sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > Kitap Dünyası
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Kitap Dünyası Kitaplarla ilgili tüm paylaşım burada.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 03-27-2010, 11:56   #1
Kullanıcı Adı
denizci
Standart Pembe Otobüs(Mehmet Anıl) Özeti,Konusu,Karakterleri

Mazinin kör kuyularında

Mehmet Anıl, bireysel kaderleri, kırılgan hayatları anlatırken arka plana toplumun geleneksel kurumlarını yerleştiriyor. Anıl'ın romanlarındaki en büyük eksiklik siyasi tarihe yer vermeyişi





Mehmet Anıl, 2004 yılında yayımlanan ilk romanı Geri Gelmemek Üzere'de, tutkunun yarattığı bir gerilimi çarpıcı bir yalnızlık atmosferi yaratarak anlatırken, gazetelerin üçüncü sayfalarında sıklıkla rastlanan bildik bir hayat hikâyesinin iyi bir yazarın elinde ne denli sürükleyici bir romana dönüşebileceğini kanıtlamıştı. İkinci romanı Bitik (2005) de basit ama insana ve topluma dair pek çok ayrıntıyı yakalayabilen hikâyesiyle dikkate değerdi. Her iki romanında da geçip giden bir hayatın, yitirilmiş sevgilerin, kayıp giden kısa sürmüş mutluluğun buruk tadını hisseden roman kişilerine eşlik etmiştik. İlk bakışta zamanında atılmamış bir adım, söylenmemiş bir söz ya da göze alınamamış ufak bir risk neden olmuştu kayıplara. Oysa insani kaderlerin asıl belirleyeni, onlara dayatılan, akışına müdahale edemedikleri ve üstesinden gelemedikleri hayatın ta kendisiydi. O hayat ki, onları sonuçları başından belli trajik aşklara, tutkulara, ilişkilere sürükleyecekti...
"Dışarısı buz gibi, ama yağmur yok. Var da, incecikten bir çisenti. Rüzgâr, damlaların savruluşunu hızlandırdığı için çok yağıyormuş duygusu veriyor. Az önce hava almak bahanesiyle verandaya çıktım, yüzüme sudan iğnecikler battı. Karanlık ağaçlar rüzgârın altında canlıymış gibi eğilip bükülürken dile gelip esrarlı sözler hışırdıyorlar kulağıma. Ağaçların suçu yok, onları kışkırtan rüzgâr. Gece, yorgun ağaçlar ve rüzgâr: Korkunun sadık bileşenleri. Ağaçlar bakımsız, köklerden filizlenmiş yeni dallar arapsaçı kümeleri gibi sarmışlar gövdelerini. Bahçe tümüyle bakımsız. Çalışkan bir bahçıvan bahçeyi üç günde düzene sokuverirdi ama hiçbirimiz bu kadarına gerek olduğunu düşünmedik. Kolay değil, o günden bu yana eve uğrayan olmamış. O uğursuz olaydan çok değil bir hafta sonra, bahçenin köşesindeki müştemilatta dört başı mamur yaşayan göçmen kahya tası tarağı -ve kimbilir daha neleri-yüklenip gitmiş. Kaç sene oldu? On altı? On yedi? "


İç karartıcı bir atmosfer
Pembe Otobüs'ün ilk bölümünden seçtiğim bu cümlelerden anlaşılacağı gibi, ilk iki romanındaki anlatım kalıplarını yeni romanında da bozmamış ve hikâyesini sondan başa doğru bir zaman dizimiyle anlatmış Mehmet Anıl. Olup bitenlerin ancak sona gelindiğinde gerçek anlamlarına kavuştuğu romanı Uğur 'un bakış açısından aktarıyor. Anlatıcı Uğur, anlatılansa Demir'in, Uğur'un, her ikisinin de âşık olduğu İyi'nin öğrencilik yıllarından başlayıp on yedi sene öncesinde kesilen gerilimli ilişkilerin hikâyesi. Anlatı Çeşme'deki bakımsız yazlık bir evde Demir'in gelmesini bekleyen on üç eski arkadaşın, soğuk bir kış gününün iç karartıcı atmosferinde daralmış ruh halleri eşliğinde, geriye dönüşlerle ilerliyor.
Uğur, orta halli bir ailenin çocuğu. Demir'in babası ise zengin bir işadamı. Ne var ki aralarındaki sosyal ve sınıfsal farklılıklar sıkı bir dostluk kurmalarını engellemiyor. Gençliğin ve öğrenciliğin dinamikleri kültürel bir mütabakat yaratıyor aralarında. Demir, denizin uzak karanlıklarına doğru 'La Traviata', 'Aida' veya 'Don Pasquale' ile birlikte 'Epitaph', 'Melancholy Man', 'C'est La Vie', 'Bohemian Rhapsody' ya da Pink Floyd'un inleyen nağmelerini gönderirken, Uğur'un isteğiyle Erkin Koray, Cem Karaca, Bülent Ortaçgil ve Orhan Gencebay da katılıyor dünyalarına. Aralarına katılmasıyla dünyalarını değiştirense İyi; Almanya'da yetişmiş, başına buyruk, eski bir depodan bozma dairesinde tek başına yaşayan güzel bir kız. Bir süre sonra Demir ve İyi arasında başlayan aşk, kendi doğasında, iniş ve çıkışlarıyla bir düzen tutturacak, Uğur'sa bu ilişkinin yegane tanığı olacaktır. İlişkinin önüne bir dolu engel çıkar. Üniversite çevresi bile olsa farklılıkları kolay hazmedilmediği bir toplumda İyi'nin özellikle kadınlar tarafından sevilmemesi, dedikodu müessesinin yıkıcı faaliyetleri, sonuçta Demir'in annesinin direnişi gençlerin coşkusunu törpüleyecektir. Ancak asıl engel Demir'in arayışları, varoluşunu anlamlandırma çabalarıdır. Şamanizmle başlayıp çevre koruyuculuğuna, stoacılığa, oradan intihar tarikatı kurmaya varan 'naif' arayışlarının sonunda madde bağımlılığına saplanan, ağır bir depresyona giren Demir, hem İyi'yi hem Uğur'u hem de gerçeklik duygusunu yitirecektir. Tam on yedi yıl önce...
Mehmet Anıl, geçip giden zamanın peşinde ama ölümün ve kaybedilmişliğin derinden derine kendisini sezdirdiği anlatısıyla o zamanın şiirinin peşinde değil. Uğur'un yazlık evle geçmiş arasındaki gelgitleri iki zaman arasındaki değişimi yansıtmayı da amaçlamıyor. Öğrencilik günleri, Demir'le dostlukları, Demir'in kabına sığmaz karakteri, arayışları, İyi'nin 'köşk'ünde geçirdikleri saatler, her üçünü de saran hüzünlü aşklar hatırlanırken, her bir hatırlama anında geçmişin güzelliği kadar pişmanlığı da dışa vuruluyor.

Mekânın ve eşyanın büyüsü
Sözlü anlatımın kalıplarını kullanmış Anıl. Uğur'un, Demir'in, İyi'nin başından geçenleri, 'bakalım sonra ne olacak' merakıyla birbirine bağlayan bölümler okuyucuyu kolaylıkla içine çekiyor. Pembe Otobüs'te romanın bütün ağırlığını taşıyan hikâyesi. Ne yazık ki hikâyeye dayanan pek çok roman gibi Pembe Otobüs'te roman sanatı açısından zaaflar barındırıyor. Özellikle hikâyenin inandırıcılıktan uzaklaştığı mesela kitlesel imha amaçlı terör örgütü gibi- bölümlerde roman kişileri çok basitleşiyor. Üstelik çok az insan tipine yer verilmiş. Demir, Uğur, biraz da İyi dışındaki roman kişileri çok silik.
Öyle ki, evde toplanan diğer on iki arkadaşın Demir'i neden beklediğini anlamak mümkün değil. Mehmet Anıl, onları günah keçisi yapmak için katmış romanına.
"Görür görmez tanıyacaksın onları, eski arkadaşlar. Bıraktığın gibi bulacaksın her birini. Bunca zamanı boşa geçirmişler, heba etmişler, az gitmişler uz gitmişler, okumamışlar, sormamışlar, merak etmemişler, kuşkulanmamışlar, itiraz etmemişler, uğraşmamışlar, bırakıvermişler, mitinglere kızmışlar, rahata alışmışlar, kolayına kaçmışlar, işlerine gelmiş, inanıp kabullenivermişler, yetinmişler, dere tepe düz gitmişler, sevilmesi gerekeni sevip, sevilmemesi gerekenden nefret ettikleri yetmezmiş gibi, mazeretlere sığınmışlar, düşünceleri günah korkusuyla sinmiş, büzülmüş, donup plastikleşmiş, korkmuşlar, ödleri patlamış, göze alamamışlar, paçaları sıkmamış, durmuşlar, kalmışlar, bir arpa boyu ilerlememişler ve her şeyi sonuna dek hak etmişler. Onları hemen tanıyacaksın Demir."
Güzel bir ifade. Ama, olumsuzlananlar üzerinden olumlanan değerlerin romanda taşıyıcılığını yapan hiçbir şahıs olmayınca -Demir, Uğur ve İyi'nin on yedi senesi bilinmedikçe- bu cümlelerin romana katkısı da olmuyor. Üstelik dönemin siyasi olayları hemen hemen hiç değmiyor kahramanlarımıza. Buna karşılık, diğer iki romanındaki gibi, Pembe Otobüs'te de mekânın ve eşyanın katkısı yerinde. Hatta İyi'nin 'köşk'ü, Uğur'un kiraladığı yazlık ev bir roman karakteri kadar ete kemiğe bürünürken roman kahramanlarının iç dünyalarıyla bütünleşiyor. Bunun en güzel örneğini İyi'nin ruhunu yansıttığı depo evinden bir çatı katına taşınması esnasında izliyoruz;
"Okyanusun sınırsız özgürlüğüne alışmış bir denizkızını tutup akvaryuma nasıl tıkamazsan, İyi de, karaya yavaşça uyum göstermeye çalışan bir amfibyum gibi ikili hayat süremezdi. Bu yüzden, geçmişle ilişkisini koparmayı arzularcasına yanına köşk anısı taşıyan tek bir nesne dahi almak istememişti, beni ve salonun zemininden bizi ikbâl günlerinin vakur bakışıyla süzmeye çalışan yakışıklı tavus kuşunu saymazsak tabii. Onun da üzerinde, dik tutmaya çalıştığı güzelim kuyruğunu kabaca ezen düşüncesiz bir sehpa vardı. Tavus kuşunun fiyakasını bozan aynı kişiliksiz güç, deniz kızının da rengârenk pullarını düşüncesizce kazımakla kalmamış, etini kurutup teninin göz alıcı ışıltısını acımasızca söndürmüş, onu o yapan kıvrımları utanmazca ütüleyip düzleştirirken, ipince, döküm döküm, salkım salkım uzantıları kesip attığı yetmezmiş gibi, yumuşak ve saydam bir inceliği sert ve kalın bir matlıkla değiştirerek, bize rüya dolu bir dönem yaşatan o koyu yeşil sihri de alıp bilinmeyen bir yerlere götürmüştü. Tuzlu çiçek kokusunun yerini yapay parfümün süslü kokusuna bıraktığını fark ettiğimde, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kafama nihayet dank etmişti. Kısacası sevgili İsmail, bizim biricik, benzersiz İyi'miz, ne yazık ki normal bir kızdı artık... "
Bireysel kaderleri, kırılgan hayatları anlatırken arka planına toplumun geleneksel kurumlarını, insani zaafları, birbirlerinin üzerine basmaktan çekinmeyenlerin 'insani' ilişkilerini, sıradanlığın zaferini kısaca alçaklığını tarihini yerleştiren, sade, sakin ve sıcak diliyle kendine özgü bir üslup yakalayan Mehmet Anıl'ın romanlarındaki en önemli eksiklik siyasi tarihe yer vermeyişi.

PEMBE OTOBÜS
Mehmet Anıl, Can Yayınları, 2007, 272 sayfa, 16 YTL.
denizci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 18:42


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı