|
11-13-2007, 12:12 | #1 |
Kalli'nin gelme amacı!
Kalli'nin gelme amacı! Eric Gerets’in görevine son verdikten sonra teknik direktörlüğe Karl Heinz Feldkamp’ı getiren Galatasaray Yönetimi’nin bu hamlesindeki en büyük amaç; sportif başarıdan çok, ilk etapta takıma kabuk bağlamaya başlayan ‘demirbaş’ futbolcuları hizaya getirmek, gerekirse kulüple ilişiklerini kesmekti. Hakan Şükür sorunu İlk operasyon sezon başında gerçekleştirildi; birçok tecrübeli isimle yollar ayrıldı. Ancak başta Hakan Şükür olmak üzere Sarı-Kırmızılı ekipte yıllardır forma giyen futbolcuların, hem yeni gelenler hem de gençler üzerinde otorite kurmaya başladığı görüldü. Özellikle Şükür’ün, Beşiktaş derbisinde kadro dışı kaldıktan sonra Kalli’ye karşı tavır aldığı, ‘sakat olmamasına rağmen’ sık sık ‘sakatlık’ bahanesini öne sürerek kadroda yer almak istemediğini söylediği konuşuldu. Kral’ın gerek medyaya verdiği demeçlerde, gerekse dost sohbetlerinde, yönetimin ‘beceriksizliğinden’, Feldkamp’ın ‘faşistliğinden’, kendisinin de mazlum olduğundan bahsettiği öğrenilince, deneyimli golcünün suyunun ısındığına karar verildi. Gençlerin, son maçta attıkları gollerden sonra Kalli’nin yüzüne bile bakmayıp, Şükür’e koşmaları bardağı taşıran son damla oldu. Böylece Şükür’ün devre arasında yapılacak operasyonda gönderilmesi gündeme geldi. Ancak... Hükümet ne der? AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hakan Şükür’ün, kendisi istemediği sürece kulüpten gönderilmesini hükümetin engelleyeceği ileri sürülüyor. İddiaya göre, bu halde ‘Seyrantepe projesi’ AKP tarafından koz olarak kullanılacak. Benzer bir durumun Ertuğrul Sağlam ile Beşiktaş Yönetimi arasında gerçekleştiği konuşuluyordu. Yönetim şimdi ‘Hakan Şükür’ü en hasarsız biçimde nasıl gönderebiliriz’in hesaplarını yapıyor. Namlunun ucundakiler Taraftarların gece kulüplerinde görüp, Adnan Polat’a ihbar ettiği ve ‘kulağının çekilmesi’ için Kalli tarafından önce yedek kulübesine, ardından tribüne gönderilen Ümit Karan da topun ağzına geldi. “Galatasaray benim için bitti” dediği konuşulan Sabri, her idmanda genç oyuncuları azarladığı bilinen Hasan Şaş da, operasyondaki kilit isimlerden bazıları. Gündemdeki iddialar Kulislerde konuşulan bir başka konu, Galatasaray Yönetimi’nin 73 yaşındaki bir teknik adamı, uzun vadeli olarak takımın başına getirmeyeceğiydi... İddiaya göre; Kalli’nin misyonu, takımda gruplaşmaya neden olan oyuncuları temizledikten sonra sona erecek. Ve Alman hocanın yerine Abdullah Avcı getirilecek. Ancak Arif Erdem ile birlikte gelmek istediğini belirten Avcı’nın da dini bir cemaate bağlı olduğu iddiası tedirginlik yaratıyor. Muhtemel bir yapılanmaya karşın, Mustafa Denizli alternatifler arasında tutuluyor. Polat’ın pozisyonu Bu gelişmeler ışığında, Sarı-Kırmızılı camiayı hareketlendiren bir başka konu; Mart 2008’de yapılacak olan başkanlık seçimine hazırlık süreci. Özhan Canaydın’ın aday olup olmayacağı muamma. Olursa, seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ama olmazsa, toz dumana karışacak. Taner Aşkın adaylığını açıkladı. Adnan Polat’a, başta Yiğit Şardan olmak üzere camianın önde gelen isimleri başkan olması için baskı yapıyor. Ama Polat, Canaydın aday olursa, seçime girmeyi düşünmüyor. Canaydın aday olmaz da, Polat seçime girerse, en büyük rakibinin Adnan Öztürk olacağı konuşuluyor. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|