|
Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
03-03-2009, 01:39 | #1 |
Gönderdiğin Islanmış Mektubu Aldım
Gönderdigin islanmis mektubu aldim. Kelimeler dagilmisti, harfler birbirine girmisti. Islanmisti kagit, seninle aglamisti. Kelimelerin islak ve yagmur tadindaydi. Virgülden sonra süzülecek, noktanin ardindan düsecek gibiydi... Ya aglarken yazmistin mektubu yada yazarken aglatmistin harfleri. Ama tutmak isterdim gözyasini akmasin diye, ya da tutunmak gözyasina ve birlikte düsmek yanagindan bosluga. Boslugun ardinda yokluk var ve damla damla senden uzaklasmak. Senin yanagindan kopan bir damla olmanin ötesinde senden kopmak var... Dayanir mi sandin buna yürek. Bir damla yas midir sadece yanagindan süzülen, yüreginin bütün atesini tasimaz mi sandin o gözyasi. Ve ona tutunmaya kalkan beni ateslere yakmazmi sandin. Gözlerinin renginde akar sanirdim gözyasini ve tadi deniz tadinda. Bilirsin denizleri ne kadar sevdigimi, ama nedenini de bugün ögren istersen... Denizleri sevisimin tek sebebi, bana yüregini getiriyor olusudur. Yüregin gibi sonsuzlugu çagiriyor olusu. Deniz sen varsin diye denizdir. Seni hatirlattigi için sevgilidir... Gözyasina ne tutabildim, ne dokunabildim, ne de tadabildim. Bir damla gözyasi böyle mi yakarmis bildim ve yandim. Ama senden ayri kalmamak adina, bosluga düsmemek adina yanmaya razi olup; yanagindayken tutmak isterdim yinede o gözyasini... Ve simdi susmak istiyorum, çünkü içim aciyor. Sade içim degil ruhumda aciyor. Eline bir gonca gülü alipta saatlerce aglayan insanlar görmüstüm. Ve onlara belki de gülmüstüm. Bir selam geldi diye sevgiliden saatlerce çocuklar gibi sevinenler görmüs gülmüstüm; deli bunlar diye... Gülünen sey; basa gelen sey olurmus bildim simdi... Ne acilar yasamis direnmistim. Ne firtinalar görmüs yikilmamistim. Yillarca yasamis yaslanmamistim. Ne yanginlardan geçmis yanmamistim, yansam da külümden güller yetistirmesini bilmistim. O küllerden yeniden binalar kurmus dimdik ayakta kalmistim. Firtinalara ve yanginlara tahammül edebilen ben, bir damla gözyasina yenik düstüm iste... Simdi firtinalar terletir, acilar haz verir hep. Hep içimin bir yerinde bu durumdan zevk alir daha fazlasini isterim. “Ask” denilen sey; belki de bunun adidir bilmiyorum. Bir balik denizi nasill tarif etsin ki hem. Artik denizlerin tadini, bogazima kaçan sularindan biliyorum. Birde gözyasinin tadini bilmek istiyordum, denizlere ne kadar benziyor diye... Ama gel görki tutamadim ki tadabileyim. Tutunamadim ki arinayim. Bir firtinadan özge, bir yangindan daha yanik, bir çigliktan daha aciymis bir damla gözyasi. Ve ben simdi acilara ve yillara yenik düsmedim de; bir damla gözyasina yenik düstüm. Gel, gel de gör beni... Cümlenin sonuna koydugun o noktaya uzun uzun bir daha baktim. Yagmurdan sonrasina benzer bir toprak kokusu kapladi her yani. Ama sen duyamayacaktin bu kokuyu; çünkü gözyasindan yanginlar çikarmak telasindaydin. Ve o yanginlarla birlikte yüregimi yakmak çabasindaydin. Simdi bekle, bir gün gözyasi siselerini alip yollara düsersem. Elimi de gönlüm gibi atese dayanabilir hale getirirsem, bekle iste o zaman gelecegim. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|