|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
07-20-2010, 16:55 | #1 |
MHP’ye gece operasyonu
Geçtiğimiz iki günde gazetelere yansıyan bir haberdi bu. Diyordu ki haberde; “Aydın MHP İl Binasının duvarına asılan ‘Sen açıldıkça analarımız ağlıyor’ yazılı pankart, önceki gece saat 23.30’da polis operasyonuyla indirildi.” Aydın’da, 21 Haziran’da Şehit Piyade Er Mehmet Ali Tosun’un cenazesinde Aydın MHP il binasının duvarına bir pankart asmış partililer. Ve bu pankartta da yukarıdaki ibare yazıyor. Vali Hüseyin Avni Coş, gecenin bir yarısında 500 polisle kuşatmış MHP binasını. Ne yapacak? Bu pankartı indirecek. Belediye Başkanı itfaiye aracı vermeyince, çevreden AKP li bir belediyeden temin edilen itfaiye aracı ile indirtiyor Vali pankartı. Devir AKP devri ya, Vali de “İktidar’ın Valisi” olduğunu kanıtlayacak ya.. Ne savcılık emri, ne mahkeme kararı. AKP’li Vali’nin kararı yetiyor MHP binasına böyle bir gece yarısı baskını yapmaya. Gündüz Savcılığa yapılan müracaata, Nöbetçi Savcı; ‘Bunun suç olmadığını’ ifade eden bir cevap veriyor. Ama Vali Hüseyin Avni Coş, coşmuş ya bir kere, eşkıya gibi gecenin yarısında bir siyasi partinin camına çıkartıp görev kâğıdı bile olmayan itfaiye aracını oradan indiriyor pankartı. Bu Devlet, ne Valiler gördü aslında. Ayakta işemesinler diye pisuarları söken Vali de gördü, bu şekilde Muhalefet Partisi’nin binasındaki suç unsuru içermeyen pankartı indirmek için gece yarısı operasyon yapan Vali de. Ama bir de Hikmet Kümbetlioğlu gibi Valiler de vardı bu Devlette. Halen de var olduğunu umuyorum. Kim bu Hikmet Kümbetlioğlu? Gelin 2004 yılında MEB Yayınları tarafından basılan ‘Türk Devlet Geleneği Dün- Bugün’ adlı eserde konusu edilen Hikmet Kümbetlioğlu’nu bir tanıyalım. Siz de tanıyın ki, Devlet’e, Devlet’in Valisi’ne güvenmeye devam edin. Her Valinin Hüseyin Avni Coş gibi coştukça hukuk tanımaz bir ‘İktidar Valisi’ olmadığını görün. 1950 seçimleri öncesi Demokrat Parti`nin ileri gelenleri yurt gezilerine çıkıyorlar ve her gittikleri vilayette vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılanıyorlar. O vilayetin yöneticileri müdahale ettikleri için de sık sık olaylar çıkıyor.. DP`nin yöneticileri Celal Bayar ve arkadaşları Urfa’ya giderler bir gün. Bu sırada Urfa Valisi Hikmet Kümbetlioğlu`dur. DP`liler flama ve bayraklarla vilayet sınırında beklerken bir de ne görsünler, Vali Kümbetlioğlu gelir ve partililerin biraz ilerisinde durur ve beklemeye başlar. Celal Bayar vilayet sınırından içeri girince, ilk karşısına çıkan Vali'nin forsunu dalgalandıran arabayı görür görmez hemen konvoyu durdurur. Vali Kümbetlioğlu, Bayar`ı saygı ile karşılar, “Benim devlet anlayışıma göre Başbakan da Muhalefet Lideri de aynıdır. Sizi karşılamak görevimdir, şehrimize hoş geldiniz efendim” diyerek selamlar. Bayar ve arkadaşları bu kabulden olağanüstü etkilenirler. Çünkü bu zamana kadar gittikleri her vilayette tartaklanmışlardır, Sonra Vali Kümbetlioğlu, Demokrat Parti heyeti ile vilayete gelir. Bayar ve arkadaşlarına makamında ikramda bulunur ve Bayar`ın karşısına oturur, ısrarlarına rağmen makamına geçmez. Olayın Ankara`da duyulması üzerine, CHP`li teşkilat ayağa kalkar. `Biz bu Vali'yi istemeyiz` sesleri üzerine Kümbetlioğlu Urfa`dan alınır, Elazığ`a tayin edilir. Seçimler sonuçlanır. DP ezici bir üstünlükle seçimleri kazanır. Bu kez CHP yurt gezilerine başlar. O günlerin CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, Güney- Doğu Anadolu gezisi sırasında Elazığ`a uğrar. Vali Kümbetlioğlu bu kez Gülek`e itibar gösterir. Gülek Elazığ`dan ayrıldıktan sonra Elazığlılar ayağa kalkar bu kez onlar; `Bu CHP`li valiyi istemeyiz` derler. Zamanın Başbakan`ı Menderes, Kümbetlioğlu`nu olayla ilgili bilgi almak üzere Ankara`ya çağırır. Vali Hikmet Kümbetlioğlu, Ankara`da 17 gün Başbakanlığa gider- gelir, kabulünü bekler. Nihayet 18. gün Menderes, Kümbetlioğlu`nu içeriye alır. Nazik ve centilmen Menderes yoktur. Başbakanlık’ta. Kümbetlioğlu`nu azarlarcasına şunları söyler: - “Ben Türkiye`nin en güçlü, en büyük partisiyim, teşkilatımın da aynı seviyede olmasını istiyorum. Bana ilinde ad ver, yeni kurul oluşturalım.” Vali Kümbetlioğlu bozulur, “Ben devletin valisiyim, ne CHP`liyi, ne de DP`liyi tanırım” cevabını verir. Rahmetli Menderes ısrar eder, bunun üzerine Kümbetlioğlu ayağa kalkar, izin ister. Menderes, Kümbetlioğlu kalkarken “Gidin yerinize, benim talimatımı bekleyin” der. Sonra Hikmet Kümbetlioğlu`nun acele kararnamesi hazırlanır, Çankaya`ya sevk edilir. Tenzili rütbe ile Nüfus İşleri Genel Müdür Yardımcılığı`na alınacaktır, Zamanının Cumhurbaşkanı Bayar, en kötü günlerinde kendilerine kucak açan Vali’yi hatırlar, kararnameyi imzalamaz. Sonra Hikmet Kümbetlioğlu Elazığ`dan Hatay Valiliğine nakledilir. Gel zaman git zaman Kümbetlioğlu, Danıştay üyesi olur. 27 Mayıs İhtilali’nde Vali Kümbetlioğlu, kendisini Yüksek Soruşturma Kurulu İkinci Başkanlığı’nda bulur. Bir gün Kümbetlioğlu`nun kapısı tıkırdatılır. İçeriye giren Binbaşı, Kümbetlioğlu`na; “Sanık Menderes`i getirdim Efendim” der. Kümbetlioğlu hemen yerinden fırlar, Adnan Menderes`i karşılar, saygı ile koltuk gösterir ve Menderes`in karşısındaki yerini alır. Menderes, Kümbetlioğlu`na yerine geçmesini rica eder. Kümbetlioğlu o zaman şu şekilde karşılık verir: “Emrederseniz yerime geçerim Efendim, çünkü siz benim hala Başbakanımsınız”. Menderes ve Kümbetlioğlu`nun gözleri doludur. Menderes Kümbetlioğlu`na hafif bir sesle şu cevabı verir: - “Devlet işte bu Hikmet Bey...” Kümbetlioğlu ağlamamak için dudaklarını ısırır ve duyulur- duyulmaz bir sesle şu karşılığı verir: - ”Ben Milletimden aldığım terbiyenin gereğini yapıyorum”. Öykü böyle biter. Şimdi gelin siz, hangisi Devlet’in Valisi karar verin. Kümbetlioğlu Hikmet Bey mi? Coşan Hüseyin Avni mi? Allah’tan Hikmet Kümbetlioğlu gibi Valiler halen var.. Lütfü TÜRKKAN [email protected] |
|
|
|
07-26-2010, 13:46 | #2 |
helal olsun, Vali Kümbetlioğlu tam bir devlet adamıymış.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|