sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Şiirler ve Yazılar
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 03-26-2008, 15:48   #1
Kullanıcı Adı
geist-madchen
Standart Gülü solan bir dal nedir ki!?.

Gülü solan bir dal nedir ki!?.

“Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer” (Tevfik Fikret) Mîrim, bilir misin, kadın bizim an’anemizde beyaz bir çiçek gibidir, mavi bir ışık gibi; hani el değince bozulan ve gölge düşünce küsen...

Lekesi olmaz kadının ve asla leke kondurulmaz. Böyle kavl ü karar kılınmış ezelden mîrim, böyle yazılmış alnımıza emanet kaderleri. Bereket fidanlarını büyüten süslü bahçelerce verimli kıldılar kendilerini kadınlar, serdiler ayaklarımıza mutluluğu, sevinci. Kahkahalarında papatyalar açtı hep.

Evren yüklü çağrıların başlığıdır bir kadın mîrim, hayat yüklü güzellemelerin kafiyesidir. En kara ilk akşamlarda bahtımıza en parlak doğan ilk yıldızdır o. Şen sahnelerin perdesini açan da, kapayan da hep bir kadındır yüreklerde. Bir kadın mutlu ise elbet mutludur erkek de. Ev yapan ve ev yıkan da; karları toprak eden ve yeşili yaprak eden de odur. Hanım da, hanımcık da; sevgili de, sultan da...

Gözüm cânım efendim sevdiğim devletlu sultanım

* * *

Düşün bir mîrim, düşün bir; hangi kara geceydi terk ettiğinde, ya ki ihmal ettiğinde onu? Düşün bir, adını hangi kurşunî gecede silmiştin kitaplardan; ve hangi çiçekti onu sana hatırlatan laciverd akşamlarda?!.. Bir şarkı var mıydı mehtaba karşı birlikte söylediğiniz, ya bir türkü ıssız tarlalarda?.. Çoğalan hangi salıda bağırmıştın yüzüne karşı ilkin; ve hangi pazarda çatılmıştı kaşlar; mîrim, düşün bir!.. Sığ rüzgârlardan kaçırıp “Evim evindir!” diye peri masalları vadettiğini ne vakit unutmuştun? Yalnızlığın tenhalaşan sokaklarında hangi ayın hangi gününde çalmıştın kimliğini yeni bir kimlik vadederek?!.. Hatırlıyor musun mîrim, hangi mevsimdi atları çalınmış arabalarda bir başına bıraktığında onu?!.. Ne kadar da erken unutulmuş o sözler, şu yeminler, öteki hayaller mîrim, ne kadar da erken!..

Cemrelerdi umutlarınız hani mîrim, birlikte havaya ve suya ve toprağa düşürülecek... Yağmalanmış kentlerin kapısında o hâlde neden ağlıyor bir kadın mîrim, neden ağlıyor, gözyaşları inci–mercan?!. Paramparça damarların yanık türküsünde seni okuduğunu bilmez misin mîrim; azgın hecelerin koşuştuğu sayfalarda sevgini yazdığını duymaz mısın?!. Ya zebercetlerden hareli ağıtlar yazdığını kaldırımlarda nicedir; ve nicedir hicranın böğrüne ciritler sapladığını savaş meydanlarında?!.. Ertelenmiş hayatları âriyet umutlara katıştırıp bebesine süt yaptığı gecelerde söndürülmüş kandillerin fitilince yandığını; ve kırk kere kırdığın kalbin kırk bir kez seni anarak bütünlendiğini anmaz mısın?!..

Ecel akıncıları gelmeden mîrim, durma, var git, tut ellerini ve sevdiğini söyle ona, sevgini söyle. Kerpetenler bir bir sökmede çivilerini yapının ve bir çocuk belki bir kilim deseninden damperli kamyonuyla şefkat kumlarını toplamaya çalışmakta. Bir baba nedir ki mîrim, bir anne olmadan; gülü solan bir dal nedir ki?!..

Mîrim, var git, aklını bulandıran zulümleri yıka elinden ve ver hakkını her dem taze baharın. Yakasına bir beyaz çiçek tak; yaprağı tebessüm, tomurcuğu sevgi olsun. Sonbaharlarca savrulan hasretleri topla bir bir, saman sarısı rüzgârlar alıp götürmeden. Son kuşlar da göçmeden bir sıcaklık sun kadına, bir ışık yak ruhunda, bir mavi ışık.

Senin–teg nâzenîne nâzenîn işler münâsiptir

Ayetlere adanmış bir doğum sonrasında mîrim, kır saçlı kentlerin yorgun düşüncelerini sil hafızandan ve her günü bir tesbih tanesi gibi zikrederek yıldız topladığın gecelere yaz. Masalın en trajik yerinde çatıver iki tel saçı birbirine ve yağsın üzerine çareler, umutlar, ihsanlar, lûtuflar ve keremler...

Havaî fişeklerin renkleri yağıyor üstüne mîrim, hissediyor musun?!..


“Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer” (Tevfik Fikret) Mîrim, bilir misin, kadın bizim an’anemizde beyaz bir çiçek gibidir, mavi bir ışık gibi; hani el değince bozulan ve gölge düşünce küsen...

Lekesi olmaz kadının ve asla leke kondurulmaz. Böyle kavl ü karar kılınmış ezelden mîrim, böyle yazılmış alnımıza emanet kaderleri. Bereket fidanlarını büyüten süslü bahçelerce verimli kıldılar kendilerini kadınlar, serdiler ayaklarımıza mutluluğu, sevinci. Kahkahalarında papatyalar açtı hep.

Evren yüklü çağrıların başlığıdır bir kadın mîrim, hayat yüklü güzellemelerin kafiyesidir. En kara ilk akşamlarda bahtımıza en parlak doğan ilk yıldızdır o. Şen sahnelerin perdesini açan da, kapayan da hep bir kadındır yüreklerde. Bir kadın mutlu ise elbet mutludur erkek de. Ev yapan ve ev yıkan da; karları toprak eden ve yeşili yaprak eden de odur. Hanım da, hanımcık da; sevgili de, sultan da...

Gözüm cânım efendim sevdiğim devletlu sultanım

* * *

Düşün bir mîrim, düşün bir; hangi kara geceydi terk ettiğinde, ya ki ihmal ettiğinde onu? Düşün bir, adını hangi kurşunî gecede silmiştin kitaplardan; ve hangi çiçekti onu sana hatırlatan laciverd akşamlarda?!.. Bir şarkı var mıydı mehtaba karşı birlikte söylediğiniz, ya bir türkü ıssız tarlalarda?.. Çoğalan hangi salıda bağırmıştın yüzüne karşı ilkin; ve hangi pazarda çatılmıştı kaşlar; mîrim, düşün bir!.. Sığ rüzgârlardan kaçırıp “Evim evindir!” diye peri masalları vadettiğini ne vakit unutmuştun? Yalnızlığın tenhalaşan sokaklarında hangi ayın hangi gününde çalmıştın kimliğini yeni bir kimlik vadederek?!.. Hatırlıyor musun mîrim, hangi mevsimdi atları çalınmış arabalarda bir başına bıraktığında onu?!.. Ne kadar da erken unutulmuş o sözler, şu yeminler, öteki hayaller mîrim, ne kadar da erken!..

Cemrelerdi umutlarınız hani mîrim, birlikte havaya ve suya ve toprağa düşürülecek... Yağmalanmış kentlerin kapısında o hâlde neden ağlıyor bir kadın mîrim, neden ağlıyor, gözyaşları inci–mercan?!. Paramparça damarların yanık türküsünde seni okuduğunu bilmez misin mîrim; azgın hecelerin koşuştuğu sayfalarda sevgini yazdığını duymaz mısın?!. Ya zebercetlerden hareli ağıtlar yazdığını kaldırımlarda nicedir; ve nicedir hicranın böğrüne ciritler sapladığını savaş meydanlarında?!.. Ertelenmiş hayatları âriyet umutlara katıştırıp bebesine süt yaptığı gecelerde söndürülmüş kandillerin fitilince yandığını; ve kırk kere kırdığın kalbin kırk bir kez seni anarak bütünlendiğini anmaz mısın?!..

Ecel akıncıları gelmeden mîrim, durma, var git, tut ellerini ve sevdiğini söyle ona, sevgini söyle. Kerpetenler bir bir sökmede çivilerini yapının ve bir çocuk belki bir kilim deseninden damperli kamyonuyla şefkat kumlarını toplamaya çalışmakta. Bir baba nedir ki mîrim, bir anne olmadan; gülü solan bir dal nedir ki?!..

Mîrim, var git, aklını bulandıran zulümleri yıka elinden ve ver hakkını her dem taze baharın. Yakasına bir beyaz çiçek tak; yaprağı tebessüm, tomurcuğu sevgi olsun. Sonbaharlarca savrulan hasretleri topla bir bir, saman sarısı rüzgârlar alıp götürmeden. Son kuşlar da göçmeden bir sıcaklık sun kadına, bir ışık yak ruhunda, bir mavi ışık.

Senin–teg nâzenîne nâzenîn işler münâsiptir

Ayetlere adanmış bir doğum sonrasında mîrim, kır saçlı kentlerin yorgun düşüncelerini sil hafızandan ve her günü bir tesbih tanesi gibi zikrederek yıldız topladığın gecelere yaz. Masalın en trajik yerinde çatıver iki tel saçı birbirine ve yağsın üzerine çareler, umutlar, ihsanlar, lûtuflar ve keremler...

Havaî fişeklerin renkleri yağıyor üstüne mîrim, hissediyor musun?!..
geist-madchen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 16:50


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı