sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > GÜNCEL HABERLER - SİYASET > Köşe Yazıları
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz.

 
 
Seçenekler Stil
Alt 07-10-2010, 12:01   #1
Kullanıcı Adı
kelebek35
Standart Hasan Celal Güzel - Egemenlik Kayıtsız Şartsız Anayasa Mahkemesi'nindir





Yok, öyle hemen itiraz etmeyiniz... Ben de biliyorum Büyük Atatürk’ün ‘Hâkimiyet bilâ kaydü şart Türk Milletinindir’ düsturunu... Mevcut darbe anayasamız dahil bütün anayasalarımızda bu temel ilkenin en başa yazıldığını; bütün hürriyetçi demokrasilerde ilk prensibin ‘millî egemenlik’ ve ‘millet idaresi’ olduğunu hiç bilmez miyim?...
Yalnız bunlar da değil... Devleti meydana getiren erklerin birbirinin görev ve yetkisine müdahale etmemesi gerektiğini; aksi hâlde, demokratik rejimin diğer temel ilkelerinden biri olan ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesini de biliyorum. Tabiatıyla bütün bunları benim kadar Anayasa Mahkemesi’nin (AYM ) pek muhterem üyeleri de biliyorlar...
Amma ve lâkin, AYM’nin bir bilinen ve görünen görevi var... Anayasa’nın 148. maddesine göre bu görev, özetle kanunların anayasaya uygunluğunu denetlemektir. Ancak görünmeyen görevi, iktidardaki merkez-sağ siyasî partiye ‘haddini bildirmek’ ve icraat alanını sınırlamaktır. Elhak AYM, kurulduğundan beri bu gizli misyonunu yerine getirmekten fütur etmiyor. Bir yargı organı, bir yüksek mahkeme gibi değil, âdeta bir siyasî parti gibi faaliyetlerine devam ediyor.
Bugün AYM, demokratik sistemin işlemesine yardımcı olacak bir tarafsız kurum olmaktan çıkmış; ne yazık ki millet iradesinin tecellisini engelleyen ve demokrasinin önünü tıkayan patolojik ve ideolojik bir merci hâline gelmiştir.

Lûtfen bu yazdıklarımı sert ve haksız bulmayınız... AYM’nin kuruluşundan beri aldığı kararları ve icraatını incelerseniz, bu tespitlerimin ne kadar doğru olduğunu görürsünüz.
AYM’nin yakın geçmişte aldığı ‘367 Kararı’nın tam bir skandal olduğunu ve çağdışı başörtüsü yasağının kaldırılması için yapılan Anayasa Değişiklik Kanunu’nu anayasaya aykırı olarak nasıl esastan inceleyip iptal kararı verdiğini hepiniz hatırlayacaksınız.
AYM’nin, referanduma sunulacak ‘Anayasa Reformu Paketi’ hakkında dün açıkladığı karar da tam bir hukuksuzluk örneğidir. Bu kararıyla AYM, henüz kabul edilerek yürürlüğe girmemiş bir kanun hakkında hüküm vermiş; Anayasa ’nın 148. maddesini ihlâl ederek suç işlemiş ve yasama yetkisini gasp ederek kendini TBMM’nin yerine koymuştur.
Şöyle ki:
1. CHP’nin iptal dâvasının raportörü Ali Rıza Çoban’ın da raporunda belirttiği gibi, AYM’nin henüz yürürlüğe girmemiş ve hüküm ifade etmeyen bir metnin iptali konusunu gündemine alması doğru değildir. Zira, bu metnin kanunlaşıp yürürlüğe girmesi, ancak 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak ‘referandum’da kabul edilmesine bağlıdır. Yani, AYM, olmayan bir kanunun bazı hükümlerini iptal etme durumuna düşmüştür.
2. Yazmaktan bilgisayarımızın toneri tükendi: Anayasa’nın yukarıda belirttiğimiz çok açık hükmüne rağmen, AYM Anayasa’yı ihlâl ederek yetkisi olmadığı halde ‘Anayasa Değişiklik Paketi’ni esastan denetlemeye almış ve suç işlemiştir. AYM’nin, hukuka ve anayasaya aykırı karar vermesinin makûl tek gerekçesi yoktur. Bu sadece, AYM’nin siyasî parti gibi davranması ve siyasî kararlar alması şeklinde yorumlanabilir.
3. Daha da vahimi, AYM’nin kuvvetler ayrılığı prensibini açıkça ihlâl ederek Meclis’in yasama yetkisini ‘gasp etmesi’ ve kendini TBMM yerine koyup referanduma sunulacak metinde değişiklik yapmasıdır. Yargı mensuplarının kaç oy kullanacakları ya da kimlerin HSYK’ya atanacakları konusundaki takdir yetkisi nasıl oluyor da AYM’ye ait bulunuyor? Bu, açıkça bir yasama yetkisi değil midir?
4. AYM, Anayasa’ya aykırı olarak esastan incelediği metni, ‘demokratik hukuk devleti ilkesine aykırı’ bulmuşmuş. Ömrümü hukukla ve devlet işleriyle geçirdim; bu kadar akla, mantığa ve hukuka aykırı bir iddia görmedim. Allah aşkına söyler misiniz, ‘her yargı mensubunun bir oy kullanmasının veya birden fazla oy kullanmasının’; ‘iktisat ve siyasal bilim dallarıyla üst kademe yöneticilerinin kurul üyesi seçilmesinin’ demokratik hukuk devletiyle uzak yakın, en ufak bir ilişkisi var mıdır?... Bizzat AYM üyelerinin bile bir kısmı daha önce bu şekilde seçilmemiş midir?

AYM Başkanı, değerli dostum Haşim Kılıç’ı çok iyi anlıyorum. Herhalde uğraşıp didinip ‘Anayasa Paketi’nin en çok bu şekilde referanduma sunulmasının yolunu açabilmiştir. Kılıç, basının ‘Esasa mı girildi?’ sorusuna, ‘Bugün itibariyle kısmen böyle bir şey oldu, yarın ne olur bilmeyiz’ diye cevap veriyor.
Her şeye rağmen, ‘Anayasa Referandum Paketi’nin referanduma -yaralı bereli de olsa- götürülmesine memnunuz. Milletimizin bu reform kanununa ‘EVET’ diyeceğine inanıyoruz.

Radikal 09.07.2010

__________________
--------------------------------------------------------------------------------
kelebek35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 09:24


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı