![]() |
|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
![]() ![]() |
Seçenekler | Stil |
![]() |
#1 |
![]() Türkiye 12 Eylül harekatını gerçekleştirenlerin bile tasavvur etmediği çapta oldukça kanlı hazırlanan Balyoz Harekatı’nı tartışıyor.
Her ne kadar TSK dün yayınlandığı açıklamada gündeme bomba gibi düşen plan için; “Giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo içerisinde uygulanmıştır” dese de, işin aslının sadece hayali bir senaryodan ibaret olmadığı anlaşılıyor. Nitekim Taraf gazetesinde yer alan iddialara göre, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde İstanbul Selimiye Kışlası'nda 1. Ordu'ya bağlı tüm komutanlıkların katıldığı bir toplantı yapılmış ve 2002 Aralık ayında hazırlanan Balyoz Harekât Eylem Planı tüm yönleri ile ele alınmış. Bu seminerin kesintisiz ses kaydı ve 175 sayfalık teyp dökümünün ellerinde olduğunu yazan Taraf gazetesi, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’ın toplantıya katılan 29’u general toplam 162 subaya hitaben yaptığı konuşmada: “Şimdi arkadaşlar, bu bir jenerik senaryo ama, günümüzdeki gelişmelerle bir paralellik taşıyor...” dediğini de aktarıyor. Org. Doğan’ın, “Günümüzdeki gelişmelere paralellik taşıyor” sözlerinin ne anlama geldiğini izah etme gereği bile duymuyorum. Gayet yalın ifadeler bunlar. Kısaca, “Aferin çocuklar, tam da ülkenin ihtiyaç duyduğu tarzda bir plan hazırlamışsınız” mı demek istedi, artık bunu kendisini sormak lazım. Çetin Doğan kaldı ki,, emekliye ayrılırken Yüksek Askeri Şûra toplantısında sert bir konuşma yapmış, 28 Şubat kararlarına atıfta bulunarak, bu kararların eksiksiz bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çizmiş, AK Parti hükümetinin bazı icraatlarına açık eleştirilerde bulunmuştu. Sabrımız kalmadı... Şimdi bir an için, Taraf gazetesinin gündeme taşıdığı “Balyoz Harekatı” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını, TSK açıklamasında da yer aldığı gibi, “gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo içerisinde uygulanan bir plan” olduğunu varsayalım. Yazıya başlık olan “RTE’ye sabrımız kalmadı” ifadesini, Balyoz Harekatı'nın altında imzası olduğu iddia edilen Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın Maya Dergisi'nin son sayısında yayınlanan makalesinden aldım. Maya dergisinin web sayfasında tamamını okuyabileceğiniz makalede, E. Org. Doğan bu konudaki düşüncelerini şu şekilde aktarıyor: “Kimsenin ‘Hoca Nasreddin gibi ağlatan, Bayburtlu Zihni gibi güldüren’ bir RTE klasiğini artık izlemeye sabrı kalmadı.” E. Org. Doğan cümlenin başında, “kimsenin” ifadesini kullandığına göre, sadece kişisel fikri değil demek ki... Erdoğan Hükümeti’ne karşı sabrı tükenmek üzere olan geniş bir çevrenin düşüncelerini seslendiriyor olmalı. Şu satırlar da aynı yazının sonuç bölümünden: “Perde yıkılmadan, ülke viraneye dönmeden, millet daha fazla bölünmeden, AKP yönetiminin kendiliğinden yeşil sahasına suhuletle dönerek top koşturması, en doğru yol olacaktır.” Her ne kadar ‘yeşil sahalara dönmek’ ifadesi spor literatüründe aktif spor yaşamına yeniden geri dönmek olarak kullanılsa da, Org. Doğan bunu, AK Parti’nin siyaset sahnesinden çekilmesinin iyi olacağı şeklinde ifade etmiş. TSK’da üst düzey komutanlık yapmış bir generalin, her ne kadar emekli olmuş olsa bile siyasete ilişkin bu kadar operasyonel değerlendirmede bulunması anlamlıdır. Bunu, “emekli bir general siyasi konularda asla fikir zikredemez” gibi bir bağlamda ifade etmiyorum. Herkes düşüncesini demokratik zeminde rahatlıkla ifade edebilmeli. Burada önemli olan ayrıntı, muvazzaf generalken meşru hükümete karşı operasyonel hazırlık içinde olduğu iddia edilen, ama bunu reddeden bir orgeneralin, zihinsel kodlarını okuma bağlamında zikrediyorum. Mesele ciddi değilse neden gündeme alındı? Yazıyı bitirmeden önce TSK’nın dünkü açıklamasında yer alan bir çelişkiyi de dile getirelim. TSK açıklamasının son satırında; “Söz konusu iddiaları ciddiye alarak üzerinde yorumlar yapılmasının ve bilgi kirliliği yaratılmasının; özellikle toplumumuzda tedirginlik yaratmak isteyenlerin amacına hizmet edeceği değerlendirilmektedir” deniliyor. Madem Taraf gazetesine konu olan Balyoz Harekatı’na ilişkin ayrıntılar üzerinde yorum yapılmayacak kadar ciddiyetten uzak senaryolar ise, ne diye 29’u general toplam 162 subay, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 3 gün boyunca planı tartıştı ki? Kaldı ki, Org. Çetin Doğan o toplantıda yaptığı konuşmada, “Günümüzdeki gelişmelere paralelllik taşıyor” demesine ve meseleyi ciddi bulduğuna işaret etmesine rağmen... İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, ''Balyoz güvenlik harekat planı'' iddialarına ilişkin, ''gazetede çıkan haberlerle ilgili ön inceleme yapıyoruz" demiş ve soruşturma açılacağını açıklamış. Bakalım Askere sivil yargının önünü açan düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından oy birliğiyle iptal edilmesi süren davalarını nasıl etkileyecek? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç AK Parti kapatma davasının sonucunu açıklarken, parti kapatmayı zorlaştıracak düzenlemelerin hızla yapılmasını tavsiye etmişti. Hükümet nedense bu konuyu ağırdan aldı ve aradan geçen 1.5 yıl içinde hiç adım atmadı. Öylesine tarihi günler yaşıyoruz ki, gelecekte bugünkü olayları okuyanlar soluk soluğa kalacaklar. Gözümüzün önünde akıp giden tarihin seyircisi değil, aktörü olmaya gayret ediniz. Memleketi “ben yaptım oldu” diyenlerin keyfi tutumlarına terk etmemek ve hukukun üstünlüğünü hissettirmek lazım. Olan biteni yakından izlediğinizi demokratik bir dille yansıtmaya çalışınız. Kimse meydanı boş sanmamalı... Prof. Dr. Osman ÖZSOY |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|