sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Şiirler ve Yazılar
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 05-29-2008, 21:44   #1
Kullanıcı Adı
MetinCeylan
Exclamation Karsılıksız sevmek

Aşk, insana güzel duygular verip mutlu kıldığı kadar da üzer ve yorar. Derdine dert, çilesine çile katar. Onun gönlü, sevdiğine kavuşacağı ana kadar huzura kavuşmaz. Gerek gözle, gerekse gönülle yakınlaşıp sevgilinin cemalini göreceği, iltifatına ereceği ana kadar daima bir omuzu düşük olarak gezer. Sinesi bin parça olan aşığın derdine ne tabipler çare bulabilir, ne başka biri. Onun çaresi, sadece bir yerdedir. O ancak, sevdiğine kavuşunca, onu görüp konuşunca iyileşir ve huzur bulur, başka hiç bir şey onu teselli etmez.

Aşkları yüzünden onulmaz dertlere yakalanıp ölenlerle, bir çeşit intihar ederek kendilerini öldürenler veya fedakarlık yapıp sevdiğinin bölgesini, muhitini terk edenler az değildir. Özellikle sevdiğine kavuşmak için kaçıranlar ve yollarda kurşunlara gelip ölenlerle, yakın zamana kadar bir kan davasının başlamasına sebep olanlar da unutulmamalıdır. Ya kavuşamayıp da başka biriyle asla evlenmemeye söz verip, bu sözlerini tutanlar veya sevdiğinden başkasına verilmeye kalkışılan nice genç kızların hayatına kıyması.... Bütün bunlar göz önüne alınınca aşkın ne kadar büyük ve ne kadar anlamlı bir şey olduğu ortaya çıkıyor.

Bir de Hak aşıkları, yani gerçek aşıklar var ki, onları ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim... Zira onların bir dakika özel hayatları yoktur. Onlar, sevdiğini razı etmek için yurtlarını, yuvalarını terk etmişler, taşlı yollara, ıssız çöllere düşmüşlerdir. Bulundukları zamana sevdiğinin adını kazımak ve sabitleştirmek adına, girmedikleri zindan, sorguya çekilmedikleri hal, vermedikleri hesap kalmamıştır. Yine o maksatla gülmedikleri nahoş çehre, secdesiz alın, paslı vicdan da kalmamıştır ve bunları sadece Onun hatırına, Onun rızasını kazanma adına yapmışlardır. Yine bu sebeple onlar, hayatı istihkar edip, her sabah kalktıklarında “hala yaşıyorum diye üzülür” ve “ne zaman Allah’ım vuslat?” diye çırpınır dururlar. Onların yanında Allah ve Rasülullah anılınca heyecanlanır, kalpleri titrer, yürekleri hoplar, burunlarının kemikleri sızlar da, hop oturup hop kalkarlar. Onları görünce Allah’ı hatırlarsınız, zira onlar da Allah mütecellidir. Onlar, temiz alınları ve mahzun simalarıyla hep Ona ışık tutar, Ona aynalık ederler. Bunların en başında ise, kainatın Medar-ı İftiharı gelir, sonra ondan sonrakiler, sonra ondan sonrakiler, sonra ondan sonrakiler...


Bernard Shaw, aşkın insana kazandırdığı ahlak ve güzelliklerden bahsederek, şöyle der: “Aşk, insana vakar, ağırbaşlılık, hatta güzellik verir.” Doğrudur, çünkü aşık suskun olur, gereksiz ve boş konuşmaz, derin düşünür, sükutta huzur bulur. Onun kafasında kötü düşünceler, dilinde kötü sözler ve gönlünde kırıcılık yoktur. Sevgi vardır, sevgili vardır, anlayış vardır. Bu yüzden de bir ağırbaşlılık vardır. Ağırbaşlılık da insanı güzelleştirir ve olgunlaştırır. Zira boş insanlar, boş vermiş insanlar hafiflik yapar.

Kainatta, baştan sona yaşanan sadece aşktır ve aşkın neticesidir diyebiliriz. Toprak suya, ağaç toprağa aşık. Ağaç yaprağa, yaprak çiçeğe, çiçek meyveye aşık. Gül bülbüle, bülbül güle aşıktır ve en güzel bestelerini ona yapar, en güzel şarkılarını onun için söyler.

Yunusun ifadesiyle aşıklar ölmez. Kişi aşıksa, ölen onun hayvani yönü, yani bedeni ve ihtirasları. Ruhu ve ruhunda taşıdığı sevgi ölesi değil. Kişi farkında olmasa bile, ruh ebediyete ve kendisini yaratana aşıktır. Evet, yaratana ve yarattığı bütün güzelliklere aşıktır. İnsanların, gördüğü bir güzel veya güzellik karşısında hemen dize gelmeleri, hayran olmaları da fıtratlarında var olan bu duygu, yani güzellik tutkusu yüzündendir. Aşk bir yerden sonra tutku halini alır ve insanı kendine bağlayıp, esir eder. Hakka aşık olanlar, bu esaretle gerçek hürriyeti yakaladıkları, huzura kavuştukları halde, halka aşık olanların esareti devam eder.

Aşk, çok boyutlu bir kavram ve bizim bildiğimiz iki yönü var. Biri İlahi, biri insani.
İlahi olan kısmını da yine ikiye ayırmak mümkün:

Biri, kulun Allah’a olan aşkı, diğeri Allah’ın mahlukata olan muhabbetidir ki, “Küntü kenzen mahfiyyen fe ahbebtü en u’rafe fehalaktü’l-halka...” kutsi hadisi bunu anlatır. Yani, Cenabı Hak bilinmeyi isteyip sevmiş ve mahlukatı yaratmış. Ve bu aşk ve muhabbet kainatı “izhar”a sebep olmuştur. Bu aşk, “Hakkın Zatı’nın muktezası”dır. Şu halde “Hakkın ilk taayyünü (ortaya çıkması), zatının iktizasından ibaret olan, aşktır.”

Aşk, “Hakkın zatına muzâf”, diğer sıfât da Aşka muzâftır. Onun için aşk, aşk yolcusunu “sıfata değil, zata” eriştirir. Bu yola giriş de insanın inanıp iman ettiği şeyleri yapması ve titizlikle yaşaması gerekir. Cenabı Hakkın sevgisi kendi zatına ve kulunda görünen esma ve sıfatlarına, sanat ve marifetinedir. Yani bir bakıma kulunda tecelli eden bu güzel sıfatlarınadır ki, tasavvuf ehlinin büyük bir kısmı bunu böyle açıklamışlardır. Öyleyse bu aşka karşılık vermek gerekir ki, bu da insanın kendisine ne kadar değer verildiğini anlamasıyla, tenezzül edip kendisiyle konuşan Rabbini anlamasıyla mümkündür. Onu sevmek, Onun Habibini sevmekle ve Onun rızasını kazanmak için çalışıp çabalamakla mümkündür. Çünkü Allah (c.c) bunu böyle istiyor ve buyuruyor ki: “Habibim de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...” Mevla’nın emir ve yasaklarına uyulmadan yapılan kuru bir aşk iddiası, davranışlarla ispat edilmezse askıda kalır. Hatta daha da ilerisi, kişinin bilinen şartların dışında bir de Yunus diliyle;

“Hakka aşık olan kişi,
Pür nur olur içi dışı.
Akar gözlerinin yaşı;
Çağlar Allah deyu deyu”

mısralarında olduğu gibi, günü ve gecesi tevbe - istiğfar ile dolu, dili zikirle ıslak olmak gerektir.

Kulun Allah’a olan aşkı, sonsuz hazlar ve ruhani zevkler bahşediyor. İnsanı uçuruyor. Her şeyi güzelleştiriyor. Her şeye Onun adına, Onun hesabına bakmayı ve hoşgörüyü öğretiyor. Tıpkı Yunusun dediği gibi, “Yaratılanı, yaratandan dolayı hoş görmeyi” sağlıyor. Mevla’na gibi, vuslat arzusuyla yaşatıp, ölümü “zifaf gecesi” kadar dayanılmaz ve heyecanlı kılıyor.

Aşık olana, her şey olduğundan farklı ve güzel görünür. Hatta, Holty’e göre; “Aşk, kulübeyi, altından bir saraya benzetir.” Çünkü, onun gerçek olan aşkıdır, sevgilisidir. Nerede oturup kalktığı, nerede yaşadığı, nerede yatıp kalktığı hiç önemli değildir.


Aşık olmayana aşkı anlatmak zordur. Çünkü, “Men lem yezuk, lem yarif” düsturu her şey için olduğu gibi, aşk için de geçerli. Yani, tatmayan bilmez. Bunu avamca ifadesi ise, men lem yezuk, bilmez yazık! Şeklindedir ki, doğrudur. Yani bu durumda, hakkında malumat sahibi olduğu şeyi insanın sadece bilmesi yetmiyor, bir de tatması gerekiyor. Çünkü, tatmayan bilmez, anlamaz ve bu yüzden acınacak haldedir.
MetinCeylan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Okunmamış 05-29-2008, 21:47   #2
Kullanıcı Adı
™DJ_αzяαϊL
Standart

Yüregine Saglık Dostum
™DJ_αzяαϊL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 22:25


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı