sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SAĞLIK - KADIN-ERKEK-CİNSELLİK > Sağlık - İlgili Haberler ve Son Gelişmeler > Alternatif Tıp
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 12-01-2008, 16:22   #1
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart Meyan kökü

BİNLERCE YILDIR BİLİNİYOR VE KULLANILIYOR...

Antik Tıpta Meyan Kökü

Bu bitkinin kökleri, dört bin yılı aşkın süre öncesinde var olan Babil temsilciliği tarafından, kuvvetlendirici olarak bilinirdi. Meyan köklerinden hazırlanan şurup, antik Mısırlılar tarafından çok beğenilmişti. 1923’te TUTANKHAMEN (Eski Mısır Kralı)’in mezarı keşfedildiğinde, aynı zamanda meyan kökleri de orada bulunmuş oldu. Eski Mısırlı doktorlar meyan kökünü keskin ilaçlarla karıştırdığını gizleyerek sakıncalı testler yaptılar. Ve bu ilaçla karaciğer ve bağırsak hastalıklarını tedavi ettiler. Yunanlı doktor Theocritus ; susuzlukla savaşmak, kuru öksürükler ve astım tedavileri için meyan kökü ilacını verdi. Meyan Kökünün yararları aynı zamanda Arap doktorları tarafından da bilinirdi ve onlar da yiyecek ve ilaç olarak, meyan kökünü reçetelerine yazarlardı. Bir Arap doktoru ve filozofu olan Avicenna (İbni Sina) der ki : Meyan Kökü demlendiğinde, ses tellerine iyi gelir, nefes borusunu temizler, diyetler ve hastalıklar açısından çok faydalıdır.

Modern Tıpta Meyan Kökü

Araştırmalar sonucunda meyan kökü kullanımı ile çok iyi sonuçlar elde edilebildiği kanıtlandı. Kanı temizleme tedavisinde ve kuvvetlendirici olarak kullanımı ve karışımındaki maddelerden birinin Addison hastalığı tedavisinde kullanımının başarıyla iyi sonuçlar sağladığı ispatlandı. Meyan kökü ve içeriğindeki maddeler aynı zamanda iltihapların, mide ve bağırsak enfeksiyonlarının ve özellikle ülserlerin tedavisinde yardımcı olur. Araştırmalar aynı zamanda meyan kökü kullanımının böbrek üstü bezlerine uyarıcı olarak kullanımıyla ilgili olarak da iyi sonuçlar verdi. Gizlenen kortizon, romatizma tedavisi, astım, göz hastalıkları ve cilt problemleri olmak üzere bu tür hastalıkların tedavilerinde meyan kökü kullanılır. Son zamanlarda ise meyan kökü ilacının AİDS sendromuna karşı çok etkili bir ilaç olduğu keşfedildi ve ABD de ilaç olarak resmen kullanılmaktadır.
Etkileri : tonik(kuvvetlendirici), pektoral (göğse ait yumuşatıcı), balgam söktürür, mukoza koruyucu, yumuşatıcı, idrar söktürücü, laksatif, serinletici, iltihap giderici, spazm yok edici, mantar gelişimi durdurur veya yok eder ve bakteri öldürücüdür, östrojeniktir, kataritiktir; yani gerek bağırsak içeriğinin miktarını arttırarak, gerekse peristaltizmi arttırarak bağırsak boşalmasını sağlar, stomaktiktir (mideye çok faydalıdır), antivirüs etkileri vardır.
Sars'ın Çözümü Doğada BulunduSARS Hastalığına Karşı "Meyan Kökü"

Dünya geçtiğimiz yıllar içinde SARS'la tanıştı. Bilim adamları bu hastalığı yenecek antikorlar geliştirmeye çalışırlarken, geçtiğimiz günlerde SARS'ın çözümünün doğada bulunduğu açıklandı. Alman virologlar, meyan kökünden elde edilen bir maddenin, SARS'a karşı kullanılan ribavirin maddesinden çok daha etkili olduğunu kaydettiler.

The Lancet dergisinde yayımlanan habere göre, Frankfurt Üniversitesi'nin kliniğinde görevli virologlar, meyan kökünden elde edilen ve HIV-1 (AIDS virüsü) ve Hepatit C virüsüne karşı başarıyla kullanılan glisirizin maddesinin, laboratuvar ortamında SARS virüsünün çoğalmasını engellediğini açıkladılar. Meyan kökünün özünün etkinliği SARS koronavirüsü tarafından enfeksiyona uğramış maymun hücreleri üzerinde de test edildi.

Prof. Prakash Chandra, kullanılan ribavirin maddesinin toksik etkisine dikkat çekerek, glisirizin maddesinin yüksek konsantrasyona rağmen yan etkisinin çok az olduğunu, uzun dönem araştırmalarının yapıldığını, bu maddenin ucuz olduğunu ve zehirli olmadığını belirtti. Meyan kökündeki bu madde, yüksek dozda kullanıldığında SARS virüsünün üremesini tamamen durduruyor. Bu bitki, virüsün, enfeksiyona yol açan hücrelere bağlanmasını zorlaştırarak üremesini engelliyor.

Meyan Kökü Hakkında

Tarihte Yunanlılar, Mısırlılar, Çinliler ve Hintliler gibi birçok toplum tarafından da kullanılmış olan meyan kökü, Güney ve Orta Avrupa'da vahşi doğada yetişiyor; Rusya, İspanya, İran ve Hindistan'da ise özel olarak yetiştiriliyor. Meyan kökü geleneksel Çin doktorluğunda sıkça kullanılan bir bitki. Çinliler diğer bitkilerle karıştırarak meyan kökünün canlılık vermesini sağlıyorlar.

Haziran-Temmuz ayları arasında sarı-mavi veya kahverengi çiçekler açan, 0,4-2 m yüksekliğinde, çalımsı bitkilere "meyan" denir. Yaprakları parçalıdır, yaprakçıklar 4-7 çiftlidir. Çiçekleri başak şeklindedir. Taç ve çanak yaprakları iki dudaklıdır, üst dudak iki kısa dişli, alttaki üçü uzun dişlidir. Meyan bitkisinin 6 türü Türkiye'de yetişmektedir. Daha çok Güney, Orta ve Doğu Anadolu'da yaygınlık göstermektedir. Bir kısmının kökleri tatlı, bir kısmının ise acıdır.

Bitkinin kökleri, meyan kökü olarak tanınmakta ve kullanılmaktadır. Köklerinin kabuğu soyulduktan sonra veya soyulmadan önce güneşte kurutularak piyasaya sürülür. Bileşiminde nişasta, şekerler, zamk, rezin, glisirrizin vardır. Glisirrizin şekerden daha tatlı bir bileşiktir. Köklerdeki miktarı, bölgeden bölgeye değişir ve köklerin de etkili maddesidir.

Meyan Kökü: Bir Ecza Deposu

Meyan kökü dünyada biyolojik olarak en aktif olan bitkilerden biridir. Örneğin Meyan kökü bir magnezyum ve silisyum kaynağıdır.

Meyan kökü, mideyle ilgili sağlık problemlerinde son derece etkilidir. İçerdiği glisirutenik asid (GLA), deglisirine meyan kökü (DGL) ve karbenoksolen sodyum (CS) maddeleri, bilinen en etkili anti-ülser ilaçlarındandır.

Meyan kökü ayrıca cilt problemlerine de iyi gelir. Meyan kökü tüketimi ciltte oluşan aknelerin tedavisinde etkilidir.

Meyan kökü, ateş düşürücü özelliğinin yanı sıra, karaciğerin toksik maddeleri süzmesinde de yardımcıdır. Hepatit, siroz gibi karaciğer hastalıklarının tedavisinde meyan kökünde bulunan GLA'nın detoksifian etkisi kanıtlanmıştır. Bitkinin göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici özellikleri de vardır. Mide hastalıklarında, özellikle gastritte de son derece yararlıdır.

Meyan kökü eczacılıkta toz halinde, hapların hazırlanmasında şekil vermede kullanılır. Ayrıca taze veya kuru köklerinin kaynar su ile karıştırılması ve sonra alçak basınçta yoğunlaştırılması suretiyle meyan balı elde edilir. Meyan balındaki glisirrizin miktarı daha fazladır. Meyan kökü, piyasada toz veya kalıplar halinde bulunur. Parlak siyah renkli, tatlı lezzetlidir. Suda kolaylıkla erir. Meyan kökünün su ile birleştirilmesi sonucunda elde edilen karışıma ise meyan şerbeti denir. Koyu esmer renkli ve tatlı lezzetli, göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici ve serinletici özellikte olan bu şerbet daha çok Güneydoğu Anadolu bölgesinde elde edilir ve kullanılır.

Şifalı Bitkiler Allah'ın Birer Rahmetidir

Şimdi biraz düşünelim. Meyan kökü en başta sadece küçücük, tahta görünümünde bir tohumdur. Ancak bu tohum kök saldığında ve filizlendiğinde sahip olduğu özelliklerle birçok hastalığa şifa olabilecek maddeler içermektedir. Verimsiz topraklarda bile yetişen bu bitkinin, birçok hastalığın yanı sıra bir gün dünyayı pençesine alan SARS adlı bir hastalığa da çare olabildiği anlaşılmıştır.

Bilim adamları en gelişmiş teknolojik aletlerle laboratuvarlarda bu hastalıklara çare ararken, küçücük bir tohum bütün bunları tek başına başarabilmektedir. Böyle bir şeyi tohumun kendi kendine başarmış olması mümkün müdür? Ya da tesadüfler, bu küçücük tahta parçasının içinde, bu kadar detaylı ve karmaşık bilginin biraraya gelmesini sağlamış, bu sayede bitkiye şifa verici özelliklerini kazandırmış olabilir mi? Elbette hayır. Bu bitkinin tohumuna sahip olduğu bütün bu özellikleri yerleştiren Yüce Allah'tır. Rabbimiz bizlere hem hastalıkları hem de onlara şifa olan bu bitkileri yaratarak üstün ilmini ve sonsuz rahmetini göstermektedir.

Yeryüzündeki tüm bitkiler, insanlar ve bütün canlılar için özel olarak tasarlanmışlardır. Bu da bize Allah'ın yaratmadaki gücünü ve eşsiz sanatını gösterir. Allah Kuran'da şöyle buyurur:

"Yerde sizin için üretip-türettiği çeşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir topluluk için ayetler vardır." (Nahl Suresi, 13)
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 20:07


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı