sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > GÜNCEL HABERLER - SİYASET > Köşe Yazıları
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 10-07-2008, 12:04   #1
Kullanıcı Adı
kelebek35
Standart Iğsız paşanın, bana hatırlattığı!

Askerlerden sürekli siyasi nutuklar dinleriz. “Laiklik” derler. Hayatın ve ihtiyaçların “değişkenliği”nden bahsederler. Din kurallarının değişmezliğini hatırlatıp, sürekli değişen ihtiyaçlara cevap veremeyeceğini iddia ederler.. Din kurallarının, toplumsal hayattan çekilmesini isterler.
Bu söylemlerde doğruluk payı olup-olmadığı; ayrı bir tartışma konusu.
Şimdilik şunu tartışalım; mütedeyyin insanlara bu yönde eleştiriler getiren askerler, kendileri bu konuda ne yapıyorlar?
Önerdikleri gibi; değişen ihtiyaçlara, ne derece cevap veriyorlar?
Hayatın değişkenliğine, ne nisbette ayak uyduruyorlar?
Laikliğin bu anlamdaki gereklerini, gerçekten yerine getiriyorlar mı?
Yoksa kendi kurallarını, adeta din kuralları gibi tabulaştırıp, sonrasında da onları değiştirmekte/geliştirmekte çekingen mi kalıyorlar?
“Laiklik de nereden çıktı?” veya “hayatın ve ihtiyaçların değişkenliği, bugünün konusu mu şimdi?” diye serzenişte bulunmayın.
Ben; tam da bugünün konusuna, “laiklik” bağlamından parmak basacağım..
Önce size, 1. Dünya Savaşı sırasında, Avrupa’da yaşandığı ileri sürülen, fıkralaştırılmış bir olayı aktarayım.. Sonra da o olayın, Aktütün Karakolu’ndaki yansımasını hatırlatayım.
Böylece; komutanlarımızın değişime ne kadar açık olduklarını, ne derece laiklik ilkesine bağlı olduklarını, ne derece pratik hareket ettiklerini birlikte değerlendirelim.
Türkiye ile bir ilgisi olmayan, fıkralaştırılmış olay şu: 1. Dünya Savaşı sırasında Avrupa’da, savaşın sürdüğü çok önemli bir stratejik noktada bulunan köprüyü elinde tutan ordunun bölgedeki komutanı, bir manga askeri görevlendirip, “Buradan kesinlikle ayrılmayacaksınız. 24 saat sürekli nöbet tutacaksınız” der.
Emir alınır ve yerine getirilir. Gerçekten de köprü, çok önemli bir noktadadır. Köprüyü düşman güçleri ellerine geçirdikleri takdirde, savaşın tüm seyrini kendi lehlerine çevirebilecek büyük bir avantaj elde edecekler..
Emir doğrudur. Yerine getirilmesi zorunludur.
Günler geçer; düşman askerleri köprüyü ele geçirmek için kara yolu ile değil ama, hava bombardımanı ile saldırırlar. Ve atılan bir bomba ile köprü havaya uçar.. Köprü havaya uçmuştur ama, düşman güçleri de bu işten avantaj elde edememişlerdir.. Çünkü artık köprü yoktur.
Köprünün beklenmesi emrini veren komutanımız da, başka bir yerde görevlendirilmiştir. Ancak önceden verilen emir gereği, köprü bombalanıp havaya uçurulduktan sonra da, bir manga asker, sürekli orada bekletilir.
Yıllar sonra uyanık bir komutan, orada beklenen nöbeti sorgular ve aslında nöbetin uçurulan köprü için tutulduğunu tespit edip, uygulamayı kaldırır.
Doğruluk payı nedir, abartma sözkonusu mudur bilemem..
Ama Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın, önceki günkü Basını Bilgilendirme Toplantısı’nda, Aktütün Karakolu ile ilgili anlatımlarını dinleyince, ben de “uçurulan köprü başında tutulan nöbeti” hatırladım birden.
Hasan Iğsız komutan, şöyle anlatıyordu, Aktütün Karakolu’nun durumunu: “Bu karakol geçmişte, kaçakçılıkla mücadele için düşünülmüştür. Bu nedenle de tabana yapılmıştır. Buradan terörle mücadele yaparken tepeleri ayrıca kontrol etmeniz gerekmektedir. Aktütün Karakolu’nun bulunduğu yer bu açıdan uygun değildir. Aktütün çok dar bir bölgededir ve tamamen mahkûmdur.”
Ne kadar da benziyor, uçurulan köprü başında nöbet tutma olayına değil mi?
Yıllar önce, terör eylemleri ile hiç ilgisi olmayan bir amaçla, yani kaçakçılık yapanlarla mücadele için kurulan ve saldırı düzenlenme ihtimali olmayan bir karakol, yıllar sonra bambaşka bir amaç için kullanılmaya devam edilirse, toplam 44 şehidin verilmesi de tabii ki kaçınılmaz olacaktır..
Oysa, biz beklerdik ki; askerlerimizin sürekli dillendirdikleri laiklik, işte burada işimize yarasın!
Askeri kuralları tabulaştırmasınlar.. Askeri ihtiyaçların değişkenliğini kabul edip, ayak uydursunlar.. Emniyet tedbirlerini sürekli sorgulayarak, gelişimini sağlasınlar..
Karakol oraya kurulmuş!
Niçin kurulmuş? O günkü amaç ne imiş?
Bugün o amaç devam ediyor mu?
Aynı karakolu, başka amaçla kullanmamız mümkün mü? Değiştirmemiz mi gerekir, geliştirmemiz mi gerekir? Yoksa taşımamız mı gerekir? Kimbilir, belki de o karakolu tümüyle kaldırmak gerekir!
Tüm bu soruları, tamamen akıl platformunda oturup tartışmamız gerekmez mi? Askerlerin, hiçbir önkabul olmadan, bu tartışmayı yapmaları gerekmez mi?
Iğsız komutan da, bu kararı açıkladı diye itiraz edecek olanlar vardır..
Biraz geç olmadı mı beyler? Bu ülke 25 senedir terörle mücadele ediyor. O karakolun kaçakçılıkla mücadele için kurulduğunu, terörle mücadele için uygun olmadığını tespit için, 25 yıl biraz fazla uzun süre değil mi?

Ali Karahasanoğlu
Vakit
kelebek35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Okunmamış 10-08-2008, 22:17   #2
Kullanıcı Adı
ALONE53
Standart

ÇOK YAZIKK
ALONE53 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 10:29


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al