sonforum.org - Düş Külüdür Zamanın

Düş külüdür zamanın…

‘’Ne çok yoruldu saçlarım bir bilsen,

Kaç yıldız düştü saçlarıma göğümden

Kaç gece batırdım kirpiğimden gözüme

Saçlarım yorgun ey sevgili

Ellerim gibi...’’

Bilirim anne merhametinde yontuldu

Saçların; bir tarafın ben iken

Diğer tarafında sürgün

Karanlık getirisi ve artısı

Yani eksisine dokunan

Bin santigratlık derecesi

Aşkın.

Yollar, yollar götürürken ölümleri

Canlı kalan bir merhametin izi var

Sana koşarken,

Yüreğime deli tayları bırakırken

Altındaki hüzünleri yıkarım.

Gelirsin, gelişine tutunur

Delişmen renkler.

Rüyalarımın ****bolizması

Gözlerine yazgılıdır.

Ey kayyum sancım, sana tutuklu

Sana ateş, sana su

Sana seni getirdim

İster misin?

İçinde sakla diye, büyük bir ateş

Peşine düşmüş gölgelerim

Ve gerçeğime ayarlı saat…

Getirdim sana zamanı

Zaman ki külüdür düşlerin.

Saçların, saçların şimdi bir harp düzeneği

Geceyle çatışırken her telin

Vurgunu düşer kalbime

Uyanırım. Eflaz, Efruk yani sen

Şiirlerin uyanışı…

Sana benzetmeler uymaz

Sana, benzetmeler, uymaz.

Doğumun kadar güzel bir bahar bulamadım

İçimin sarnıcına sarkarken cümleler

Virgül/süz bırak kelimelerini

Sana büyüsünde düşümün

Cemreler biriktirdim.

Betona cemre düşmez fakat

Yıkarken şehrimin ayazlarını

Sana kır çiçekleriyle geldim.

Yüreğimin depreminde

Harlanırken düşlerimde

Sana seni getirdim

En çok bana benzeyen.

Dik sesini yüreğime

En yeni yaram olsun

Parçalanırken zihnim

Avucunda kanım olsun.

Sana saat, sana düş

Külüdür zamanın ihtişamı

Uçarken gelişmen güvercinler…

Kemendini sıkı bağla

Uçuşa geçiyoruz.

Bilal Can