaya çalıştığım zaman hemen giriveriyorlar içime ve seni getiriyorlar bana. Gözlerimi öyle bir açıyorlar ki bir dahasına kapayamıyorum bile.... Ve ağlayabilmeyi diliyorum bazı geceler. Bunu gecelerden sonsuza diliyorum.Ağlasam, doyasıya hıçkırırcasına ağlasam belki seni bir parçacık olsa unutur ve kendi içime gömülür birazcık gözlerimi yumabilirim diye düşünüyorum. Sabahları uykuda yakalayan olmaktan çıkıp, sabahları uykuda bulunan olmak istiyorum. Bunun için istiyorum ağlayabilmeyi. Sana olan özlemimi, içimde bir dağ kadar ululaşmış hasretini belki bir parça dindirebilirim diye düşünüyorum. Belki seni birazcık gömebilirim de yüreğime, rahatlarım diye umuyorum olmuyor. Ağlamaya çalışıyorum, ağlamalarım bana isyanlar ediyor. Geceler bana bu isteğimi vermiyor. Ne zaman ağlasam yalnızca ve yalnızca bir iki gözyaşı olup kalıyorsun gözlerimde. Gözlerimde donan birkaç damla yaş oluyorsun, o yaşları da sarıyor geceler. O yaşlarla birlikte alıyor yanına geceler beni... Geceler unutmamı istemiyor seni, geceler bana ihanet ediyor. Geceler senden yana sevdiğim, geceler seni yaşamamı istiyor. Sözümü dinlemiyor..... Güneşi özlediğim oluyor arada bir. Yeter diyorum bunca yıldızla arkadaş olduğum. Seni unutup da yıldızları gördüğüm anlar olursa tabii. Beni böyle gördükleri zaman anlamıyor insanlar. Nasıl böyle saatlerce kalabildiğimi sorup duruyorlar. Böyle tüm dünya uyku içindeyken benim nasıl karanlığın içinde bakışlarımı dayattığımın sırrını anlamıyorlar. Ve onlar bilmiyorlar ki içim bir kordur...Tüm dünya, tüm tabiat susmalarda ve uykulardadır belki ama benim yüreğimde gizlenmektedir tüm dünya... Ben içime tüm insanları,,, tüm milyarları almışım. Farkında değiller. Herkesi ve her şeyleri sığdırmışım içime. Bir sen sığmıyorsun, bir seni sığdıramıyorum kalbime, bilmiyorlar...Ve senin uzaklığın, ve senin gece kadar olan uzaklığın... Bana öyle uzak öyle yabancısın ki sevdiğim, seni senden istemeye korkuyorum. Geceleri bu yüzden seviyorum. Seni sevmeme engel olmuyor, seni bana getiriyor... ve seni gecenin karanlığında buluşumdandır seni gündüzleri istemeyişim. Evet sevdiğim bana her şeyden ve herkesten uzaksın. Herkesin yaşamına giriyor, her şeyi paylaşıyorsun insanlarla... Ama bana gelmiyorsun. Ama ama sitem bile etmiyorum... Sana söyleyecek söz bulamıyorum. Söyleyecek bir şeyler arasam ve bulsam biliyorum geceler alır onu elimden, dilimden de. Sana söyleyeceklerimin hesabını yapsam sabahlar buna izin vermez. Ve ben seni yaşıyorum. Olsa olsa sana “BU SEVGİYİ YAŞA” diyebilirim. “Gel birlikte yaşayalım” demeye dilim varmaz. Geceler bunu bırakmaz yanına. Kaybettiğim değilsin. Ben seni hiç yitirmedim. Çünkü içimde taşıdığımdın hep. Benden bir parça oldun sen. Ben kendimi yitirmediğim sürece sen de kaybolmayacaksın. Evet, seni anlamakla, seni yaşamakla, seni sevmekle geçirdiğim bu gecelerde, sabahladığım bu gecelerde, benden çok uzaklarda bulunan sana uykularında bir rahatlık veriyorsa sevdam, ne mutlu bana. Gecelerim...“Sarın yaralarımı geceler” demiş bir şair.. Beni bu geceler mahvetti desem haksızlık mı ederim onlara. Beni sen mahvettim desem yalan olur bu. Ama beni bu geceler, geceleri de bana musallat eden sensin. Senin sevdanla başladı gecelere sevda yazmam. Sevda masalı okumam bundandı. Ben bu gecelerde tüm karanlıkları dağıtabilirim. Bana hüzünlerini, bana acılarını ver sevdiğim. Ver ki senin acılarını da ortak edeyim gecelerime. Ver ki gecelerle kavgalı olayım.Şimdi seni getirdikleri için onlara ses bile çıkarmıyorum. Sen yaşadığımsın, yaşatanımsın. Sevdamsın sen...Belki ben anlatamıyorum ama geceler bu sevdaya şahittir. Çünkü artık onlarda bu aşka ortak oldular. Belki benden bile çok seviyorlar seni. Ben seni hiç mi hiç gözlerimle bitirmek istemedim. Ve gecelerin içinde, gecelerle birlikte hep sevdim seni...VE HEP SEVECEĞİM... Ne kadar birlikte olamayacağımızı bilsem de Ben ve Gecelerim Hep seveceğiz seni... |
|
01-17-2009, 05:29 | #109 |
Kaybolursun kalabalığın içinde, yok olursun tuhaf bir serseri gibi... Umursamazsın belki insanların üzerine gelmesini. Hatta bazen çok ilginçtir, kahkahalarınla gülersin komik geldiğinden mi bilinmez. Ölümden kaynaklanır belki de yaşayamamaktan doya doya! Rüyalarında düşler görsen, rüyalarında gerçekleri gerçekten hissetsen kısaca ayaktayken yatsan uykuya, bilinir mi gerçekler? O zaman belki de ıslak düşler resimlerde kalır, belki de kalmaz... Bilinmez ki dimi? Ama birşeyi çok iyi bilirsin. Oradasındır! Kalabalık içerisinde yaşayan bir serseri. Bazen birilerinin seni tutmasını, yardım etmesini beklersin düşmeden hemen önce, bazen de yaklaşanları, sıcak davrananları görür, hisseder; kaç benden dersin. Git! Uzaklaş! Fısıltı gibi gelen merhabalara yeni bir tanesi eklenir ve hâlâ dimdiksindir , boynu eğiklerden değil! Her şey yolunda dersin, güneş yakmaya , insanlar sıkıştırmaya devam eder. Bir ara güzellikler parıldar ama bazen de söner. Aşktır belki bu. Yolda devam edersin yürümeye ve bir an..... yollar ayrılıverir. Tekrar tut beni dersin, tut beni! içinde patlamaya hazır balondan bahtiyar, yalancı kimlikleri hayatın ve koşup kaçmaya başlayan insan, sen!.... Bazen her şey doruk noktasına ulaşır ve durursun.. Karşında birini farkedersin aniden. Düşünürsün. Hiç yolda olmayan biridir, bir anda kendini bulursun onun yolunda veya o seni bulmuştur senin yolunda. Bir ucunda sen bir ucunda o. Ortada buluşalım dersin ama ne yol vardır ne de hayatın doğruları o anda. Fısıltı bir merhabayla başlar ve elvedayla biter... Güneş yakmaya devam eder. Herşeyi çıkarır, istenmezleri atıverirsin üzerinden. Sev beni dersin. Sev beni, hiç kaçırmadan gözlerini sev beni. Anla beni dersin. Güneşin yakışını , ayçiçeklerinin boyunlarını güneşe çevirmelerini izlersin... Kırılmayı hak etmedim ben dersin. Kırılmamalıyım! Ama.... Bu kalabalık içerisinde senin gibi olan biri daha vardır, gözlerini senden hiç ama hiç kaçırmayan biri. Önce göremezsin onu. Ya da görürsün ama dikkat etmezsin. Sonra düşünürsün. Kalabalığın içinde yalnız bir serseri dersin ona, belki de lüzumsuz biri. Gelişimi anlayamazsın, degişimi olduğu gibi... ama kimbilir belki de anlarsın... işte o zaman aklıselim gezmeye gitmiştir. bilemezsin ki.. Anlayamazsın onu. Anlayamazsın onun hissettiklerini, ya da anlarsın ama tahmin edemezsin, kendi hissettiklerini. Sev beni diyeni anlayamazsın, seni sevmeyini anlayamadığın gibi. Kalabalığı oluşturan tüm yalnızlar hep bir araya gelir, monotonluk artık yok derler! Yarınlardan, geleceklerden bahsederler, güzelliklerden bahsederler. Haykırırlar. Söylenenler, bilgiler, sevgiyle eyleme dönüşür. Zaten öyle değil midir? Bilgiler eyleme sevgiyle dönüşmediği sürece sıfırdırlar. Güneşin, aydınlığın bu büyük zaferinden karanlık korkar, kaçar gider başka karanlıklara. Tutulamaz sensizliğin mahçupluğu. Sessizlik rahatsız eder, kendini zavallı, suçlu hissedersin belki de... dayanamazsın mantığın direnişine ve işte o an! Düşlediğin andır belki de... |
|
01-17-2009, 05:33 | #110 |
Susma... Durma... Hadi...! Bırak kendini devrik cümlelerime... Şaha kaldır tüm kelimelerimi... Seni el üstünde tutan harflerimi yağmala... Gecenin ürkütücü karanlığını devir üstüme... Damarlarımda dolanan SEN'i kes... Yere düşen her damlanın sesinde yankılansın adın.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|