sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SONFORUM BÜYÜK ATLAS - ŞEHİR REHBERİ > İçanadolu Bölgesi > Diğer İçanadolu İlleri
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-19-2009, 14:36   #1
Kullanıcı Adı
Fırtına_
Standart Karaman Cami ve Mescitleri

Karaman Cami ve Mescitleri


Aktekke (Mader-i Mevlana) Cami (Merkez)

Karaman il merkezinde bulunan Aktekke (Mader-i Mevlana) Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre Karamanoğulları döneminde, 1370 yılında yaptırılmıştır.

Cami kesme taştan kare planlı olarak yapılmış, ibadet mekanının üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin son cemaat yerinin önünde yan duvarlar ve iki mermer sütunun oluşturduğu üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin üzeri üç ayrı kubbe ile örtülmüştür. Giriş kapısının sağına ve soluna da iki mihrapcık eklenmiştir.

Caminin giriş kapısı mermer söveli ve iki renkli mermerden yuvarlak kemerlidir. Kemerin üst kısmına kabartma olarak bir Mevlevi sikkesi işlenmiştir. Burada mermer kemerin üzerinde, beş satırlı kitabesi bulunmaktadır.

İbadet mekanının üzerini örten kubbe pandantifli, tam ortada olmayan sağa yönelik mihrabın içerisi stalaktitli, minberi ise daha geç devirde yapılmış olup, herhangi bir özellik taşımamaktadır. İbadet mekanı 17 pencere ile aydınlatılmıştır. Kubbede ve kubbe eteklerinde, pencere üzerlerinde bitkisel bezemeler bulunmaktadır.

Caminin yanındaki minare kare bir kaide üzerine taştan, yuvarlak gövdeli ve tek kubbeli olarak yapılmıştır. Ancak bu minare caminin bütünüyle uyuşmayacak biçimde yüksek tutulmuştur.

Caminin sol tarafındaki bir mekanda Mevlana’nın torunlarına ve yakınlarına ait 21 taştan ve üzerleri sıvalı sandukalar bulunmaktadır. Burada Mevlana’nın ilk eşi, Sultan Veled’in annesi Gevher Hatun, abisi Alaeddin Çelebi, Karaman Emiri Seyfeddin Süleyman ve Mevlana’nın ebesi Hediye Sultan’a ait mezarlar ile diğer Mevlevi büyüklerinin sandukaları bulunmaktadır. Bu mezarların sonunda ahşap çıtalarla kafes biçiminde ayrılmış bölmedeki sanduka Mevlana’nın annesi Mümine Hatun’a aittir.

Caminin karşısındaki alanda kesme taştan yan yana yedi tane derviş hücresi bulunmaktadır. Konya Mevlana Müzesi’nde olduğu gibi bu camide de Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar medrese eğitimi yapılıyordu. Bu hücreler de o döneme aittir. Ayrıca güney ve batı tarafındaki mezarlıklarda da Karamanoğulları dönemine ait mezar taşları bulunmaktadır.


Sadettin Ali Bey Mescidi (Merkez)

Karaman il merkezinde Hastane Caddesi’nde bulunan Sadettin Ali Bey Mescidi, kitabesinden öğrenildiğine göre, Sultan II.Keykavus zamanında, Ebubekir oğlu Sadettin Ali Bey tarafından 1247 yılında yaptırılmıştır.

Karaman’da Selçuklu döneminde yapılmış olan bu yapı, tamamen kesme taştan olup, kare planlıdır. Üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Giriş kapısı mor mermerden yuvarlak kemerli olup, üzerinde de kitabesi bulunmaktadır. İbadet mekanının üzerini örten kubbe pandantiflidir. Zamanla harap olan kubbe Karaman Müzesi Eski Eserleri Koruma Derneği tarafından 1977 yılında çinko ile kaplatılmıştır.

Girişin karşısındaki mihrabın iki yanında duvara dayalı spiral sütuncuklar bulunmaktadır. Mihrap stalaktitli olarak tamamlanmıştır. Mescidin solunda sonradan açılmış bir kapı ile dikdörtgen planlı türbe bölümüne geçilmektedir. Bugün mescidin ayrı bir bölümü olarak kullanılan türbede önceki yıllarda çamurla sıvanmış altı sanduka bulunuyordu. Türbenin alt katında da mumyalık kısmı vardır.


Ağa Camisi (Merkez)

Karaman Tabucak Mahallesi’nde bulunan Ağa Camisi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Yapı üslubundan Karamanoğulları döneminde, XIV.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Cami kesme taştan, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. İbadet mekanının ortasındaki dört sütunla mihraba paralel iki sahna ayrılmıştır. İbadet mekanının üzeri düz ve kiremit çatı ile örtülüdür. Girişin karşısına gelen mihrap mor mermerden, yanındaki minberi ise beyaz mermerden yapılmıştır. Caminin yanında bulunan minaresi kesme taştan yapılmış, kare planlı kaide üzerindeki pabuç kısmı soğan biçimindedir. Yukarıdan aşağıya silmeli olan minare tek şerefelidir.

Caminin arka bahçesinde çokgen planlı bir şadırvan bulunmaktadır. Ayrıca caminin arkasında günümüze gelemeyen sekizgen planlı bir medrese olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir.


Araboğlu Camisi (Merkez)

Karaman Tabucxak Mahallesi’nde bulunan Araboğlu Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre, Karamanoğlu A.Halil Bey tarafından 1374’te yapımına başlanmış, Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından da 1420 yılında tamamlanmıştır. Bu kitabesi palmet, rumi ve halat motifleri ile bezenmiştir.

Cami dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı üç sıra halinde dörder sütunla dört sahna ayrılmıştır. İç kısımda bezemeye rastlanmamaktadır. Yalnızca yuvarlak kemerli basit batı girişinin kemeri üzerinde bitkisel süslemelere rastlanmaktadır. İbadet mekanı iki sıra halinde dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmıştır. Mihrap, taştan ve stalaktitli olarak sonuçlanmıştır. Caminin ibadet mekanı ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Ancak ejder başlıklı çörtenlerinden yalnızca bir tanesi günümüze gelebilmiştir.

Minaresi kare kaide üzerine yuvarlak gövdeli, tek şerefeli olup, boyu oldukça kısadır.


Boyalı Kadı (Pir Ahmet) Camisi (Merkez)

Karaman Hisar Mahallesi, Hisar Sokak’ta bulunan Boyalı Kadı Camisi’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak mimari yapısından XIV.yüzyılda Karamanoğulları zamanında yapıldığı sanılmaktadır.

Cami kare planlı ve kesme taştandır. İlk yapıldığı zaman üzeri merkezi bir kubbe ile örtülü idi. Bu kubbenin çökmesinden sonra yerine düz toprak dam yapılmış, daha sonra da kiremitli bir çatı ile örtülmüştür. Bugünkü izlerden kubbenin pandantifli olduğu anlaşılmaktadır.

Caminin önünde iki yan duvarların uzantısı ve iki sütundan oluşan üç bölümlü bir son cemaat yeri vardır. Giriş kapısı değişik renklerde sivri kemerli ve mermerdendir. Mihrap oldukça sade ve stalaktitlidir. Yanındaki minberi taştan yapılmıştır. Kare kaideli, yuvarlak gövdeli minaresi yıkılmış veya zamanında yarım bırakılmış, sonradan bugünkü şekli ile yenilenmiştir.

Caminin kuzeyi hazire olup, burada Karamanoğulları dönemine ait mezar taşları bulunmaktadır.


Çelebi Mescidi (Merkez)

Karaman Gazidükkan Mahallesi’nde bulunan Çelebi Mescidi’nin kitabesi bulunmamakla beraber yapı üslubundan XIV.yüzyılda, Karamanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır.

Kare planlı ve kesme taştan olan caminin üzeri dört trompun yardımı ile merkezi bir kubbeyle örtülmüştür. Son cemaat yeri paye ayaklarından anlaşıldığına göre daha önce üç bölümlü ve üç büyük kubbe ile örtülüdür. Paye araları sonraki dönemde duvarla örülmüş ve üzeri de ahşap çatı ile kapatılmıştır. İbadet mekanına mor mermerden söveleri olan basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. Duvarlarında altlı üstlü iki sıra halinde yuvarlak ve sivri kemerli ikişer penceresi vardır. Mihrap taştan olup, üzeri nesih yazılı bir ayetle çevrelenmiş, içerisi bitkisel motiflerle bezenmiştir.

Çelebi Mescidi’nin minaresi bulunmamaktadır veya günümüze gelememiştir. Kubbenin üzerine yalnızca hoparlör yerleştirilmiştir.


Dikbasan Camisi (Merkez)

Karaman Mansurdede Mahallesi’nde bulunan Dikbasan Camisi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Bununla birlikte mihrap duvarında bulunan çini bir levha üzerinde 1436 tarihi yazılıdır. Bu tarihin cami ile ilgili olup olmadığı da kesin değildir. Ancak caminin yapı üslubundan XV.yüzyıl Karamanoğulları dönemine ait olduğu bilinmektedir.

Cami enine dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı üç sıra halinde dörder paye ile dört sahna ayrılmıştır. İslam mimarisinde Kûfe tipi camiler grubundandır. Yapının kuzey ve güney duvarları kesme taştan, diğer iki duvarı da taş üzerine kerpiçten yapılmıştır. İç mekandaki payeleri birbirine bağlayan kemerlerin yan tarafları, konsollar stalaktitlidir.

İbadet mekanının üzeri paye ve kemerlerin taşıdığı düz toprak damla örtülü olmasına rağmen sonradan kiremit çatı ile kaplanmıştır. Taştan mihrap çağına uymayan son derece kötü kalem işi ve yağlı boyalarla süslenmiş ve caminin görünümünü bütünüyle bozmuştur. Minber kündekâri tekniğinde ahşap olup, geometrik şekillerle bezenmiştir.

Minaresi tuğladan, yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli olup, 1901 yılında yenilenmiştir.


Hacı Beyler Camisi (Merkez)

Karaman Külhan Mahallesi’nde Aktekke Camisi’nin karşısında bulunan Hacı Beyler Camisi kitabesinden öğrenildiğine göre, 1358 yılında yapılmıştır.

Cami bugünkü yerinden biraz daha önde bulunuyordu. Ancak, yol açmak amacı ile caminin girişi, bazı duvar taşları ve mihrabı yerinden sökülerek daha geride ve küçük olarak yapılmıştır. Yapımında batı cephesinin orijinal kesme taşları kullanılmıştır. Diğer duvarlar taş üzerine kerpiçle inşa edilmiştir.

Cami Kûfe tipi camiler grubundan olup, içerisindeki payelerle üç sahna ayrılmıştır. Ancak yeni yapımında cami küçültülmüş ve içerisindeki payeler de azaltılmıştır. Bugün ibadet mekanında yalnızca dört paye bulunmaktadır. Bunlar da birbirlerine kemerlerle bağlanmıştır.Caminin il yapımında üzerinin toprak damlı ve düz olduğu sanılmaktadır. Günümüzde çatı ile örtülüdür.
Caminin giriş kapısı orijinal şekli ile korunmaya çalışılmıştır. Kapı dikdörtgen, silmeler içerisine alınmış ve çatının bugünkü yüksekliğini aşan abidevi bir görünümdedir. Bu giriş kapısı basık yuvarlak kemerli mermerden olup, üst kısmı örgü motifleri ve bitkisel motiflerle doldurulmuştur.


Karabaş Veli Külliyesi (Siyaser Veli Camisi) (Merkez)

Karaman Siyaser Mahallesi’nde bulunan Karabaş Veli Külliyesi’nin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber, XV.yüzyıl Karamanoğlu dönemi yapısı olduğu açıkça görülmektedir. Giriş kapısı üzerinde Sultan II.Abdülhamid zamanında onarıldığını gösteren bir tuğra bulunmaktadır.

Yapı topluluğu iki ayrı bölümden meydana gelmiştir. Bunlar cami, imaret ve türbeden ibarettir. Cami kısmı dikdörtgen planlı olup, üçer sütunlu iki dizi ile üç bölüme ayrılmıştır. Üzeri düz toprak damla örtülmüştür. Mihrap son dönemlerde yenilenmiş olup, oldukça basittir. Minberi çürümüş ve yakın tarihlerde kündekâri tekniğinde ahşaptan yeniden yapılmıştır.

Caminin kuzey duvarına bitişik olan imareti üç eyvanlı merkezi kubbeli büyük bir yapıdır. Bu kubbeye dıştan sekizgen kasnak, içten de Selçuklu üçgenleri ile geçiş sağlanmıştır. Kubbenin altında 12 kenarlı bir şadırvan bulunmaktadır. İmaretin eyvanlarının çevresinde irili ufaklı bölümler vardır. Bu eyvanlardan birinin altında sivri kemerli bir bodrum; sağ köşedeki iki basamaklı merdivenle de minareye geçilmektedir. Caminin minaresi kare kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.


Şeyh Ali Sultan Mescidi (Merkez)

Karaman Çeltek Mahallesi’nde bulunan Şeyh Ali Sultan Mescidi’nin yapım tarihi bilinmemektedir. Bununla beraber, Karamanoğulları dönemine ait bir camidir. Son yıllarda yeni baştan yapılırcasına onarılmış ve özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiştir.

Cami kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbeye geçiş içeriden Türk üçgenleri ile sağlanmıştır. Kubbe dıştan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuştur. Caminin son cemaat yeri ve minaresi bulunmamaktadır. Giriş kapısı yuvarlak kemerli ve oldukça basittir. Aynı şekilde mihrap da basit ve bezemesizdir.


Yunus Emre Camisi (Merkez)

Karaman Kirişçi Mahallesi’nde bulunan Yunus Emre Camisi’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamış, ancak mimari yapısından XV.yüzyıl Karamanoğulları dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır.

Cami kare planlı olup, kesme taştan yapılmış, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. İstanbul-Bağdat demiryolunun yapımı sırasında bir Alman mühendis tarafından bugünkü piramidal taş çatı bu kubbeye eklenmiştir. Böylece yapının mimari üslubu bütünü ile bozulmuştur. İçerisinde, dört köşedeki yarımşar kubbeler ana kubbeyi desteklemektedir.

Caminin önündeki son cemaat yeri dört paye ve iki yandaki duvar uzantıları ile beş bölüme ayrılmıştır. Bunların üzerleri beş kubbe ile örtülmüştür. Sonraki dönemlerde bu kubbelerin üzeri de düz bir dam ve çatı ile örtülmüş, payeler arası da tuğla duvarla kapatılmıştır.

Caminin mihrabı alçıdan ve geometrik bezemeler ile kıvrık dal motifleriyle süslenmiştir. İbadet mekanının sağındaki dikdörtgen planlı bölümün zikir yeri olduğu sanılmaktadır. Buradaki bir kapıdan da Yunus Emre Türbesi’ne geçilmektedir.

Caminin yanında kare kaideli, yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Bu minare sonraki dönemlerde buraya eklenmiştir. Cami 1994 yılında Vakıflar genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.


Yeni Minare Cami (Merkez)

Karaman Ahiosman Mahallesi’nde bulunan Yeni Minare Camisi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre Cambazzade Kadı Abdurrahman Efendi tarafından 1552 yılında yaptırılmıştır.

Cami kesme taştan, kare planlıdır. Üzeri içeriden Türk üçgenleri yardımıyla merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe dıştan sekizgen bir kasnak üzerine oturtulmuştur. İbadet mekanında mihrap ve minberin herhangi bir özelliği bulunmamaktadır. Son cemaat yeri üç küçük kubbeli iken bu kubbeler yıkılmış ve bunun yerine ahşap bir çatı ile örtülmüştür.


Davgandos Cami (Merkez)

Karaman’a 15 km uzaklıktaki Davgandos (Çiğdemli) Köyü’nde bulunan Davgandos Camisi’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber mimari yapısından XVI.yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

Osmanlı dönemi yapılarından olan bu cami düzgün kesme taştan kare planlıdır. Caminin önünde üç bölümlü ve üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır.İbadet mekanı merkezi bir kubbe ile örtülüdür.Mihrap ve minberi taştan yapılmıştır.Yanında taş kaideli, yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır.


Akçaşehir Cami (Merkez)

Karaman Akçaşehir’de bulunan Akçaşehir Camisi’nin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı, kitabesi bulunmadığından bilinmemektedir. Bununla beraber, caminin mimari yapısından, Karamanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır.

Cami kesme taştan dikdörtgen bir yapıdır. Kûfe tipi plan düzeninde olan yapı, kıble duvarına paralel üç sahından meydana gelmiştir. Cami ilk yapılışında üzeri toprak damla örtülü idi. Caminin mihrabı stalaktik bezemelidir. Mihrabın önüne rastlayan üst bölüme teshipli bir göbek yerleştirilmiştir. Caminin önünde altı yığma sütunun taşıdığı bir son cemaat yeri bulunmaktadır.


Ulu Cami (Cami-Kebir) (Merkez)

Karaman'a 15 km. uzaklıkta, Yollarbaşında bulunan Ulu Cami, Karamanoğulları döneminde, XV.yüzyılda yapılmıştır. Kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesin olarak bilinmektedir.

Cami, kesme taştan, enine planlı, küfe tipte bir yapıdır. Caminin bitişiğinde, küçük bir mescit yer alır. Son cemaat yerinde, başlıkları stalaktitli, taş kaideli üçü önde, ikisi arkada olmak üzere, beş ahşap sütun yer alır. Giriş kapısı cevizdendir. Ayrıca sedef kakmalıdır. Stalaktitli alçı mihrabın üzerinde iki mavi göbek çinisi ile, 7-8 parça halinde Karamanoğulları çinileri yer alır.


Nuh Paşa Cami (Merkez)

Karaman Koçakdere Mahallesi’nde bulunan Nuh Paşa Camisi, Osmanlı döneminde, Nuh Paşa tarafından 1596 yılında yaptırılmıştır.

Cami kesme taştan, kare planlı olarak yapılmış, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbeye geçiş içten Türk üçgenleri, dıştan da sekizgen bir kasnak üzerindedir.



Ulu Cami (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesinde Gülpazarı Mahallesi’nde, Ermenek Kalesi önünde kente egemen bir yerde bulunan Ulu Cami’nin ceviz ağacından işlenmiş kapı kitabesine göre; Karamanoğlu Mahmut Bey tarafından 1302 yılında yaptırılmıştır. Bununla beraber bu caminin Mahmut Bey’in ölümünden sonra oğlu Halil Bey tarafından tamamlandığı bazı kaynaklarda belirtilmiştir. Şeyh Seyit Hacı Abdülvahab Efendi 1710 yılında camiyi tamir ettirmiştir.

Ermenek camilerinin en büyüklerinden biri olan Ulu Cami dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı mihraba paralel iki sıra halinde altışar sütunla üç sahına ayrılmıştır. Buradaki ağır taş payeler birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Üzeri düz toprak damla örtülmüştür. İçerisindeki sütunların tavanı desteklemesinde Karamanoğlu sanatında görülen sadelik burada da bulunmaktadır.

Caminin batısındaki son cemaat yeri 1543 yılında İshak Bey’in oğlu Hacı Seydi Ali tarafından yaptırılmıştır. Dört kemerle dışarıya açılan son cemaat yerinin üzeri ibadet mekanında olduğu gibi yine düz bir damla örtülüdür. Caminin ibadet mekanı mihrap duvarındaki altı pencere ile son cemaat yerindeki iki pencere ile aydınlanmaktadır. Bu nedenle de içerisi oldukça loştur. Son cemaat yerindeki ceviz ağacından çift kanatlı kapıları üzerinde caminin yapımı ile ilgili bir yazıt bulunmaktadır. Bu kitabede kapı kanatlarının Karamanoğulları döneminde yaptırıldığı belirtilmiştir. Caminin iki kanatlı ceviz kapısı geometrik yıldızlar ve küçük palmetlerden oluşan ince bir bordürle çevrelenmiştir. Çeşitli yıllarda onarılan caminin alçı mihrabı zamanının en güzel örneklerinden birisidir. Mihrabın iki tarafındaki duvara dayalı sütuncukların üzerine dikine konulmuş başlıklar bulunmaktadır. Kabartmalarla bezeli olan bu mihrap üzerinde yer yer mavi çiniler bulunmaktadır. Mihrap kündekâri tekniğinde olup, altı taş, üzeri de ahşaptır.

Ermenek Ulu Camisi mimari yönden basit bir yapı olmasına karşılık Karamanoğlu döneminin önemli eserleri arasındadır.


Meydan Camisi (Rüstem Paşa Camisi - Mimar Emir Camisi) (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesi, Meydan Mahallesi’nde bulunan Meydan Camisi’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber mimari üslubundan 1440 yılından önce yapıldığı sanılmaktadır. Caminin mimarı Emir Rüstem Paşa olup, Onun ismi ile de tanınmaktadır.

Cami h.900 (1494) yılında onarılmıştır. Evliya Çelebi bu cami hakkında şunları söylemektedir: “Emir Camii toprakla örtülü bir camiidir. Kıble tarafından mihrap üstünde büyük bir kubbesi ve ziyaretgah vardır. Kıble kapısı önünde yolun üzerinde güzel minaresi vardır ki güzelliği tarif olunmaz”.

Cami mihrap duvarına paralel iki neften meydana gelmiştir. Üzeri ortada merkezi bir kubbe, iki tarafında çapraz tonoz ve girişte de üç çapraz tonoz bulunmaktadır. Merkezi kubbe dıştan piramidal bir çatı ile örtülüdür. Cami önünde son cemaat yeri bulunmaktadır. Kesme taştan minare caminin 12 m. kadar önündedir. Kare kaideli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Minarenin yanında Meydan Çeşmesi bulunmaktadır.


Sipas Camii (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesi, Çınarlısu Mahallesi’nde bulunan Sipas Camisi, giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre XIV.yüzyılın ortalarında Karamanoğlu Bedreddin Mahmud Bey oğlu Ebulfeth Alaaddin Halil Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesin olmamakla beraber, yapım tarihi 1306-1349’dur.

Cami kareye yakın dikdörtgen planlı olup, dört payeli, üzeri toprak damla örtülü bir yapıdır. Ancak XX.yüzyılın ilk yarısında büyük ölçüde onarılmış ve yalnızca mihrabı, ceviz ağacından iki kanatlı kapısı ile pencere kanatları orijinalliğini korumaktadır. Caminin son cemaat yerinde bulunan orijinal alçı mihrabın çinilerle kaplı olduğu sanılmaktadır. Bunu gösteren bazı izler günümüze kadar gelebilmiştir. Caminin ceviz ağacından olan kapı kanatlarında, ahşap üzerine Kuran’dan alınma ayetler yazılmış, yüzeyleri palmet motifleri ve geometrik motiflerle doldurulmuştur.

Caminin minaresi 2.25x2.25 cm. ölçüsünde kare kaide üzerinde, döneminin güzel bir eseri olmasına rağmen günümüze gelememiştir. Minarenin yapım tarihi de kesinlik kazanamamıştır.

Cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1972 yılında onarım amacı ile yıktırılmış ve iki katlı olarak bugünkü konumunda yapılmıştır. Bu nedenle de Sipas Camisi özelliğini bütünüyle kaybetmiştir.


Akça Mescit (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesinde bulunan Akça Mescit kitabesine göre, Hacı Ferruh tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır.

Dikdörtgen planlı olan caminin üzeri düz toprak bir tavanla örtülmüştür. Bu tavanı ibadet mekanındaki iki direk taşımaktadır. Mescidin önünde yazlık denilen bir son cemaat yeri bulunmaktadır ve bunun da üzeri yine toprak damla örtülmüştür. Son cemaat yerinin kapısı iç ve dış olmak üzere iki ayrı kapıdan meydana gelmiştir. Bu kapılar üzerinde de lotus ve zincir motifleri vardır. Ayrıca kapının ortasında büyük bir madalyon, çevresi de geometrik şekiller, yıldızlar ve palmetlerle doldurulmuştur. Caminin minaresi ahşap olup, herhangi bir özelliği bulunmamaktadır.


Havasıl (Kemeros-u-Kebir) Camisi (Ermenek)

Karaman Ermenek ilçesinde bulunan Havasıl Camisi’ni kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Ali Bey tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır.

Cami kare planlı olup, üzeri düz toprak damla örtülüdür. Üst örtüyü dört paye ve altı kemer taşımaktadır. Caminin yanında kapalı bir son cemaat yeri, taş mihrabı bulunmaktadır.


Gargara Camisi (Ermenek)

Ermenek ilçe merkezi yakınında bulunan Gargara Camisi’ni Abdüllatif isimli bir kişi yaptırmıştır. Yapım tarihi bilinmemektedir. Mimari yapısından Karamanoğulları döneminden kaldığı sanılmaktadır. Dikdörtgen planlı üzeri toprak damla örtülü basit bir yapıdır. Sonraki dönemlerde cami doğuya doğru 4 m. daha genişletilmiştir.


Musa Paşa Camisi (Ermenek)

Ermenek Lemos Köyü’nde bulunan Musa Paşa Camisi, Emir Musa Paşa tarafından yaptırılmış basit bir yapıdır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.

Moloz ve kesme taştan, dikdörtgen planlı bir yapı olup üzeri toprak damla örtülmüştür.


Büyük (Nevruzoğlu) Cami (Kazımkarabekir)

Karaman Kazımkarabekir ilçesinde bulunan Büyük Cami’nin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ancak, mimari yapısından Karamanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır.

Cami dikdörtgen planlı bir yapı olup, yöreye özgü taştan yapılmıştır. İbadet mekanının içerisi taş payelerle üç sahna bölünmüştür. Bu payeler toprak damlı üst örtüyü taşımaktadır. Son cemaat yeri altı taş kaide üzerindeki yedi ahşap sütunlu olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Minber sıratlı mozaik tekniğinde geometrik bezeli çinilerle kaplıdır. Mihrap çevresi de altı köşeli çinilerle bezelidir.
Fırtına_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 11:33


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog