sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > Kitap Dünyası
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Kitap Dünyası Kitaplarla ilgili tüm paylaşım burada.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 04-01-2010, 11:37   #1
Kullanıcı Adı
denizci
Standart Hangi Sol? (Attilâ İlhan) Özeti, Konusu, Karakterleri

Hangi Sol?


Yazarı: Attila İLHAN
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Basuım Yeri/Tarihi:İstanbul, Ekim 2003

Önsöz :

Şimdi pek açık seçik görünüyor ama, acaba o zaman da bu kadar açık ve aydınlık mıydı? Hiç sanmıyorum! Bütün acılığı ve çıplaklığıyla olanları epeyce sonra, 12 Mart sonrasının karanlık günlerinde yerli yerine koyabildim.
1960' ların ortasında, Paris dönüşü, Türkiye'yi bir sosyalizm humması içerisinde bulmuştum ki, kimin ne olduğu anlaşılmıyor, uzun yasak yıllarından sonra gelen ani özgürlük ortamında her kafadan başka bir ses çıkıyordu.
Siyasal konularda yazmaya başlayınca, işe nasıl başladığı bilmeyip, o zamana kadar, benden yalnız şiir ya da roman okumaya alışmış yeni kuşağın çiçeği burnunda solcuları epeyce şaşırmışlar, dediklerimi basbayağı hafife almışlardı, Türkiye ölçüsünde olduğu kadar dünya ölçüsünde de, sözlerimin bazı önemli gerçekleri taşıyabileceği kimsenin aklına gelmiyor, herkes çoktan eline geçirdiğini sandığı sosyalizm anahtarıyla, çok yakında, -belki birkaç ay sonra- devrim kapısını açacağını umuyordu.
Bazıları, en etkili olanları, 27 Mayıs'ın rüzgârıyla cuntacı ve darbeci bir hareketi sosyalizm diye alıyorlar, bazıları Latin Amerika türünden gerilla hareketlerini sosyalizmi getirecek etkili eylem olarak görüyorlardı. Bazıları Stalin'den 'müdevver' diktacı bürokrat sosyalistliğini örgütlemeye çalışırken, bazıları da İnönü diktası döneminden kalma narodnik eğilimli bir üstyapı solculuğunun türküsünü çağırıyorlardı.
Hiçbirisinin dikkate almadığı nokta, en önemli noktaydı oysa : Hangi yandan olurlarsa olsunlar, Türkiye'yi handiyse yarı sömürge saydıklarından bir azgelişmiş ülkeler sosyalizmine 'yatıyorlar', hem ülkenin hızla gelişmişlik yolunda olduğunu, hem de gelişmiş ülkelerde uzun süre borusunu öttürmüş diktacı sosyalizmin yeni ve özgürlükçü bir açıdan eleştirildiğini hiç hesaba katmıyorlardı.
Benim bu durumu hesaba katabilmem, besbelli 60 yılları başında Fransa'ya gitmem yüzündendi, bu nedenden hem Türkiye'nin koşullarını daha nesnel olarak değerlendirebildim; hem de dünyadaki gelişmeleri daha yakından izleyebildim.
'Hangi Sol?' 12 Mart'tan üç ay kadar önce yayınlandı, ilk biçimiyle sadece Stalinci sosyalistliğin özgürlükçü diyalektik eleştirisini getirmeye çalışıyor, sosyalizm dünyasında olup bitenlere gençlerin dikkatini çekiyordu. Herkesin dumanı öylesine üstündeydi ki, ya sosyalizme ihanet sayıldı, ya da sosyalizm dışında uydurma bir solun gerekçesi! O ara buna benzer yargılar vermiş olanların, kitabı yeni biçimiyle bir kere daha okumalarını ne kadar isterdim.
'Hangi Sol?', 65/70 arası yazılarına, 70/75 arası yazılarından aldığı eklerle, bu defa kapsamı daha geniş, daha ayrıntılı bir kitap olarak çıkıyor. Göreceği ilgi de ilk biçimiyle gördüğü ilgiden daha fazla olacaktır, çünkü solcu Türk aydınları artık on yıl önceki o biraz saf hayli de bağnaz delikanlılar değildirler, üstelik dünya sosyalizm konjonktürü o günden bugüne burada savunulanların çoğunu haklı çıkaracak bir yolda seyretmiştir.



attilâ ilhan
26 Ağustos 1976
Kavaklıdere - Ankara


hayâtı :


Attila İlhan 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı kentlerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza Nazım Hikmet şiiri göndermesi nedeniyle 1941’de tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı.

CHP ŞİİR ARMAĞANI’NDA İKİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ KAZANDI
Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı. Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü kazandı. 1946’ta mezun oldu.

İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı yayınladı.

1949 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Paris’e gitti. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan bir çok karakter ve olaya temel oluşturmuştur. Türkiye’ye geri dönüşünde sıklıkla başı polisle derde girdi. Bir kaç kez gözaltına alındı.

1950’Lİ YILLARDA ADINI DUYURDU
1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca tekrar Paris’e gitti. Fransa’daki bu dönem Attilâ İlhan’ın Fransızca’yı ve Marksizmi öğrendiği yıllardır. 1950’li yılları İstanbul - İzmir - Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini Türkiye çapında duyurmaya başladı.

Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953’te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başlar. 1957’de askerliğini yaptıktan sonra sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Ali Kaptanoğlu adıyla onbeşe yakın senaryo yazdı.

’YASAK SEVİŞMEK’ VE ‘AYNANIN İÇİNDEKİLER’
1960’ta Paris’e geri döndü. Babasının ölmesiyle birlikte İzmir’e döndü. Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu yayınlandı. 1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı.

1973’te Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını üstlenerek Ankara’ya taşındı. Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak’ı Ankara’da yazdı. 81’e kadar Ankara’da kalan yazar Fena Halde Leman adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleşti.

‘SEKİZ SÜTUNA MANŞET’, ‘KARTALLAR YÜKSEK UÇAR’ VE ‘YARIN ARTIK BUGÜNDÜR’
İstanbul’da gazetecilik serüveni Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam etti. 1996 yılından beri köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesi’nde sürdürmekteydi. 1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür senaryosunu yazdığı dizilerdi.

2005 yılında İstanbulda hayata gözlerini yumdu.


not : 'Hangi Sol?' un ilk basımı 1970 yılında Bilgi Yayınları tarafından "Anılar ve Acılar" dizisinden olmuştur.(Bendeki basım) Size kitaptan aldığım bâzı notları aktarmaya çalışacağım.

Muhabbetle...
denizci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 21:44


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog