sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞLENCE - MUHABBET-YAŞAM > Konusuz Konular-Soru Cevap
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Konusuz Konular-Soru Cevap Forumda bölümü olmayan konularınızı ve soru cevaplarınızı burada paylaşabilirsiniz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 03-31-2010, 13:24   #1
Kullanıcı Adı
NOYAN
dikkat "Otizmliyim, ben de varım! Otizmliyim, ben de vatandaşım!"


OTİZM PLATFORMU


Türkiye’deki otizmli bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata tam katılımlarının sağlanması amacıyla bu alanda çalışan önde gelen 17 sivil toplum örgütünün oluşturduğu bir sivil toplum hareketi….
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2008 yılından itibaren her yıl 2 Nisan gününün “Dünya Otizm Farkındalık Günü – World Autism Awareness Day (WAAD)” olarak kutlanmasına karar verdi. Birleşmiş Milletler tarihinde AIDS ve kanserden sonra sağlıkla ilgili ilan edilen üçüncü özel gün olan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” ile dünya genelinde AIDS ve şekerden daha fazla yükselen teşhis sayısıyla gittikçe artan otizm tehlikesine dikkat çekilmesi, üye ülkelerde gerçekleştirilecek çalışmalar ile kamuoyunda otizm farkındalığının yükselmesi, erken teşhis ve tedavi olanaklarının artırılması hedeflenmektedir.
Otizm Platformu, 2008 yılından bu yana her yıl gerçekleştirdiği farkındalık kampanyaları ve farklı iletişim çalışmaları aracılığı ile, Türkiye’de devlet ve kamuoyu nezdinde otizmle ilgili farkındalığın artırılması ve otizmli bireylerin sosyal yaşam hakları, eğitim, tedavi ve bakım gereksinimlerinin karşılanması için gerekli çalışmaların yapılması adına uğraş vermektedir.


OTİZM PLATFORMU 2010 NİSAN OTİZM FARKINDALIK AYI İLETİŞİM KAMPANYASI

Ülkemizde temel haklar iki ayrı kategoride ele alınmaktadır: “Herkesin Hakları” ve “Engelli Hakları”. Daha bu aşamada ayrım başlayarak, “zihinsel engelli hakları”, “bedensel engelli hakları” şeklinde anlam bölünmesi ile devam ederek daha da karmaşık hale gelmektedir. Engelli bireylerin haklarını ayrı olarak değil, “Herkesin Hakları” seviyesinde ele almak, hem engellilerin haklarının sınırlarını genişletecek, hem de engelli bireyleri gerçek anlamda toplumla kaynaştıracak genel bir bakış açısı için gerekli platformu yaratacaktır.
Standart bireylerin sahip olduğu sosyal ve anayasal haklarından otizmli bireyler mahrumdur. Oysa otizmli bireyler ile aileleri de vatandaştır, standart vatandaşlık uygulamaları gereği vergi veren bireyler olarak, seçme seçilme hakkına sahiptirler. Türkiye’de halen 500.000 otizmli birey olduğu varsayıldığında , 2 anne-baba – bir kardeş- bir bakıcı/eğitmen üzerinden yakın çevre sayısı ile dolaylı veya doğrudan otizmden etkilenen vatandaş sayısı 2 milyon kişiye yaklaşmaktadır.
Kampanya genelinde yapılacak bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları ile; sosyal haklar, anayasal-hukuki haklar, eğitim-sağlık hakları, meslek edinme ve çalışma hakkı, barınma hakkı, bakım hakkı vb. gibi ana başlıklar altında yaklaşım ve eksikler ile çözüm önerileri sunulmaktadır.

Alıntı:
OTİZM NEDİR?

Otizm, doğuştan gelen, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörolojik bir bozukluktur. Başkalarıyla etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kalmasına yol açan otizm, genellikle 3 yaştan önce ortaya çıkarak, bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkilemektedir.
Tüm dünyada tanılama bilimselliği kabul edilen DSM- IV/V ölçütlerine göre2009 itibari ile ABD başta olmak üzere bir çok ülkede otizm teşhisi 100 çocukta bire, kızlara nazaran hastalığın ¾ oranında daha yoğun görüldüğü erkek çocuklarda ise 94 çocukta bire kadar çıkmaktadır. Dünyada son yıllarda şeker, kanser ve AIDS dahil olmak üzere bir çok hastalıktan daha fazla sayıda otizm teşhisi alınmaktadır.
Ülkemizde istatistiki yetersizlik nedeniyle, 1/150 oranı temel alınarak tüm ülke nüfusu içinde yaklaşık 500.000 otizmli birey olduğu varsayılırken, 0-14 yaş grubunda 125.000 civarında otizmli çocuk olduğu öne sürülebilir.
OTİZMin nedenleri nelerdir?
Otizmin genetik tabanlı olduğu görüşü ile yapılan çalışmalarda bazı ipuçlarına rağmen, otizme neden olan genler henüz belirlenememiştir. Genetik faktörlerin çevresel koşullarla (yanlış beslenme, çevre kirliliği, kimyasal maddeler, yanlış ilaç kullanımı)tetiklenebileceği düşünülmektedir. Otizmin biyolojik nedenlerini anlayarak tedavisini geliştirmek üzere yürütülen yoğun bilimsel araştırmalardan henüz genellenmiş kesin sonuçlar alınmamıştır.
Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle veya ailenin sosyo-ekonomik koşullarıyla ilişkisi yoktur, otizme her çeşit toplumda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. Otizm günümüzde en sık rastlanan gelişimsel bozukluklar arasında yer almaktadır.
Dünyada otizmi görülme sıklığı 150′de birdir, erkek çocuklarda görülme sıklığı kızlara nazaran 3-4 kat daha fazladır. Ülkemizde sağlıklı istatistikler olmamasına rağmen, 1/150 oranı ile yaklaşık 450.000 otizmli birey ile 0-14 yaş grubunda 125.000 civarında otizmli çocuk bulunmaktadır.
Otizm, sosyal ve iletişim alanlarında yaşam boyu süren güçlükleri tanımlaması nedeniyle, yaygın gelişimsel bozukluklar ana başlığı altında bulunur. Bu ana başlık altındaki diğer bozukluklar; Asperger Sendromu, çocukluk dezentegratif bozukluğu, Rett Sendromu ve Başka Türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk’tur.
Ne zaman otizmden şüphelenmelisiniz?
Dış görünümleri ile diğer çocuklardan farkı olmayan otizmli çocuklar; sosyal ilişkilerde güçlük, iletişim zorlukları ve ilgi-davranış takıntıları olarak gelişimdeki 3 temel alandaki davranış sorunları ile diğer çocuklardan ayrılırlar.
© Eğer çocuğunuzda aşağıdaki özellikler varsa;
© Sizinle ve başkalarıyla göz kontağı kurmuyorsa,
© İsmi söylendiğinde veya çağrıldığında dönüp bakmıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
© Konuşmada yaşıtlarının gerisinde kalmışsa, başkaları ile söyleşiyi başlatma ya da sürdürmede belirgin bir bozukluğu varsa, basmakalıp, yineleyici (ekolali) ya da özel bir dil kullanarak garip konuşuyorsa veya konuşması hiç gelişmemişse,
© Gözleri sık sık bir şeye takılıp kalıyorsa,
© Anlamsız gülme veya ağlama krizleri varsa,
© Parmağıyla istediği şeyi işaret ederek göstermiyorsa,
© Oyuncaklara amacına uygun oynamayı beceremiyorsa, yaşıtlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,
© Ellerini kanat gibi çırpma, parmak uçlarında yürüme, kendi çevresinde veya eşyalar etrafında dönme, sallanma, çırpınma şeklinde garip ve yineleyici hareketleri (stereotipi) varsa,
© Bir şarkının bir bölümünü tekrar tekrar söylemek, dolapların kapaklarını sürekli olarak açıp kapatmak, ayak parmaklarının ucunda odanın bir ucundan öbür ucuna koşturmak, bazı eşyaları döndürmek veya sürekli sıraya dizmek gibi çeşitli ilgi ve davranış takıntıları varsa,
© Günlük yaşamındaki düzen değişimlere aşırı tepkiler veriyor ve uyum sağlayamıyorsa,
© Kendilerine ve çevrelerine yönelik zarar verici davranışlara sahipse,
vakit kaybetmeden doğru teşhis ve tanılama için Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı bulunan üniversite hastanelerine veya çocuk ruh hastalıkları uzmanı veya çocuk nöroloğu bulunan Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerine başvurmanızı öneririz.
OTİZMin tedavisi var mıdır?
Otizmin bugün için kabul edilen en önemli tedavi aracı, erken yaşta verilmeye başlanan yoğunlaştırılmış ve bireyselleştirilmiş özel eğitimdir. Erken yaşta tanı alarak,doğru yöntemlerle ve yoğun şekilde özel eğitim alan otizmli çocukların yarısına yakını, otizme özgü sorunların çoğundan uzaklaşabilmekte, genel eğitim düzeni içinde okula gidebilmekte ve yaşıtlarının sahip oldukları becerileri edinerek bağımsız bir birey olarak toplumda yerlerini alabilmektedirler.
Erken Teşhis ve Özel Eğitimin Önemi
Otizm tanısı sadece konunun uzmanları tarafından konabilir. Günümüzde 12 aylıktan itibaren tanı konulabilmektedir, erken yaşta tanı konması özel eğitime de erken başlanması açısından önemlidir. Yaşamın ilk 5 yılı, beynin en hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Özellikle 5 yaşından önce alınan yoğun özel eğitim desteği ile otizmin belirtileri ortadan kaldırılıp davranışlar değiştirebilir.
Özel eğitim, ihtiyacı olan bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel aracılığı ile uygulanan geliştirilmiş eğitim programları yardımıyla her otizmli çocuğun kendi özgü gereksinimlerine göre yürütülerek, çocuğa yaşına uygun beceriler ve toplumda kabul edilen davranışlar kazandırmayı hedefler.
Özel eğitim alan otizmli çocukların sosyal ilişkilerinin geliştiği, iletişim becerilerinin arttığı ve takıntılı davranışlarının azaldığı bilinmektedir. Özel eğitimin yoğun ve kesintisiz olarak, yılda 12 ay haftada 40 saat uygulanması için, uzman-eğitimci-aile üçgeninde bir ekip oluşturulması, ailelerin de eğitimciler ve uzmanlar tarafından çocuğa öğretilen becerileri evde de öğretmeye devam etmesi gerekmektedir.
Eğitim hakkı her çocuk için anayasal bir hak olmasına ve okulöncesi eğitim zorunlu olmasına rağmen, ülkemizde otizmli çocuklar için erken çocukluk (0-3 yaş)programı yoktur, okulöncesi (3-6yaş) dönemine yönelik eğitim programlarının da geliştirilmesi gerekmektedir.
Çocuğunuz bu yaş dönemlerinde ise, özel eğitimi için hiç vakit kaybetmeden özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine veya özel eğitim okullarından size yakın olan birine başvurmanızı ve çocuğunuza uzman yönlendirmesi ile eğitim aldırmaya başlamanızı tavsiye ederiz.
Özel eğitim maliyetlerinin bir kısmı, devlet tarafından karşılanmaktadır. Çocuğunuzun hiç vakit kaybetmeden eğitim alabilmesi için, teşhisin kesinleşmesini takiben eğitim alabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı size en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne (RAM) başvurmanızı öneririz.
Yalnız değilsiniz!
Çocuğunuzun otizmli olduğundan şüphe ediyorsanız veya yeni teşhis aldıysanız, otizm konusunda doğru bilgilenmeli ve otizmle yaşamın zorluklarını öğrenmelisiniz. Unutmayın ki, otizmin nedeni siz değilsiniz, ayrıca erken tanılama ve özel eğitim desteği ile otizmli çocuğunuz zamanla gelişim göstererek toplumda bağımsız bir birey olarak yerini alabilir.
Otizmle yaşamayı kabullenmek, anne-babalar için uzun, zorlu ve iniş-çıkışlı bir süreçtir. Ailede her birey bu süreci farklı yaşayarak, durumu anlamakta ve kabullenmekte sorunlar yaşayabilir. Siz de otizmli bir çocuk ebeveyni olarak önünüzdeki bu yeni hayat düzenine uyum sağlamakta zorlanırken, bir yandan da yakın çevrenizdekilerin durumu anlamaları ve kabul etmeleri için çaba harcamak zorunda kalabilirsiniz.
Bu süreçte ülkemizde otizmle ilgili çalışmalar yapan ve ağırlıklı olarak otizmden birincil derecede etkilenen aileler tarafından kurulan dernekler veya vakıflara katılarak destek ve bilgi alabilir, çalışmalara siz de katılarak otizm konusundaki bilgilendirmenin artmasını sağlayabilirsiniz.
UMUTLU OLUN, ÇOK ÇALIŞIN! Erken yaşta tanı alarak, doğru yöntemlerle ve yoğun şekilde eğitim alan otizmli çocukların büyük çoğunluğu bireysel ihtiyaçlarını karşılar duruma gelmekte, okula gidebilmekte ve yaşıtlarının sahip oldukları becerileri edinerek toplumda yerlerini alabilmektedirler.
NOYAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Okunmamış 03-31-2010, 14:01   #2
Kullanıcı Adı
Melancholy
Standart

Şu ahir zamanda o kadar çok hastalık var ki insanın ömrünü yiyip bitiren saymakla ömür biter hastalıklar bitmez bu tür kampanyaları canı gönülden eğer imkanımız varsa maddi olarak desteklemeliyiz ...

ALLAH hepsinin yar ve yardımcısı olsun ! ...
Melancholy isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 03-31-2010, 22:21   #3
Kullanıcı Adı
NOYAN
Standart

ülkemizde yarım milyon otizmli insan varmış. bu durumdan yeni haberdar oldum. anladığım kadarıyla istekleri bağış vs. değil, ekonomik ve toplumsal alanlarda var olabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyorlar.
NOYAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 21:56


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog