IMF’yle yeni stand-by anlaşması için 8 Ocak’tan beri sürdürülen görüşmelere, "yapısal reformlar" ve "gelecek kaynak miktarı" konusunda görüşbirliği sağlanamaması üzerine ara verildi. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Çalışmalar bitmedi, görüşmeye kısa süre ara verilecek" dedi. Şimşek, görüşmenin Davos’ta süreceğini söyledi.

TÜRKİYE’nin Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) yeni stand-by imzalamak üzere 8 Ocak’ta başladığı görüşmelere ara verildi. Görüşmelerin kesilmesi, "yapısal reformlarda yaşanan görüş ayrılığı" ve IMF’den sağlanacak kaynağın miktarı konusunun netleştirilememesinden kaynaklandı. Görüşmelere ara verildiği Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tarafından, "Bazı noktalarda henüz çalışmaları bitiremediğimiz için görüşmelere kısa bir süre ara verilecek" sözleriyle doğrulandı. Şimşek, IMF’ye görüşmelerin Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantılarının gerçekleşeceği İsviçre’nin Davos kentinde süreceğini bildirdi.

Önce Hazine açıkladı

IMF’yle görüşmelere "ara verildiği" yönündeki ilk işaret Hazine Müsteşarlığı’nın yazılı açıklamasıyla geldi. Devlet Bakanı Şimşek’in imzasının yer aldığı açıklamada, "IMF ile yapılan görüşmelerde genel hatlarıyla mutabakat sağlandı. Görüşmeler önümüzdeki dönemde devam edecek" ifadesi yer aldı. Hazine, bu açıklamayı yaptığı sırada Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın Ankara’da düzenlediği resepsiyondaydı.

Görüşme Davos’a sarktı

Şimşek, Hazine’nin açıklaması ve IMF’yle görüşmeler konusundaki sorular üzerine Başbakar Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte katılacakları Davos zirvesini adres göstermeyi yeğledi: "Davos’ta görüşmelere devam edeceğim. Dolayısıyla önümüzdeki dönem dediğimiz, önümüzdeki haftalar, günler. O şekilde algılanmasında fayda var. Bazı noktalarda henüz çalışmaları bitiremediğimiz için kısa bir süre ara verilecek. Ondan sonra da tekrar, o kalan unsurlar üzerinde fikir ayrılıkları giderildikten sonra tekrar belli bir noktadan devam edilecek."

Telefon ve mail trafiği

Şimşek, fikir ayrılıklarının neler olduğu sorusuna "Devam eden müzakerelerin içeriğine ilişkin konuşmayacağım" yanıtını verdi. Şimşek, IMF ile yapılacak anlaşmanın tutarı ve süresinin de en son aşamada değerlendirileceğini kaydetti. Hazine yetkiliyeri ise, Şimşek’in Davos’ta IMF Başkanı ve üst düzey yöneticilerle görüşeceğini vurguladı. Yetkililer, yapısal reformlar konusundaki görüşmelerin telefon ve e-mail yoluyla sürdürüleceğini belirtti.

Hazine, ’anlaştık’ havası vermeye çalıştı

HAZİNE Müsteşarlığı’nın IMF’yle görüşmelerin seyrine ilişkin açıklamasında temel olarak, "anlaşma sağlandı" havası verilmeye çalışıldığı dikkati çekti. Açıklamada söz konusu bölüm şöyle yer aldı: "IMF ile 8-26 Ocak tarihleri arasında yürütülen program çalışmalarının içeriğine ilişkin bir çok konuda genel hatları ile mutabakat sağlanmıştır. Orta ve uzun vadeli bazı yapısal reformlara yönelik çalışmaların tamamlanması için önümüzdeki dönemde görüşmelere devam edilecektir."

Heyet dönüyor, IMF hálá ’yakında imzalanır’ diyor

HAZİNE Müsteşarlığı yetkilileri, IMF Türkiye Masası Şefi Rachel Van Elkan başkanlığındaki heyetin bugün veya yarın Türkiye’den ayrılacağını belirtti. Yetkililer, görüşmelerin seyrine göre IMF heyetinin tekrar Türkiye’ye gelebileceğini de kaydetti. IMF’nin Washington’daki merkezinden yapılan açıklamada ise, "Rachel van Elkan’ın başkanlığındaki IMF misyonu, Türk makamların ekonomik programını destekleyen yeni bir IMF stand-by anlaşmasının müzakerelerini sürdürmek üzere 8-26 Ocak arası Türkiye’ye ziyarette bulundu. Misyon ve Türk makamları bazı etkili alanlarda önemli aşama kaydetti. Önümüzdeki haftalarda IMF takımı ve yetkililer kalan konulara, özellikle orta vadeli mali reformlar gündemine ilişkin, son şeklini vermek üzere diyaloğunu sürdürecek" denildi.

Şimşek: Seçim yaklaşımı olsa daha geç çağırırdık

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, IMF’yle yeni stand-by’a dönük Niyet Mektubu’nun seçim sonrasına kalabileceği iddialarını şöyle değerlendirdi: "O konuda herhangi bir eğilim yok. Böyle bir eğilim olsaydı daveti Ocak başında değil, ocak sonunda veya şubatta yapardık. Öyle birşey yok. Dolayısıyla bizim niyetimiz, eğilimimiz başından beri bu programı mümkün olan en kısa süre içinde nihai şekliyle uygulamaya koymaktı. Özetle yaklaşımımız buydu. Bu yaklaşım devam ediyor. Dolayısıyla seçim odaklı bir yaklaşım söz konusu değildir. Ama tabii ki bu müzakereler iki tarafı ilgilendiren müzakereler. Her zaman size söyledim. ’Bunların ne zaman biteceğiyle ilgili kesin bir gün veremem’ dedim."