sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Dini Konular
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Dini Konular Dinimizle ilgili herşey .

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 07-18-2008, 17:24   #1
Kullanıcı Adı
ALONE53
Arrow [Kürsü] Dine hizmet etmek insanlar için fırsattır

[Kürsü] Dine hizmet etmek insanlar için fırsattır


Hadis kitaplarında şöyle bir vakıa anlatılmaktadır: Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ashâb-ı Kirâm müşriklerle cihad etmek üzere Uhud'a çıktıklarında, Kuzman isminde bir şahıs Medine'de kalır.



Bazı kadınlar, "savaş kaçkını" diyerek onu alaya alınca, Kuzman bunu bir onur meselesi haline getirir; hemen cepheye koşar ve ön safta yer tutar. Hatta ilk oku o atar, sonra kılıcını çeker ve herkesi hayran bırakan bir kahramanlık sergiler. Bazıları onun cesaretini ve mücadelesini övünce Resûl-i Ekrem Efendimiz, "O, ateş ehlindendir!" buyurur.

Bu habere çok şaşıran bazı sahabîler Kuzman'ı takip etmeye başlarlar. Onun yiğitliği karşısında iyice hayrete düşerler. Çünkü Müslümanların muvakkaten dağılıp geri çekildikleri bir anda bile Kuzman kılıcının kınını kırar, "Kaçmaktansa ölmeyi tercih ederim!" diye bağırarak ileri atılır ve cesurca savaşırken derin bir yara alır. Onun bu haline şahit olan sahabîler, "Ya Resûlallah, az önce ateş ehlinden olduğunu söylediğiniz adam, büyük bir ****netle savaştı ve kahramanca öldü!" derler. Sâdık u Masdûk Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm), yine "O Cehennemliktir!" buyurur. Bu cevabı işiten Müslümanların bütün bütün hayrete kapıldığı esnada, o şahsın henüz ölmediği, ancak ağır şekilde yaralandığı haberi getirilir.

Kuzman acılar içinde kıvranırken, Resûl-i Ekrem Efendimiz'in ihbarından habersiz olan Katade İbnu Nu'man onun yanına varır ve "Şehitlik sana mübarek olsun!" diye tebrikte bulunur. Bunun üzerine, Kuzman, "Vallahi ben din için mücahede etmedim; kavmimin itibarı için savaştım!" diye mukabele eder. Sonra da, yarasının ızdırabına dayanamayarak kılıcının keskin tarafını göğsüne dayar, üzerine yüklenir ve intihar eder.

Evet, bu hadisenin bir benzeri Hayber Gazvesi'nde meydana gelmiştir; bunun üzerine Rehber-i Ekmel (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz, halka şu hakikatin ilan edilmesini emir buyurmuştur: "Cennet'e ancak Allah'a gönülden teslim olmuş mü'minler girecektir. Şu kadar var ki, Allah (dilerse), İslam dinini fâcir bir kişi ile de te'yid edip kuvvetlendirir."

İşte, Nur Müellifi, mezkûr hadis-i şerife istinaden, "Sen, ey riyakâr nefsim! "Dine hizmet ettim" diye gururlanma. "Muhakkak ki Allah, bu dini fâcir adamla da te'yid ve takviye eder." hadisi sırrınca, müzekkâ olmadığın için, belki sen kendini o racul-ü fâcir bilmelisin. Hizmetini ve ubudiyetini, geçen nimetlerin şükrü, vazife-i fıtrat, farize-i hilkat ve netice-i san'at bil, ucub ve riyadan kurtul." demiştir.

Beni bu insanların içinde yaratana hamdolsun

Demek ki, nefis tezkiyesine nâil olamamış bir insan, dine ve diyanete hizmet ediyor olsa bile, gurur, ucb ve riyaya düşmemek için çok temkinli hareket etmeli ve kendisinin de o racul-ü fâcirin akıbetine uğrayabileceğini düşünüp titremelidir. Hizmetlerinden dolayı asla şımarmamalı, gurura kapılmamalı ve kendisini emniyette saymamalıdır; aksine, Allah yolundaki mücahedesini tabii bir vazife, bir kulluk borcu ve o zamana kadar lütfedilen nimetlerin şükrü kabul etmelidir. Şahsı itibarıyla fısk u fücura açık olduğunu hep hatırda tutmalı, nefsi ile baş başa kaldığında her haltı karıştırabileceğine inanmalı; dolayısıyla her zaman Allah'a sığınmalı ve eksiklerine, kusurlarına, hatalarına ve günahlarına rağmen hâlâ imana hizmet dairesinde bulunuyor olmasını büyük bir arınma fırsatı olarak görmelidir.

Şüphesiz, bu mülahazalarla dolu olan bir insan, yapılan hizmetlerden dolayı nefsine hiçbir pay çıkarmaz, muvaffakiyetleri kendisine mal etmez. Hem hizmet edenlerle beraber bulunmayı hem de bu yoldaki başarıları Cenâb-ı Hakk'ın rahmetinin bir çeşit tecellisi ve ilahî merhametin farklı bir dalga boyu olarak değerlendirir. Hata ve günahlarına rağmen, daire dışına atılmamış olmayı, O'nun rahmetinin ve inayetinin enginliğine bağlar; dolayısıyla, O'na karşı saygısını her zaman yeniden gözden geçirir, daha bir aşk u iştiyakla hizmete koşar. Zira, "Onca günahıma ve şu perişan halime rağmen, beni bu kutlu insanların arasına dahil eden Rahmeti Sonsuz, demek ki dine hizmet sayesinde temizlenmem ve arınmam için bana fırsat veriyor!" der. Sonra da, "Şu anda adanmış ruhların arasındayım ama yarın akıbetim nice olur bilemiyorum; öyleyse, yaptıklarımla şımarmamalı, asıl eda etmem gerekli olan vazifelere daha gönülden sarılmalıyım." düşüncesiyle sâlih amellere yapışır.

Aslında, Cenâb-ı Hakk'ın muradı her zaman kullarını günah lekelerinden kurtarmak, arındırmak, saflaştırmak ve huzuruna tertemiz olarak almak yönündedir. Erzurumluların "Bahane Tanrısı" sözünde de bu mana vardır. Evet, Allah Teâlâ, kimi kullarını gönülden tevbe ile, kimisini namaz, oruç ve hac gibi ibadetlerle ve bazılarını da musibetlerle arındırmakta ve dergah-ı ilahiye gönülden teveccüh edenleri çeşit çeşit vesilelerle, hatta çok küçük bahanelerle Cennet'e ehil hale getirmektedir.

Nitekim Mevlâ-yı Müteâl, şirk, cana kıyma, zina, israf gibi kötülükleri tek tek sayıp, bunları işleyenlerin cezalarının "büyük buluşma" gününde katmerli olacağını haber verdikten sonra -meâlen- şöyle buyurmuştur: "Ancak günahlardan vazgeçip Hakk'a yönelen, gönülden iman eden, sonra da güzel ve makbul işler yapanlar bundan müstesnadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere, günahlarını sevaplara çevirir. Çünkü Allah Gafûrdur, Rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur)." (Furkan, 25/70)

Bu ayet-i kerimede, günahlardan uzaklaşıp yeniden Cenâb-ı Hakk'a teveccüh eden, sonra imanını bir kere daha gözden geçirip tecdîd-i imanda bulunan ve akabinde büyük bir azimle sâlih amellere bağlanıp hayatını hayırlı işler peşinde değerlendirmeye çalışan kimselerin "seyyiâtının hasenâta çevrileceği (günahların sevaba dönüştürülmesi)" vaat edilmektedir.

Allah Teâlâ, bazen tek iyilikten dolayı insanın o âna kadar yaptığı bütün hataları affeder; denebilir ki, O'nun rahmet ve inayetiyle, bir iyilik bütün hataların hakkından gelir, onlara kendi rengini içirir ve günahları sevaplara çevirir. İşte, "kötülüklerin iyiliklere tebdil edilmesi"nin bir manası budur.

ÖZETLE

1 - Nefis tezkiyesine nâil olamamış bir insan, dine ve diyanete hizmet ediyor olsa bile, gurur, ucb ve riyaya düşmemek için çok temkinli hareket etmeli ve kendisinin de o racul-ü fâcirin akıbetine uğrayabileceğini düşünüp titremelidir.

2 - İnsan, kulluk adına yaptıklarından dolayı asla gurura kapılmamalı ve kendisini emniyette saymamalıdır; aksine, Allah yolundaki gayretlerini tabii bir vazife, bir kulluk borcu ve o zamana kadar lütfedilen nimetlerin şükrü kabul etmelidir.

3 - Allah Teâlâ, kimi kullarını gönülden tevbe ile, kimisini ibadetlerle ve bazılarını da musibetlerle arındırmakta ve dergâh-ı ilahiye gönülden teveccüh edenleri çeşit çeşit vesilelerle, hatta çok küçük bahanelerle Cennet'e ehil hale getirmektedir.
ALONE53 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 21:22


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog