sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > SonForum Makale Arşivi > İngilizce - Yabancı Dil
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-16-2012, 19:21   #1
Kullanıcı Adı
Cady
Arrow 2004 KPSS HAZIRLIK İNGİLİZCE SORU VE AÇIKLAMALARI

1. – 12. sorularda, cümlede boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz?

1. I find it hard to believe that such a highly reputable firm could engage in a ............................ of this magnitude.
a. recession
b. rejection
c. deception
d. taxation
e. component

(Cevap C) Doğru cevap hile, düzen anlamına gelen (c) şıkkıdır. Cümlenin Türkçe karşılığına baktığımızda “Bu kadar iyi tanınan bir şirketin bu derece büyük bir … yaptığına inanmak çok zor.” cümlesini en uygun tamamlayacak sözcüğün (a) şıkkındaki gerileme, (b) şıkkındaki reddetme, (d) şıkkındaki vergilendirme ve (e) şıkkındaki unsur, eleman anlamına gelen sözcüklerinin değil hile, düzenbazlık anlamına gelen deception kelimesinin olduğunu görmekteyiz.

2. We have to face that there has been a statistically ...................... increase in health problems among people living near these industrial plants.

a. selective
b. stationary
c. significant
d. elusive
e. reluctant

(Cevap C) Doğru cevap önemli, mühim anlamına gelen (c) şıkkıdır. Diğer şıklarda yer alan selective: seçici, stationary: sabit, durağan, elusive:kolay bulunmaz, reluctant: isteksiz sözcükleri cümlenin anlamına uymamaktadır.

3. Interest rates have hardly changed at all over the last six months, and I think they will continue to remain ..........................

a. steady
b. unpredictable
c. disturbing
d. worthless
e. irrelevant

(Cevap A) Doğru cevap sabit anlamına gelen steady klimesidir. Cümlenin Türkçe karşılığına baktığımızda “Faiz oranları son altı ayda çok fazla değişmedi, bence faiz oranları --- kalmaya devam edecek.” anlamına geldiğini görmekteyiz. Dolayısıyla tahmin edilemez anlamına gelen unpredictable, rahatsız edici anlamına gelen disturbing, değmez, değersiz anlamına gelen worhless, ve ilgisiz, alakasız anlamına gelen irrelevant soru cümlesinde yer alan boşluğu doldurmak için uygun sözcükler değildir.

4. Import controls impose limitations on the quantitiy or value of goods, which are ......................... to enter a country.

a. persuaded
b. afforded
c. levied
d. allowed
e. succeeded

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Cümlenin Türkçe karşılığına baktığımızda “ithalat kontrolları ülkeye ----- olan malların miktar ve değeri üzerine kısıtlamalar getirmektedir.” Ifadesini en uygun tamlamlayan sözcüğün passive yapıda bulunan izin vermek yani allowed olduğunu görmektedir. Persuade:ikna etmek, afford:satın almaya gücü yetmek, levy:zorla toplamak ve succeed: başarmak, izlemek anlamlarına geldikleri için
soru cümlesindeki boşluğa uygun ifadeler değildir.

5. It really is a first class product, so now it’s up to the advertising department to ...................... an effecitve way of launching it onto the market.

a. put up with
b. take after
c. keep up
d. pull through
e. come up with

(Cevap E) Doğru cevap öne sürmek, ortaya çıkmak, ortaya atmak anlamına gelen (e) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türkçe karşılığına baktığımızda “Bu, gerçekten birinci sınıf bir ürün, bu nedenle ürünün piyasaya etkili bir şekilde ---- için reklam bölümünün çalışması gerekmektedir.” Anlamına geldiğini görmekteyiz. Put up with:tahammül etmek, take after:benzemek; yolunu tutmak, keep up:geri kalmamak ve pull throughaçayı kurtarmak anlamına geldikleri için cümlede yer alan boşluğa uygun gelmemektedir.

6. According to a leading article in one of today’s newspapers, a group of foreign businessmen are planning to .................. a new project in the region.

a. break into
b. bring up
c. set up
d. run up
e. clear out

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Break into:zorla girmek, bring up:yetiştirmek, büyütmek, run up:birikmek, artmak ve clear out:çekilip gitmek, boş altıp temizlemek anlamlarına geldiği için cümledeki boşluğa uygun düşmemektedir. Set up:kurmak, tesis etmek anlamına geldiği için cümleyi en iyi tamamlayan şık (c) şıkkıdır.

7. If only he .................. the courage to tell the truth at the beginning, we .................. this long and most
unpleasant trial.

a. will have had / will be spared
b. has had / had been spared
c. was having / were being spared
d. had had / would have been spared
e. would have had / will have spared

(Cevap D) Doğru cevap tense yapısı olarak cümleyi en iyi tamamladığıiçin (d) şıkkıdır. Past Perfect + would+present perfect yapısı doğru yapı formasyonudur.

8. If you didn’t like the scheme, you ..................... so.

a. will say
b. should have said
c. needn’t say
d. had said
e. must have said

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Cümle yapısına baktığımızda cümlenin past tense ile başladığını görüyoruz. Dolayısıyla takip eden cümlenin de past tense olması gerekmektedir. (a) şıkkı future tense olduğu için, (c) ve (d) şıkları gramer olarak yanlış olduğu için eleyebiliriz. Geriye kalan (b) ve (e) şıklarına baktığımızda must yapısı zorunluluk belirttiği için cümleye uygun düşmemektedir. Should yapısı tavsiye, önerme anlamı içerdiği için cümleyi en iyi tamamlayan şıktır.

9. Because of ever–increasing demands .................. wood, the forest ecosystems of the world are
..................... great risk.

a. for / at
b. from / by
c. to / of
d. in / through
e. over / with

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Risk kelimesi önüne “at” preposition’ını aaldığı için ve sadece (a) şıkkında ikinci bölümde bu edat yer aaldığı için doğru cevap (a) şıkkıdır.

10. Even the coordinator was surprised that they were able to complete the project on time ...................... the unfavorable weather conditions.

a. apart from
b. due to
c. except for
d. in conjunction with
e. in spite of


(Cevap E) Doğru cevap “-e/a rağmen” anlamına gelen in spite of’tur. Diğer şıklarda yer alan apart from:e/a’dan başka, due to:dolayısıyla, yüzünden, except for:dışında ve in conjunction with:ile başlantılı olarak bağlaçları cümlenin yapısına uymamaktadır.

11. inflation continues but, hopefully, the economic situation is .................... serious now ...................... it was at the beginning of the year.

a. less / than
b. as / as
c. as much / as
d. too / that
e. so / such

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Bu cümlede comparative yani karşılaştırmalı iki cümle bulunmaktadır. Cümlenin anlamına baktığımızda cümlenin ikinci bölümünde olumlu bir anlam yaratmamız gerektiği için ve cümle hopefully:inşallah kelimesi ile başladığıiçin comparative yapı olan less/than yapısı doğru şıktır.

