01-02-2015, 17:02 | #1 |
osmanlı avrupa ilişkileri
osmanlı avrupa ilişkileri
Kanuni Sultan Süleyman Macaristan ve Orta Avrupa hakimiyeti yüzünden Avusturya Kralı Ferdinand üzerine seferler düzenlemiş, 1529'da Viyana'yı kuşatmış, 1532'de Almanya seferini yapmış, 1533 yılında da Avusturya ile İSTANBUL ANTLAŞMASI'nı imzalamıştı. Bu antlaşmaya göre; Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına eşit olacak ve Avusturya elinde tuttuğu Macar topraklarına karşılık Osmanlı Devletine vergi verecekti. Sonraki yıllarda Kanuni 1566 yılında ölümüne dek çeşitli defalar Avusturya üzerine gitmişti. AÇIKLAMA: Duraklama döneminde Osmanlı Devleti'nin en çok savaştığı ülke Avusturya'dır. Bu dönemde Avusturya ile yapılan savaşlar ve sonuçları şunlardır: DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞLARI 1)- 1593-1606 SAVAŞLARI (III.Murat, III.Mehmet ve I.Ahmet Dönemleri: Nedeni: Avusturya'nın Osmanlı kuvvetlerine saldırması ve vergilerini ödemekten vazgeçmesi. Savaşlar: III. Murat zamanında Osmanlı kuvvetleri SISKA'da yenildi. Savaş III.Murat'tan sonra yerine geçen III. Mehmet döneminde de devam etti. III.Mehmet bizzat ordunun başında sefere çıkarak EĞRİ KALESİ'ni aldı. Bu yüzden III. Mehmet'e "Eğri Fatihi" ünvanı verildi. Haçova Meydan Savaşı'nda III. Mehmet Avusturya Ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. NOT: Haçova meydan Savaşı Osmanlı tarihinde zaferle sonuçlanan SON büyük meydan savaşıdır. 1600 yılında Osmanlı Devleti KANİJE KALESİ'ni aldı. Kale komutanlığına bırakılan TİRYAKİ HASAN PAŞA kaleyi kuşatan Ferdinand'ı az bir kuvvetle yenilgiye uğrattı. III.Mehmetten sonra padişah olan I.Ahmet zamanında da savaş devam etti. Osmanlılar ESTERGON kalesini aldı.Avusturya'nın isteği üzerine ZİTVATOROK ANTLAŞMASI imzalandı.(1606) Zitvatorok Antlaşması(1606): 1- Savaş sırasında alınan Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlılarda kalacak. 2- Avusturya artık Osmanlı'ya yıllık vergi vermeyecek, bir defaya mahsus savaş tazminatı verecek. 3- Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı padişahına eşit sayılacak. NOT: Kanuni Döneminde Avusturya ile imzalanan İstanbul Antlaşmasında Avusturya kralı Osmanlı sadrazamına denk sayılmıştı ve vergiye bağlanmıştı. Zitvatorok Antlaşması Osmanlı Devletinin Orta Avrupa'daki üstünlüğünü kaybetmeye başladığını göstermektedir. 2)- 1658-1664 SAVAŞLARI(IV.Mehmet Dönemi) Nedeni : Erdel, Eflak ve Boğdan Beyliklerinin Avusturya'nın kışkırtmasıyla Osmanlı Devleti'ne karşı isyan etmeleri. Sonuçlar: Köprülü Mehmet Paşa isyanları bastırdı.Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Uyvar kalesini fethetti. Avusturya'nın isteği üzerine VASVAR ANTLAŞMASI imzalandı.(1664) Vasvar Antlaşması(1664): 1- Uyvar kalesi Osmanlılarda kalacak 2- Erdel Osmanlı Devletine bağlı kalacak 3- Avusturya savaş tazminatı ödeyecek. 3)- II.VİYANA KUŞATMASI (IV.Mehmet Dönemi) 1683 Sebepleri: Avusturya'ya bağlı olan Macarların ayaklanarak Osmanlıdan yardım istemeleri, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın şöhret kazanma isteği. Kuşatma ve Savaş: Avusturya'nın yardım istemesi üzerine papanın teşvikiyle bir haçlı ittifakı kurulmaya çalışıldı. Lehistan Osmanlılara karşı Avusturya ile ittifak yaptı. Merzifonlu şehri kuşattı, fakat alamadı. Kuşatmanın uzun sürmesi düşmana vakit kazandırdı. Kırım Kuvvetleri Viyana'ya yardıma gelen Lehistan kuvvetlerini durdurmakta gereken gayreti göstermediler. Osmanlı Ordusu Avusturya ve Lehistan kuvvetleri arasında kalarak ağır bir yenilgiye uğradı. Dağılan kuvvetleriyle Belgrad'a çekilen Merzifonlu IV.Mehmet'in emriyle idam edildi. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Sonuçları: Batıda Türklerin yenilebileceği ve Avrupa'dan atılabileceği düşüncesi doğdu. Avrupa devletleri KUTSAL İTTİFAK adı verilen bir haçlı birliği oluşturdular. Böylece Türklerin SAKARYA SAVAŞI'na kadar sürecek bir geri çekilme süreci başlamış oldu. KUTSAL İTTİFAK DEVLETLERİ: Bunlar Avusturya,Rusya,Lehistan,Venedik ve Malta'dır. SAVAŞ: Kutsal ittifak Devletleri ile Osmanlı Devleti arasındaki savaşlar yaklaşık 16 yıl sürdü. (1683-1699) (Bu arada IV.Mehmet yeniçerilerin isyanıyla tahttan indirildi. Yerine sırasıyla II. Süleyman, II.Ahmet ve II.Mustafa padişah oldular.) Zor durumda kalan Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. Karlofça antlaşması imzalandı.(1699) KARLOFÇA ANTLAŞMASI(1699): Avusturya'ya ¦¦¦> Banat ve Temeşvar hariç bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Venedik'e ¦¦¦¦¦¦> Mora ve dalmaçya kıyıları Lehistan'a ¦¦¦¦¦> Podolya ve Ukrayna verildi. Rusya ile ateşkes imzalandı, peşinden 1700 yılında İSTANBUL ANTLAŞMASI imzalandı.Buna göre; Azak Kalesi Rusya'ya verildi, Ruslar İstanbul'da elçi bulundurabileceklerdi. KARLOFÇA'NIN ÖNEMİ: a)- Karlofça Osmanlının toprak kaybettiği ilk antlaşmadır b)- Bu antlaşma ile Osmanlı'nın Orta Avrupa'daki egemenliği sona ermiştir. c)- Osmanlı Devleti "Gerileme dönemi"ne girmiştir. d)- Ayrıca İstanbul antlaşmasında Rusların Azak kalesini almaları onların Karadeniz'e inmelerini sağlamıştır. Başka kültürlerle herhangi bir şekilde karşılaşmadan, tanışmadan, alış-veriş yapmadan ya da yüzleşmeden, yaşamını sürdüren bir kültür ve medeniyete rastlamak mümkün değildir dersek, abartmış olmayız Her kültürün başka bir kültürle karşılaşma, değiş-tokuş yapma veya yüzleşme anları, deneyimleri bir şekilde teşekkül etmiştir ya da üretilmiştir Sözgelimi asırlarca varlığını muhafaza eden İpekyolu, Doğu-Batı arasında çok erken dönemlerden itibaren hem emtia alış-verişi hem de kültürel irtibatın derinlik kazanmasını sağlayan bir iletişim ve etkileşim ağı oluşturmuştur Benzer şekilde, tarihte İslâm dünyası ile Avrupa arasında da bu anlamda bir iletişim/etkileşim ağının varlığı dikkat çekmektedir Bu etkileşim ağının genellikle iki güzergâh üzerinde gerçekleştiği söylenebilir Birincisi VIII yüzyılda İberik yarımadası ile hemen sonrasında Sicilya, ikincisi ise XIV yüzyıldan itibaren Balkanlar’dır Farklı kültür ve uzmanlık alanlarından gelen yazarların katkılarıyla kurulan bu kitap, özellikle ikinci karşılaşmayı, Osmanlılar ile Avrupa arasında yaşanan ilişkileri çeşitli yönleriyle ele almaktadır Bu çerçevede, yüzleşme ve savaşlardan daha çok bu iki dünyanın birbirini keşfetmeye, tanımaya çalıştıkları; birbiriyle alış-verişte bulundukları alanlar ve birbirini tasavvur biçimleri ve kaynakları disiplinlerarası bir anlayışla incelenmektedir Buna göre elinizdeki çalışma, Osmanlı öncesi dönemden başlayıp “eski düzen”den “yeni düzen”e geçiş arayışlarının yaşandığı, bir başka ifadeyle erken modern dönemin sonuna denk düştüğü III Selim devrinin (1789-1807) ortalarına kadar gelmektedir |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|