|
Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
02-08-2009, 20:09 | #1 |
Kapalıydı Liman Artık
Şimdi ne yazabilirim ki buraya? Ruhunu imkansızlıklara kaptırmış bir tenin duygusu, düşüncesi olabilir mi? Gidiyorsun. Belki istemeden ama yine de açamadan o duygu yumağını seni ıstıraplara yolluyorum. Bir iyilik mabedi olmazların içinde üzerine çamur sürecek! Sevemessin, düşünemessin, gülemesin! Bunları yapabilmen için özgür olman gerekir. Değilsin. Başkalarının üzüntüleri zincir vuruyor sevinçlerine. Kimse üzülmesin öyle ya… Ah Meleğim! Sen duygularını tanımaya başlamadan önce hiç kimse sorgulamıyordu seni. Kimse kederin var mı bilmiyordu. Gidiyordu hayat sıradan. Birgün içindeki benliğe kapı araladın. Çıktı, seni sevince boğdu. Birden insanlar duraksadı. Nerden çıkmıştı şimdi bu sevinç? Bu çılgın kız nasıl böyle sevinebilirdi? Ne güzel gidiyordu işte, sıradan. Şimdi dudakları gülüyordu. Gözünün derinlerinden dünyaya can katıyordu ışığıyla. Sanki tüm bedeni çocuk neşesiyle dolmuştu. Her an yaşadığı heyecan tüm duyularını seferber ediyor, iyilikler dağıtıyordu elleri, ayakları, gözleri. Hiç sinirlenmiyordu, garip! Keder uzak duruyordu ondan. Bir anda insanları tedirgin etti bu durum. Sorguladılar. Amansız bir sevdayı amansızca sorguladılar. Sonra anladılar ki yeni bir gemi yanaşmıştı limana. Yükü sevinçti, neşeydi, aşktı. Şiirdi yükü. Mutluluk ülkesinden geliyordu, mutluluk taşıyordu. Yeni gemiyi taşlamaya başladılar. Öfkeyle fırlatıyorlardı sözlerden, nefretlerden yumak yumak yaptıkları taşları. Aldırmadı gemi. Sevgiden kalkanları vardı. Hiç acımazdı, kırılmazdı. Limanı da sahip çıkıyordu ya ona! Taşlar yön değiştirdi sonra. Limanı taşlamaya başladılar. Gemi kıyamazdı limanına. Çekilmeliydi, açık denize açılmalı oradan uzak da olsa iyilikler yollamalıydı limanına. Mutluluk ülkesinin gemisi çıkınca limandan rahatladılar. Hemen limanda köhneleşmiş gemiyi gördüler ve daha önce hiç farkına varmadıkları hüzün artığı gemiye sarıldılar. Tamir etmeleri gerekiyordu. Büyük bir gayretle başladılar işe. Bu köhne gemi bu limanın hakkıydı. Halatları sıkı bağlamalıydılar. Bir halat yetmezdi. Birden çok halatla bağladılar. Açık denizde bekleyen mutluluk gemisinin sevinç dalgaları sürükleyebilirdi köhne gemiyi. Öyle ya… Çok sıkı bağlamalıydılar. Bağladılar. Limana da kocaman bir “kapalıdır” yazısı astılar. Kapalıydı liman artık. Köhne gemiyi limana bağlamanın iç huzuruyla çekip gittiler. Liman hüzün kokuyordu, duramazlardı hüzünde. Kendi haline bırakmalıydılar. Bilmedikleri bir tek şey vardı oysa. Köhne gemi su alıyordu. Görmediler. Liman denizin derinliklerine doğru süzülen gemiye mezar olacaktı. Kutsal mabedi bir hüzün mezarlığına dönüştürmüşlerdi. Açık denizde hep bekleyeceğim. Aç bana kendini diye değil, seni hüzünlerinde yalnız bırakmamak için. Arttıkça hüznün mutluluk yollayacağım sandallarımla. Onları boşaltıp hüzün alacağım. Sırf daha uzun yaşayayım diye yapıyorum bunu. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|