sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SONFORUM BÜYÜK ATLAS - ŞEHİR REHBERİ > Marmara Bölgesi > İstanbul
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi Forumları Okundu Kabul Et


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-19-2009, 12:02   #1
Kullanıcı Adı
Fırtına_
Standart İstanbul Türbeleri 3

Mustafa Ağa Türbesi (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Eyüp Sultan Camisi avlusunda ve Eyüp Sultan Türbesi’nin giriş bölümüne bitişik olan bu türbe XVII. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır.

Mustafa Ağa Sultan II. Osman (1618–1622) devrinin Darüssaade Ağası’dır. Hakkında fazla bir bilgi bulunmayan Mustafa Ağa 1623 yılında ölmüş ve buraya gömülmüştür.

Klasik Osmanlı mimari üslubunda kare planlı türbe son derece sade olup, içerisinde Mustafa Ağa tek başına gömülüdür.


Nakkaş Hasan Paşa Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Zal Mahmut Paşa Caddesi üzerinde, Zal Mahmut Paşa Medresesinin arkasına bulunan bu türbe kesin olmamakla beraber 1623 yılında yaptırılmıştır. Mimarının Dalgıç Ahmed Ağa olduğu söylenmektedir.

Nakkaş Hasan Paşa Osmanlı Sarayında Enderun’dan yetişmiş, Anahtar Oğlanı (1595), Büyük Mirahur (1596), Tülbent Gülamı (1597), Kapıcıbaşı ve Yeniçeri Ağası, Rumeli Beylerbeyi (1604), Vezir (1605), Sadaret Kaymakamı (1606), yeniden Vezir (1607) olmuştur. Bu devlet görevlerinin yanı sıra Sultan III. Murad (1574–1595), Sultan III. Mehmed (1595–1603) dönemlerinde ünlü nakkaşlar arasına girmiştir. Sultan III. Murad döneminin ünlü nakkaşı Osman Bey’in yanında çalışarak Bölükbaşılığa getirilmiştir. Yirmi ayrı minyatürlü yazma üzerinde çalışan Nakkaş Hasan Paşa’nın ilk minyatürlediği yazma 1582 tarihli Sultan III. Murad Surnamesidir. Minyatürlerinde turuncu, pembe ve yeşilin tonlarını sık sık kullanmıştır. Osmanlı minyatür sanatının önemli sanatçılarından olup, Sultan III. Mehmed döneminde Osmanlı minyatür sanatına yeni bir ekol getirmiştir. Nakkaş Hasan Paşa 1623 yılında ölmüş ve türbesine gömülmüştür.

Klasik Osmanlı türbe mimarisi üslubundaki türbe kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür. Köfeki taşından yapılmış olan türbe iki katlı bir yapıdır. Önünde dört sütunun taşıdığı bir revak bulunmaktadır. Üç cephesine altlı üstlü pencereler sıralanmıştır. Cadde tarafındaki cephesinde ise alt sıra pencerelerin arasına iki yanı sütunlu, üzeri şadırvan kubbesi gibi örtülü mermer kabartmalı bir çeşme yerleştirilmiştir. Bu çeşme üzerinde de:

Sahib’ül-hayrat merhum
Nakkaş Hasan Paşa ruhuçün Fatiha yazılıdır. Çeşmenin yanındaki duvarda da beş satırlı Mehmed Bey’e ait bir kitabe bulunmaktadır.

Kitabe:
Dûrr-i suln-ı Mustafa Paşa’yı Tevk-i nişan
Kim ânı itmişdi Hakk hemnân-ı Fahr-ül-enbiyâ
Gâh idüb devletde Tuğrayı Hümâyun hidmetin
Gâh olurdu Şıkk-ı Sâni vâridatından atâ
Hidmet-i divânle ömrün geçirdi hâsleti
Âkibet mest itdi ânı sâki bezm-i taksiratı
Mazhar-ı lütf u atâya eyliye rûz ceza
Gûş idince fevtini Dûrri didi tarihini
İde Tevk’i Mehmed Bey harim-i adni câ
1136 (1723).

Türbenin giriş kapısının karşısında bir de avlu kapısı bulunmaktadır. Türbe altlı üstlü ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Bunlardan alt sıra pencereler dikdörtgen söveli olup, üzerlerine yuvarlak, sağır kemerler yerleştirilmiştir. Üst sıra pencereler sivri kemerli olup, alçı şebekelidir. Kubbe kasnağında sekiz pencere bulunmaktadır. Türbenin içerisi XVIII. yüzyılın kalem işleri ile bezenmiştir. Ayrıca kubbe içerisinde Çin bulutu motiflerine yer verilmiştir.

Türbe içerisinde altısı mermer, altısı ahşap on iki sanduka bulunmaktadır. Bunlar Nakkaş Hasan Paşa ve Mostarlı Mustafa Paşa’nın oğlu Mehmet Bey’in (1714) sandukaları olup, diğerlerinin kimliği bilinmemektedir. Büyük olasılıkla bunlar Hasan Paşa’nın çocukları ve eşlerine aittir. Türbenin haziresinde de mezarlar bulunmaktadır. Bunların arasında Fas Muhafızı Mehmed Paşa’nın kızı Şehide Ayşe Hanım (1667), Saraylı Rukiye Hanım (1767), Şah Sultan İmamı Osman Efendi’nin eşi Hatice Hanım (1802), Odabaşı İbrahim Ağa (1803), Kul Hafız Mehmed Emin Efendi (1815), Sadrazam Yusuf Paşazade Yusuf Efendi’nin oğlu Edirne Kadısı Osman Efendi (1858) bulunmaktadır.


Nişancı Feridun Ahmed Paşa Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Eyüp Sultan Mahallesi, Beybaba Sokak’ta bulunan bu türbe Mimar Sinan tarafından 1483 yılında yaptırılmıştır.

Nişancı Feridun Paşa Sultan II. Selim’in (1566–1574) ve Sultan III. Murad (1575–1595) dönemi devlet adamlarından olup, Osmanlı münsirlerinin (nesir yazı yazan kâtip) en iyilerindendir. Baş Defterdar Çivizâde Abdullah Çelebi’nin yanında yetişmiş Diva-ı Hümayun kâtiplerindendir. Sokullu Mehmet Paşa’nın Sır Kâtibi olmuş, ardından Reisülküttap (1570), Nişancı (1573) olmuş ve ardından da Semendirek Sancak Beyliğine atanmıştır. Daha sonra ikinci kez Nişancı olmuş, Mihrimah Sultan’ın kızı, Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu Ayşe Hanım Sultan’la evlenmiş 1583 yılında da ölmüştür. Feridun Paşa’nın Kanuni Sultan Süleyman’ın Zigetvar Seferi’nden sonra yazılmış Neshet’ül Ahbar, Miftah-i Cennet isimli kitapları vardır. Ayrıca bugünkü Emirgân’da Feridun Bey Bahçeleri denilen bahçesi vardı.

Nişancı Feridun Paşa Türbesi Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, kesme taştan, dikdörtgen planlıdır. Türbenin üzeri 4.30 m. çapında eksedralı bir kubbe ile örtülüdür. Kubbe yivlerle 24 bölüme ayrılmıştır. Türbe altlı üstlü pencerelerle aydınlatılmıştır. Bunlardan alt pencereler mermer söveli olup, mermer şebekeleri 1945 yılında yapılan onarım sırasında kaldırılmıştır. Üst sıra pencereler sivri kemerli ve vitraylıdır. Türbenin önünde iki sütunun taşıdığı bir revak bulunmaktadır. Bunun üzerinde sülüs yazı ile yazılmış kitabe bulunmaktadır.

Kitabe:
Geçti cihandan dar-ı bekaya
Feridun Paşa rûh-i revânı
Nâmı siyavuş mütevellisi
Bevvab Sultan yazdıran anı
Dokuz yüz doksan birinde (1583) tarih
Cennetde kılsun in’âm-ı mekânı
Fâtiha ruhiyçün.

Türbe içerisinde Feridun Paşa ile eşi Ayşe Sultan’ın sandukaları bulunmaktadır.


Pertev Paşa Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Küçük Beybaba Sokağı’nda bulunan bu türbe Pertev Paşa’nın 1572’de ölümünden sonra Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır.

Pertev Mehmet Paşa Kanuni Sultan Süleyman (1520–1566) ve Sultan II. Selim (1566–1574) dönemlerinde vezirlik yapmıştır. Osmanlı sarayında Enderun’dan yetişmiş Rikâb-ı Hümayun Ağası, Kapıcıbaşı ve Yeniçeri Ağası görevlerinde bulunmuştur. Nahçıvan seferine katılmış, bundan sonra da Vezirliğe yükselmiştir. Zigetvar seferinde başarılı olmuş, Kıbrıs seferinde Venedik donanmasını engellemek için Serdar tayin edilmiştir. Dalmaçya kıyılarında Venedik’in Lesine, Antivavi, Sopoto ve Ülkan kalelerini ele geçirmiştir. İnebahtı Savaşı’na (1571) katılmıştır. 1572 yılında ölmüştür.

Evliya Çelebi bu türbeden şöyle söz etmektedir: “Koca Sinan kari, nurlu, süslü bir kubbeden ibarettir.”

Pertev Mehmet Paşa’nın türbesi dikdörtgen planlı olup, günümüzde üzeri açıktır. Türbenin üzerini örten altın bezemeli tavanı 1930–1935 yılları arasında yıkılmıştır. Kaynaklardan yıkılan bu tavanın Mimar Sinan’ın yapmış olduğu ahşap eserler arasında en güzellerinden olduğu söylenmektedir. Kesme taştan yapılan türbenin mermer söveleri, mermer ve köfeki taşının alternatifli biçimde sıralanması ile elde edilen oval kemerli bir girişi vardır. Türbenin giriş cephesinde kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:
Yapdı evvel türbesini eyledi âhir sefer
Pertev-i nun Hüdâ Paşa-yı Firdevs âşiyân
Küllü şeyy’in hâlikül sırrından aldı çün haber
Terk idüp dünyâ evini cân gibi oldu revân
İş-ü-nüş iden fenâ bezminde kıldı âkıbet
Câm-ı mevti saki devrân elinden nûş-i cân
Ah kim dest-i ecelden kimse hiç kurtulamadı
Ger emir-i tacdar ü ger vezir-i kârmân
Kıldı yevm’ül-erbâada rıhlet-i dâr’ül-beka
Gurrei mâh-ı cumad’el –âhir olmuşdu i’yan
Ruhi-çün Fâtiha okun Nihadi didi okuyub
Didi târih ide Hâkk rahmet ola me’vâ-yı cinân
980 (1572).

Türbenin ön cephesinde altı, arka cephesinde yedi tane köfeki taş söveli klasik demir parmaklıklı penceresi bulunmaktadır. İki yan duvarında ise duvarlara pencere yerine dolap yerleri yapılmıştır. Kıble yönünde de küçük bir mihrap bulunmaktadır.

Türbede Pertev Paşa’dan başka on dört mezar daha bulunmaktadır. Bunlar Pertev Paşa’nın eşi Futuha Hanım, oğulları Mahmud Efendi, Mustafa Efendi, Mehmed Efendi, Ahmed Efendi, kızları Safiye Hanım ve Hatice Hanım’a aittir. Diğer mezarlar paşanın akrabalarına aittir.


Pir Ahmed Edirnevi Türbesi (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Cezri Kasım Mahallesi, Defterdar Caddesi üzerinde bulunan bu türbenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Mimarı da belli değildir. Son durumunu 1957 yılında yapılan bir restorasyon sonrasında almıştır. Türbenin üzerine yanlışlıkla ne zaman konulduğu bilinmeyen bir kitabeden ötürü de kaynaklara Tecvid-i Karabaş Ahmed Efendi Türbesi olarak geçmiştir. Oysa Tecvid-i Karabaş Ahmed Efendi’nin mezarı Fatih’te kendi ismini taşıyan caminin avlusunda bulunmaktadır.

Pir Ahmed Edirnevi Efendi, Sultan II. Selim’in (1566–1574) ve Sultan III. Murad’ın (1574–1595) döneminde yaşamıştır. Bayramiye tarikatına mensup olup, Pir Ali Aksarayi’nin (1528) halifelerindendir.1592 yılında ölmüştür. Yazmış olduğu ancak tamamlanamamış bir ilahisi bütün tekkelerde söylenmiştir.

Türbe kare planlı olup, bir sıra kesme taş, üç sıra tuğladan yapılmıştır. Üzeri çapraz tonozla örtülü olup, iki sıra halinde pencereleri vardır. Giriş kapısı yanında ve caddeye bakan duvarda kemersiz iki pencere, bunun üzerinde de sivri kemerli üç penceresi vardır. Bunun dışındaki cephelerde altlı üstlü pencereleri bulunmaktadır. Türbenin giriş kapısı üzerinde sülüs yazı ile yazılmış Hattat Hamid imzalı bir ayet ile yanlışlıkla buraya konulan tecvid müellifi Karabaş Ahmed Efendi’nin mezarı olduğunu belirten kitabe bulunmaktadır.

Türbe içerisinde Pir Ahmed Edirnevi tek başına gömülüdür.


Prens Sabahattin Türbesi (Halil Rıfat Paşa Türbesi) (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Bostan İskelesi’nde bulunan bu türbe XIX. yüzyılın başlarında yapılmıştır. Türbe önceleri Hüsrev Paşa Türbesi’nin türbedar odası olarak tasarlanmış, daha sonra Mahmud Celaleddin Paşa buraya gömülmüştür. Türbe içerisinde sandukalardan birisi paşanın oğlu Prens Sabahattin’e aittir. Bu yüzden de Prens Sabahattin Türbesi olarak tanınmıştır.

Prens Sabahattin, Mahmud Celaleddin Paşa ile Sultan Abdülmecid’in (1839–1861) kızı, Sultan II. Abdülhamid’in (1876–1909) kız kardeşi Seniye Sultan’ın oğludur. II. Meşrutiyet döneminden sonra siyasi ve sosyal görüşleri ile ön plana çıkmıştır. Hanedanın yurt dışına çıkarılmasından sonra İsviçre’de 1948’de ölmüş naşı 1951 yılında İstanbul’a getirilerek türbesine gömülmüştür.

Türbeye bitişik diğer türbe Mahmud Celaleddin Paşa’nın babası Halil Rıfat Bey’e aittir. Her iki türbe de birbirleri ile bağlantılıdır. İki bölüm de kare planlı ve kubbe ile örtülüdür. Cephe görünümü yuvarlak kemerli pencereleri ve bunların kilit taşları ampir üslubunu yansıtmaktadır. Cephe tümüyle mermer kaplıdır. Türbeye giriş cephe duvarlarına göre biraz daha geridedir.


Siyavuş Paşa Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Camii Kebir Caddesi üzerinde, Sokullu Mehmet Paşa Türbesi ile medresesinin karşısındadır. Yakınında Mirimiran Mehmet Paşa Türbesi ile aynı avluda Şeyhülislam Üryanizâde Ahmed Esad Efendi’nin türbesi bulunmaktadır. Türbe Siyavuş Paşa’nın sağlığında kendisi tarafından 1582–1584 yıllarında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.

Siyavuş Paşa, Sultan III. Murad (1574–1595) dönemi sadrazamlarındandır. Devşirme olarak getirildiği Enderun’dan yetişmiştir. 1567’de Büyük İmrahorluk, 1569’da Yeniçeri Ağası, ardından Rumeli Beylerbeyi ve Kubbe Veziri görevlerine getirilmiştir. Sultan II. Selim’in (1566–1574) kızı Fatma Sultan ile evlenerek saraya damat olmuştur. Sultan III. Murat zamanında 1582’de Sadrazam olmuş bu görevinde iken üç defa azledilmiş ve iki kez daha sadrazamlık makamına getirilmiştir. Siyavuş Paşa 1602 yılında ölmüştür. İstanbul’da yapılmış çeşitli hayır eserleri bulunmaktadır. Üsküdar’da Mimar Sinan’a saray, Tophane’de çeşmeler, hamamlar yaptırmıştır.

Türbe dıştan on altıgen, içten sekizgen planlı, kesme köfeki taşından yapılmıştır. Türbenin kemerlerinde köfeki taşı ile pembe somakiler dönüşümlü olarak kullanılmıştır. Üzeri sekizgene oturtulan kubbe ile örtülüdür. Ön kısmında iki sütuna oturan tek gözlü bir revaka yer verilmiştir. Türbenin on altı yönlü dış cephesinden sekizinde altta ve üstte birer pencereye yer verilmiştir. Pencereli iki cephe arasında kalan bir cephe sağır duvarlıdır. Alt kat pencereleri iç kısımda dolap şeklindedir. Türbenin caddeye yönelik pencerelerden birisi üzerinde, Hızır Paşa tarafından yazılmış bir kitabe vardır.

Kitabe:
Güzin-i Veziran Siyavuş Paşa
Ki cây olmuşdu ana sadr-ı â’la
Olub lûtfı bu mebzul hâsla âma
Senâsın iderlerdi a’la vü edna
İrûb nâgihan ana emr-i İlâhi
İdüb imtisal-eyledi azmi ukba
Urûc eyleyüb rûh-ı pâki alâya
Ana oldu Gülizar-ı Firdevs me’va
Didid intikâline târih Hükmî
Siyavûş Paşa’ya oldu sükna
1011 (1602).

Türbenin içerisi döneminin sıratlı dekorlu çinileri ile kaplanmıştır. Pencere alınlıkları ve bunların üzerinde Ayet’ül Kürsi yazılı bir kuşak çepeçevre türbeyi dolaşmaktadır. Duvarları kaplayan çiniler sıratlı tekniğinde hatayi ve Rumilerden oluşan kandil dekorludur. Bu özelliğinden ötürü de ünik bir eserdir.

Türbe içerisinde iki ahşap sanduka ve dokuz mermer lahit vardır. Ahşap sandukalardan birisi Siyavuş Paşa’ya aittir. Mermer lahitlerin bazıları üzerinde Kelime-i Tevhid yazılıdır. Bu lahitlerin Siyavuş Paşa’nın çocuklarına ait oldukları yazılıdır. Bunlar SAbdülkadir Bey, Ahmed Bey, Süleyman Bey’e aittir.

Siyavuş Paşa Türbesi 1940–1970 yılları arasında belirli aralıklarla restore edilmiştir.


Sokullu Mehmet Paşa Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Cami-i Kebir Caddesi üzerinde Sokullu Mehmet Paşa’nın medrese, dar’ül kurra, türbe ve çeşmeden oluşan külliyesi bulunmaktadır. Külliyenin camisinin olmamasının nedeni, hemen yakınında bulunan Eyüp Sultan Camisi’nin olmasıdır. Bu külliye Sokullu Mehmet Paşa tarafından 1568–1569 yıllarında Mimar Sinan’a yaptırılmış, 1961–1962 yıllarında onarılmıştır. Külliyenin medresesi günümüzde Eyüp Sağlık Merkezi, dar’ül Kurası da Çocuk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.

Sokullu Mehmet Paşa, Kanuni Sultan Süleyman (1520–1566), Sultan II. Selim (1566–1574), Sultan III. Murad (1574–1595) dönemi sadrazamıdır. Bosna’nın Sokoloviç kasabasında doğmuş, 15 yaşında Osmanlı ordusuna devşirme olarak girmiş, Edirne Sarayı’nda eğitilmiştir. Ardından Topkapı Sarayı’na Enderun’a gönderilmiş, oradan Kapıcıbaşılık görevi ile çıkmıştır. Barbaros Hayreddin Paşa’nın 1546 yılında ölümü üzerine Kaptan-ı Deryalık ve Rumeli Valiliği görevine getirilmiştir. Tameşvar Kalesinin ele geçirilişindeki başarısından ötürü Vezir olmuştur. Sultan II. Selim’in kızı İsmihan Sultan ile evlenmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın son dönemlerinde Sadrazam olmuş, Onun ölümünden sonra da Sultan II. Selim ve Sultan III. Murad zamanında da sadrazamlık görevini sürdürmüştür. İran seferine katılmış, Zigetvar Kalesinin fethi, Bosna ve Yemen isyanlarının bastırılması, Tunus’un ve Kıbrıs’ın fethi Onun zamanında olmuştur. Süveyş Kanalını ilk defa açmak istemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun donanması ile Akdeniz’de hâkim olmasını sağlamıştır. Sokullu Mehmet Paşa 12 Ekim 1579’da görevi başında şehit olmuştur.

Türbe iki yüzü sokağa yönelik, medresenin dershanesi ile aynı eksen üzerindedir. Dershane ile aynı saçakla birbirlerine bağlanmıştır. Sekizgen gövdeli türbenin duvarları köfeki taşındandır. İç kısmında sekizgenin köşelerine sekiz yuvarlak niş yerleştirilmiştir. Bu nişlerin arasına yedi pencere ve bir de kapı açılarak sekizgen prizmalı gövde on altıgene çevrilmiştir. Üzerini örten kubbe doğrudan doğruya duvarlar üzerine oturtulmuştur. Bundan ötürü de dış görünümünde duvarların profil saçaklarının bittiği yerde kubbe eteği başlamıştır. Türbenin sol yönünde medrese ile müşterek avlu kapısı bulunmaktadır. Bu kapı üzerinde üç satır halinde kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:
Şah Selim’e Vezir-i â’zam olan
Yâ’ni hem-nâm-ı mefhar-ı dü-cihân
Eyleyüb hâkır-ı şerife hutûr
Ayet-i Küll-ü men aleyha fan
Kıldı bünyâd o Hazret-i Paşa
Bir makâm-ı şerif-i âli-şân
Merkad-i pâki oldu evlâdın
Hur u gılmâna ravza-i Rıdvân
Didi bu dâr-ı cennet âsâya
İki târih idüb Nihâdi hemân
Bes makâm-ı latif cây-ı şerif
Türbei pâk-ı dâr-ı ehl-cinân
976 (1568).

Türbe kapısı iki kanatlı ve kündekâri tekniğinde ahşap geçmeli olup, oval kemerli bir niş içerisinde yer almaktadır. Türbe iki sıra halindeki pencerelerle aydınlatılmıştır. Alt sırada dikdörtgen mermer söveli yedi pencere, üst sırada da alçı şebekeli pencereler bulunmaktadır.

Türbenin içerisinde çini yazı ile bir ayet kuşağı tüm kubbeyi çepeçevre dolaşmaktadır. Burada lacivert zemin üzerine beyaz sülüs yazı ile Ayet’el Kürsi yazılıdır. Kubbe koyu kiremit kırmızısı zemin üzerine beyaz renkte rozet, palmet, rumi ve çiçek motiflerinden meydana gelen kalem işleri ile bezenmiştir.

Türbe içerisinde Sokullu Mehmet Paşa’nın ahşap sandukası bulunmaktadır. Diğerlerine göre daha büyük ölçüdeki bu sandukadan başka beş ahşap sanduka daha bulunmaktadır. Ayrıca türbe içerisinde on tane mermer lahit daha bulunmaktadır. Türbede Sokullu Mehmet Paşa’dan başka Sokullu Hasan Paşa (1604), Sokulluzade İbrahim Paşa (1621), Sokulluzade Mustafa Bey, Sokullu Mehmet Paşa’nın kızı Safiye Hanım Sultan (1562), Sokullu Mehmet Paşa’nın oğlu Sultanzade Pir Mehmet Bey, Ali Bey (1567), Mehmet Bey Şehidin (1571), Sultanzade Ahmet Bey (1566), İbrahim Hanzadeoğlu Defter Emini Mehmet Bey (1666), Mehmet Bey’in oğlu Ali Bey (1715), Ali Bey’in oğlu Bahir İsmail Bey, Bahir İsmail Bey’in oğlu Ahmet Bey, Kasım Paşa’nın kızı Ayni Hatun gömülüdür.

Türbenin duvarının yanındaki çeşme 1568–1569 yılında yapılmıştır. Türbe İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, günümüzde ziyarete açıktır.


Şah Sultan Türbesi (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Defterdar Caddesi üzerinde bulunan Şah Sultan Türbesini, Şah Sultan sağlığında, sıbyan mektebi ve sebilden oluşan yapı topluluğu içerisinde 1800 yılında Mimar İbrahim Kâmil Ağa’ya yaptırmıştır.

Şah Sultan, Sultan III. Mustafa’nın (1557–1574) Mihrişah Sultan’dan doğan kızıdır. Sultan III. Selim’in de (1789–1807) kardeşidir. Şah Sultan 3 yaşında, Vezir Bahir Köse Mustafa Paşa ile 1764 yılında nişanlanmıştır. Bahir Köse Mustafa Paşa’nın 1765 yılında azledilerek idam edilmesinden sonra Şah Sultan ikinci kez, Nişancı Mehmet Paşa ile 1768 yılında sadrazam olması ile nişanlanmıştır. Nişancı Mehmet Paşa’nın 1769 yılında öldürülmesinden sonra bu kez amcası Sultan I. Abdülhamit (1774–1789) tarafından Nişancı Seyit Mustafa Paşa ile evlendirilmiştir. Şah Sultan 42 yaşında 1802 yılında ölmüş ve yaptırmış olduğu türbesine gömülmüştür.

Şah Sultan’ın Yeşildirek’te çeşmesi (1792), Eyüp’te Zal Mahmut Paşa Türbesi yanında da yapı topluluğu bulunmaktadır.

Türbe içten daire planlı, dıştan kare planlı bir yapı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin dış görünümünde köşelere yerleştirilen dört ağır paye ve bunların üzerindeki kuleler yapıya dıştan da kare plan görüntüsü vermiştir. Barok ve ampir üslubundaki türbenin üst pencerelerinde alt ve üstü yarım yuvarlak kemerler ve köşe kulecikleri de başlıca özelliğidir. Kubbe kasnağında bulunan profilli askı kemerlerinin ise taşıyıcı bir fonksiyonu bulunmamaktadır.

Türbenin girişinde üç bölümlü bir revak bulunmaktadır. Bu revak ortada kubbe, iki yanda da ayna tonozlarla örtülmüştür. Türbenin avlu kapısında iki sıra halinde Mustafa İzzet Efendi’nin 1800 tarihli kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:
Cevher-i ser-tâc-ı iffet zib ü ferr saltanat
Reymak İsmet-sarây devlet-i din-i mübin
Şah Selim saltanat-ı pirâyenin hemşiresi
Şah Sultan bint-i merhum Mustafa Han-ı Güzin
Mihrişâh Kadın ki odur mader-i pür şefkati
İsmeti nûr ile bulmuştu ziyâ rûz-ı zemin
Ânı Sultan Mustafa İkinci Kadın eyleyüb
Devletinde görmüş idi rağbeti ol Nâzenin
Çıkdı elden Hümâ uçdı firaz-ı serâr âh
Girdi hayfa halk-ı âlem matem oldu hazin
Kıldı efrat riâyet işte Hak madere
Yapdı âli türbe-i kabri enverde müstahkem metin
Yapdı hem bir mekteb-i rânâ cıvar-ı türbede
Halkı hüsn-ü âlem arası ider hayret karin
Şâd ider merhûmenin rûhun çüsavt bülbülün
Da’im etfâl okudukça anda Kur’an-ı mübin
Gel du’ai hayre âğaz it gönül ihlas ile
Hayr olan da’vâtı redd etmez mucib’üs-sa’in
Mihrişaâh Kadın riyâzı cenneti idüb mekkar
Cilvegâhı ola Yâ-Râb Gülşen-i huld-ı berin
Yazdı İhyâ hâme mûciz-ı beyân bir beyt kim
Mündericdir ânda garâ iki târih-i Güzin
Şâh Sultan yaptı zibâ türbei vâlâyı nev-1215
Mihrişâh Kadın’a adn ola bu mevâyı berin
1215 (1800).

Türbenin iki kat pencereleri arasında iki korniş ile katlar belirlenmiştir. Buradaki pencerelerin alt ve üst kemerleri birbirlerinden çok farklı bir görünümdedir. Üst pencereler oldukça derin bir niş içerisindedir. Bunların üzerlerine basık kemerli bir alınlık ile kornişler yerleştirilmiştir. Ayrıca üst pencereler birbirlerinden oldukça geniş silmelerle ayrılmış ve vitraylı camlarla da bezenmiştir. Alt kat pencereleri ise düz başlıklı, oldukça ince duvar payeleri ile birbirlerinden ayrılmıştır. Bu pencerelerin basık kemerli alınlıkları bulunmaktadır.

Türbenin içerisi kalem işleri ile bezenmiştir. Alt ve üst pencereler arasına Hattat Mustafa Rakım’ın ağabeyi Hattat İsmail Zühtü Efendi’nin 1806 tarihli imzalı bir ayet kuşağı çepeçevre dolanmaktadır.

Türbede Şah Sultan, Şah Sultan’ın annesi Mihrişah Sultan ve Şah Sultan’ın eşi Mustafa Paşa’nın (1812) sandukaları bulunmaktadır.


Üryanizade Ahmet Esat Efendi Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Eyüp Sultan Mahallesi Cami-i Kebir Caddesi’nde bulunan bu türbe Sultan II. Abdülhamid (1876–1909) tarafından İtalyan Mimar G.Fosatti’ye yaptırılmıştır.

Ahmet Esat Efendi Sultan II. Abdülhamid devri Osmanlı ulemasından olup, Reisülkurra Hoca Abdullah Efendi, Emizade Abdülkadir Bey ve İsmail Efendi’den ders almıştır. Eyüp, Üsküdar, Edirne ve Medine kadılıklarında bulunmuş, Harem-i Şerif’in onarımı ile görevlendirilmiştir. Bundan sonra Kadı Asker Müsteşarlığı yapmış, 1866-1867’de İstanbul Kadısı, 1870-1871’de Anadolu Kadı Askeri olmuş, aynı yıl İntibahı Hükkân Reisi olmuştur. Rumeli Kadı Askeri iken istifa etmiş, 1876’da da Şeyhülislam olmuştur. Bu görevini sürdürürken 1889’da ölmüştür. Kuzguncuk’ta kendi ismini taşıyan bir camisi bulunmaktadır.

Ampir üslubundaki türbe kare planlı, tek kubbeli bir yapı olup, üzerinde kitabesi bulunmamaktadır. Türbe içerisinde eşi ve oğlu Mehmed Halit Efendi’ye ait üç sanduka bulunmaktadır.


Zal Mahmut Paşa-Şah Sultan Türbesi (Eyüp)

İstanbul ili Eyüp ilçesi, Feshane Caddesi’nde Zal Mahmut Paşa Camisi’nin avlusunda ve medresenin karşısında bulunan bu türbe cami ile birlikte 1577’de yapılmıştır.

Zal Mahmut Paşa Kanuni Sultan Süleyman (1520–1566) ve Sultan II. Selim (1566–1574) dönemi vezirlerindendir. Bosna’da dünyaya gelmiş, Enderun’da yetişmiş, çeşitli devlet görevlerinde bulunduktan sonra 1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a yaptığı hizmetlerden ötürü “Zal” (pehlivan) unvanını almıştır. 1564’de Anadolu Beylerbeyi, 1567’de Vezir olmuştur. Bu sırada Sultan II. Selim’in kızı Şah Sultan ile evlenerek saraya damat olmuştur. Zal Mahmut Paşa ile eşi Şah Sultan 1580 yılında hastalanmış, aynı gün ve aynı saatte ölmüşlerdir.

Türbe Mimar Sinan tarafından Zal Mahmut Paşa Külliyesi ile birlikte yapılmıştır. Klasik Osmanlı üslubundaki türbe kesme köfeki taşındandır. Dıştan sekizgen, içten kare planlı olup, üzeri 5.10 m. çapında bir kubbe ile örtülüdür. Duvarlarında iki sıra pencerelere yer verilmiştir. Bu pencerelerden alt sıradakiler birer kenar atlayarak açılmıştır. İkinci sıra pencereler cephenin her yüzünde olup, sivri kemerlidir. Türbenin girişinde dört sütunun taşıdığı, üzeri çatı ile örtülü sundurmalı bir revak bulunmaktadır.

Türbenin içerisinde kubbe göbeği, eteği ve pandantifler, ayna tonozları döneminin kalem işleri ile bezenmiştir.

Türbede Zal Mahmut Paşa, eşi Şah Sultan ve kim olduğu bilinmeyen bir kişiye ait mezar bulunmaktadır. Türbe İstanbul Vakıflar Baş Müdürlüğü tarafından 1960 yılında onarılmıştır.


Abdülgani Efendi Türbesi (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Bostan İskelesi’nde, Eyüp Sultan Camisi’nin köşesinde bulunan bu türbe, kitabesinden öğrenildiğine göre 1705 yılında yapılmıştır.

Abdülgani Efendi Eyüp Camisi baş müezzini ve Ta’rif-Han’i (cami ve tekkelerde namazdan önce Peygamber başta olmak üzere İslam büyüklerinin açıklamalarını yapan kişi) idi.

Türbe açık türbe şeklinde olup, duvarları köfeki taşından örülmüştür. Demir parmaklıklı, dikdörtgen söveli pencereleri olan bu duvarların içerisinde Abdülgani Efendi’nin, Abdülbaki Arif Efendi’nin, Şeyhülharem İşkodralı Mustafa Paşa’nın annesi Fatma Dilber Hanım’ın ve Hasan Hakkı Paşa’nın mezarları bulunmaktadır.


Ayas Paşa Türbesi (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Eyüp Sultan Camisi’nin iç avlusunun Bostan İskelesi’ne açılan kapısının solunda, Beybaba Sokağı’nda bulunan bu türbe XVI. yüzyılın ilkyarısında yapılmıştır.

Ayas Paşa Enderun’dan yetişmiş, saraydan Serdengeçti Ağalığı ile çıkarak Çaldıran Seferi’ne (1514) katılmış, Anadolu Beylerbeyi ve Rumeli Beylerbeyi olmuştur. Ölümüne kadar Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptığı bütün seferlere katılmıştır. 1536 yılında Sadrazam olmuş ve ölümüne kadar da bu görevde kalmıştır.

Mimar Sinan eseri olan türbe dört mermer sütun üzerine oturtulmuş, tek kubbeli köfeki taşından bir yapıdır. Üzerini örten kubbe tromplu olup, sekizgen bir kasnağı vardır. Türbe içerisinde mermer lahdinin baş tarafına sülüs yazı ile kitabesi yazılmıştır.

Kitabe:
İntekale min dar’il-fendi
İla dar’il-bekâi
El-merhum el-mağfur
Es-sa’it’üş-şehit.


Hançerli Sultan Türbesi (Eyüp)

İstanbul Eyüp ilçesi, Eyüp Sultan Camisi’nin Bostan İskelesi Sokağı’na açılan avlu kapısının sağında bulunan bu türbe 1553 yılında yaptırılmıştır.

Hançerli Fatma Sultan, Sultan II. Beyazıt’ın (1481–1512) oğlu Şehzade Mahmud’un kızı, Sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa’nın oğlu Mehmet Bey’in de eşidir. Hançerli Sultan’ın 1553 tarihli vakfiyesinden öğrenildiğine göre İstanbul ve Bursa’da vakıf eserleri olduğu öğrenilmektedir.

Türbe dört mermer sütunun taşıdığı tuğladan kubbeli bir yapıdır. Açık türbe şeklindeki bu türbenin sütunlarının arasına demir şebekeler yerleştirilmiştir. Sokak yönündeki mermer kapısı üzerine de kitabesi yerleştirilmiştir. Bu kitabenin bazı harfleri silinmiştir.

Kitabe:
Vezir-i Azam’ın yetimi dehli
Mehmet ibn-i İbrahim Paşa
……. İçin oldu tarih
Makam-ı pür nür İbrahim Paşa.

Türbe içerisinde iki lahit bulunmaktadır. Bunlar Hançerli Sultan ve eşi Mehmet Bey’e aittir.


Barbaros Hayrettin Türbesi (Beşiktaş)

İstanbul ili Beşiktaş ilçesi, Beşiktaş Meydanı’nda bulunan bu türbe Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa tarafından ölümünden önce 1541’de Mimar Sinan’a yaptırmıştır.

Barbaros Hayreddin Paşa Osmanlı tarihinin ünlü denizcilerinden olup, Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini kurmuş ve Avrupalıların ortaklaşa düzenlediği donanmayı Preveze Deniz Savaşı’nda yenmiştir.

Barbaros Hayreddin Paşa, Gelibolulu bir sipahinin oğlu olarak 1470'li yıllarda Midilli adasında doğmuştur. Asıl ismi Hızır Reis olup, Hayreddin ismi Kanuni Sultan Süleyman (1520–1566) tarafından verilmiştir. Barbaros’un sakalının kızıl olmasından ötürü de Avrupalılar tarafından Kızıl Sakal anlamında Barbarossa ismi yakıştırılmıştır.

Türbe Klasik Osmanlı türbe mimarisi üslubunda, kesme köfeki taşından sekizgen gövdeli olup, üzeri sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş kubbe ile örtülüdür. Giriş kapısı dışındaki cephelerinde iki katlı birer penceresi bulunmaktadır. Bunlardan alt sıra pencereler dikdörtgen söveli, üst sıradakiler de sivri kemerli ve alçı şebekeli olmak üzere toplam on dört penceresi bulunmaktadır.

Türbe girişinde iki tam, iki yarım sütunun taşıdığı, üzeri ayna tonozlu, revaklı bir giriş kısmı bulunmaktadır. Bu tonozun içerisi kalem işleri ile bezenmiştir. Giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:
Hâzâ türbe-i fatih-i Cezâyir ve Tunus merhum gazi kapudan Hayreddin Paşa rahmetu’llahi aleyh sene 948 (1541.

Türbe içerisinde Barbaros Hayreddin Paşa ve eşi Bâlâ Hatun ile Cafer Paşa ve Cezayirli Hasan Paşa’nın sandukaları bulunmaktadır.

Türbe günümüzde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Müzesi’nin yönetiminde olup, sürekli açık olmayıp, yalnızca 1 Temmuz Kabotaj Bayramı ile 4 Nisan Deniz Şehitlerini Anma Günü’nde resmi ziyarete açılmaktadır. Türbenin önünde heykeltıraş Zühtü Müridoğlu’nun ve Ali Hadi Bara’ın 1942 yılında yaptıkları bronz Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı bulunmaktadır.


Şeyh Yahya Efendi Türbesi (Beşiktaş)

İstanbul Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Sarayı karşısında, Çırağan Caddesi ile Yahya Efendi Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunan Şeyh Yahya Efendi Türbesi, ölümünden sonra Yavuz Sultan Selim (1512–1520) tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.

Şeyh Yahya Efendi Trabzon’da 1495 yılında doğmuştur. Kanuni Sultan Süleyman’ın babası Yavuz Sultan Selim Trabzon’da vali olarak bulunduğu sırada dünyaya geldiğinden Yahya Efendi’nin annesinden süt emmiş ve Onunla sütkardeşi olmuştur. Bu nedenle de Kanuni Sultan Süleyman kendisine daima sütkardeşi olduğundan “Ağabey” diye hitap etmiştir.

Şeyh Yahya Efendi ilköğrenimini Trabzon’da devrin velilerinden Müftü Ali Çelebi’den almış, daha sonra İstanbul’a gelerek Zenbilli Ali Efendi’den ders almıştır. Cambaziye Medresesi’nde müderrislik yaptıktan sonra inzivaya çekilmiş, Beşiktaş’ta satın aldığı bugünkü türbe ve mezarlığının bulunduğu yerde kendisine bir ev, yanına bir mescit, küçük bir medrese, hamam ve çeşme yaptırmıştır. Şeyh Yahya Efendi Türbesi çok ziyaret edilen bir yer olmuş, denizcilerin, seferden döndükten sonra türbeyi ziyaretleri adet haline gelmiştir.

Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde bir bakıma bu iki padişahın danıştığı bir kişi olmuştur. Tasavvufi şiirlerinden oluşan bir divanı vardır. Ayrıca Şeyh Yahya Efendi’nin menkıbeleri ile ilgili birçok kerameti bulunmaktadır.

Türbe kare planlı, ahşap bir yapıdır. Türbenin ahşap bir koridora açılan kapısı doğu yönünde olup, bunun her iki yanında iki katlı birer pencere vardır. Türbenin tüm duvarlarında da ikişer pencere bulunmaktadır. Bunlardan doğu ve batı duvarındaki kapı ve pencereler yapıldığı dönemin üslubuna uyarak klasik özellik taşımaktadır. Diğer pencereler zamanla yapılan onarımlar sonucunda özelliğinden uzaklaşmıştır.

Türbenin üzeri basık bağdadi bir kubbe ile örtülüdür ve bu kubbe ahşap bir çatının altına gizlenmiştir. Ancak Pertevniyal Valide Sultan tarafından yapılan onarım sırasında bu kubbe yenilenmiştir. Bunun yanı sıra türbe Sultan II. Mahmut (1808–1839), Sultan II. Abdülhamid (1876–1909) tarafından da onarılmıştır. Türbenin içerisi devrine uygun kalem işleri ile bezelidir.

Türbe içerisinde on bir sanduka bulunmakta olup, bunların çevresi sedef kakmalı korkuluklar içerisine alınmıştır. Burada Şeyh Yahya Efendi’nin yanı sıra, Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Raziye Sultan, oğlu İbrahim Efendi, annesi Afife Hatun, Sultan II. Abdülhamid’in kızı Hatice Sultan ve oğlu Bedreddin Efendi, Şeyh Mehmet Nuri Şemseddin Efendi, Şeyh Hasan Efendi, Şeyh Yahya Efendi’inin küçük oğlu Şeyh Ali Efendi, Derviş Ali, Yahya Efendi’nin eşi Şerife Hatun’un sandukaları bulunmaktadır. Ayrıca türbe girişinde ve dışarısında Şeyh Yahya Efendi’nin torunlarına, saray ve haneden mensuplarına, devrin önde gelen kişilerine, türbedarlara ve müritlere ait mezarlar bulunmaktadır.

Günümüzde türbe İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, ziyarete açıktır.


Güzelce Ali Paşa Türbesi (Beşiktaş)

İstanbul Beşiktaş ilçesi, Çırağan Sarayı karşısında, Çırağan Caddesi ile Yahya Efendi Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunan Güzelce Ali Paşa Türbesi 1620–1621 yıllarında yapılmıştır.

Güzelce Ali Paşa XVII. yüzyıl devlet adamlarından olup, Sultan II. Osman (Genç Osman) (1618–1622) dönemi sadrazamıdır. İstanköy’de 1575 yılında doğmuş, gençlik yılları denizlerde geçmiş, 1597-1602’ye kadar Dimyat Beylerbeyi ve 1602’de de Yemen Beylerbeyi olmuştur. Bundan sonra Tunus, Mora ve Kıbrıs Beylerbeyliği görevlerinde bulunmuş, önce Kubbe Veziri, 1617’de de Kaptan-ı Derya olmuştur. Sultan I. Mustafa’nın (1622–1623) padişah olması üzerine bu görevden alınmış ve yerine Kara Davut Paşa getirilmiştir. Davut Paşa 40 gün sonra azledilince de Ali Paşa ikinci kez Kaptan-ı Derya olmuştur. Sultan II. Osman döneminde üç kez deniz seferine çıkmış ve 1619 yılında Sadrazam olmuştur. Sadrazamlığı sırasında devlet adamlarının, tüccarların ve varlıklı kişilerin mallarına el koyarak hazineye gelir sağlamıştır. Sultan II. Osman’ı Lehistan seferine teşvik etmiştir.

Ali Paşa 1620 yılında ölmüştür. Güzel yüzlü oluşundan da Güzelce Ali Paşa olarak tanınmaktadır. Sağlığında Sakız Adası ve Yeniköy’de bir cami yaptırmıştır. Yeniköy’deki cami paşanın ölümünden sonra yanmış ve yeniden yapılmıştır. Ayrıca Kasımpaşa’da da bir çeşmesi bulunmaktadır.

Güzelce Ali Paşa Türbesi Yahya Efendi Dergâhının yanında olup, türbeye buradaki cami içerisinden girilmektedir. Türbe kare planlı kâgir olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Duvarları sıra halinde taş tuğla dizileri ile örülmüştür. Ön cephesi denize yönelik olan türbenin yalnızca bir cephesinde iki sıra halinde pencereleri vardır. Türbe son derece sade olup, içerisinde bezeme bulunmamaktadır.

Türbe içerisinde Güzelce Ali Paşa’nın yanı sıra Damat İbrahim Paşa’nın oğlu, Genç Mehmet Paşa’nın oğlu İbrahim Bey’in (1818), Güzelce Ali Paşa’nın oğlu Mehmet Bey’in oğlu Hüseyin Bey ve Ali Paşa’nın akrabası olup, kimlikleri bilinmeyen üç mezar daha bulunmaktadır.

Türbe günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, ziyarete açıktır.


Şehzadeler ve Kadınlar Türbesi (Beşiktaş)

İstanbul Beşiktaş ilçesi, Çırağan Sarayı karşısında, Çırağan Caddesi, Yahya Efendi Sokağı’nda, Yahya Efendi Külliyesinin haziresinde bulunan bu türbe Sultan II. Abdülhamid (1876–1909) tarafından yaptırılmıştır.

Türbe yanındaki bekçi evi ile birlikte yapılmıştır. Son dönem kâgir cepheli sivil mimari örneklerine benzeyen bu türbenin üç cephesinde üçer pencere bulunmaktadır. Türbe içerisinde kalem işi ve bezeme bulunmamaktadır. İçerisindeki levhalar çalınmasını önlemek amacı ile İstanbul Türbeler Müdürlüğü’ne taşınmıştır.

Türbede Osmanlı hanedanına mensup 16 kişi gömülüdür. Bunlar Sultan Abdülmecid’in (1839–1861) eşi Şayeste Kadın Efendi, Sultan V. Murad’ın (1876) oğlu Selahaddin Efendi (1914) ve Sultan Abdülmecid’in eşi Bidar Kadın Efendi (1916), Sultan II. Abdülhamid’in eşi Emsalinur Kadın Efendi (1950), Sultan V. Murad’ın kızı Fatma Sultan’ın oğlu Sultanzade Murad Bey (1911), Sultan II. Abdülhamid’in kızı Samiye Sultan (1909), Ahmet Nazmi Efendi’nin kızı Aliye Namiye Sultan (1913), Sultan III. Abdülhamid’in üçüncü eşi Mezide Kadın Efendi (1908), Sultan II. Abdülhamid’in torunu Osman Hayri Bey (1911), Sultan Abdülmecid’in eşi Serfiraz Kadın Efendi (1905), Sultan II. Abdülhamid’in üçüncü kadını, Naile Sultan’ın annesi Dilpesend Kadın Efendi (1901), Sultan Abdülmecid’in oğlu Ahmet Kemaleddin Efendi (1905), Sultan Abdülmecid’in oğlu Süleyman Efendi (1909), Naile Sultan (Osmanoğlu) (1957), Hatice Sultan (1898), Naciye Sultan (1957) gömülüdür.

Türbe günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetimindedir.
Fırtına_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 10:38


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al