|
Türkiye ve Dünyadan Haberler Son dakika haberler ve son gelişmeler burada . |
Seçenekler | Stil |
08-04-2008, 10:58 | #1 |
Mumcudan 25 gün sonra Bitlis öldü
Ergenekon iddianamesinin deliller kısmında, Veli Küçükün evinde bulunan belgeye göre, Uğur Mumcu, Talabaniye verilen 100 bin silahı araştırırken öldürüldü. Aynı iz peşindeki Org. Eşref Bitlis de 25 gün sonra kazada öldü..
Sabah'ta yer alan habere göre, Ergenekon örgütünün kurucu ve yöneticisi olduğu iddia edilen emekli tuğgeneral Veli Küçük'ün evinde ele geçirilen "Şirketler ve Köstebekler" adlı belgede, Uğur Mumcu suikastının perde arkasına dair şok detaylar anlatılıyor. 2 bin 455 sayfalık Ergenekon iddianamesinin "deliller" kısmında yer alan raporda, Mumcu'nun, devlet tarafından Celal Talabani'ye gönderildiği iddia edilen 100 bin silahı araştırdığı için öldürüldüğü öne sürülüyor. Belgenin 'Susurluk Raporu Silahlar ve Cinayetler' başlıklı bölümünde yer alan iddialar şöyle: KISTIRILAN 700 PKK'LI... "1991'in Ocak ayında Makine Kimya Enstitüsü'ne (MKE) ilginç bir mesaj geldi ve 'çok gizli' yürütülecek bir işlemle 100 bin silahın seri numaralarının silinmesi istendi. 4 gece süren işlemden sonra silahları üst rütbeli bir subay 'Ben JİTEM komutanıyım' diyerek aldı. Silahlar, Irak sınırına getirilmeden bir gün önce 15 Ocak 1991'de, jandarma albay Durmuş Coşkun Kıvrak komutasındaki kuvvetler, 700 kadar PKK'yı kıskaca aldı. Ancak bu anda Ankara'dan gelen emirle geri çekilmesi istendi. Bu emrin nedeni, sınırda çıkabilecek bir çatışmanın dikkati silah sevkıyatına çekmesi olasılığıydı. MKE yetkililerine de giden yazılı emir dosyasını, albay Kıvrak ve birkaç asker inceleyince şok oldu. İlerleyen dönemde askerlerden biri dosyanın fotokopisini çekip gazeteci Mumcu'ya gönderdi." MUMCU'NIN HAYATİ HATASI Söz konusu belgenin "Uğur Mumcu'nun hatası" başlıklı bölümünde ise Mumcu'nun kendine gelen belgeyi onaylatmak için bazı yerlere açtığı telefonlar "hayatının en büyük hatası" olarak yorumlanıyor. Dosyayı Uğur Mumcu'ya ulaştıran kişi, Mumcu'nun açtığı telefonlardan haberdar olunca, kendisini arayarak "Bu işin ucu pis... Ölümüne mi susadın?" diyerek dosyayı unutmasını istedi. 23 Ocak 1993 günü ise albay Durmuş Coşkun Kıvrak, ısrarla Uğur Mumcu'yu aradı. Bir türlü Mumcu'ya ulaşamayan Kıvrak, sekreterine "Hayati bir konu, mutlaka benimle görüştürmelisiniz" diye not bıraktı. Kıvrak ile görüşemeyen Mumcu, ertesi gün, MKE'ye gelen 'gizli' mesajdan da 2 yıl sonra bombalı suikasta kurban gitti. Silahlara ait belgeler ise Mumcu'nun evinde ve bilgisayarında bulunmadı. 'YERİ GELİNCE KONUŞULUR' Raporda Eşref Bitlis ile ilgili de bir bölüm yer alıyor: "Mumcu suikastından sonra gündeme gelen 'Celal Talabani'ye PKK'yı vurması için 100 bin silah gönderildi' söylentileri için, Eşref Bitlis'in yanıtı, "Konuşulacak şeyler zamanı geldiğinde konuşulur" oldu. Ve Bitlis de Mumcu'dan 25 gün sonra uçak kazasında şehit düştü." İki olayın art arda yaşanması ve raporda yer alış biçimi, "Mumcu ve Bitlis'in katili aynı mı?" sorusunu akıllara getirdi. O dönemde de Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis'in aynı iz üzerindeyken öldürüldükleri öne sürülmüş, Bitlis'in, Kürt meselesinin çözümünde Irak-İran ve Suriye ile birlikte davranma politikasını benimsediği ifade edilmişti. Ergenekon'un kilit ismi Tuncay Güney de, 2001'de verdiği ifadede Eşref Bitlis ile binbaşı Cem Ersever'in, Ergenekon'un PKK'ya silah satışından haberdar oldukları için öldürüldüğünü öne sürmüştü. ÖLDÜĞÜ UÇAK ÇOK TARTIŞILMIŞTI DÖNEMİN Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993 günü geçirdiği uçak kazasında, pilotlar binbaşı Yaşar Erian ve yüzbaşı Tuğrul Sezginler ile birlikte şehit oldu. Bitlis'in uçağının düşmesi ile ilgili çeşitli iddialar gündeme gelmişti. Olaydan bir saat sonra Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, yaptığı açıklamada olayın uçağın motorundaki buzlanma yüzünden meydana geldiğini söylemiş, ancak bilirkişi tayin edilen İTÜ'lü uzmanlardan kurulu heyet, uçağın buzlanma sonucu düşmüş olamayacağı yönünde görüş bildirmişti. MUMCU'NUN ÇEVRESİNDEKİ MUHBİRLER SÖZ konusu belgede ilginç bir iddia daha yer alıyor. Buna göre, Mumcu'nun birlikte çalıştığı genç gazeteciler, Uğur Mumcu'nun her gün ne yaptığını, kimlerle görüştüğünü ve hangi konuları araştırdığını "birilerine" rapor ediyordu: "O günlerde oldukça genç sayılabilecek bu çalışma arkadaşlarının, Uğur Mumcu'nun vefatından çok kısa bir süre sonra, TV kuruluşlarından birinde yönetim kadrosuna, yine birilerinin aracılığı ile getirilerek mükafatlandırıldıklarına, aklı başında ve vicdan sahibi tüm gazeteciler tanık oldu." habervaktim |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|