02-27-2009, 01:51 | #1 |
Milli Takım dünyayı sarsacak
Milli Takım dünyayı sarsacak Futbolunun Marka Değeri'' başlıklı konferansta konuşan Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim İspanya maçı için hayli iddialı mesajlar verdi... Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, 2010 Dünya Kupası elemelerinde, son iki senedir yenilmeyen son Avrupa Şampiyonu İspanya ile 90 bin kişilik Santiago Bernabeu Stadı'nda oynanacaklarını belirterek, ''Marka değeri olarak çok önemli bir maç. Böyle bir yerde başarılı olmak dünyayı sarsacak bir haberdir'' dedi. Bahçeşehir Üniversitesi'nin Beşiktaş Yerleşkesi'nde yapılan ''Türk Futbolunun Marka Değeri'' başlıklı konferansta konuşan Terim, öğrencilerin İspanya maçlarıyla ilgili sorusu üzerine, ''4 senedir Madrid'e milli maç alınmamış. 90 bin kişilik Bernabeu'da oynayacağız ve stat dolacaktır. Rakibimiz son 2 senedir yenilmiyor güzel, son Avrupa Şampiyonu o da güzel. Çok önemli oyunculardan kurulu. Marka değeri için çok önemli bir maç olarak görüyorum. Böyle bir şeyi kazanmak, böyle bir yerde başarılı olmak dünyayı sarsacak bir haberdir. Oyuncularım 4 gündeki 2 maçta Türk Milli Takımını hatırlatacaktır'' diye konuştu. Türk Milli Takımı'nın oynamayı seven bir takım olduğunu anlatan Terim, ''İspanya milli takımı da dünyada en iyi oynayan takımlardan biri. Dünya sıralamasında 1 numara, Avrupa Şampiyonu. Bahanelerden uzak, gidip aslan gibi oynarız. Hiç merak etmeyin. Sizden bir ricam var, televizyonu erken terk etmeyin, bekleyin. Olmaz da demeyin. Hırvatistan'dan 118'de gol yiyoruz, 120'de atıyoruz. Sonra 'şans' diye bazı şeyler duydum. 118'de yediğimiz şans değil, 120'de attığımız şans. Hiçbir ciddi başarı tesadüfi olamaz'' deyince, öğrenciler alkışladı. Sakatlığı bulunan Servet'in olmamasının talihsizlik olduğunu kaydeden Fatih Terim, şöyle devam etti: ''Benim buradaki tek endişem maçlara kadar olan bölümde başka oyuncuları kaybetmeyelim, yoksa zaten sakatlara alışkınız. Hatta bir başka gencimiz için bu fırsat olur, belki yeni bir Servet çıkar. Servet ile ameliyattan sonra konuştum, bilim, tıp 'yetişmiyor' dese de kendisini oraya yetiştirme düşüncesinde olacaktır. Siz hiç endişelenmeyin, biri çıkar çok da iyi oynar.'' ''DEVAMLI OYNAYAN BİR LİNCOLN İYİ BİR FUTBOLCU'' Fatih Terim, bir öğrencinin, ''Lincoln'un milli takımda oynamasını ister misiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine, ''Ne buradaki arkadaşların, ne hocalarımızın ne de bizim 'olsaydı ihtimali var mıydı' gibi şeylerle o kadar vaktimiz yok. Statü olarak oynayacak durumda değil. Sakat olmayan devamlı oynayan bir Lincoln iyi bir futbolcu. Türk milli takımında oynamak isteyen yabancı o kadar çok kişi var ki...'' diye konuştu. Terim, Turkuaz formayla ilgili soruya karşılık, Turkuaz'ın Türk isminin geçtiği tek renk olduğunu, ancak konunun başka yerlere çekildiğini, kırmızı-beyaz formalarla devam edeceklerini söyledi. Almanya'da daha fazla futbolcu yetişmesinin nedeniyle ilgili bir soru üzerine Terim, şöyle konuştu: ''(Bunu kaçırdık Almanya'yı tercih etti) gibi şeyler sizi fazla endişelendirmesin. Türkiye'de 7-18 yaş arasında 21 milyon kız-erkek çocuğumuz var. Biz doğal kaynağı kullanamıyoruz. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile bir çalışmamız var. 2005'de Nuri ve Halil'in attığı gollerle Almanya'yı 2-1 yendiğimiz maçtan sonra Almanlar 'Biz yetiştiriyoruz, bize gol atıyorlar' dediler ve bir kanun çıkardılar. (Eğer Türkiye'yi seçersen seni yabancı sayarım) diyor. Bu da çok kolay terk edilecek bir şey değil. Çocuklarımıza da çok fazla kızmayın. 'Bize hiç bakmıyorlar ki' diyenler var. Biz herkese bakıyoruz.'' Fatih Terim, Avrupa Şampiyonası'ndan sonra Türkiye ile ilgili akılda kalan şeyin, ''Pes etmeyen, sürprizlerle dolu, her an her şeyi yapabilecek bir sistem içinde oynayan, daima her an her şeyi bekleyeceğimiz bir takım'' olduğunu, Avrupa'da oynayan futbolcuların artmasının fazlalaşmasının Türk futbolunun marka değerini arttıracağını söyledi. Ligde birçok takımın şampiyonluğa oynamasının ayrı bir heyecan yarattığını anlatan Terim, ''Diğer ülkeler tarafından takip edilerek, onlar tarafından enteresan takımların ortaya çıkması ligimize ayrı bir marka değeri katmıştır. Sivas, Trabzon ve Kayseri de olayın içine girince heyecan arttı. Artınca bilinirlik, tanınırlık da arttı. Bu arttıkça da marka değeri de artıyor'' diye konuştu. Fatih Terim, 1996 yılında milli takım ile Avrupa Şampiyonası'na gitmeye hak kazandıklarında Şenes Erzik ve ekibinin büyük çabalarıyla Pepsi ile sponsorluk anlaşması yaptıklarını ifade ederek, ''Mercedes bizi taşıyacak arabayı geri almak kaydıyla veriyordu. Şu anda formamızın üstünde yer yok. Bu Türk takımının marka değerinin ne kadar önemli olduğunu gösterir. Ortada bir marka var bu markayı el birliğiyle daha iyi yerlere çekmeliyiz. Mart ayının sonunda markayı biraz daha tanıtmak için önemli bir fırsattır. Markayı ezberletmek için başarılı olmak zorundasınız'' şeklinde konuştu. ARIBOĞAN: ''SPONSORLUK GELİRİMİZ 12'DEN, 35 MİLYON DOLARA ÇIKTI'' Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili Lutfi Arıboğan, 14 Şubat 2008 tarihinde göreve geldiklerinden bu yana hem toplumdan hem spor camiasından hem de iş dünyasından çok önemli olumlu geri dönüşler aldıklarını belirterek, adalet, güvenilirlik ve şeffaflık kavramlarıyla Türk futbolunu yönettiklerini söyledi. Son bir yılda, 12 milyon dolar olan sponsorluk gelirlerini 35 milyon dolara çıkardıklarını belirten Arıboğan, ''Bu dünyada bir rekordur'' dedi. Milli takımın Avrupa ve dünya 3.'lüğü, Galatasaray'ın UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanmasının Türk futbolunun marka değeri katkıda bulunduğunu anlatan Lutfi Arıboğan, ''Süper ligin değerinin artırılması yönünde orta vadede çok önemli şeyler yapacağız. Kulüplerimizin idari ve mali olarak iyi yönetilmesi için gereken tedbirleri alıyoruz. 2010 yılında süper ligi dünyada önemli bir marka yapmak adına yurt dışına açılmayı planlıyoruz'' diye konuştu. Arıboğan, bir soru üzerine, belediyelerin kulüp sahibi olmaması, ama spora katkıda bulunmasının ideal model olduğunu söyledi. Turkuaz formayla ilgili soru üzerine ise Lutfi Arıboğan, şunları kaydetti: ''Basketbolda milli takım formasını 243 defa giydim. Bayrak ile milli formanın birbirine eşitmiş gibi algı yaratılmasını doğru bulmuyorum. Farkındalık yaratmak için dünyada bazı ülkeler bu renkleri kullanmışlar. Türkiye'de her şey speküle ediliyor. Bu sadece marketing stratejisi ile alakalıydı, ama doğru yönetilemedi. Çok kabul edilmedi. Biz yine kırmızı beyaz ağırlıklı olarak kullanmaya devam edeceğiz. Yeni kreasyonumuzda turkuaz yok.'' Arıboğan, konferansa katılacağı açıklanan TFF Başkanı Mahmut Özgener'in yakın bir ahbabının vefatı nedeniyle İzmir'e gitmek zorunda kaldığı için gelemediğini söyledi. Konferansın sonunda Lutfi Arıboğan'ın eşi olan Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Deniz Ülke Arıboğan, Fatih Terim ve Arıboğan'a birer plaket verdi. internetspor |
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|