01-21-2011, 01:45 | #1 |
Makaleler
MİRAC KEŞİFTİR
Doç. Dr. Mustafa KARATAŞ 1. İsra İsrâ, gece yürüyüşü demektir. Gece karanlığı bazı şeyleri örttüğü için gece yürüyüşüne de isrâ denilmiştir. Bu kelimenin anlam bakımından sır ile de ilişkisi vardır. Terim olarak Hz. Peygamberin hicretten bir buçuk yıl önce Mekke`de bulunan Mescid-i Haramdan, Kudüs`te bulunan Mescid-i Aksa`ya Allah tarafından mucize olarak bir anda yaptığı yolculuktur. İsrâ olayı Kuran`la sabittir. İsrâ olayının Kur`ân`da anlatımı şöyledir: `Kulu Muhammed`i geceleyin, Mescidi Haram`dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aks`ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O`dur.`[1] Ayetten anlaşıldığı üzere, Giden: Hz. Muhammed, Allah`ın Kulu(abduhu) Götüren: Allah Teala (Cebrail vasıtasıyla) Zaman: Bir gece Yer: Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksâ Yolculuk Nedeni: Allah`ın âyetlerini göstermek`tir İsra ve mirac olayını anlatan sahih hadisler bulunmaktadır. Buhari`nin sahih`inde dört yerde zikredilmektedir. Özet olarak anlatmak gerekirse, Allah Resûlü, Mescid-i Haram`da iken Cebrail (a.s.) gelmiş, Burak isimli, bir binit ile Hz. Muhammed`i Mescid-i Aksa`ya götürmüştür. Orada namaz kılan Allah Resûlü Cebraille yedi kat semaya yolculuk yapmış, Sidretü`l-münteha`ya varmışlardır. Her semada ayrı bir peygamberle görüşen Allah`ın Elçisi, cennet ve cehenneme dair hadiselere şahit olmuş, rabbinden emirler alarak dönmüştür. Bakara suresi`nin son iki âyeti, tahiyyat duası ve beş vakit namaz miracın hediyesi olmuştur. İsra ve Mirac olayını müşrikler inkar etmişler, müminler ise tereddütsüz iman etmişlerdir. 2. Mi`râc Mirac, kelime itibariyle uruc etmek, yukarılara çıkmak demektir. Terim anlamına gelince; Hz. Peygamber`in isra yolculuğunda Kudüs`e geldikten sonra Cebrail (a.s.) ile birlikte semavâta yolculuk yapması ve orada pek çok hadise ile karşılaşıp, Allah`tan aldığı emirlerle tekrar dönmesidir. Mirac olayı da Kur`an`la sabittir. Miracın Kur`an`da Necm Sûresi`nde anlatımı şöyledir: 1. Battığı zaman yıldıza andolsun ki; 2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve batıla inanmadı. 3. O,arzusuna göre de konuşmaz. 4. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. 5. Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti. 6. Ve üstün yaratılışlı(melek), doğruldu: 7. Kendisi en yüksek ufukta iken. 8. Sonra (Muhammed`e) yaklaştı,(yere doğru)sarktı. 9. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. 10. Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. 11. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. 12. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız? 13. Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüştü, 14. Sidretü`l-Münteha`nın yanında . 15. Cennetü`l-Me`va da onun yanındadır. 16. Sidre`yi kaplayan kaplamıştı. 17. Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. 18. Andolsun o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü. [2] 3. Mi`râc`ın anlattıkları a. Mirac imtihandır; Kafirlerin Hz. Muhammed`i imtihan etmesidir: Müşrikler Hz. Peygamberin Kudüs`e gidip geldiğini oradan semalara çıktığını duyunca alay ettiler ve şayet Kudüs`e gitti isen orada gördüklerini bize haber ver. Mescid-i Aksa`yı bize anlat dediler. Hz. Peygamber`de Allah`ın yardımıyla onlara aynen olduğu gibi tarif etti. Hatta Mekke`ye gelmek üzere yolda bulunan kervanın nerede olduğunu da haber verdi. b. Mirac tasdiktir; Allah Teâla`nın mü`minleri sınamasıdır: Sıddıkler bu imtihanda belli olacaktır. Ebu Bekir bu sınavda öne çıkacaktır. Kafirler ona gelip arkadaşın ne kadar garip şeyler anlatıyor, sen buna inanıyor musun? dediklerinde, `Allah`a yemin olsun ki, bundan daha garip şeyler anlatmış olsaydı yine tasdik ederdim` demiştir. c. Mirac tesellidir; Müşriklerin baskı ve ambargoları sırasında en yakını amcası Ebû Tâlib ve Hanımı Hz. Hatice vefat etmiştir. Allah Resûlü, kederlidir. Mahzun ve mükedderdir. Bir tarafta müminlerin fakru zaruret içersinde müşriklerden eziyet ve işkence görmeleri, diğer yandan en sevdiği insanların dünyadan ayrılığı ve son olarak Taif`te karşılaştığı durum onu son derece üzmüş iken Allah`ın daveti gelmiştir. Rabbi kulunu teselli edecek ona lutfedecektir. d. Mirac iltifattır; Dünyanın amansız gailelerinden usanmış, kafirlerin ve hainlerin azgınlıklarından bıkmış, en zarif, en narin, en yumuşak huylu, en güzel ahlaklı o son nebiyi Allah Teala`nın, huzuruna çıkararak gerçek nimetlerle onu muştulaması en güzel iltifat olmuştur. e. Mirac namazdır; Kulların mirac eylemesi ancak namaz ile mümkün olabilir. Namazla insan dünyadan, ukbaya açılabilir. Süfli duygulardan arınarak ulvî duygulara çıkabilir. Bu yüzden ümmetin miracı namaz olmuştur. Bundan dolayı namaz mirac esnasında farz kılınmıştır. Zira namaz da bir yükseliştir. f. Mirac hicrettir; Mekke`nin dışında da dünya vardır. Gidilecek görülecek mesajı ulaştıracak başka mekan ve insanlar da vardır. Allah Teala bu seyahatle Resûlüne yeni yerler öğretmiştir. Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanlar için kutsal bir mekan haline gelmiş, Medine`ye hicretin yolu daha iyi açılmıştır. g. Mirac keşiftir: İnsanın gücünü, evrenin büyüklüğünü, Allah`ın gücünü keşiftir. Ay, güneş, yıldızlar ve gezegenler, yedi kat sema keşifler beklemektedir. Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed`e bu kapılar açılmış yerde ve gökte olanlar gösterilmiş, hatta cennet ve cehennem tanıtılmıştır. Kainatı ve onun gizemlerini keşfeden Allah Resûlü, Allah Teala`nın sonsuz gücünü bir daha aynelyakîn idrak etmiştir. Son derece mutmain olarak bu yolculuktan dönmüştür. h. Mirac hedeftir; Peygamberlerin mucizeleri ümmetleri için adeta birer hedef niteliğindedir. Nuh (a.s.) karada gemi yapması, İbrahim (a.s.) ateşte yanmaması, Musa(a.s.) kızıl denizi yarması, Süleyman(a.s)`ın Belkıs`ın tahtını bir anda Yemenden Kudus`e getirtmesi, İsa(a.s.) hastaları iyileştirmeleri ve ölüleri diriltmesi insanlığın önünde bir hedef olmuştur. Bugün bunların bir çoğu yapılmakta veya yapılmaya çalışılmaktadır. Allah Resûlü`nün bir anda göklere çıkması da ümmete gösterilmiş bir hedef olabilir. [1] İsrâ 17; 1. [2] Necm 53; 1-18. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|