![]() |
![]() |
#1 |
![]() Akşehir Gölü (Akşehir)
![]() Akşehir Gölü’nün bulunduğu çukurluk MÖ.2,5 milyon yıl önce IV.dönemin başlarında daha geniş bir göl olduğu sanılmaktadır. Burada yapılan jeomorfolojik araştırmalar göl çevresindeki düz ovanın eski bir gölün tabanı olduğunu da ortaya koymuştur. Nitekim göl çevresindeki ovalarda yapılan yüzey araştırmaları bazı kabuklu hayvan kalıntılarını ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra ölü falez alanları bu iddiaları doğrulamaktadır. Yazları kuraklıktan etkilenen gölün çevresi küçülür ve derinliği azalır. Gölün kıyıları sazlık ve kamışlıklarla çevrilidir. Akşehir Gölü dışarıya akıntısı olmayan kapalı bir havza görünümünde olup, suları çok az tuzludur. Gölü besleyen tatlısu kaynakları göl suyunun tuzunu azaltmıştır. Afyonkarahisar yöresinden gelen Akarçayın döküldüğü Eber Gölü’nün ayağı ile Sultan Dağları’ndan inen küçük dereler Akşehir Gölü’nü beslemektedir. Çevresi çok fazla yağış almakla beraber gölün yeterli olarak beslendiği de söylenemez. Akşehir Gölü balık yönünden çok fazla çeşit içermemekle beraber yine de balıkçılık göl çevresinde gelişmiştir. Göl kenarındaki kamışlık ve sazlık alanlarda kuşların korunması ve üremesi için elverişli bir ortam sağlamıştır. Beyşehir Gölü Milli Parkı (Beyşehir) ![]() Gölü yerüstü ve yeraltı su kaynakları beslemektedir. Bunlardan Adaköy’ün güneyinden çıkan Pınarbaşı menbaı gölü besleyen en önemli kaynaktır. Bunun yanı sıra Yenişarbademli’nin güneybatısında bulunan Dedegöl Dağı’nın kuzey eteklerindeki Pınargözü Mağarası’ndan çıkan yeraltı deresi de gölü besleyen önemli bir kaynaktır. Doğu kıyıları hafif ondüleli, kumlu, killi neojen araziden oluşur. Batı kıyılarında küçük koyların önünde irili ufaklı 22 ada bulunmaktadır. Bunların belli başlıları gölün kuzeybatı kıyıları yakınındaki Mada Adası’dır. Onun biraz güneyinde İğdeli Ada, Ortada, Aygır Adası, Keçi Adası, Eşek Adası, Kız Kalesi, Hacı Akif Adası, Küladası, Akburun Adası, Gülbent Adası ve Yılan Adası’dır. Beyşehir Gölü’nden çıkan bir göl ayağı Seydişehir’in doğusundan geçerek Suğla Gölü’ne akar. Mavi Boğazı geçtikten sonra Apa Boğazına su verir ve Konya Ovası’na Çarşamba Çayı olarak girer. Gölün doğu ve kuzey kıyılarında göle karışan küçük dereler varsa da onların beslemesi çok fazla önemli değildir. Gölde buharlaşma yoğundur ve düdenlerle de çok fazla su kaçırmaktadır. ![]() Göl çevresi Milli Parklar kapsamında olup, burada karaçam, göknar, sedir, ardıç ve meşe türü ağaçlar bulunmaktadır. Bu ekolojik sistem aynı zamanda göle doğal bir güzellik kazandırmaktadır. Göl çevresinde Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuş ve burası önemli bir merkez konumuna gelmiştir. Kız Kalesi adacığı üzerinde kurulan Kubadabat Sarayı, Beyşehir’deki Selçuklu eserleri bunun en önemli kanıtlarıdır. Meke Gölü (Karapınar) ![]() Meke Gölü’nün derinliği 12 m.yi geçmemektedir. Deniz seviyesinden yüksekliği de 985 m.yi bulmaktadır. Gölün yüzölçümü 0.5 km2’dir. Gölün magnezyum ve sodyum sülfattan oluşmuş su kaynakları yeraltından kaynaklanmaktadır. Tarih boyunca Meke Gölü ve çevresi Karamanoğulları’nın, Osmanlı Devleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tuz ihtiyacını karşılamıştır. O dönemlerde bu amaçla kullanılmış eski yapılara ait kalıntılar göl çevresinde görülmektedir. Yolun batısında Tekel işletmesinin eski tuz depoları, müştemilat yapıları bulunmaktadır. Gölün doğusunda 10-15 m. uzaklıkta tatlı su kuyusu bulunmaktadır. Gölün batı yakası ise oldukça dik ve keskin kayalıklarla kaplıdır. Göl çevresinde angut kuşları ile nesli tükenmekte olan beyaz kuş türleri yaşamaktadır. Ak Göl (Ereğli) Konya Ereğli ilçesinin 20 km. güneyinde bulunan Torosların uzantılarından sonra ovanın çukur yerindeki 6.787 hektarlık alandaki Ak Göl, deniz seviyesinden 957 m. yüksekliktedir. Akgöl ve çevresi alüvyal bir alandır. Çevresindeki alüvyal ovadan birkaç metrelik seki eşikleri ile ayrılır. Bu göl İvriz Deresi’nden gelen sularla beslenen eski bir göl tabanıdır. Çevresi sazlık ve kamışlık alanları içermekte olup, içerisinde kum ve çamur adacıkları bulunmaktadır. Günümüzde Tabiatı Koruma Alanı kapsamı içerisindedir. Suları oldukça sığ olup, çevresindeki sazlıklarda 200’ün üzerinde kuş türü yaşamaktadır. Ormitolojik yönden son derece zengin olan, Ereğli Sazlığı başta olmak üzere yörede kuluçkaya yatan kuş türleri bulunmaktadır. Bunlar, flamingo türü batağan, kızıl boyunlu batağan, kara boyunlu batağan, karabatak, küçük karabatak, tepeli kutan, küçük balaban, gece balıkçılı, alacabalıkçıl, küçük akbalıkçıl, büyük akbalıkçıl, erguvan balıkçıl, kuğu, kaşıkçı, çeltikçi, angut, suna, Macar ördeği, yaz ördeği, Mısır akbabası, yılan kartalı, turna, dikkuyruk, uzun bacak, saz delicesi, kılıçgaga, batak kırlangıcı, puhu kuşu, boz dalağan, kıl ördek ve sakarmeke’dir. Çavuşçu Gölü (Ilgın) Konya Ilgın ilçesinde bulunan Çavuşçu Gölü tektonik bir oluşum sonucunda meydana gelmiştir. Gölün yüzölçümü 1.200 m2 olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1026 m.dir. Gölün bir ayağı Atlantı Ovası’nı sulamaktadır. Suyu tatlı olup, su ürünleri yönünden önemli bir göldür. Göl çevresinde bıyıklı sumru, Macar ördeği, su kuşu türleri yaşamaktadır. Obruk Gölleri Obruk Gölleri’nin varlığı yakın tarihlerde dikkati çekmiştir. Bu bakımdan da uzun süre yeterli ilgiyi görmemiştir. Bu göller Konya ili çevresinde görülmektedir. Obruk Gölleri yeraltı sularının bir bakıma penceresi niteliğindedir. Bu tür göllerin oluşumunda kalker içerisindeki çatlaklar, yarıklar ve boşluklardan dışarıya çıkan yeraltı sularının oluşturduğu göllerdir. Bu göllerde sular bir taraftan girer, öbür taraftan da yine yeraltında akarlar. Hareket halindeki sular aşağıdan yukarıya doğru erozyon ile yüzeylerde erime, aşağıya doğru seyreden aşınma ile birleşince topraktaki son tabaka çöker ve bunun sonucu olarak da yuvarlak veya elips şeklinde obruk gölleri meydana gelir. Konya ilinin Karapınar ilçesinde, Konya’nın güneyinde, güneydoğusunda obruk göllerine rastlanmaktadır. Bu göller genelde 100-200 m. uzunluğundadır. Kızören Obruğu (Karatay) Konya’nın 70 km. kuzeydoğusunda Obruk bucağının 4 km. kuzeyinde Kızören Obruğu bulunmaktadır. Bu obruk gölünün en uzun yeri 180, en kısa yeri de 150 m.dir. Derinliği 145 m. olup, suyun düzeyi yüzeyden 20 m. aşağıdadır. Yeraltı deresinin akışı kuzeydoğu-kuzeybatı olup, suyu tatlıdır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü bu gölün sulamada kullanılıp kullanılamayacağı konusunda araştırmalar yapmış, buraya pompalama istasyonu kurmuştur. Çıralı Obruk Gölü (Karapınar) ![]() Göl çevresinde Roma döneminde bir yerleşim olmuştur. Bunu gösteren Roma dönemine ait yerleşim kalıntıları ile kaya mezarları bulunmaktadır. Gökhöyük Obruk Gölü (Timraş) Konya-Karaman-Silifke yolunun 48. km.sinde bulunan Gökhöyük Obruk Gölü, elips biçiminde bir göl olup, en uzun yeri 325, en kısa yeri de 250 m.dir. Ovanın düzeyinden 20 m. aşağıdaki su yüzeyinde bu genişlik 260-200 m.yi bulmaktadır. Gölün derinliği 35 m. olup, suyu tatlı ve içilebilecek niteliktedir. Apa-Saraycık Obruk Gölü Konya Çarşamba Suyu vadisinde, Gökhöyük Obruk Gölü’ne 20 km. uzaklıkta bulunan bu göl 225x150 m. çapında elips biçiminde bir çöküntü alanıdır. Gölün derinliği 45 m.dir. Gölün suyu içilebilir nitelikte olup, içerisinde tatlı su balıkları yaşamaktadır. Konya yöresinde bu önemli obruk göllerinin yanı sıra Kangallı Obruk, Potur Obruğu, Akobruk, Kızılobruk, Karain Obruğu, Çifte Obruk, Dikmen Obruğu ve Meyil Yaylası’nda Meyil Obruğu bulunmaktadır. |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|