|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
09-19-2008, 11:29 | #1 |
Namaz Şovları
Salı öğlenden sonra Berlin’in Tegel havaalanında İstanbul için uçak bekliyorum. Bu son derece yetersiz havaalanı, Türkiye’ye her uçak kalktığında müthiş bir kaosa sahne oluyor. Kuyruklar bitmiyor, o kadar insan küçücük bir salona sıkıştırılıyor. Havalandırma da yetersiz. Her seferinde Tegel’den uçmak bir eziyete dönüşüyor benim için. Ucunda Berlin olmasa katlanılmaz.
Epey uzun sürüyor check-in işlemi. Ardından “artırılmış” güvenlik önlemleri ve pasaport kontrolü için kuyruğa giriyoruz. Bir o kadar da bu kuyruk sürüyor. Tam Alman polisine pasaportumu uzatacakken, cam duvarın arkasında bir hareketlilik göze çarpıyor. İki genç adam, çantalarından hararetle bir şeyler arıyorlar, çıkartıyorlar ve yere seriyorlar. Bir seccade. Kıble tarafında duruyormuşum, seccade serilince anlıyorum. Adamların yüzleri bana dönük, tam karşımdalar. Aramızda cam bir ayrım var ama rahat rahat inceleyebiliyorum. Biri ayakkabısını çıkartıyor, biri çıkartmamayı tercih ediyor ve namaza başlıyorlar. Ancak seccadeyi serdikleri koridorun sonunda tuvalet var. Epey bir insan oradan geçiyor, birkaç metre ilerideki tuvalete varıyor. İki genç erkek namazlarını kılıyor, seccadeyi topluyor, biri ayakkabısını giyiyor ve uçağı beklemeye koyuluyorlar. Onlardan buranın bir mescit yerine geçebileceğini anlayan bir başkası da cesaret alıyor. Elinde iki gazete sayfası var, yere seriyor. Aynı tuvalet yoluna. O da ayakkabılarını çıkarmayı tercih edenlerden. Ayakkabılar bir yanda, gazete sayfaları önünde, namaza duruyor. Sadece bana değil, pek çoklarına da bu görüntü biraz tuhaf görünüyor. Elbette hiç kimse orada niye namaz kıldığını sorgulamıyor ama uygunsuz bir durum değil mi? Havaalanında namaz kılınır mı, değil sorguladığım. Elbette o da sorgulanabilir. Hadi onu bir köşeye bırakalım, peki tuvalet yolunda namaz kılmak Müslümanlığa sığıyor mu? Dahası bu insanlar dinlerini de pek iyi bilmiyorlar galiba. Tegel havaalanında “mescit” ya da “dua odası” yok, zaten havaalanında hiçbir tesis yok. Namaz saati uçak saatine denk geliyorsa zor bir durum. Ama tam da böyle zamanlar için “kaza” icat edilmedi mi? Ben bile bunu biliyorsam, eminim namaz saatini kaçırmayacak kadar hassas olanlar da biliyordur. Ama Tegel’de o kadar insanın içinde namaz kılmanın başka bir anlamı olduğu kesin. Burada sadece sahneye çıkıyorlar, o kadar belli ki! İki buçuk saat sonra uçak İstanbul’a varacak, kazayı geciktirmemek için gider Atatürk Havaalanı’ndaki mescitte kılar namazını. Ama derdi Berlin’de, Avrupalılar’ın gözünün içine sokmak. Geçenlerde, Yılmaz Özdil yönetimindeki “Uğur Dündar’la Star Haber”de benzer bir görüntü vardı. Bu sefer Atatürk Havaalanı’nda insanlar şov amaçlı namaza durmuşlardı. Daha evvel de, hatırlayın, Akmerkez’in ortasında birileri namaz kılmak istemişti. Eğer müdahale edilseydi, belki de İstanbul’da “İkinci Sivas” olayı yaşanacaktı. Belli ki amaç provokasyon. Türkiye’de bundan 10, 20, 30 sene önce de dindar insanlar yaşıyordu ama bu gibi olaylar hiç yaşanmıyordu. Şehir merkezlerinde, havaalanlarında, genel olarak dini ritüellerle bağdaşmayacak yerlerde namaz şovları yapılmıyordu. Herkes ibadetini olması gerektiği gibi kendi içinde yaşıyor, bunu duyurmak zorunda hissetmiyordu. Peki şimdi ne değişti? Şimdi her yaptıklarının yanlarına kâr kalabileceğini gören bir İslamcı kesim, “başlardan ayaklara” yüz buldu, cesaret aldı ve kendi hayat tarzını dikte etmek için harekete geçti. İstiyorlar ki biri onlara müdahale etsin, böylece ardından yakıp-yıkmaları haklı çıksın. Batılı, şehirli olan her şeye düşman oldukları için yapıyorlar bunu. Onlar da havaalanında tuvalet yolunda, gazete kağıdı üzerine namaz kılınmayacağını biliyor. Onlar da kaza namazından haberdar. Ama bu ısrar niye? Tek sebebi birilerini kışkırtmak. Oray Eğin Akşam |
|
|
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|