Georges Bizet Kimdir? Hayatı, Biyografisi ve Yaşamı Hakkındaki Yazılar
Georges Bizet, 25 Ekim 1838'de Paris'te doğmuş ve otuz altı yaşında Paris yakınlarında ölmüş bir sanatçıdır. Babası bir ses öğretmeni, annesi yetenekli bir piyanisttir. On yaşında Paris Konservatuvarı'na girer, ve müzik yaşamındaki en etkileyici müzisyen olan Charles Gounod'nun öğrencisi olur. Kompozisyon öğretmeni ise, bir süre sonra, 1869'da kızı ile evleneceği Jacques Halevy'dir.
İlk bestesini on iki yaşında yapar. On yedi yaşına varmadan Do Majör Senfoni'SİNİ besteler. On dokuz yaşında Clovis et Clotilde adlı kantatıyla Roma ödülünü alır ve bir yılını İtalya'da geçirir. İtalya'dan Paris'e dönünce İnci Avcıları (Les Pecheurs de perles) (1863) ve Perth'li Güzel Kız (La Jolıe Fille de Perth) (1867) adlı iki opera besteler. 1872'de Cemile'yi (Djanıileh) ortaya çıkarır. Her üç opera da beklenen ilgiyi görmez.
1871'de özgün biçimini piyano ikilisi için yazdığı Çocuk Oyunları (Jeux d'enfants), ilk kez ilgi toplayan yapıtı olur. Ardından Daudet'nin tiyatro oyunu L'Arlesienne'e sahne müziği yazar. Carmen operası da 1875'te ölümünden az önce sahnelenip, bu ilk temsilinde diğerleri gibi başarısızlığa uğrar. Bizet, 3 Haziran 1875'te, boğazındaki bir enfeksiyon sonucu ölür. Bizet'nin erken yaşta ölümünü, sürekli başarısızlıkla sonuçlanan operalarından duyduğu üzüntüye bağlarlar. Oysa ölümünün hemen ardından Carmen, opera dünyasının baştacı olmuştur. Bizet, Gounod'nun yazdıklarına benzer uzun melodi tümcelerini Mozart ve Beethoven'in Klasik biçimiyle birleştirmiştir.
Fransız operasının dönüm noktalarından birisi Georges Bizet'nin Carmen (1875) operasıdır. İçindeki müziksiz konuşmalardan ötürü, konusu ağır ve gerçekçi bir dram olduğu halde, teknik açıdan, komik-opera olarak sınıflanmıştır. Sonradan Ernest Guiraud (1837-1892), bu konuşmaları müzikli reçitatifler haline getirir. Bizet'nin mitolojik veya duygusal bir konu seçmemesi, Romantizme karşı bir akım başlattığını, sonraki kuşağın gerçekçi operasına ışık tuttuğunu ortaya koyar. Libretto, Prosper Merimee'nin gerçekçi bir öyküsünden esinlidir. Bizet, Carnıen ile o güne dek, özellikle Perth'li Güzel Kız operasında sergilediği Wagner etkisini ve Büyük Opera türünü bir yana bırakır. Yine de Carmen'deki leitmotif kullanımında Wagner etkisi gözlenir. Carmen, İspanya'da geçen konusuyla Bizet'nin daha önceki yapıtlarında, örneğin L'Arlesienne'de de olduğu gibi uzak ülkeleri düşlediğinden aynı zamanda egzotik akıma da girer. Car-men'in ritmik ve melodik canlılığı, zengin orkestralaması ve dramatik etkinliği olağanüstü başarılıdır.
Romantik Fransız operasına en çok katkıda bulunan bestecilerden biri de Hector Berlioz'dur. Faust'un Lanetlenmesi (La Damnation de Faust) (1846), Benvenuto Cellini (1838), büyük orkestra müziği eşliğinde öykü bölümlerinin sıralanmasıdır. Bestecinin en yüce operası Troyalılar (1858)'dır. Görkemli yapısı ile 1830'ların Grand Opera'sına benzer. Troyalılar operası, Rameau ve Gluck'tan yola çıkan Fransız opera geleneğini sonraki kuşaklara bağlayan bir köprüdür. Berlioz'un orkestra zenginliği ve kalabalık sahneleri, ilerde Wagner'in usta Şarkıcılar'ına yol açacaktır.
|