|
Türkler'in ve Yabancıların Biyografileri Ünlüler, Artistler, Aktörler, Sanatçılar , Rektörler, İş Adamları, Gazeteciler, Kaşifler, İdoller, Örnek Alınacak Kişiler - Biyografi |
Seçenekler | Stil |
02-20-2010, 00:24 | #1 |
Molla Fenari (Şemsettin Mehmet) Kimdir? Hayatı, Biyografisi ve Yaşamı
Molla Fenari
Molla Fenarî Büyük şöhreti olan Molla Fenarî'nin adı Şemseddin Mehmed, babasının adı da Haraza'dır; 751 H. 1350M.de doğmuş olup babası Hamza bin Mehmed bilvasıta Sadreddin Konevî'nin halifesidir. Konya taraflarında yetiştiği anlaşılıyor ise de Fenarî denilmesinin sebebi şimdilik bilinemiyor. Molla Fenarî, Kara Hoca denilen Alâaddin'den ders görüp sonra Konya’da Zincirli medrese müderrisi Cemaleddin Aksarayî'den okuyarak 778 H. 1376 M. de oradan Kahire'ye gidip büyük âlim Bayburtlu Molla Ekmel'den (vefatı 786 H. 1384 M.) de istifade ile memleketine dönmüştür. Molla Fenarî, zâhir ilimlerinden başka babasının mesleği olan tasavvufa da ehemmiyet vermiş, Muhyiddin-i Arabî felsefesini neşretmiştir. Molla Fenarî Osmanlılar zamanında Bursa'da, müderrislik ve sonra kadılık etti ve Yıldırım Bayezid'in teveccüh ve iltifatına nail olup devlet işlerinde fikir ve mütalâasından istifade edildi. Pek çok defa Mısır'a gitti, Mısır ve Suriye âlimleri kendisinin faziletine meftun olmakla beraber vahdet-i vücut mesleğine mensup olmasını bir kusur saymışlardı; çünkü bu muhitlerde Muhyiddin-i Arabî felsefesine karşı aleyhtarlık vardı, bunlar Muhyiddin'i tekfir edecek derecede ileri gitmişlerdi; bundan dolayı aynı mesleğe mensup olan Molla Fenarî'ye de yan gözle bakmışlarsa da o aldırış etmemiş ve hatta Memlûk sultanı Melik Müeyyed Şeyh'in daveti üzerine 822 H. 1419 M. de Kahire'ye gidip oradaki âlimlerle görüştüğü sırada Muhyiddin felsefesine dair onlarla hiç bir suretle görüşmemiş, başka vadilerde mübahese yapmıştır; bundan dolayı bazı Mısır müverrihleri ulûm-ı akliye ve nakliyede İmam olan Molla Fenarî'nin Kahire ulemasıyla derin mübahese yapmamasını ya Mısır âlimlerini ehil görmediğine veyahut Muhyiddin-i Arabî taraftarı olmasından dolayı münazarayı mahzurlu görmesine atfetmektedirler. Molla Fenarî, Çelebi Sultan Mehmed zamanında pâdişâha gücenip Karamanoğlu Mehmed Bey'in yanına gitmiş ve Mehmed Bey, buna fevkalâde hürmet göstererek kendisine günde bin ve talebelerine de beşyüz akçe tahsis eylemişti; Çelebi Mehmed, Karamanoğluna galebe çalınca Molla Fenarî'yi alıp Bursa'ya götürdü ve ona yine Bursa kadılığını verdi ve onu her işte yine merci yaptı; bu hal Molla Fenarî'nin vezirlerle arasını açtı, vefatına kadar bu mümtaz mevkiini muhafaza etti. Molla Fenarî 834 Receb 1431 Martta Bursa’da vefat etti. Memlekette imam-ı âzam diye anılan Molla Fenar î'nin kabri camiinin yanındadır; vefatında bin cildi içeren bir kütüphane bırakmıştı. Molla Fenarî tefsir, tasavvuf, fıkıh, usul-i fıkıh, kelâm, mantık ve belagat vadilerinde pek kıymetli eserler yazmış olup yüz kadar ilim ve fenden bahseden Enmûzecü’l-ulûm adlı telifi ilmî genişliği ve zekâsına delâlet etmektedir. Karamanoğlu Mehmed Bey adına yazdığı Aynü’l-âyan isimli Fatiha tefsiri bilmünasebe tasavvuf kelâm, usul, maani, belagat vesair ilimlerden de bahsettiği için pek kıymetli olup bastırılmıştır. Usul-i fıkh'a dair pek mühim eserlerin tetkikiyle kaleme aldığı Fusulü’l-be-dâyi li usûli’ş-şerayi isimli telifini otuz senede bitirmiş olup bu kıymetli eseri de bastırılmıştır. Molla Fenarî'nin yüzü geçen eseri vardır. Bunlar arasında Sadreddin Konev î'nin tasavvufî eserlerinin şerhleri ve Sadreddi n'in halifelerinden Kasanı'nın istilahat-i sofiyye'sine talikatı vardır. Molla Fenarî, Davud-ı Kayserî'den sonra Osmanlı memleketlerinde vahdet-i vücut felsefesinin yayılmasına çalışmış ve aynı zamanda Medreseden yetiştirdiği ilim adamları ile Türkiye'deki ulema mektebinin kurucusu olmuştur; kendisinden sonra yetişmiş olan âlimlerin hemen hepsi Molla Fenarî mektebine mensupturlar. Kendisine karşı gösterilen büyük hürmet îcabı olarak oğul ve torunları müderrislikte ilk defa kırk akçe yevmiyeli müderris olmak imtiyazına mail olmuşlardır; bazı müellifler, öldüğü zaman yüz elli bin altını çıktığını ve cömert olduğunu yazarlar. ----------- Kaynak: Osmanlimedeniyeti.com |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|