|
Kitap Dünyası Kitaplarla ilgili tüm paylaşım burada. |
|
Seçenekler | Stil |
03-15-2010, 12:00 | #1 |
Kürt Meselesi (Kazım Karabekir) Özeti, Konusu, Karakterleri
Kazım Karabekir, bu kitabında Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında başlayıp, 1 nci Dünya Savaşı’ndan sonra bir sorun haline gelen Kürt meselesini anlatmaktadır.
Kazım Karabekir, Kürt meselesine, Dersim İsyanına, bir Rus Generalinin görüşlerine yer vermiş ve Kürtler ile Ermenileri anlatmıştır. Doğunun ihmal edildiğini, aile planlaması sorununu ve bu sorunun nasıl bir çocuk ordusu meydana getirdiğini aktarmaktadır. Yazara göre Osmanlı Devletini yıkmak isteyen yabancı devletlerin azınlıkları kışkırtması, meşrutiyetin ilanından sonra Kürt istiklali fikrinin ateşlenmesine sebep olmuştur.Yazar aynı zamanda Kürt İstiklali fikrinin ülkeye büyük zarar vereceğini vurgulamıştır. “Düşmanlarımız büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışıyor. Buralarda ise en ziyade Kürt kardeşlerimiz oturmaktadır. Kürt istiklali diye çalışanlar düşmanlarımızdır. Maksatları Kürtleri bir yerden ayırdıktan sonra Ermenistan yapmaktır.Kürtleri mahvedeceklerdir. Bunun için Türk ve Kürt kardeşler bu felakete meydan vermeyiniz.” Kazım Karabekir Dersim İsyanında; Dersim aşiretinin tarım ve hayvancılığa el vermeyen topraklarda, geçimini daha kolay olan hırsızlık ve gasp yolu ile kazandığını anlatmaktadır. Bu nedenle yozlaştıklarını, kendi aşiretine ve hatta vatana ihanet ettiklerini vurgulamaktadır. Aşiret reisleri daha çok mal mülk ve silah edinmek için Türk cephaneliklerinin yerlerini bile Ruslar’a göstermişlerdir. Kazım Karabekir bir Rus generalinin yazdığı Van, Bitlis vilayetleri istatistiğinden bölümler aktarmıştır. Bu bölümlerde Rus generalinin Rize Konsolosluğu’ndayken gözlemlediklerini yazmıştır. Bu incelemede Türkler’in eziyetlerine hiçbir yerde rastlamadığını, bu eziyetlerin bilerek ortaya atılmış siyasi bir hikaye olduğunu ve hatta bu eziyetleri doğudaki Hıristiyanlar’ın yaptığını vurgulamaktadır. Kazım Karabekir, İçişleri Bakanı Recep Bey’e Doğu’nun ihmal edildiğini, özellikle Rusların ve İngilizlerin doğu illeri üzerinde büyük planlar yaptığını anlatıyor. Bu illere; bu bölgede daha önce görev yapmış, vali ve yüksek memurların gönderilmesini ve buradaki halkın bir an önce eğitilmesi gerektiğini vurguluyor. Kazım Karabekir, bakımsız çocukların hasta ve yabani olacağını ve bunların bakılmadığı takdirde hırsız, suçlu ve katil olacağını belirtmektedir. Bakımsız çocukları olan bir milletin medeniyet davasında, insanlık davasında ilerleyemeyeceğini vurgulamaktadır. Bakımsız çocukların daha fazla zaman kaybedilmeden eğitilmesi gerektiğini anlatıyor. Erzurum’da 9 ncu Ordu Komutanı iken, bu düşüncelerini hayata geçirmeye başlamıştır. Önce çocukların Kolordu Sanayi Takımlarında küçük yaştan hem sanat hem de askeri yönden eğitimi sağlanıyordu. Eğitimleri için çocuk davasını komutanlara anlattıktan sonra bakımsız çocuklar için yetim okullarını açıyor ve daha sonra nasıl çocuklar ordusuna dönüştüğünü anlatıyor. Doğu Cephesi Komutanı iken, Kars’ın Sarıkamış kasabasını çocuklar kasabası yapmak istiyordu. Hazırladığı çocuklar ordusu ile 29 EYLÜL 1920’de, Sarıkamış’ı alarak büyük bir zafer kazanmıştır. Bu büyük zafer sevinçle karşılanmıştır. Çocuklar ordusunun orduya ne kadar faydalı olacağını göstermiştir.Hükümet büyüklerinden tebrikler gelmiştir.Bu tebriklerden bir tanesi de İsmet Paşanın Kazım Karabekir’e gönderdiği şu mesajdır. “Kardeşim senin mekteplerin ve senin şehit evlatlarının menkıbelerini işiterek müftehir ve mağrur oluyorum. Fotoğraflar işittiklerimden daha iyi ve daha fevkalade şeyler yaptığını gösteriyor. İçimizde senden daha müspet ve daha kalıcı ve ebedi iş yapanımız var mıdır? Gürbüz, akıllı ve tahsilli çocuklar geleceğimiz için kuvvetli bir mesnet olacaklardır” 7 MAYIS 1338 Sonuç olarak, insanlar bilerek ve isteyerek kötülük yapmazlar. Maddi durumun kötülüğü ve toplum yapısı insanları bu kötülüğe iter. Onları yargılayarak toplum dışına itmek onları karşımıza alıp büyük bir tehdit oluşturulması demektir. Kazım Karabekir bu kitabında; vatanın bir bütün olduğunu Türk, Kürt, Arnavut, Rum, Müslüman ve Hıristiyan gibi din ve mezhep ayrımlarının yapılamayacağını; yapıldığı takdirde vatanın bölünmez bütünlüğünü tehlike içine sokabilecek durumların ortaya çıkabileceğini vurgulamaktadır. SONUÇ : 1. KİTABIN ANA FİKİRİ : Kürt meselesinde dış güçlerin etkisi. 2. KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER : “Kürt Meselesi”ni yabancı güçler ve Sosyo-Ekonomik koşulların yetersizliği ile açıklaması ve çözüm yolu olarak eğitimi göstermesi nedeniyle konuya yeni bir bakış açısı getirdiği değerlendirilmektedir. 3. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER : Kürt meselesi ile ilgili tarihi gerçeklerin göz önüne serildiği bir kitap olup dilinin güncelleştirilmesi daha geniş bir kitleye hitap etmesini sağlayacaktır.Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|