Türkiye, Suriye sınırına döşenen mayınların nasıl temizleneceğini tartışırken, 1956 yılında bu bölgeye ilk mayınları yerleştiren Diyarbakır'daki 7. Kolordu İstihkâm Tabur Komutanı Kemal Güner, Zaman'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Döşenen her bir mayının krokisini muntazam şekilde tuttuklarını belirten Güner, krokilerin 7. Kolordu'nun arşivinde bulunduğunu söylüyor. Krokilerle mayınların rahatlıkla temizlenebileceğini vurgulayan emekli komutan, "Ordumuz buna muktedirdir. Görevden kaçmasınlar, sırtlarındaki görevi yıkmasınlar." diyor. Güner, topuzlu bir tankla bile bölgenin mayınlardan arındırılabileceğini savunuyor.
Söz konusu toprakların çok verimli olduğunun altını çizen Güner, arazinin yabancılara temizlettirilmesine de 44 yıllığına işletime verilmesine de karşı. "Vazifesi mayın döşemek ve mayın bulmak olan istihkâm taburlarımız varken, bunları başkasına temizletmek ayıptır, yazıktır." eleştirisinde bulunan Güner, Genelkurmay başkanına konunun doğru anlatılmadığını düşünüyor ve ilginç bir teklif ortaya atıyor: "80 yaşındayım. Bana beş-altı tabur verseler bir mevsimde temizler, teslim ederim." Zaman'a konuşan İstihkam Albay Kemal Güner, mayınların ilk döşenme hikâyesini şöyle anlattı: "Erzurum'dan Bingöl'den gelen sürüler Suriye'ye geçiyordu. Onların yolları üzerine döşenmek üzere her bir karakola 25, 30 ve 40'ar tane mayın verilmişti. Onlar döşenememişti. O zaman kolordu komutanı Ragıp Gümüşpala vardı. Beni çağırdı ve 'git o mayınları döşe' dedi. Gittik onları döşedik. Daha sonra Demokrat Parti bir karar aldı ve bütün sınıra 7. Kolordu 1. ve 2. istihkam taburu mayın döşedi. Bir askerim, mayının pimini yanlışlıkla çekince patladı ve parmağı koptu. Mayınlar eskiydi. Risk döşerken de vardı, her zaman olur." Mayınları sınıra paralel olarak 3'er sıra halinde usulüne uygun olarak döşediklerini ifade eden Albay Güner, basıldığında patlamaya yol açan pimlerini de toprağın 3 santimetre üzerinde bıraktıklarını kaydetti. Güner, "Genelkurmay başkanımıza tahmin ediyorum doğru dürüst anlatılmamış bu. Benim yüreğim yanıyor. Yazık. Şimdi mümkün olsa 80 yaşındayım; ama bana beş altı tabur verseler bunu bir mevsimde temizler, teslim ederim. Bu kadar basit. Bunu gözde büyütecek bir şey yok." dedi. Kendi elleriyle döşediği mayınların, bugün Türk askeri yerine yabancı şirketlere temizletilmek istenmesine üzülen Güner şöyle dedi: "Mayınları asker yerine yabancı şirkete temizletmek yazıktır, günahtır. Niye fakir köylümüze verilmesin de Yahudi'ye verilsin ya da başkasına verilsin? Hem de 44 seneliğine."
ZAMAN
İBRAHİM BALTA27 Mayıs 2009, Çarşamba