sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SONFORUM BÜYÜK ATLAS - ŞEHİR REHBERİ > İçanadolu Bölgesi > Diğer İçanadolu İlleri
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-19-2009, 14:35   #1
Kullanıcı Adı
Fırtına_
Standart Karaman Gezgin Gözüyle

Karaman Gezgin Gözüyle


Karaman Müzesi

Karaman ve çevresinin zengin arkeolojik ve etnografik verilere sahip olması ve eserlerin yerinde teşhir edilmesi görüşünden yola çıkılarak, 1961 yılında, bazı eserler toplanmaya başlanmış ve ilk müze, İlçe Turizm Derneği ve kütüphanede oluşturulmuştur. Toplanan eserler, 1963 yılında, çarşı içinde bir binaya, 1966 yılında İbrahim Bey İmareti'ne, 1968 yılında kiralık bir eve, 1971 yılında da, şimdiki hizmet binasının deposuna taşınmıştır. 1980 yılında, bugün hizmet verdiği binada, teşhire açılmıştır.

Müze, Karaman'in merkezinde, Hastane caddesinde, Karamanoğulları döneminin şaheser yapılarından birisi olan, Hatuniye Medresesi'nin arkasında bulunmaktadır.

Müze binası iki katlıdır. Her katta 550 m'lik kullanım alanı bulunmaktadır. Alt katta, özgün Karaman evi olarak yapımı devam eden, bir teşhir salonu, depolar, fotoğrafhane, labaratuvar ve kitaplık bulunmaktadır. Üst katta, iki seksiyondan oluşan sergi salonu, öğrencilerin ve halkın sa-nantsal çalışmalarının sergilendiği sanat galerisi ve idari kısım bulunmaktadır.

Müze koleksiyonunda, Epi Paleolitik dönemden günümüze kadar, her dönemi yansıtan zengin eserler bulunmakta; sergi salonunda, 33 vitrinde, arkeolojik ve etnografik seksiyon olarak, iki bölüm halinde, Neolitik, Kalkolitik, Bronz Çağı, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Anadolu Beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserler, en eskiden yeniye doğru sergilenmektedir. Sergideki eserlerden en çarpıcı olanları, Canhasan höyük kazılarından elde edilen, Neolitik ve Kalkolitik dönemlere ait buluntulardır.

Ayrıca, müze çevresinde bulunan, 2500 m'lik yeşil alan üzerinde, arkeolojik ve etnografik taş eserler sergilenmektedir. Taş eserlerin çoğu, mezar stelleri'dir. Roma devri'ne aittir. Büyük çoğunluğu, Karaman'ın-Muratdede Köyü ile Hadim'in Kabiller Köyünden getirilmiştir.

Müze ayrıca oldukça zengin sikke ve elyazması Kuran-ı Kerim ve kitap koleksiyonu ile Karaman evlerinden sökülmüş, Karaman'ın ahşap işçiliğim yansıtan, el sanatı örneklerine sahiptir.

Karaman Müzecini 1996 yılında, 118 yabancı ve 11.425 yerli turist ziyaret etmiştir.

KALELER

Karaman Kalesi

Karaman il merkezinde. Hisar mahallesinde bir höyük üzerinde dış, orta ve iç kale olarak kurulmuştur.

Dış kale surları tamamen yok olmuş, orta kale surlarının bazı bölümleriyle, iç kale surları günümüze sağlam olarak ulaşabilmiştir. Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte XI. yy. sonu XII. yy. başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kale Selçuklular ve Karamanoğllları dönemlerinde önemli bir konuma sahip olmuş, XIII.yy.'da İlhanlılar ve 1468 yılında, Osmanlılar tarafından tamamen tahrip edildikten sonra yeniden inşa edilmiştir.

İç kale batıya açılan tek kapılı, dördü yuvarlak, beşi düz, dokuz burçludur. Burçların çoğu ahşap direklerle bölünerek, iki kat haline getirilmiştir. Daha önceki onarımlarda duvarda Roma, Bizans ve İslami dönemlere ait bir çok yapı ve mezar taşı kullanılmıştır.

Ermenek Kalesi

Ermenek Kalesi, ilçenin kuzeyinde bulunan, çok dik ve yüksek kaya sığınağının, güneyinin kesme taş ve harçla yapılan mazgallı duvarlarla, korunaklı hale getirilmesi ile inşa edilmiştir. Kaleye, birisi doğudan kayalar kazılarak yapılmış çok dar, diğeri de, dik kayalığın alt bölümünden, yine kayaya oyularak yapılmış, 72 basamaklı merdivenle çıkılan iki giriş bulunmaktadır.

Karamanoğulları tarihinde önemli bir yeri olan kale, Gedik Ahmet Paşa tarafından alınarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Kazımkarabekir Kale Kapısı

Kazımkarabekir ilçesi (Gaferiyat-Kasaba) beylikler döneminde, tamamen bölgenin taşıyla (kasaba taşı) yapılmış bir kale çevreliyordu. Bu kalenin Karaman Kapısı, Hisar Kapısı, Küçük Kapı adıyla bilinen üç kapısı vardı. Günümüze kaleden, 21 adet zıvanalı taş ile, kemer halinde yapılmış olan Karaman Kapısı kalmıştır.

Mennan Kalesi

Kale. Ermenek ilçesi, Görmeli köyü sınırları içerisinde, Açıkkır Dağı'nın doğusunda kuzey, güney ve doğusu çok dik, ulaşımı çok zor olan tepe üzerinde kurulmuş, Karamanoğulları döneminde kullanılmıştır.

Tepenin batısında, kesme taştan, dikdörtgen planlı, beşik tonoz örtülü, güneybatı ve kuzeybatı köşelerinde iki kulesi olan bir yapı, halen ayaktadır. Ayrıca birçok sarnıç ve yıkılmış yapı kalıntıları bulunmaktadır.

Karaman'ın Yollarbaşı Kasabası'nda da, eski kaynaklarda bir kale bulunduğu yazılı olmasına rağmen, günümüze ulaşabilmiş herhangi bir kalıntısı yoktur.

HÖYÜKLER ve ÖREN YERLERİ


Pınarbaşı Ören Yeri

Karaman ili, merkez ilçeye bağlı Süleymanhacı köyünün 5.5 km.güneyinde, Ali dağı ile Hotamış bataklığı arasındadır. Örenyeri, Hotamış bataklığı'na yanmada şeklinde çıkıntı yapan bir burun ve Ali dağı tarafından 5 adet kaya altı sığınağından oluşmaktadır.

1994 yılında Karaman Müze Müdürlüğü ve İskoçya Edinburgh Üniversitesi işbirliği ile başlatılan bilimsel kazıların ilk sonuçlarına göre, Pınarbaşı'nda Roma, Bizans, Erken Bronz Çağı, Neolitik ve Epi Paleolitik dönemlere ait buluntular elde edilmiştir. Taş aletler, özellikle Niğde bölgesinden getirilmiş olabilecek, obsidiyen (volkan camı) ve silexten (çakmak taşı) yapılmıştır.