12. ......................... time and effort are scarce resources, a barter economy is wasteful.

a. However
b. As
c. Although
d. Hence
e. Nevertheless

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Cümlenin Türkçe karşılığına baktığımızda “Zaman ve çaba zor bulunan kaynaklar ----, takas ekonomisi müsrifliktir.” Anlamına geldiğini görmekteyiz. (b) şıkkında yer alan “since” ile aynı anlama gelen ”as” “-diği için” anlamına geldiği cümleyi en iyi şekilde tamamlamaktadır. However: ancak, Although: -diği halde, Hence: bu nedenle ve Nevertheless: yine de anlamına geldikleri için soru cümlesinin anlamına uygun düşmemektedirler.

13. – 18. sorularda, verilen cümleyi uygun şekilde tamamlayan ifadeyi bulunuz.

13. None of the world’s industrial and social problems will ever be solved .................

a. though the numbers of grossly underprivileged people continued to grow
b. until its importance had been recognized by industrial leaders
c. as if selfishness were not an anti – social attitude
d. unless man makes a determined effort to do so
e. so long as the issue was regarded with indifference

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Soru cümlesi future passive olduğu için İngilizce cümle yapısına uygunluğu açısından takip eden cümlenin diğer şıklarda olduğu gibi past tense olmaması gerekmektedir. (d) şıkkında doğru cümle formasyonu olan future tense + geniş zaman yapısı kullanılmıştır.

14. Firearms and drugs are apparently the only articles ...........................

a. that customs officers are really looking out for
b. he hadn’t tried to smuggle into the country
c. that they make a man so rich so quickly
d. being so dangerous he won’t touch them
e. so that dogs could be trained to detect them

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türkçe anlamına baktığımızda “Ateşli silahlar ve uyuşturucu maddeler ---------------- en önemli parçalardır” cümlesini anlam ve gramer olarak en iyi
tamamlayan cümle “gümrük görevlilerinin gerçekten aradığı” anlamınına gelen (a) şıkkıdır.

15. Highly specialized workers do not have the wide industrial training .....................

a. through this had been characteristic of the small, family business
b. that has enabled them to move from one job to another
c. which would make them adaptable to changes in the techniques of production
d. of which the motor car industry is a characteristic example
e. as the invention of new machines makes such skills obsolete

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Soru cümlesine baktığımızda “Konularında uzman işçiler yeterli endüstriyel eğitime sahip değildir.” cümlesini en iyi tamamlayan cümle “onları üretim teknikleri konusundaki değişikliklere adapte edebilecek” anlamına gelen ve birinci cümleye which ile başlanan (c) şıkkıdır.

16. Since Italy still remained a predominantly agricultural country ........................

a. cereals no longer consitute the most important crop group
b. rural overpopulation became a major problem
c. about one – seventh of the whole wheat area is in Sicily
d. citrus fruits are grown mainly in the south
e. poor pasture suitable for sheep characterizes the North

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türkçe karşılığına baktığımızda “ İtalya ağırlıklı olarak bir tarım ülkesi olarak kaldığı için…” anlamına geldiğini görmekteyiz. Bu ifadeyi en doğru şekilde tamamlayan cümle “kırsal alandaki aşırı nüfus artışı çok önemli bir problem olarak ortaya çıktı.” Anlamına gelen (b) şıkkıdır.

17. If we want to ensure that the social security system continues, ......................
a. the workers had been expecting higher wages
b. the social security system should have realized that trouble lay ahead
c. then new legal measures will have to be brought into force
d. there are far too many new immigrants entering the countury
e. the personnel might have worked harder to increase production

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türkçe anlamına baktığımızda “Sosyal güvenlik sisteminin devam etmesini garanti altına almak istiyorsak” cümlesini en iyi tamamlayan cümlenin “yeni yasal önlemlerin yasalaştırılması gerekmektedir.” tümcesi olduğunu görmekteyiz.

18. ................. whether there really is any correlation between high mortality rates and high poverty rates.

a. The research team found it difficult to establish
b. It doesn’t seem at all likely
c. The issue has given rise to much lively discussion
d. At present there is absolutely no sign of agrement
e. many people feel less confident than formerly

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Whether ile başlanan ikinci cümlenin anlamına baktığımızda “yüksek ölüm oranları ve yüksek fakirlik oranları arasında gerçekten bir başlantı olup olmadığı” anlamını ana cümle olarak en iyi “Aaraştırma ekibi belirlemede zorlandı.” Tümcesinin uyduğunu görmekteyiz. Bu tür soru cümlelerinde
bize verilen cümlenin anlamını en iyi şekilde anlayabilmeliyiz ki tamamlayacak cümlenin ona gramer ve
anlam olarak en iyi ne şekilde uyabileceğini şıklardan çıkarabilelim.

19. – 24. sorularda, verilen İngilizce cümlenin anlamca en yakın Türkçe dengini bulunuz.

19. The granting of long – term credits and the undertaking of long – term investments overseas are less risky when there is some confidence in the stability of the exchange rate.

a. Uzun vadeli krediler verme ve denizaşırı ülkelerde uzun vadeli yatırımlar üstlenmenin daha az risk taşıması, döviz kurlarındaki istikrara olan güvene bağlıdır.
b. Döviz kurlarındaki istikrar, beraberinde uzun süreli krediler vermeyi ve denizaşırı ülkelerde uzun vadeli yatırımlar üstlenmeyi getirir.
c. Döviz kurlarının dengeli olması, uzun vadeli krediler vermenin ve denizaşırı ülkelerde uzun vadeli yatırımlar üstlenmenin daha az riskli olduğunu gösterir.
d. Uzun vadeli krediler verilmesi ve denizaşırı ülkelerde uzun vadeli istikrara güvenin artmasıyla çok daha az riskli bir hale gelir.
e. Döviz kurlarındaki istikrara güven duyulduğu zaman, uzun vadeli kredilerin verilmesi ve deniz aşırı ülkelerdeki uzun vadeli yatırımların üstlenilmesi daha az risklidir.

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Soru cümlesini bire bir Türkçe’ye çevirdiğimizde “Deniz aşırı ülkelerde uzun vadeli krediler vermek ve uzun vadeli anlaşmalar yapmak döviz kurunda istikrara güvenildiğinde daha az risklidir.” Yapısına en yakın anlama (e) şıkkı sahiptir.

20. In the 1970s, long before global warming debates began, a scientist named J.Mercer claimed that if global warming continued, the immense ice sheet covering western Antarctica could disintegrate.

a. Global ısınma tartışmaları başlamadan çok önce 1970’lerde, J.Mercer adlı bir bilim adamı eğer global ısınma devam ederse batı Antartika’yı kaplayan büyük buz tabakasının parçalanabileceğini iddia etti.
b. Global ısınma tartışmalarıyla birlikte, batı Antartika’yı saran büyük buz tabakasının parçalanacağı iddiası bilim adamı j.Mercer tarafından 1970’lerde ortaya atıldı.
c. J.Mercer adlı bir bilim adamı eğer global ısınma devam ederse batı Antartika’yı kaplayan büyük buz tabakasının 1970’lerde parçalanabileceğini global ısınma tartışmalarından çok önce iddia etmiştir.
d. 1970’lerde başlayan global ısınma konusundaki tartışmalardan çok önce J.Mercer adlı bir bilim adamı global ısınma devam ederse, batı Antartika’yı çevreleyen dev buz tabakasının parçalanabileceğini iddia etti.
e. J.Mercer adlı bir bilim adamının, global ısınma devam ettiği takdirde batı Antartika’yı saran devasa buz tabakasının parçalanacağı şeklindeki iddiası günümüzden çok önce, 1970’lerde çok tartışılmıştır.

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Soru cümlesini bire bir Türkçe’ye çevirdiğimizde “Küresel ısınma tartışmaları başlamadan çok önce 1970’li yıllarda J.Mercer adında bir bilim adamı küresel ısınma devam ederse Batı Antartika’yı kaplayan büyük buz tabakasının parçalanabileceğini iddia etti.” cümlesine en yakın anlamın (a) şıkkında olduğunu görmekteyiz.

21. The most common environmental problems in developing countries are similar to those in developed
countries, except that they are usually more severe.

a. Gelişmekte olan ülkelerde genellikle çok ciddi boyutlarda ortaya çıkan çevresel problemlere gelişmiş ülkelerde de rastlanır.
b. Gelişmiş ülkelerde çevresel problemlere rastlansa da gelişmekte olan ülkelerde bunlar çok daha ciddi boyutlarda ortaya çıkar.
c. Gelişmekte olan ülkelerde sık görülen çevresel problemler, daha az ciddi boyutlarda olmak üzere, gelişmiş olan ülkelerde de ortaya çıkabilir.
d. Gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde de sık rastlanan çevresel problemler, bu ülkelerde çoğunlukla çok daha ciddi boyutlardadır.
e. Gelişmekte olan ülkelerde en sık rastlanan çevresel problemler, genellikle daha ciddi boyutlarda olmaları dışında, gelişmiş ülkelerdekilere benzerdir.

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Soru cümlesinin bire bir Türkçe karşılığına baktığımızda "“Gelişmekte olan ülkelerde en sık rastlanan çevresel problemler genellikle daha ciddi boyutlarda olmalarına rağmen gelişmiş ülkelerdekilere benzemektedir.” Ifadesine en uygun olan şık (e) şıkkıdır.

22. People generally expect the state to reduce the inequalities in the distribution of income by levying
higher rates of taxation on the higher income groups.

a. İnsanlar, genellikle devletin gelir dağilımındaki eğitsizliği gidermek için yüksek gelir gruplarından yüksek vergiler alması gerektiğini savunurlar.
b. İnsanlar, genellikle, gelir dağilımındaki eğitsizliğin devletin yüksek gelir gruplarından daha yüksek vergiler almasıyla önlenebileceğini düğünürler.
c. Devletin, yüksek gelir gruplarından yüksek vergi alarak gelir dağilımındaki adaletsizliği gidermesi genel olarak tüm insanların beklentisidir.
d. İnsanlar genel olarak devletten yüksek gelir gruplarına yüksek vergi oranları koyarak gelir dağilımındaki eğitsizlikleri azaltmasını beklerler.
e. İnsanlar çoğunlukla devletin yüksek gelir gruplarından en yüksek vergileri almasıyla gelir dağılımındaki eğitsizliklerin azalacağını düğünürler.

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Soru cümlesini bire bir Türkçe’ye çevirdiğimizde “İnsanlar genellikle devletten yüksek gelir gruplarına daya yüksek vergi oranları koyarak gelir dağilımdaki eğitsizliği azaltmalarını beklemektedir.” Cümlesine en uygun düşen anlam (d) şıkkında yer almaktadır.

23. The collapse of the World Trade Center towers started a new era in the planning, design, construction and use of skyscrapers throughout the world.

a. Bütün dünyada gökdelenlerin planlanması, tasarımı, inşası ve kullanımı konusunda yeni bir dönemin başlamasının nedeni Dünya Ticaret merkezi kulelerinin çöküşüdür.
b. Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin çökmesi nedeniyle bütün dünyada başlayan yeni dönemde, gökdelenlerin planlanması, tasarımı, inşası ve kullanımı değişmiştir.
c. Dünya Ticaret merkezi kulelerinin çökmesi bütün dünyada gökdelenlerin planlanması, tasarımı, inşası ve kullanımı konusunda yeni bir dönemi başlatmıştır.
d. Dünya Ticaret merkezi kulelerinin çöküşünün ardından bütün dünyada gökdelenlerin planlanması ve tasarımı kadar inşası ve kullanımı konusunda da yeni bir dönem başlamıştır.
e. Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin çökmesiyle birlikte başlayan yeni dönemde, gökdelenlerin planlanması, tasarımı, inşası ve kullanımı konusundaki yenilikler hız kazanmıştır.

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Soru cümlesini Türkçe’ye çevirdiğimizde “Dünya Ticaret Merkezi Kulelerinin çöküşü bütün dünyada gökdelenlerin planlanması, tasarımı, inşası ve kullanımı konularında yeni bir dönem başlattı.” Anlamına en uygun (c) şıkkı denk gelmektedir.

24. Some basic problems are common to all societies no matter what level of economic development they have reached.

a. Temelde, ekonomik gelişme konusundaki bazı problemler bütün toplumlarda ortaktır.
b. Ulaştıkları ekonomik gelişme düzeyleri ne olursa olsun, bazı temel sorunlar tüm toplumlarda ortaktır.
c. Ekonomik gelişme düzeyleri ne olursa olsun, tüm toplumlarda bazı problemlerin temelde ortak olduğu bir gerçektir.
d. Her toplumda ortak olan bazı temel problemler, toplumların ulaştıkları ekonomik gelişmişlik düzeyleriyle ilgili değildir.
e. Ulaştıkları gelişme düzeyleri ne olursa olsun, bütün toplumlarda bazı temel ekonomik sorunlar vardır.

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Soru cümlesinin bire bir çevirisi “Ulaştıkları ekonomik gelişme düzeyleri ne olursa olsun bazı temel problemler tüm toplumlarda ortak olarak bulunmaktadır.” Şeklinde olduğu için en yakın şık (b) şıkkıdır.

25. – 30. sorularda, verilen Türkçe cümlenin anlamca EN YAKIN İngilizce dengini bulunuz.

25. 1984’te İngiltere’den madencilerin grevi ile ekonomiye verilen zarar, sterlinin, Amerikan doları karşısındaki hızlı düşüşünün arkasındaki nedenlerden biriydi.

a. The miner’s strike of 1984 caused a great deal of damage to the British economy and contributed to the rapid fall of the pound against the American dollar.
b. The miner’s strike of 1984 in Britain seriously damaged the economy and resulted in the rapid decline of the pound against the American dollar.
c. The British economy was badly affected by the miner’s strike of 1984 and almost at once there began the swift decline of the pound against the American dollar.
d. With the miner’s strike of 1984 the British economy went into a sharp decline and the pound fell fast against the American dolar.
e. The damage inflicted on the economy by the miner’s strike in Britain, in 1984, was one of the causes behind the rapid, decline of the pound against the American dollar.

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Diğer şıklar da soru cümlesinin anlamına çok yakın olmalarına rağmen İngilizce cümle yapısına ve anlamına en uygun gelen şık (e) şıkkıdır.

26. Psikologlar ve diğer sosyal bilimciler, uzun yıllardan beri savaş, barış ve dünya istikrarının sorunlarıyla ilgilenmişlerdir.

a. For a long now, both psyychologists and social scientists have been dealing with the problems of war, peace and world stability.
b. Over the years, psychologists and many social scientists have been concerned with problems of war, peace and stability all over the world.
c. Psychologists and other social scienstists have, for many years, been interested in war, peace and problems of world stability.
d. Psychologists and some social scientist, too, have for years been woeking on problems relating to war, peace and stabilty in the world.
e. War, peace and stability are some of the problems, which psychologists and other social scientists have been involved in over the years.

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Türkçe cümlenin anlamını ve vurgusunu en iyi şekilde veren şık (c) şıkkıdır. Bu tür sorularda dikkat etmemiz gereken nokta soru cümlesinin anlamını en iyi şekilde algılamak
ve bu cümleyi İngilizce’de doğru vurgunun yani asıl vurgulanmak istenen cümle parçasının yerinde kullanılmasına dikkat ederek çevirmektir.

27. Bazı çevrecilere göre, her fabrika bir çevre kirliliği kaynağıdır ve bu kirliliğin insan sağlığı üzerinde zararlı etkisi olabilir.

a. According to most environmentalists, the fact that every factory pollutes the atmosphere and so causes ill health has to be recongnized.
b. In the opinion of these environmentalists, all factories pollute the environment and so have a harmful
effect upon human health.
c. Environmentalists believe that factories cause environmental pollution, which has an adverse effect on human health.
d. According to some environmentalists, every factory is a source of environmental pollution, and this can
have an adverse effect on human health.
e. The environmentalists argue that much ill healt is the result of environmental pollution, which is caused by factories.

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. (a) şıkkı “çevrecilerin çoğuna göre”, (b) şıkkı “bu çevrecilere göre”, (c) ve (d) şıkları “çevrecilere göre” ifadeleriyle başladıkları için soru cümlesinde yer alan “bazı çevreciler” yani “some environmentalists” ifadesini karşılamadıklarından yanlıştır.

28. Nüfusu hızla artan ve dolayısıyla genç nüfusa sahip bir ülke, büyük bir olasılıkla değişime daha yatkın olacaktır.

a. A country with a rapidly growing population, and hence a young one, will most probably be more adaptable to
change.
b. This country has a rapidly growing population, which means a young one, so it should adapt easily to change.
c. If a country has a rapidly growing population and therefore a young one, it will usually adapt esaily to cahange.
d. A rapidly growing population means a young population, and this makes a countury adaptable to change.
e. A country that is adaptable to change will probably have a rapidly growing and therefore a young population.

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Soru cümlesini en iyi şekilde ifade eden İngilizce cümle (a) şıkkında yer almaktadır. (b) şıkkında “bu ülke”, (c) şıkkında “eğer bir ülke” ile başlayan ifadeler yanlıştır. (d) şıkkında cümle vurgusu değiştirilmiş, (e) şıkkında ise cümlenin anlamı tamamen değiştirilmiştir.

29. Talebi, arzı ve ikisi arasındaki ilişkiyi anlamak gerçek anlamda, bütün ekonomiyi anlamak için gereklidir.

a. One can only understand economics when one has mastered virtually everything about demand and supply
and the relations between the two.
b. An understanding of demand, supply and the relationship between the two is necessary for the understanding of virtually all economics.
c. It is necessary to understand what demand is, what suply is and how the two relate, before one can understand almost anything about economics.
d. To understand almost anything about economics, it is necessary to know something about demand and supply, and how these two relate.
e. In order to understand economics, one needs to know what is meant by demand and supply, and how these effectively interrelate.

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Soru cümlesindeki Türkçe ifadeyi en iyi şekilde (b) şıkkı karşılamaktadır. Diğer cümlelerde vurgu başka tarafa kaymış ve Türkçe cümlede asıl üzerinde durulan anlamdan uzaklaşılmıştır.

30. Dilbilimde evrensel devrim yapmış olan 74 yaşındaki Noam Chomsky, Amerikan medyasının da en sağlam eleştirmenidir.

a. The most reliable critic of the American media is the 74 – year – old Noam Chomsky who was responsible for a worldwide revolution in linguistics.
b. At the age of 74 Noam Chomsky, who is the leading critic of the Ameican media, started a universal revolution in linguistics.
c. The 74 – year – old Noam Chomsky, who brought about a universal revolution in linguistics, is also the soundest critic of the American media.
d. The worldwide revolution in linguistics was brought about by the 74 – year – old Noam Chomsky, who is the earnest critict of the American media.
e. Noam Chomsky was responsible for the universal revolution in linguistics for which he was several criticized by the American media when he was 74 years old.

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Soru cümlesini İngilizce’de en iyi ifade eden ve cümle vurgusunu en iyi şekilde veren şık (c) şıkkıdır. Cümleye başka bir açıdan bakarsak “en sağlam eleştirmen” ifadesinin karşılığı
D şıkkında yer alan “the soundest critic” şeklindedir. Oysa bu ifadenin karşılığı (a) şıkkında “en güvenilir = the
most reliable”, (b) şıkkında “önde gelen= the leading critic”, (d) şıkkında “en kararlı=the earnest critict” biçiminde İngilizce’ye aktarılmıştır. (e) şıkkında ise cümlenin anlamından tamamen uzaklaşılarak Noam Chomsky’nin Amerikan medyası tarafından eleştirildiği şeklinde yanlış bir ifadeye yer verilmiştir.

31. – 35. sorularda, parçada boş bırakılan yere uygun düşen cümleyi bulunuz.

31. In France, the position of illegitimate children was very unsatisfactory during the ancient regime.
....................... . If they died without leaving descendants, their property was taken over by the king. The
revolution, however, improved their position.

a. In fact, adoption was almost unknown during the time of the ancien regime
b. A law of 1792 dstroyed all differences between legitimate and illegitimate children as to succession.
c. Recognition by the father was completely voluntary; no compulsion could be exercised upon him
d. They had no right of succession to the belongings of their parents, nor could they receive them as a gift
e. The duties of the guardian in French law are not limited, as they are in English law, to custody and education.

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Cümlenin Türkçe karşılığına baktığımızda “Fransa’da gayri meşru çocukların durumu eski rejim sırasında pek iyi sayılmazdı…….. Torunlarına bir şey bırakmadan öldüklerinde mallarına kral tarafından el koyuluyordu. Ancak yapılan devrim ile birlikte durumları düzeltildi.” ifadesinde
yer alan boşluğu en iyi dolduran şıkkın (d) şıkkı olduğunu görüyoruz. Bu tür sorularda dikkat etmemiz gereken
boşluk olarak verilen cümleden önceki ve sonraki ifaleri net bir şekilde anlamaktır. Ancak bu şekilde paragrafta boş bırakılan yere anlam bütünlüğü açısından hangi cümlenin uygun düşeceği bulunabilir.

32. The materials used for the walls of houses vary according to what is available. The traditional wall in many parts of Europe is of brick or stone, but house walls are made of wood. ....................... In tropical cuntries wall of bamboo covered with raffia suffice, while in the arctic the Eskimo builds the walls of his igloo frozen snow.

a. These latter range from the ornamental chalets of Switzerland to the plain log cabins of the Canadian backwoods
b. If the soil is clay, special care has to be taken with the foundations
c. Even so, the floors and the staircases may also be made of world
d. Of course, some people prefer stone houses and these also have certain advantages; in the summer, for instance, they usually remain cool
e. Another problem arises if the building site has a heavy clay soil

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. (a) şıkkında metinde yer alan evlerin ve duvarların yapımında kullanılan malzeme çeşidinden bahsedilirken diğer şıklarda kişilerin tercihlerinden, toprak kullanımından, merdiven yapımında kullanılan malzemelerden bahsedilerek konu dığına çıkılmıştır.

33. The main environmental problems of livestock production are the result of overgrazing. .......................... . Desertification in arid regions can be a serious result.

a. Poultry may be regarded as environmentally beneficial and generally do not complate with crop production.
b. Overgrazing damages vegatation and can, by removing the plant protection of the soil, accelerate erosion
c. New strategies are being developed to optimise livestock production within the limits of the range’s carrying capacity
d. Meat production is the least efficient way to meet human protein needs
e. Appropriate densities of cattle in combination with sheep end goats mean that more effective use of pasture land can be achieved

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türke karşılığına baktığımızda “Çiftlik hayvanları üretiminde karşılaşılan en büyük çevresel problemler çok otlamaktan kaynaklanmaktadır…….. Çorak bölgelerde meydana gelebilecek çölleşme ciddi bir soun yaratabilir.” ifadesini görmekteyiz. Her iki cümlenin de anlamına en yakın ifadeyi sağlayan şık (b) şıkkıdır.

34. The economic life of the early American colonists was essentially agricultural. ........................... . The
remainder were fur traders fishermen craftsmen and professional people. But, any of these were also likely to be engaged in farming.

a. However, there was not really a sufficiently large market for the agricultural produce of the area
b. Nevertheless, many of the farm in the country were quite small.
c. ındeed the colonial farmers in Amierca used the same farming technigues as were being used in England
d. Even so, the main part of the work on the farm was carried out by the owner and his family
e. In fact, more than nine–tenths of the inhabitants were primarily engaged in agriculture

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türkçe karşılığına bakalım: “ilk Amerikan sömürgelerinin ekonomik hayatı tarım üzerine kuruluydu……. Geriye kalanlar kürk tüccarları, balıkçılar ve zanaatçılar oluşturmaktaydı. Ancak bu kişiler de tarımla bir şekilde ilgilenmekteydiler.” Anlam bütünlüğünü sağlamak açısından cümledeki boşluğu en düzgün şekilde tamamlayan şık “Aslında orada yaşayanların 9/10’u sadece
tarımla uğraşıyordu.” (e) şıkkıdır.

35. Regulations concerning the way a factory is run in England are detailed and exact. ....................... . Similarly, ıf a doctor treating a patient thinks he is suffering from an occupational disease such as lead posioning, he must notify the chief factory inspector.

a. An injured workman can thus sue his employer for the damage he has suffered
b. An “accident” is usually defined as an unintended and unexpected occurence which produces hurt or loss
c. Generally speaking, the Factories Acts aimed at preventing injury to workers in factories
d. For instance, if an employee is involved in an accident, which disables him from working for three days, the factory inspector must be notified
e. The factor inspector has very powers including the right of entry at any reasonable time, day or night

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Soru cümlesinin Türkçe karşılığına bakalım: “ingiltere’de bir fabrikanın işletilmesi ile ilgili yönetmelikler çok detaylı ve kesindir…… Aynı şekilde, bir hastasını muayene eden doktor onun kurşun zehirlenmesi gibi bir iş hastalığına sahip olduğunu düğünürse fabrikanın baş müfettiğine
haber vermelidir.” Boşluktan sonra gelen cümle “aynı şekilde” başlacı ile başladığı için bu üçüncü cümlede anlatılan konu ile ilgili en yakın cümleyi bulmamız gerekmektedir. Bu anlamı da (d) şıkkı bizlere sunmaktadır.

36. – 40. sorularda, cümleler sırasıyla okunduğunda anlam bütünlüğünü bozan cümleyi bulunuz.

36. (I) Frost occurs when the temperature of the ground or air falls below the frezing point of water. (II) In the former case it is known as a ground frost, in the later as an air frost. (III) Consequently, frost is less likely to form over wet ground than over dry. (IV) As regards distribution, frost generally persists throughout the year in polar regions. (V) Whereas in temperate latitudes, frost rarely occurs excpt in winter.

a. I
b. II
c. III
d. IV
e. V

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Cümleleri numaralandırılmış bu paragraf sorusuna baktığımızda (c) şıkkının anlam bütünlüğünü bozduğunu görüyoruz. II. cümlede “ilk durum yer donması olarak bilinirken ikinci durum havanın donması olarak bilinmektedir.” ifadesi yer aaldığı için III. cümlenin de yakın anlama sahip olması gerekmektedir. Ancak III. Cümle “Sonuç olarak buzlanmanın ıslak zeminde oluşması çok kuru bir yerde oluşmasından daha az olasıdır.” anlamı ile kendisinden önceki ve sonraki cümleden uzaklaşmıştır.

37. (I) In Great Britain the position of the Home Secretary is an extremely important one and carries with it many functions. (II) Consequently, factory inspection and workmen’s compensation were transferred to other departmens. (III) Many of these are closely related to the maintenance of law and order. (IV) For instance the home Secretary is responsible for the control of immigration, the supervision of aliens and their naturalization of aliens supervises the arrangements for dealing with delinguent children and young adults.

a. I
b. II
c. III
d. IV
e. V

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Paragrafta genel olarak anlatılan konu “Home Secretary'’in ne kadar önemli bir görev olduğu ve ne tür işler yaptığı iken II numaralı cümlede Home Secretary ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir cümle yer almaktadır.

38. (I) Whenever there is a serious depression, the unemployment problem becomes very urgent. (II) When unemployment is a worldwide phenemenon, the reason is almost invariably insufficent capital outlay. (III) Thus, the correct cure is normally to stimulate capital outlay throughout the world. (IV) If only one or two cuntries did so, this would only intensify their own balance of trade problem. (V) Unfortunately, few people realize that this is the appropriate remedy, so a concerted action of this kind is rarely taken.

a. I
b. II
c. III
d. IV
e. V

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Paragrafta anlatılmak istenen konu işsizliğin genellikle yetersiz sermaye harcanmasından kaynaklandığı ve bunu önlemek için yapılması gerekenlerdir. Ancak IV numaralı cümlede ülkelerin ticari denge problemlerinden bahsedilmektedir.

39. (I) Interest, as commonly understood, is the price paid for the use of Money during a period of time. (II) A Iender loses control over the money lent for the duration of the loan. (III) He will usually be unwilling to do this unless he gets in return something more than the mere repayment of this
principal. (IV) Interest may be paid in periodic instalments, or it may be deferred until maturity. (V) This
“something more” is interest.

a. I
b. II
c. III
d. IV
e. V

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Paragrafta genel olarak faizin ne olduğu ve neden gerekli olduğu anlatılmaktadır. Ancak IV numaralı cümlede faiz ödemelerinin nasıl yapılacağı anlatılmaktadır. Ayrıca V numaralı
cümlede tırnak işareti içinde verilen “something more” tamlaması III. cümlede yer almıştır. Aynı şeyden bahsedildiğine göre III ve V numaralı cümlelerin peşpeşe gelmesi gerekmektedir.

40. (I) Water is absolutely vital for good crop and livestock production. (II) Severe soil erosion has been caused by the use of deep–ploughing machinery. (III) Even so, in Africa water conservation is still being
practised on a relatively small scale. (IV) There nearly all the waters of the Nile are now utilized through the building of huge dams and the establishment of intricate systems of drainage canals.

a. I
b. II
c. III
d. IV
e. V

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Paragrafta genel hatlarıyla sulamanın ürünler ve hayvan yetiştiriciliği üzerindeki önemi anlatılırken II numaralı cümlede sudan değil de toprak erozyonunun tarım makineleri
kullanımından kaynaklandığı anlatılmaktadır. Dolayısıyla (b) şıkkı cümlenin anlam bütünlüğünü bozmaktadır.

41. – 44. sorularda, verilen duruma uygun düşen cümleyi bulunuz.

41. You have just read a report written by a fairly new and very nervous employee. As you expected, certain things will have to be changed, but before you go into details about them you want to let this person know that basically you are pleased with it. You say:

a. You’ll tell you where you went wrong so that the next report you write will be better.
b. You must listen carefully now and make all the changes I want.
c. I wish I could say this was satisfactory.
d. You’re going to have to work a lot harder if you want to do this sort of work well.
e. This is not bad at all. In fact, quite a good first effort.

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Soru cümlesinin anlamına baktığımızda “Çok yeni ve sinirli bir çalışanın yazdığı bir raporu okudunuz. Beklediğiniz üzere, belirli şeylerin değiştirilmesi gerekiyor; ancak konu ile ilgili detaya girmeden önce bu kiğinin yaptığı işten genel anlamda memnun olduğunuz bilmesini istiyorsunuz.
Ne dersiniz?” şeklinde bir durum görüyoruz. Bu duruma en uygun söylenebilecek söz (e) şıkkında yer alan “Hiç
de kötü değil. Aslında ilk iş için oldukça iyi.” cümlesidir.

42. You are finding it rather difficult to interview someone who has applied for a position in the firm as his answers are very brief and reserved. You want him to expand one of his answers and to encourage him, you say:

a. Don’t give such short answers!
b. Could you tell me a bit more about that?
c. Are you always so reluctant to talk?
d. What you say is quite appropriate.
e. The position you have applied for requires more experience.

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Soru cümlesinin anlamına göz attığımızda “Firmanıza iş müracaatında bulunan bir kişi çok kısa ve kapalı cevaplar verdiği için mülakatı sürdürmekte zorlanıyorsunuz. Cevaplarını detaylandırmasını istiyorsunuz. Onu cesaretlendirmek için ne dersiniz?” durumuyla karşılaşıyoruz. Mülakata
gelen kişiyi cesaretlendirmek için söylenebilecek en uygun cümle (b) şıkkında yer alan “Bana bu konu ile ilgili
daha ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?” olmalıdır.

43. Someone you know, but not very closely, has come asking your advice on where to invest his money. You don’t regard yourself as an expert on these matters and don’t want to commit yourself by recommending anything specific. So you say:

a. My shares are doing very well at present, why don’t you buy the same?
b. I’ll tahe you along to meet my bank manager and he’ll give you the best rates he can.
c. The money market is so unreliable these days that I don’t want to say anything
d. Let’s check the top two companies and get their shares
e. Forget about investing it and enjoy it! Take a holiday in the Caribbean, for instance.

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Soru cümlemizde “Çok yakınen tanımadığınız bir kişi parası ile nasıl bir yatırım yapması gerektiği konusunda sizin fikrinizi soruyor. Kendinizi bu gibi konularda uzman olarak görmediğiniz için bu tür bir konuda öneride bulunmak istemiyorsunuz. Bu durumda ne dersiniz?” şeklinde bir durum söz konusudur. Anlam bütünlüğü açısından en iyi tamamlayıcı cümle “Pazar bu aralar fazla güvenilir olmadığı için bu konuda bir şey söylemek istemiyorum.” anlamına gelen (c) şıkkıdır.

44. A friend’s son who is at university has clearly been wasting his time there. The father is terribly angry and talking about taking him out of the university. You feel he should wait a little before taking such a drastic action. You say:

a. Don’t decide just yet. if you do, you’ll very likely regret it later.
b. Have you talked to your son about this? Perhaps it wasn’t him who did it.
c. I really think you are making a big mistake. So, if you take my advice, you’ll forget all about it.
d. Tell him to come and see me. Perhaps he’ll listen to me.
e. Are you quite sure that he’s really behaved as badly as you seem to think? If so, stop his allowance at once.

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Soru cümlemizde “Bir arkadaşınızın oğlu görünüşe göre üniversitede vakit kaybediyor. Babası bu durum karşısında çok kızgın ve oğlunu üniversiteden alacağını söylüyor. Siz babanın böyle ciddi bir karar almadan önce biraz daha beklemesi gerektiğini düğünüyorsunuz. Ne dersiniz?” şeklinde bir durum söz konusudur. “Hemen karar verme. Yoksa ileride pişman olabilirsin.” anlamına gelen (a) şıkkı durum cümlemizi en iyi şekilde tamamlamaktadır.

45. – 48. sorularda, karşılıklı konuşmanın boş bırakılan kısmında söylemiş olabilecek ifadeyi bulunuz.

45. Steven : Insurance companies never seem to go bankrupt. Why is this?
Jack : Well, they don’t take riks.
Steven : ........................
Jack : No. Insurance companies work competitvely. The premiums are fixed on a statistical basis.

a. Do not risks increase with the number of people insured?
b. But what if they miscalculate?
c. You mean the premiums they ask are unnecessarly high?
d. But a lot of people try to cheat the inusrance companies, don’t they?
e. I suppose the real valvue of an insurance policy is that it gives one eace of mind!

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Durumu Türkçeleştirirsek Steven: Nedense sigorta şirketleri pek iflas etmiyor. Neden acaba?”, Jack: “Aslında pek risk almıyorlar.” Steven:….., Jack: “Hayır. Sigorta şirketleri rekabete dayalı bir şekilde çalığıyor. Sigorta primleri istatistiksel temellere dayanmaktadır.” Jack son cümlede sigorta primleri hakkında konuştuğu ve Steven’ın söylediğine karşı çıktığı için doğru cevap (c) şıkkıdır.

46. Frank : You sem a bit preoccupied. Is there something worrying you?
Mark : Not really. The firm’s negotiating companies and I suppose it’s rather on my mind.
Frank : ........................
Mark : No, nothing like that. It’s just specialization and that particular company is rather outside our main concerns.

a. That’s hardly surprising, especially as it’s one of the bigger companies.
b. That’s too bad. Have there been many offers for it?
c. I can see it is. Still, try not to wory; we’re all having problems of this sort.
d. That’s only natural. You’ll feel better when the deal is over.
e. I’m sure it is. But why is it up for sale? Are profits down?

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Cümlelerin Türkçe karşılıklarına bakalım: Frank: Çok düğünceli görünüyorsun. Canını sıkan bir şey mi var?”, Mark:” Yok aslında. Firmamız başka şirketlerle görüşüyor ve sanırım kafam bununla meşgul.”, Frank:”….”, Mark: “Hayır, öyle bir şey değil. Önemli olan uzmanlık ve o şirket
buna pek uymuyor.” Frank’in “Bu çok doğal. Anlaşma yapıaldığında kendini daha iyi hissedeceksin” demesi gerekir ki Mark son cümlede bu teze karşı çıkıp diğer şirketin kendi firmasına uygun olmadığını ifade edebilsin.

47. Mary : That’s very clever advert for insurance!
Jane : Why do you say that?
Mary : ........................
Jane : Yes, I see. They haven’t talked about them, but they have reminded us of them.

a. Well, they say they are not going to talk about floods and accidents because their aim is to give a sense of security
b. It makes me eant to rush home to make sure that I’ve turned the gas off!
c. Well, so many awful things do happen. You begin to feel that, by the law of averages, It’s going to be your turn next.
d. Well, it’s bit subtler than some, but I’m not sure that everyone will understand it.
e. It shows a nice sence of humour, and I always like that.

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Türkçe karşılıklarına bir göz atalım. Mary:” Sigorta için çok akıllıca bir reklam.”, Jane:” Neden böyle düğünüyorsun?”, Mary:”…”, Jane: “ Evet, anladım. Onlar hakkında konuşmuyorlar, sadece bize onları hatırlatıyorlar.”. Mary’nin ara cümlede Jane’e “they” olarak konuştuğu şeyler hakkında açıklama yapması gerekiyor. Dolayısıyla “Sel felaketleri ve kazalar hakkında konuşmayacaklarını söylüyorlar çünkü bize güvende olduğumuz duygusunu vermek istiyırlar.” Şeklindeki (a) şıkkı bu diyaloğu en uygun
şekilde tamamlamaktadır.

48. Judy : These signs, “Pay for it in instalments but get it for the money –down price”, make me very angry.
Colin : Why? It’s just sales technigue.
Judy : ...........................
Colin : Yes, I’m sure they do.

a. By the time you’ve paid for something, it’s already old and you’re tired of it.
b. But good sales technique doesn’t mean being dishonest, or does it?
c. If you pay in instalments, you have to keep gimng back to the shop every month and that’s a nusiance.
d. But it’s dishonest. If you say you’re going to pay in full there and then, they always bring the price down!
e. Face it; it’s trick to get you back into the shop.

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Diyalogda Judy bazı reklamların kendisini rahatsız ettiğini söylerken Colin sebebini soruyor ve bunun sadece bir satış tekniği olduğunu söylüyor ve Judy’nin verdiği cevaba istinaden Judy’yi “Eminim, öyledir.” diyerek destekliyor. Colin son cümlesinde “I am sure, they do.” şeklinde bir
ifade kullandığı için Judy’nin de paragrafta boş bırakılan cümlede “they”e refer eden bir cümle kullanması
gerekmektedir ki bu da (d) şıkkında mevcuttur.

49. – 51. soruları aşaşıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Many cities in developing countries suffer from overcrowding and pollution far more than to those in the industrialized, developed parts of the world. Metropolitan authorities in developing countries must cope with environmental problems commonly associated with large human settlements – solid waste disposal, sewage
treatment, and industrial pollution, as well as the sociocultural impact of overcrowding and congestion. If facilities for a safe water supply, sewage treatment and disposal, and collection and disposal of solid waste exist at
all in such cities, the systems are often inadequate. In part, this is because developing countries lack the necessary financial resources to provide essential urban sevices. In addition, many cities grew up so quickly that there was little forethought or time to develop a rational urban plan to accommodate the vast influx of
rural poor draw to the city.

49. It is pointed out in the passage that, wherever there are large human settlement, ........................ .

a. there are people who complain about the inefficiency of the urban services
b. there will be overcrowding and pollution of roughly the same intensity
c. they will appear attractive to people in sparsely – populated rural areas
d. the essential urban services are always insufficient even in developed countries
e. there will be problems to solve, ranging from the physical and practical to the sociocultural

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Paragrafı okuduğumuzda ana temanın gelişmekte olan ülkelerdeki aşırı nüfus artışının beraberinde getirdiği problemler olduğunu görmekteyiz. Soru cümlesinde yer alan “large human settlement”ın paragraftaki yerini bulduğumuzda zaten soruda bizden istenen bu aşırı nüfus artışının yol açtığı sorunların neler olduğunu görmekteyiz. Bu tür paragraf sorularında paragrafı okumadan önce soruları okumalıyız ki paragrafı okurken öncelikli olarak nerelere dikkat etmemiz gerektiğini önceden belirleyebilelim. Paragrafı okuyup soru bölümüne geçtiğimizde de çok genel bir soru sorulmadığıtaktirde soru cümlesinde geçen kelime veya tamlamaların paragraftaki yerini bularak doğru cevaba ulaşabiliriz.

50. We understand from the passage that, in developing countries, .......................... .

a. facilities such as a safe water supply and sewage disposal are frequently unsatisfactory
b. conditions rural areas are worse than those in urban areas.
c. the only serious problems encountered in the cities are finance – based.
d. the attitude to overcrowding is different from that in the developed countries.
e. the problems of urban conditions are being effectively dealt with.

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Diğer şıklarda yer alan cümleler paragrafta yer almayan konulardan oluşmaktadır. “Gelişmekte olan ülkelerde temiz su kaynakları ve kanalizayon sistemi genellikle yetersizdir.” ifadesi zaten paragrafta da yer aaldığı için doğrudur.

51. It is clear from the passage that one reason why conditions in the cities of developing countries are so bad is .................. .

a. the difficulty of convincing people of the need for urban planning
b. that the people there have on idea about the advantages of urban planning
c. because people have grown so used to them they see no need to change them
d. due to the fact that the metropolitan authorities are at a loss to know how to change them
e. that, before there had even been time to think about urban development, these cities were already there

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Soru cümlesinde tamamlamamız gereken bölüm gelişmekte olan ülkelerdeki şehirlerde durumun bu kadar kötü olmasının sebebinin ne olduğudur. Paragrafın son cümlelerine baktığımızda bu sorunun cevabını bulmaktayız.

52. – 54. soruları aşaşıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Though forests are being consumed at great speed in developing countries for agricultural purposes, there is another side to the picture. Agricultural projects can include components that explicity conserve natural forest or reforest lands where the trees have been cut down, and thus enhance agricultural production in a very cost – effective manner. A case in point is a World Bank–assisted irrigation project in Indonesia. To prevent deforestation of the watershed above the Dumoga Slawesi irrigation works, the Dumoga National Park was established on 2,700 square kilometres. The cost was less, than 1 per cent of the total Project costs, and went mainly to establish and demarcate park boundaries, develop a managament plan, hire personel, and provide the necessary infrastructure and equipment. This relatively small investment protects sedimentation and maintenance costs, and water necessary for optimal nice production. The park also preverves much of the rich flora and fauna that are unique to the island of Sulawesi.

52. The passage makes the point that agricultural projects need not always bring about the destruction of forest land, ...................... .

a. especially when funding is no problem
b. in particular when people have learned ta valvue their flore and fauna
c. and gives the example of an irrigation project in Indoesia
d. even when rainfall is scarcely adequate
e. thought maintenance costs are likely to be high

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Metni okuduğumuzda yazarın ana fikir olarak tarım projelerinde orman alanlarının tahrip edilmesi gerekmediğini öne sürdüğünü ve bu savını desteklemek için Endonezya’dan
bir örnek verdiğini görmekteyiz. Diğer şıkların konu ile ilgili doğrudan bağlantısı bulunmamaktadır.

53. The passage describes the making of the Dumoga National Park and emphasizes ......................... .

a. its main function is to preserve the rich flora and fauna of the region
b. that the cost making it was very small indeed
c. now much time and planning and experience went into creation
d. the uniqueness of the scheme
e. how difficult it was too persuade the authorities to agree to this part of the Project

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Paragrafın satırına baktığımızda Dumoga Doğa Parkının maliyetinin çok düşük olduğunu görmekteyiz.

54. We understand from the passage that the Dumoga National Park serves a very useful function, .................... .

a. even thought the costs of its upkeep are proving higher than was expected
b. thought most people still refuse to admit it
c. thought reforesting this area was a long slow process and extremely expensive
d. as it is the only part of the _sland that is forested
e. as it protects the Dumoga Sulawesi irrigation works immediately below it by reducing sedimentation

(Cevap E) Doğru cevap (e) şıkkıdır. Paragrafın son iki cümlesini dikkatle okuduğumuzda doğru cevabın (e) şıkkı olduğunu görmekteyiz.

55. – 57. soruları aşaşıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Advertising by its very nature is obstrusive and attracts attention to itself as well as to the goods and services it offers. It is not suprising that it has become a popular subject of controversy. Nor is it likely that the arguments that rage around it will soon be settled one way or the other. Since a significant proportion of the national income of industrial countries is spent on adverstising and it is a subject of concern to many people, it is to be hoped that economists and sociologists both within the industry and outside it will devote more time and money to its objective study. Much of the inquiry into adverstising that has so far taken place has been partisan. There remains a need for objective investigaiton into all its effects and implications. It is encouraging that advertising continues to be a subject for debate, inquiry and study.

55. According to the passage, advertising is a topic that has given rise to a great deal of heated discussion .................. .

a. nearly all of which takes place outside the industry
b. that has served no useful purpose whatsoever
c. but so far, no one has even thought of making a serous study of the matter d. and is likely to, and indeed ought to, continue to do so
e. most of which is suprisingly objective

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Paragrafın 4. satırına baktığımızda reklamcılık ile ilgili tartışmaların daha uzun süre devam edeceğini görmekteyiz. Dolayısıyla soru cümlesinde boş bırakılan yeri en iyi (d) şıkkı tamamlamaktadır.

56. The passage makes the point that much attention is rightly being focused on adverstising ...................... .

a. since the amount of money being spent upon it is, in relation to the national income, quite considerable
b. since a great deal of money is being unnecessarily wasted upon it
c. as so many of the claims made by advertisements contain very little truth
d. especially by the firms that make use of the advertising industry and are growing increasingly discontented with the services it offers
e. thougt this is largely because people enjoy a controversy that doesn’t serously affect them

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Paragrafın 4. cümlesine baktığımızda reklamcılığa yüksek oranlarda para harcandığını görmekteyiz. Diğer şıkların paragraf ile anlamsal bir ilgisi bulunmamaktadır.

57. In the opinion of the writer of this passage, the subject of advertising ..................... .

a. is of little interest to anyone other than economists and sociologists
b. has been adeguately researched at least as regards its effects and implications
c. needs to be thoroughly examined and assessed in an open and entirely unprejudiced manner
d. has aroused an unreasonable amount of interes and this should be dicouraged
e. has become exceedingly popular, but there is no rational explanation for this

(Cevap C) Doğru cevap (c) şıkkıdır. Sorunun cevabı paragrafın sondan bir önceki cümlesi okunduğunda bulunmaktadır.

58. – 60. soruları aşaşıdaki parçaya göre cevaplayınız.

In the world thought, Adam Smith’s Wealth of Nations survives as probably the richest source book of modern economic theory. This book is important because it raised the right issues, including industrial production, the distribution of incomes and employment saving. These are the issues that economic science has been working on ever since. Adam Smith had a rich, sensitive and generous mind, not a rigidly logical one. The result is one can find inconsistencies in the text. This is actually an advantage, for it opens the subject up. All his hints can be
traced up to the present day in different currents of throught. It is indeed Smith’s very talent for containing inconsistencies that has motivated economic speculation. His direct inspiration also continues. For it was Smith who first realised the importance of economic cooperation between the nations if they were to live together peacefully. And this is still a vision.

58. It is clear from the passage that Adam Smith ...................... .

a. was more interested in the economics of production than of distribution
b. believed that economic cooperation could be a basis for peace in the world
c. concentrated on the practical problems such as income distribution that were relevant in his day, and avoided theories
d. evolved certain theories that later generations hotly contested
e. produced theories that are now outdated

(Cevap B) Doğru cevap (b) şıkkıdır. Paragrafın sondan bir önceki cümlesine baktığımızda Adam Smith’in toplumların bir arada barış içinde yaşaması için ekonomik işbirliğinin önemine dikkat çektiğini görmekteyiz.

59. The writer of the passage clearly admires the Wealth of Nations because .................. .

a. the guidelines for economic studies set down there are still the accepted ones
b. later generations have not felt tha need to reconsider that issues he raised
c. each issues is dealt with in a purely factual and logical manner
d. it raises many questions and offers final answers to them
e. in it the real and essential issues of economic science are raised so as to invite further speculation

(Cevap A) Doğru cevap (a) şıkkıdır. Yazar, Wealth of Nations’ı takdir etmektedir; çünkü Adam Smith’in öngördüğü kurallar günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır.

60. According to the writer of this passage, one aspect of Adam Smith’s genius .................... .

a. is to be found in the flexiblity of his approach to economics
b. is that there are no inconsistencies in his theories
c. is his wide knowledge of subjects that are really outside economic theory, such as industrial production
d. is to be seen in the fact that he found lasting, even final solutions to several economic problems
e. lies in his ability to graps long–term trends and not give too much importance to short–term fluctuations

(Cevap D) Doğru cevap (d) şıkkıdır. Adam Smith’in dehası birçok ekonomik probleme geçerli çözümler bulmasıdır ki bu çözümler günümüzde de halen kabul görmektedir.
Cady isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 09:48


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog