Orta Asya turuna çıkan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kırgızistan'da önemli mesajlar verdi. "Terör örgütüyle pazarlık olmaz." diyen Gül, şiddetin olduğu yerde demokratik standartların yükseltilemeyeceğini söyledi. Kürt sorunuyla ilgili sorulara da cevap veren Gül şu ifadeleri kullandı: Bunlar Türkiye'nin meseleleri olduğuna göre herhalde bu konularla biz ilgileneceğiz.
Kendi kendimize, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselterek halledeceğiz. Gördüğüm kadarıyla zaten herkes harekete geçmiş vaziyette. İyi niyetli bir çaba içindeler.
"Siyasi partilerin liderleri, birçok sivil toplum örgütünün lideri, Türkiye'nin aydınları herkes bu konuyla ilgileniyor. Yeniden iyi niyetli bir çaba içerisindeler." diyen Gül, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Önemli olan şey nedir? Türkiye'nin milli bünyesini daha güçlendirecek, milletimizin birliğini, beraberliğini çok daha muhafaza edecek şekilde herkesin kendi yurduna, kendi vatanına aidiyetini çok daha artıracak şekilde bu işleri halletmek. Bunun da yolu, kendi içimizdeki farklılıklarımızı zenginlik olarak görmekten geçiyor. Farklılıklarımızı zenginlik olarak gördüğümüzde, birbirimize saygımız, sevgimiz, şefkatimiz de artar. Bu da milli birliğimize, beraberliğimize bu ülkenin yurttaşları olarak hepimizin ülkesine bağlılığını çok daha güçlendirir. Bunlar böyle olacak."
Şiddetin olduğu yerde bunun mümkün olamayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı, "Benim söylediklerim gayet açık. Bunlar için ne kadar vakit geçirilirse bu işlerde o kadar çok problem üstüne problem yüklenir. Herkese görev düşer. Medyaya, aydınlara, bilim adamlarına görev düşer. Tabii ki iktidar başta olmak üzere siyasi partilerin liderlerine görevler düşer. Gördüğüm kadarıyla Türkiye, böyle bir çalışma ortamı içerisinde." diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Gül, "Eğer bir paket ortaya atılacaksa bunun zamanlaması ve şartları ne olmalı? Terör örgütünün 6 ay-1 sene süreyle hiç eylemde bulunmaması mı? Bunun zamanlaması nasıl kararlaştırılacak?" sorusu üzerine, "Terör örgütleriyle pazarlık falan olmaz. Eğer bir yerde şiddet varsa, o zaman demokratik standartların yükseltilmesinde bile zorlukla karşılaşılır." dedi. Abdullah Gül, bu sürece DTP'nin katkı sağlayıp sağlamadığının sorulması üzerine de şöyle konuştu: "Onların da sağlaması lazım. TBMM'de olan bütün siyasi partilerin, herkesin katkı sağlaması gerekir. Herkesin sorumluluğu var. Herkesin sorunudur bu. İktidarın, anamuhalefetin, diğer partilerin meselesi de onların meselesi değil mi? Herkes bu işe yapıcı, zorlaştırmayıcı, bu konuların Türkiye'ye yakışır şekilde olgunluk içinde halledilmesi için ne gerekiyorsa bunun yapılması gerekir."
ZAMAN
28 Mayıs 2009, Perşembe