Daha önceki yıllarda, Irak ve Suriye'de saptanan Epi Paleolitik, ya da tarım öncesi kültürünün, tarihin ilk çağlarından bu yana, insan yaşamına elverişli olan yurdumuzda da bulunuyor olması gerekmekteydi. Pınarbaşı bu açıdan önem taşımaktadır.

Epi Paleolitik dönem, (yaklaşık olarak M.0.10000-8000), insanların henüz bilinçli olarak tarım yapmadıkları, hayvanları evcilleştirmedikleri, avcı ve toplayıcı yaşam biçimini sürdürdükleri dönemdir. İnsanlar henüz ****li tanımamakta, kilden çanak çömlek yapmayı bilmemektedir. Avcılıkta, toplayıcılıkta ve günlük kullanımda gerekli olan aletler taş, kemik ve odundan yapılmaktadır. İnsanların bu dönemde, bazı basit barınaklar yaparak yerleşik hayata geçmeye başladıkları da düşünülmektedir.

Canhasan Höyüğü

Karaman'a 13 km. uzaklıktaki Canhasan (Alacan) köyünde I, II ve III olarak adlandırılmış, birbirine yakın üç höyük bulunmaktadır. I ve III numaralı höyüklerde, 1961-1970 yılları arasında, İngiliz uyruklu David H. French başkanlığında bilimsel kazılar yapılmıştır.

Canhasan III; seramik öncesi (A Keramik) bir yerleşim'dir. Yaklaşık 100 m. çapında bir höyüktür. M.0.6500 yıllarına tarihlendirilmiştir.

Dikdörtgen planlı evler taş temeli olmayan kerpiç duvarlarla örülmüştür. Ağaç destekler kullanılmıştır. Duvar ve tabanlar çamur sıva ile kaplanmış; bazen bu sıvalar kırmızı aşı boyası ile boyanmış, bazen de sert zemin üzerine, çakıl taşlarının kuvvetle bastırılması ile dekore edilmiştir.

Bu höyükte bazı büyük baş hayvanlar ve küçükbaş hayvanlar ile, yabani hayvanlar besin olarak tüketilmiştir. Ekmek buğdayı, arpa, mercimek, burçak, ceviz vb. buluntulardan, burada ziraata dayalı bir ekonominin olduğu söylenebilir.

Niğde bölgesinden gelmiş olabilecek obsidiyenden yapılmış aletler, bizler, saplı bıçaklar, çok sayıda kemik aletler, büyük kaşıklar, iğne ve spatulalar, boru şeklinde kemikten yapılmış kolyeler, höyükten elde edilen küçük buluntulardır.

Canhasan I Höyüğü : 380-400 m. çapındadır. Kazılarda, 7 yapı katı tespit edilmiştir. Bunlardan 7-4 arası Geç Neolitik (M.Ö.6000), 3-1 arası katlar. Kalkolitik döneme (M.Ö.5500-3000) aittir.

Canhasan I'de kerpiç kullanılarak, dikdörtgen veya kare odalar inşa edilmiştir. İnşa tekniğinde, ağaç destek veya payanda duvarları kullanılmıştır. Evlerin diğer bir özelliği; her evin kendisine ait duvarları olmasıdır. Evlerde duvar ve tabanlar çamur sıva ile sıvanmış; üzerine kırmızı aşı boyası ile boyanmıştır. Payanda duvarları çok gelişmiştir. Evler iki katlıdır, alt kat depolama faaliyetlerinde, üst kat günlük yaşamda kullanılmıştır.

Kalkolitik dönem yapı katlarında, bakır madeni bulunmuştur. Gri veya açık siyah renkli zemin üzerine, kazıma tekniğinde motiflerle bezenmiş, seramik, açık renk üzerine, kırmızı renkte boya ile bezenmiş seramik ve koyu kahverengi veya koyu kırmızı renkte düz parlatılmış seramik bol olarak kullanılmıştır.

Küçük buluntular içinde, kıymetli taşlardan gerdanlık, midye kabuğundan kolyeler, kemikten yapılmış bilezik ve süs eşyaları ile figürinler bulunmaktadır.

Burada yaşayan insanların yakın doğu ve Mersin bölgesi ile ilişkileri saptanmıştır. Tarıma ve hayvancılığa dayalı bir ekonomilerinin olduğu bilinmektedir.

Höyük M.Ö.4300 tarihlerinde terk edilmiş, uzun bir süre boş kaldıktan sonra, Hellenistik, Roma ve İlk Bizans çağlarında yeniden yerleşime sahne olmuştur.



Sidemara (Ambar) Höyüğü

Karaman ili, Ayrancı ilçesinin 18 km. kuzeydoğusundaki Ambar köyünün içindedir. Özellikle Roma dönemine ait buluntuları önemlidir.

Burada bulunan ve arkeoloji literatüründe, Sidemara Lahidi olarak tanınan lahid, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Lahid 3 m.'yi aşan yüksekliği ile, bu tipin en büyük örneğidir. Uzun ve kısa yüzlerdeki figürler, yüksek kabartma, bazıları tam plastik heykel görünümünde işlenmiştir. Bu figürler, korint düzeninde sütunlarla ayrılmış nişler içinde dururlar.

Bu lahidin dışında, buradan ele geçmiş, Konya Arkeoloji Müzesi'nde ve Karaman Müzesi'nde birer lahid daha bulunmaktadır.

Manazan Mağraları

Manazan Mağaraları Karaman'ın doğusunda (Karaman'a 40 km.) Yeşildere ile Taşkale Kasabaları arasındaki vadinin kuzey yamaçlarında, Bizans dönemine ait, killi kireç taşı içine oyulmuş, beş katlı toplu meskenler halindedir. Katlar, giriş, kum kale, at meydanı ve ölüler meydanı olarak adlandırılmışlardır.

Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar bulunmaktadır. Katlar arasında çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri oyulmuş olan, dik oyma bacalarla sağlanmıştır. Yine killi kireç taşı, bir de şapel bulunmaktadır.

Alttaki bölümde, bir çok mezar odası ve son katta, bir çok ceset parçası bulunmaktadır. Buradan çıkan ve çürümeden korunarak günümüze ulaşan bir ceset, Karaman Müzesi'nde sergilenmektedir. Arazi yapısı olan killi kireç taşının, sabit ısı tutmasından ve hava içerisinde nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir.

Karadağ Binbir Kilise

Karaman ilinin kuzeyinde, yaklaşık 35 Km. uzaklıkta, volkanik bir dağ kitlesi olan Karadağ üzerinde (en yüksek noktası Mahalaç Tepesi 2288 m.), IV. ve IX. yy.'lar arasında (Bizans Devri) yapılmış bir çok kilise, manastır, bazilika, konut ve mezarlık bulunmaktadır.

Bölge XVII.yy.lardan itibaren yerli ve yabancı pek çok seyyah tarafından ziyaret edilmiştir. Karadağ kitlesinin büyük küçük bir çok tepesinde ve eteklerinde Bizans Devrine ait yapı kalıntıları bulunmakla birlikte, Karaman'a 37 Km. uzaklıktaki Madenşehir köyünde, ve buraya 7 Km. uzaklıktaki Yukarı Değle'de, bu yapılar yoğunluk gösterir. Karadağ'ın tepelerine ve eteklerine yayılmış olan yapılarda, Erken Hristiyanlık mimari özellikleri, yerli sanat üslubuyla karışmıştır.

Ayrıca ovada, aniden yükselen bu dağ kitlesi üzerinde, Hititler'den kalma hiyeroglif yazıt ve sunaklar; buraların Hititler tarafından da kutsal alanlar olarak kullanıldığını göstermektedir.

Gökçeseki Kaya Mezarları

Ermenek, Sarıveliler ve Basyayla ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan Göksu Irmağı'nın kuzeyinde ve güneyindeki dik yamaçlarda, arazi yapısı olan kireç taşı içlerine oyulmuş, Hellenistik, Roma ve Bizans Devirlerine ait, yüzlerce kaya mezarı bulunmaktadır.

Bunlardan yoğunluk oluşturan bir grup, Ermenek ilçesi Gökçeseki (Çamlıca) köyünün ku zeyindeki, kayalık alanda bulunmaktadır. Burada, kayalara oyulmuş üç ayrı mezar tipi vardır. Birinci grup tek odalı, dikdörtgen planlı, üzeri kemer şeklinde oyulmuştur. İkinci grup, çok odalı veya tek odalı olarak, dikdörtgen ve kare planlı oyulmuş, tavan düzdür. Her iki grupta da, kayanın yüzeyi düzeltilmiştir. İçlerinde bir veya daha çok sayıda setler halinde, mezar bölümü hazırlanmış ve üzerleri yine kireç taşından, tek parça yatar vaziyette arslan heykelleriyle kapatılmıştır. Bazılarının girişlerinde kitbe ve mezar sahiplerinin kabartma tasvirleri de yer almaktadır. Üçüncü grupta, arazide bulunan iri blok kayalara, sadece mezar oyulmuş ve üzerleri yine arslan heykelleri ile kapatılmıştır.

Buranın Prof.W.Ramsay'ın Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası adlı kitabında belirttiği, Dalisandes olması gerekmektedir.



Göktepe Köristan Ören Yeri

Göktepe kasabasının yaklaşık 5 km. güneybatısında klasik devirlere ait bir yerleşim yeri ve kaya mezarları bulunmaktadır.

Burada mezarlar, genelde kaya yüzeyi düzeltildikten sonra, kireçtaşı içine, odalar halinde oyulmuştur. Giriş üzerleri genelde üçgen alınlıklıdır. Bazı mezarlıkların alınlıklarına, mezar sahiplerinin kabartma resimleri yapılmıştır. Bazı mezarların üçgen alınları içerisinde, Medusa (Yunan Mitolojisinde saçları yılanlarla örtülü, korku verici görünümde olan üç kızkardeşten biri) başı ve aslan figürleri işlenmiştir. Mezar girişleri, sağlı sollu yarım sütuncuklar ve yuvarlak sütunlarla dekore edilmiştir. Bazılarının üzerinde kitbesi bulunmaktadır. Bir kaç mezar, kaya yüzeyi kare formda düzeltildikten sonra, basık kemer şeklinde 1 m. kadar bir derinlikte tekrar düzenlenmiş ve kare şeklinde küçük giriş yapılmıştır.

Gödet Mağar Kasabası


Karaman ilinin 45 km. güneydoğusunda Güldere (Gödet) köyünün Ernek mevkiinde, akarsu vadisinde, Bizans Devri'ne ait bir mağara kasabası vardır. Büyük olan mağaranın önü yıkılmış olduğundan, burada 7-8 kata kadar kayaya oyulmuş meskenler görülebilmektedir.

Yine aynı meskenlerin daha basit olanları, aynı bölgedeki Paşabağı ve Gökçe köyünde de bulunmaktadır.

İbrala (Yeşildere) Kilise Cami


Karaman'ın doğusunda, Yeşildere (İbrala) kasabasının içinde, günümüzde cami olarak kullanılan, Bizans Devri'ne ait bir kilise bulunmaktadır. Kilise dört sütunlu tipte olmakla beraber, bir dikdörtgen meydana getiren dış duvarları ve cephelerinin kapalı oluşu ile, bu bölgenin yerli üslubunun bir temsilcisidir. M.1649 yılında camiye dönüştürülmüştür.

Dereköy (Fisandon) Kilise Cami

Karaman'ın 7 Km. güneyinde Dereköy (Fisandon) köyü içinde, bir kaya kütlesinin içinde yapılmıştır. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, IX-X yy. içinde yapılmış olduğu tahmin edilmektedir. Kilise, İstanbul'un Yunan Haçı biçimindeki klasik planına sahip olmakla birlikte, üst yapısının İstanbul Mimarisinden tamamen değişik bir uygulama ile yapıldığı görülür. Yalnız taş kullanılmakla beraber, ortasında bir kubbe bulunan bu binanın dış yüzeyleri; bazıları kör, bazılarının içlerinde pencereler açılmış, dizi halindeki kemerlerle hareketlendirilmiştir. Kilise bu özellikleri ile, Bizans Mimarisinin genel kurallarından ayrılan, yerli üslubun değerli bir sanat eseridir.


Çeşmeli Kilise

Karaman il merkezinde, Tapucak mahallesindedir. Kilise Binbir Kilisede bulunan küçük bazilikaların bir örneğidir. Uzunlamasına üç sahınlı, kesme taştan bir yapıdır. Günümüze kadar bir çok onarım geçirmiş en son cezaevi olarak kullanılmıştır. Bu nedenle iç süsleme ve freskoları yok olmuştur.

HANLAR

Gelindi Hanı

Karaman'a bağlı İhsaniye Köyü'nün yaklaşık 1 km. güneydoğusundadır. Han uzunlamasına dört kemer, üç sahından oluşmaktadır. Sağlı sollu dörder hücre mekanın girişi, kemer şeklindedir. Hanın yapılış tarihi bilinmemekle birlikte, Karamanoğulları döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.

Atlashan

Karaman Ayrancı arasında, Hüyükburun Köyü yakınlarında, tarihi İpek Yolu üzerindedir. Han, doğu batı yönünde altı kemerle, üç sahına ayrılmıştır. Devşirme malzeme ve harçla yapılmıştır. Kitbesi yoktur.

Kozak Hanı

Karaman Mut yolu üzerinde, Karaman'a 30 Km. uzaklıktadır. Karamanoğulları dönemine ait olan han, dört kemere oturan, beşik çatılı bir yapıdır. Kitbesi yoktur.

Sertavul Hanı

Karaman Mut yolu üzerinde, Sertavul Geçidi'nde, Şeyh Yunus Tepesi yanındadır. Karamanoğulları dönemine ait olan hanın kitbesi yoktur.




CAMİ ve MESCİDLER


Sadettin Ali Bey Mescidi

Karaman merkez Hastane Caddesinde bulunan mescit, tamamen kesme taştan yapılmış Selçuklu dönemi eseridir. Kitbesine göre, M.1247 yılında, Ebu Bekir oğlu Sadettin Ali Bey tarafından yaptırılmıştır.

Yapı türbe ve mescid kısımları olarak iki bölümlüdür. Girişin karşısında stelaktitli taş mihrabın yanlarında spiral sütunçeler yer almaktadır.


Aktekke (Mader-i Mevlana) Cami

Karaman il merkezinde, Karamanoğulları Dönemi'ne ait olan cami, merkezi tek kubbeli, yüksek minareli bir yapıdır. Yapılış tarihi 1371'dir. Caminin son cemaat yerini, iki mermer sütun ve yan duvarların üzerine dayanan üç kubbe örter. Giriş kapısının sağında ve solunda iki mihrpçık vardır. Giriş kapısında, mermer kemerin üzerine bir Mevlevi sikkesi işlenmiştir.

Cami içerisinde, sol tarafta ayrılmış mekanda, Mevlana'nın annesi ve yakınlarına ait, 21 adet taştan yapılmış sandukalı mezar bulunmaktadır.


II. İbrahim Bey İmareti

Karaman İmaret Mahallesinde yer alan, kesme tastan, merkezi kubbeli, kapalı avlulu, iki katlı bir yapıdır. Kitbesinde, Karamanoğlu II. İbrahim Bey taraflıdan, 1433 yılında bir külliye şeklinde yaptırıidığı yazar. Yapıda kapalı avlunun iki tarafında tonozlu odalar, kıble yönünde bir eyvan ve iki yanında kubbeli odalar vardır.

Cepheden, sağ tarafında iki renkli kesin taştan yapılmış şerefe altı stelaktitli, gövdesi freze, turkuaz renkte çiniler ve geometrik biçimli palmet firizi halat motifleri ile dekore edilmiş yüksek minaresi, batısında da türbesi yeralır.

Çinili mihrabı, İstanbul Çinili Köşkte, geometrik bitkisel motiflerle süslü, ortasında arslan ve insan figürü bulunan iki kanatlı ahşap kapısı, istanbul Türk İslam Eserleri Müzesi'ndedir.

Dikbasan Cami

Karaman Mansurdede Mahallesinde bulunan cami, enine plan gösteren küfe tipinde bir yapıdır. Karamanoğulları döneminde, M.1493 yılında yapılmıştır. Üst örtü, daha önceleri yığma sütun ve kemerler üzerine, düz toprak damlı iken, sonraları kiremit çatı yapılmıştır. Düz tavan doğrudan 12 sütun üzerine oturur. Kemerleri taşıyan sütunların yan taraflarına konsol ve stelaktitler işlenmiştir.

Minberi ahşap malzeme ile birbirine geçmeli olarak geometrik tezyinlidir. Şerefesinin altı, mukarnas süslü, tuğla minaresi sonradan yapılmıştır. 1901 yılında tamir edilmiştir.

Araboğlu Cami

Karaman Tapucak Mahallesinde bulanan cami, 1374-1420 yılları arasında inşa edilmiştir. Kare sütunlar üzerine düz çatı ile örtülü enine küfe planlı, kısa minarelidir. Düz çatı sonradan kiremitle örtülmüştür.

Batıda bulunan portalde, kemer üstünde yer alan bitkisel süslemeli kemer, altında da devam eder. Kitbe 4 satırdır. Portalin iki tarafına helvacı küreği işlenmiştir.

İstelaktitli mihrabı taştandır. Kenarında sülüs yazı vardır. Yağmur sularını akıtmaya yarayan ejder başlı çörtenlerden günümüze bir tanesi kalmıştır. (6 adet olmalıdır)

Hacı Beyler Cami

Karaman merkez Külhan Mahallesinde, Aktekke Cami'sinin yanındadır. Seyfeddin Hacıbeyler tarafından, M.S.1356 yılında yaptırılmıştır. Küfe tipinde, enine üç sahınlı sütunlar üzerine oturan kiremit çatı ile örtülüdür.

Batı cephesi biraz geri çekilirken, orjinal kesme taşları ile yeniden inşa edilmiştir. Basık kemerli portalinde kitbesinin çevresi halat motifi ile dekore edilmiş; bunun altı grift bitkisel ağ süs ile doldurulmuştur.

Karabaş Veli Külliyesi-Siyaser Veli Cami

Siyaser Mahallesinde yer alan kesme taştan cami, tekke, imret ve türbeden meydana gelen iki bölümlü bir yapıdır. Karamoğulları dönemine aittir.

Soldaki birinci bölüm olan cami; üç sıra halinde kemerli sütunlar üzerine oturan düz damlıdır. Giriş kapısının üzerinde, II.Abdülhamit'e ait bir tuğra vardır.

Kuzey duvarına bitişik imret bölümü; tonozlarla örtülü, üç eyvanlı, merkezi büyük kubbeli bir yapıdır. Mekanın tam ortasında 12 kenarlı şadırvan yer alır. Diğer iki eyvanın sağında ve solunda bulunan iki pencere, tonozlu küçük hücrelere açılır. Girişin solunda, iki sütunlu üç küçük kubbeli bölüm yer alır.

Yunus Emre Cami

Karamanoğulları dönemine ait cami, Kirişçi Mahallesinde, kesme taştan, merkezi kubbeli bir yapıdır. Son cemaat yerinde dört sütun üzerinde, ortada oval, yanlar da yuvarlak kubbeler vardır.

Kubbeye, içten dört köşede yarımşar kubbe ile geçilir. Stelaktitli alçı mihrabı, geometrik süs, kıvrık dal motifi ve nesih yazı ile dekore edilmiştir. Merkezi kubbenin sağında, iki kemer açıklıklı dikdörtgen planındaki zikir yerine, buradan da Yunus Emre'ye ait türbeye geçilir. Daha önce bir çok onarımla orjinalliği bozulan cami, 1994 yılında aslına uygun olarak yeniden restore edilmiştir.

Boyalı Kadı-Hisar Cami

Karamanoğulları dönemine ait olan cami, Hisar Mahallesindedir. Kesme taştan inşa edilmiştir. Kare planlı merkezi büyük kubbelidir. Son cemaat yeri de, üç küçük kubbe ile örtülmüştür.

Kapısının söveleri üzerine, değişik renkte zıvanalı mermerle sivri bir kemer yapılmıştır. Stelaktitli mihrabı taştandır.

Çelebi Mescidi

Gazidükkan Mahallesinde bulunan yapı Karamanoğulları dönemine aittir. Kesme taştan kare planlı, merkezi tek kubbelidir. Kubbesi tuğladan yapılmıştır. Son cemaat yerindeki yığma sütunlardan, yapıldığı dönemde buranın da. küçük kubbelerle örtülü olduğu anlaşılmaktadır.

Kapısı mor mermerden çerçeve içine alınmış basık kemerlidir.

Şeyh Ali Sultan Mescidi

Celtek Mahallesinde, kesme taştan, kare planlı, merkezi tek kubbeli yapı, Karamanoğulları dönemine aittir.

Yapıda içten kubbeye geçiş, Selçuklu üçgenleri ile sağlanmış, kare mekanla kubbe arasında, kasnak sekizgen olarak yapılmıştır.

Nuh Paşa Cami

Koçakdede Mahallesinde bulunan, Osmanlı dönemine ait cami, 1596 yılında Nuh Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilmiştir. Son cemaat yerinde, üç küçük kubbesi olan, merkezi büyük kubbeli bir yapıdır. Kubbeye geçiş, dıştan sekizgen tambur, içten, Selçuklu üçgenleri ile sağlanmıştır.

Yeni Minare Cami

Karaman merkez, Ahiosman mahallesindedir. Kesme taştan, merkezi büyük kubbelidir. Sütunlar üzerinde bulunan üç küçük kubbeli son cemaat yerinin kubbeleri yıkılmış; düz çatı yapılmıştır. Merkezi kubbeye geçiş, dıştan sekizgen tambur, içten, Selçuk üçgenleri ile sağlanmıştır.

Kitabesi bulunmamakla birlikte, 1522 yılında Cambazzade Kadı Abdurrahman Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Akçaşehir Cami

Karaman Akçaşehir kasabasında, Karamanoğulları dönemine ait, kesme taştan bir yapıdır. Kıble duvarına paralel olarak uzanan sahınlar, küfe plan gösterir. Alçı mihrabı, zengin stelaktit süslüdür. Tavanın mihrap önüne rastlayan bölümünde, renkli ve tezhipli bir göbek yapılmıştır. Son cemaat yeri, 6 yığma sütun üzerine oturur.

Yollarbaşı Ulu Cami (Cami-Kebir)

Karaman'a 15 Km. uzaklıkta Yollarbaşı kasabasında bulunan cami, Karamanoğulları döneminden kalma, kesme taştan, enine planlı, küfe tipte bir yapıdır.

Caminin bitişiğinde, küçük bir mescit yer alır. Yapıda, eski biçiminde, çıkkın olarak yapılmış son cemaat yerinde, başlıkları stelaktitli, taş kaideli üçü önde, ikisi arkada olmak üzere, beş ahşap sütun yer alır. Giriş kapısı cevizdendir. Ayrıca sedef kakmalıdır. Stelaktitli alçı mihrabın üzerinde, iki mavi göbek çinisi ile, 7-8 parça halinde Karamanoğulları çinileri yer alır.

Kazımkarabekir Büyük Cami (Nevruzoğlu Cami)

Karaman'a 25 Km. uzaklıktaki Kazımkarabekir ilçesinde yer alır. Enine plan gösteren ve ilçeye özgü bir taş ile inşa edilmiş, Karamanoğulları döneminin en güzel eserlerinden birisidir. Üst örtüyü tutan silindir ve kare formlu sütunlar, kıble duvarına üç paralel şahın halinde uzanır. Son cemaat yeri ahşap örtülü ve 7 taş kaideli, ahşap sütunludur. Minberin korkulukları ajur tekniğinde işlenmiş; bunların yanına nesih yazılar yazılmıştır. Caminin mihrabı, kesme sıraltı mozaik tekniği, geometrik bezemeli çinilerle kaplanmış; etrafına da altı köşeli çiniler yerleştirilmiştir.

Davgandos Cami

Karaman'a 15 Km. uzaklıktaki Davgandos (Çiğdemli) köyündedir. Düzgün kesme taştan yapılmış olan caminin kubbesi taş kaplamadır. Üç kubbeyle örtülü son cemaat yeri, üç kemer gözlüdür. Mihrp ve minberi taştan olan cami, XVI.yy.'ın ilk yarısına tarihlenen bir Osmanlı yapısıdır.

Ermenek Ulu Camii

Ermenek ilçesi, Gülpazar Mahallesindedir. Kesme taştan cami, 1302 tarihinde Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. 1543 yılında İshak Bey Zade Hacı Şeydi Ali tarafından, bazı eklemeler yapılmıştır. Çınar ağacından yapılmış olan kapının üzerinde, güzel hat sanatı örneği vardır. Kabartamalarla süslü alçı mihrabına, muhtelif şekilli mavi çiniler serpiştirilmiştir.

Ermenek Akça Mescid

Ermenek ilçesi, Akçamescid mahallesindedir. M.1300 yılında, Hacı Ferruh tarafından yaptırılmıştır. Çınar ağacından iki kanatlı kapısı, Karamanoğulları döneminin tahta işçilik sanatının güzel bir örneğidir.

TÜRBELER


Alaeddin Bey Türbesi

Karaman Hisar mahallesinde bulunan türbe tamamen kesme taştan planlı, içten kubbe, dıştan dilimli külah ile örtülüdür. Kubbesinin hemen altında dış duvarı çepeçevre bir ayet firizi dolanır. Stelaktitli portali, yanları burma sütunçeli, basık geçme kemerli, girişin üzerinde grift bitkisel ağ ve nesih yazı ile dekore edilmiştir. Portalin altında mumyalık girişi vardır. Türbe, 1388 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından idam ettirilmiş olan, Karaman Hükümdarı, Alaeddin Bey'için yaptırılmıştır.

Cambaz Kadı Türbesi

Karaman Fenari Mahallesinde bulunan türbe, kesme taştan, kare planlı, sekizgen kasnak üzerine yuvarlak taş kubbelidir. İçinde nesih yazılı mermer bir lahid bulunmaktadır. Türbe Karaman Bey'lerinden II.İbrahim Bey'in bir yakınına aittir.

Demir Gömlek Türbesi

Karaman Abbas Mahallesinde bulunan türbe, tamamen kesme taştan, sekizgen planlı ve kubbeli olarak inşa edilmiştir. Giriş portali basık kemerli pencereler, sivri kemerlidir. Karamanoğulları'nın son emirlerinden Emnüdiddin Bey adına yapıldığı tahmin edilmektedir.

Kaya Halil Türbesi

Karaman Abbas Mahallesinde bulunan türbe, kesme taştan, kare formlu, üst örtüsü pramidal çatılıdır. Karamanoğlu II.İbrahim Bey'in baş kadısı olan Kaya Halil adına, 1409'da yapılan manzumesi içinde yer alır. Türbede Kaya Halil ve karısı yatmaktadır.

İbrahim Bey Türbesi

Karaman imaret Mahallesinde, İbrahim Bey İmareti'nin sağ duvarına bitişik olarak, kesme taştan, dört köşe kaide üzerine, sekizgen tamburla yükselen, üzeri pramidal kubbe ile örtülü bir yapıdır. Zengin stelaktitli portalinde giriş, beyaz mermerden basık kemerli olarak yapılmıştır. İki yanında iki sütunce ile dekore edilmiş, bitkisel ağ motifleri kullanılmıştır. Türbenin içinde, ortada Karamanoğlu II. İbrahim Bey ile sağda Kasım Bey'in, solda Alaattin Bey'in alçıdan lahidleri bulunmaktadır. Asıl mezar bölümüne, portalin altından girilir.

Karabaş Veli Türbesi

Karaman Siyaser Mahallesindedir. Karabaş Veli Külliyesi arkasında yer alan türbe, kesme taştan, sekizgen planlı olarak yapılmış, üst örtüsü çökmüştür. Külliyeye adını veren Alaaddin Ali'ye ait, 1465 tarihli baklava biçimli mezar taşı ile, oğlu Şeyh Nusrettin'e ait mezar taşı, Karaman Müzesi'ndedir.

Kızlar Türbesi

Karaman şehir mezarlığında yer alan türbe, kesme taştan, sekizgen planlı, yuvarlak kubbeli olarak yapılmıştır. Dış yüzey beyaz ve kırmızımtrak taşların birbirine zıvalanınası ile dekore edilmiştir. Karamanoğlu II. İbrahim Bey'in oğlu olan İshak Bey'in kızı için yapıldığı sanılmaktadır.

Yunus Emre Türbesi

Karaman Kirişçi Mahallesinde Yunus Emre Cami'sinin bitişiğinde yer alan türbe, kesme taştan, üstü tonoz kubbelidir. Batıya bakan yekpara taş kemerle kapısı basıktır. İçinde 4 sanduka bulunmaktadır. Sandukalarda Yunus Emre, Taptuk Emre, Yunus Emre'nin oğlu İsmail ve kızına ait olduğu bilinmektedir.

Karaman Bey Türbesi

Ermenek ilçesine 18 Km. uzaklıktaki Balgusan Köyünde bulunan türbe cami, imret ve medreseden oluşan bir mamurenin geri kalan tek yapısıdır. Kesme taştan inşa edilen türbe bölümünün üzeri kubbeli, önündeki bölüm beşik örtülüdür.

Türbenin çevresi mezarlıktır. Türbe içinde yer alan mezarlardan birisi Karaman Bey'e diğer dördü de yakınlarına aittir.

HAMAMLAR

Süleyman Paşa Hamamı

Karaman İmaret Mahallesindedir. Süleyman Paşa tarafından Mevlana'nın annesinin zaviyesi için gelir olarak vakfedilmiştir. XIV.yy. ortalarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kesme taştan yapılmıştır. Girişte merkezi bir kubbenin örttüğü soğukluk yer alır. Buradan kubbelerle örtülü ılıklık ve yıkanma bölümlerine girilir. Bir göbektaşı etrafında dört açık, dört kapalı yıkanma yeri ve 12 kurnası vardır. Birkaç kez onarım yapılmış ve halen faaldir.

Lal Hamamı

Karaman Gazidükkan mahallesinde, Karamanoğulları dönemine ait olan hamam kesme taştan inşa edilmiştir. Önünde bulunan soyunma yeri, sonradan yapılmıştır. Ilıklık bölümüne basık kemerli taş bir kapıdan girilir. Ilıklık bölümünün ortasında, taştan bir fıskiye vardır; üzeri tonozla örtülüdür. Sıcaklık bölümünde, çok kenarlı mermer kaplı göbek taşı yer alır. Sıcaklık bölümünde, yıkanma yerlerinin üstü taştan kubbe şeklindedir. Açık yıkanma yerlerinin üstü, tonozla örtülüdür. 1988 yılında onarılarak faaliyete geçirilmiştir.

Bunların dışında Karaman merkezde, Seki Çeşme Hamamı, Alp Gazi Hamamı, Kale Hamamı-Hatun Hamamı, Nasuh Bey Hamamı, Yeni Hamam; Kazımkarabekir ilçesinde, Kazımkarabekir Hamamı; Yollarbaşı Kasabı'nda; Yollarbaşı Hamamı, Yeşildere Kasabası'nda, Yeşildere (İbrala) Hamamı; Ermenek ilçesinde; Karamanoğlu Hamamı bulunmaktadır. Ancak bu hamamlar kullanılmamaktadır. Çoğu harap haldedir.

MEDRESELER

Hatuniye Medresesi

Karaman merkez Hastane Caddesi üzerinde yer alır. Hatuniye Medresesi, Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar'ın kızı, Karamanoğlu Alaaddin Bey'in karısı Nefise Sultan tarafından, 1382 yılında yaptırılmıştır, portalindeki kitbesine göre mimarı, Numan Bin Hoca Ahmet'tir.

Yapı, kapalı avlulu, tek eyvanlı; avlunun sağında ve solunda öğrenci hücreleri ve revakları bulanan bir medresedir (avlunun üzeri günümüzde açıktır). Kuvvetle ileri fırlayan selaktitli portali beyaz mermerden yapılmıştır. Geometrik tezyinatlı yazı ve bitkisel dekorludur. Sağda ve solda, bitki motifli iki sütunçe ile, içte iki mihrp nişi, portalin ortasında, yukarıda stelaktitler içerisinde kanatlarını açmış bir (orjinali kaldırılmış, yerine onarımda yeni bir kuş işlenip koyulmuş) kuş figürü bulunmaktadır. Kapı mor ve beyaz mermerden, kilitleme tekniğinde yapılmış basık kemerlidir.

Eyvanda kalan izlerden, buranın 2 m. yüksekliğe kadar altıgen formlu, turkuaz ve siyah renkli çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Avlunun revak sütunları yuvarlak ve oval biçimlidir. Yapının çeşitli yerlerinde, ilmi öven yazılar bulunmaktadır. Eyvanın sağında ve solunda bulunan kubbeli büyük odaların (birisi dershane diğeri mezar odası) giriş kapıları da, portal gibi grift kabarık bitki ve geometrik desenlerle süslenmiştir.

Tol Medrese

Ermenek ilçesi Çınarlı Mahallesindedir. Karamanoğulları dönemi'nde yaptırılan ilk büyük medresedir. Karamanoğlu Hükümdarlarından Bedreddin Mahmut Bey'in oğlu Emir Musa Bey tarafından 1339 tarihinde yaptırılmıştır.

Açık revaklarla çevrili dörtköşe bir avlu ile, iki tarafta medrese odaları, güney tarafında bir eyvan ve bunun sağında ve solunda kubbeli kısımlar, medhal kısmının iki tarafında da diğer tonozlu odalar yer alır. Eyvanın sağ tarafında bulunan türbede, medreseyi yaptıran Emir Musa Bey ile ailesinden bazı kimseler gömülüdür.

Medresenin part nişinin üst tarafında, zengin bir mukarnas dekoru, bunun altında kitbe yer almaktadır. Portal üzerinde bir pencere bulunmaktadır. İki tarafta bulunan yan nişler, zengin bir dekorla işlenmiştir. Burada mukarnas dolguların etrafını çeviren sivri kemer üzerinde ağaç işlemeler ve mihrplarda kullanılan tezyini motiflerin, taş üzerine işlenmiş bir örneği görülmektedir. Köşe dolgularına grift geçmeler ve üst kısma da, dört iri kabare motifi ile daha yukarıda tekrar mukarnas dolgular işlenmiştir. Konsolların üzerinde halat gibi birbirine örülmüş sütuncuklar bu lunmaktadır.

Emir Musa Medresesi

Hisar Mahallesinde yer alan medrese 1927 yılında tamamen yıkılmıştır. Medrese Karamanoğulları döneminde, kesme taştan inşa edilmiş kapalı avlulu, bir eyvanlı, tek minareli, zengin portali stelaktitlerle ve kufi yazılarla süslenmiştir.

ÇEŞMELER


Karaman merkez ve çevresinde XVIII. ve XIX. yy.larda yapılmış bir çok çeşme bulunmaktadır. Ancak bu çeşmelerden çoğu, son yıllarda fonksiyonunu yitirmesi ve yeni yol açma gibi faaliyetler sonucunda yok olmuştur. Günümüze kadar ulaşabilenleri koruma altına alınmıştır. Şehir imar plan gereği kaldırılması zorunlu olanlar, okulların bahçelerine ve parkların uygun yerlerine taşınmaktadır.

İbrahim Bey İmareti önündeki zengin dekorlu çeşmeyi saymazsak, Karaman çeşmeleri genellikle sivri kemerli, duvar nişleri halinde, üzerinde çok az rölyef taşıyan sade yapılar olarak karşımıza çıkar. Biçim ve süslemede birbirinin benzeridir. Karaman'da tescil edilerek koruma altına alınmış 24, Ermenek ilçesinde de 14 çeşme bulunmaktadır. Bunlardan birkaç örnek verecek olursak:


II. İbrahim Bey Çeşmesi

İmaret Mahallesinde, Il.İbrahim Bey İmareti'nin karşısında, kesme taştan, sivri kemerli, derin niş halinde üzeri bitkisel ağ süsleme ile dekore edilmiş abidevi bir çeşmedir.

Üst örtü kenarlarda silmelidir. Çeşmenin iç yüzeyleri işlemesiz, düz olarak yapılmıştır. Sivri kemerinin iki tarafında, ileri doğru fırlayan iki kabara motifi yer alır. Kemerinin çevresi halı gibi, yüzeysel olmayan bir teknikle ve bitkisel ağla dekore edilmiştir. Bu tür işleme Karamanoğulları dönemi taş işçiliğinde yeni bir üsluptur. M.1433'de imret ile birlikte inşa edilmiştir.

Halil Efendi Çeşmesi

Abbas Mahallesinde yer alan, tamamen kesme taştan, iç içe iki sivri kemer nişli, pirinçten iki lüleli bir çeşmedir. Yol genişleme çalışmalarında biraz geri alınmıştır. Üzerindeki nesih yazılı kitbesinde, 1906 yılına ait onarım kitbesi yer alır. Halil Efendi manzumesine daha sonradan eklenmiştir.

Hamam Çeşmesi

Hisar Mahallesinde yer alan, adını yakınındaki Hatun Hamamı'ndan alan, kesme taştan, sivri kemer nişli, tek ülüklü bir çeşmedir. Kilit taşının üzeri bitkisel kabartma süs ile tezyin edilmiştir. Üzerinde iki kitbesi vardır. Kitbenin birinden anlaşıldığına göre, çeşmeyi ilk yaptıran Mehmet Reşit Efendi'dir. Diğer kitbede ise M.1809 yılında Hacı Ahmet Ağa tarafından onarımı yapıldığı yazılıdır.

Hoca Mahmut Çeşmesi

Hoca Mahmut Mahallesinde, aynı adı alan mescidin önünde, kesme taştan, sivri kemer nişli bir çeşmedir. Parçalı kemerli derin niş halinde maşrapalığı vardır. Üzerinde iki kitbe yer alır. Üstteki küçük kitbede, Hacı İsmail tarafından onarıldığı, alttaki büyük kitbede ise, Karamanoğlu İbrahim Bey zamanında, burada bulunan ve daha önce yıkılmış olan Darülhüffazın, Hoca Mahmut tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Bu, çeşmeye daha sonra koyulduğu anlaşılan bir kitbedir.


KÖPRÜLER

Görmel Ala Köprüsü

Ermenek-Anamur-Gülnar üzerinde, Göksu Nehri üzerinde Ermenek'e 18 km. uzaklıktadır. Köprü tamamen kesme taştan biri büyük, biri küçük iki gözlü olarak inşa edilmiş, başlama ve bitiş noktalan kayalar üzerine oturtulmuştur. Eni 7.16 m., uzunluğu 67 m. su seviyesinden yüksekliği 27 m.dir.

Köprüde iki kitbe bulunmaktadır. Bu kitbelere göre Köprü H.706, M.1306 yılında Karama-noğulları'ndan Mahmut Bey'in oğulları Mirza Halil Bey ve Bedreddin İbrahim Bey'in saltanat yıllarında yapılmıştır. Mimarının Yusuf oğlu Süleyman olduğu yazılıdır.

Gazalpa Köprüsü

Karaman Gazalpa Mahallesinde, Karamanoğullan dönemine ait birisi tek gözlü, ikincisi dört küçük gözlü iki köprü bulunmaktadır. Köprüler kesme taştan yapılmıştır. Bazı Karamanoğlu vakfiyelerinde ve Osmanlı kayıtlarında bu köprülerin adı geçmektedir.

Akköprü

Karaman-Yeşildere yolunda, Karaman'a 29 km. uzaklıkta, Yeşildere Çayı üzerinde yer alan köprü tamamen kesme taştan, tek gözlü olarak inşa edilmiştir. Kitbesi bulunmamaktadır.

Orta Köprü

Taşkale kasabası, Orta Cami Mahallesinde, Yeşildere Çayı üzerindedir. 7 m. yüksekliğinde, 25 m. uzunluğunda kesme taştan, tek kemerlidir. Kitbesi bulunmamakla birlikte ilk dönem Cumhuriyet yapısı olmalıdır.

MAĞARALAR ve OBRUKLAR

DOĞAL OLUŞUMLAR

Meraspolis Mağarası

Meraspolis mağarası Ermenek kentinin kuzeyindeki dağların kaya bloklarının altında suların kireçli kayaları oyması ile meydana gelmiş çok büyük bir mağaradır. Mağara dünyanın en büyük yeraltı suyunu bünyesinde taşımaktadır. Bir çok bölme ve katlardan meydana gelen, içinde küçüklü büyüklü sarkıt, dikit bulunan bumağara ilk çağlarda mesken, sığınak ve zindan olarak kullanılmıştır. Mağaraya iki yönden giriş vardır. Bunlardan birisi ne zaman açıldığı bilinmeyen ilkel bir giriştir. Bu giriş doğal bir mağaranın tabanmdadır. Genişliği 40x45 cm. olan delikten mağaraya inilir. Rehbersiz ve ışıksız inilmesi imkansızdır. İri kaya parçalarından yapılmış 8-10 ayaklık basit ve dar bir merdivenle aşağıda basık tavanlı bir mağaraya inilir. Burada çeşitli yönlere yol vardır. Kuzeydoğuya gidilen dehlizlerden birisi ile kademe kademe inilir ve yer altı nehri görülür.

İkinci giriş, Başpınar mahallesi Cumma mevkiinde Ermenek Belediyesi tarafından kente tazyikli içme suyu sağlamak için açılmış bir galeridendir. 193 m. uzunluğundaki bu galeri kuzeydoğu doğrultusunda yer altı nehrine ulaşır. Galerinin yer altı nehri ile birleştiği noktaya kadar 150 m.lik bir mesafede kuzey-güney yönünde akmakta, galeri deposuna 90 m. kala kuzeyde bir noktada 200 m. yüksekliğinde bir yer altı şelalesi oluşturmaktadır. Nehir yatağı batıya gittikçe daralmakta, düdenlimağara denilen yerde yok olmaktadır.

Mağarada bulunan yer altı suyu kentin ve çevre kasabaların içme suyu ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ermenek ve çevresine elektirik sağlayan hidroelektirik santralini çalıştıran su da bu mağaradan çıkmaktadır.

İncesu Mağarası

Taşkale kasabasının 9 Km. güneyinde İncesu Deresi'nin dağlık yamacında bulunan mağara tümüyle yatay gelişmiş, kuru bir fosil mağarasıdır. Ancak içinde mevsimlik oluşan küçük göletler bulunmaktadır. Uzunluğu 1356 m.dir. Mağaranın İncesu Deresi'ne açılan ağzı oldukça dardır. Bu dar ağızdan sonra 5-10 m. genişliğinde ve 4-6 m. yüksekliğinde mağara uzanır. Mağara tabanı çoğunlukla küçük boyutlu çok sayıda traverter havuzcuklar ile süslü bazı yerlerde kaya ve taş molozlar, yer yer sarkıt ve dikitler ile damla taş sütunlar bulunmaktadır.

Ortalama ısısı 11-12 derece ve nem oranı %75-85 olan mağara kültür mantarcılığı ve meyve, tulum peyniri gibi gıda depolamasına uygundur.

MTA tarafından fizibilitesi yapılan mağaranın aydınlatma ve yol projesi yaptırılmıştır. Sağlık turizmine yönelik çalışmalar sürmektedir. İncesu Mağarası l .derece doğal sit alanıdır.

Aşarini Mağarası

İncesu Mağarasının 350 m. güneyinde bulunan Aşarini Mağarası 750 m. uzunluğundadır ve iki koldan oluşmaktadır. Bir kolunda koloniler halinde yarasalar bu-lunmaktadır.Mağara, Kültür mantarcılığı ve gıda depolamacılığına uygundur. Ayrıca astım-bron-şit gibi solunum yolu hastalıklarını tedavi edici özelliğinden dolayı, sağlık turizmine açılması amacıyla çalışmalar sürdürülmektedir. Mağara, birinci derece doğal sit alanıdır.

Divle Obruğu

Ayrancı ilçesi, Divle (Üçharman) köyündedir. Bu obruk, yurt çapında tanınmaktadır. Köyün güneyinde bulunan dağın çatlağının arasındaki boşluktan ibarettir. Obruk, dağın 36 m. derinliğindedir. Obruğa tulum peyniri konmakta ve tulumlar bir makara ile sarkıtıl-maktadır. Doğal beslenme özelliği dolayısı ile, dünyanın en lezzetli tulum peyniri buradan çıkmaktadır. Obruk, yazın donduracak kadar serin, kışın da ılıktır.

KÜLTÜREL VARLIKLAR

Manazan Mağaraları

Manazan Mağaraları Karaman'ın doğusunda (Karaman'a 40 km.) Yeşildere ile Taşkale Kasabaları arasındaki vadinin kuzey yamaçlarında; Bizans döneminde yapılmış; killi kireç taşı içine oyulmuş, beş katlı toplu meskenler halindedir. Katlar giriş, kum kale. at meydanı ve ölüler meydanı olarak adlandırılmışlardır.

Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar bulunmaktadır. Katlar arasında çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri oyulmuş olan, dik oyma bacalarla sağlanmıştır. Yine killi kireç taşına oyulmuş, bir de şapel bulunmaktadır.

Alttaki bölümde, bir çok mezar odası ve son katta, birçok ceset parçası bulunmaktadır. Buradan çıkan ve çürümeden korunarak günümüze ulaşan bir ceset, Karaman Müzesi'nde sergilenmektedir. Arazi yapısı olan killi kireç taşının, sabit ısı tutmasından ve hava içerisinde nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir.

Göves Köyü Mağaraları

Göves Köyü Paşabağı mevkiinde bulunan mağaralar, Manazan Mağaraları gibi mesken olarak kullanılmıştır İniş, çıkış için bacalara sahiptir.

Yabangülü Saklı Kiliseler

Karaman'a 40 Km. mesafede Gökçe köyü civarındadır. Kayalık bir tepenin sarp yamaçları üzerinde bulunan mağaralara, oyularak yapılan kilesede, büyüklü küçüklü birbirine geçilen odalar bulunmaktadır.
Fırtına_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 19:17


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog