'Gençlik hastalığı'
Çok çabuk umutsuzluğa kapılıyorum, sebebi bilinmez korkular yaşıyorum ve içimde tarif edilmez tuhaf bir tedirginlik. Son zamanlarda sık sık kendime 'ben ne olacağım' sorusunu soruyorum. Şimdi istikrarlı gibi görünse de, birkaç gün sonrasının ne olacağını bilmediğim ülke ve kendim için sonu kötü biten senaryolar yazıyorum. Bu yeni bir hastalık mı acaba derken, yine kelimelerin gücüyle farkına vardım yaşanmışlığın ne olduğunu. Tutulduğum 'gençlik hastalığı'ydı. Bu hastalığın belirtileri; çabuk umutsuzluğa düşmek, geleceğinin büyük bir karartıdan ibaret olduğunu düşünmek, 'hamili kartsız' yaşamanın zorluğunu anlamak, sistemle haşıneşir olmak ve bundan büyük bir tiksinti duymak olurken, tehlike arz eden yaş grupları 18-23 arası üniversite son sınıf öğrencileri, mezun ya da hiçbirşey mezunu olmayan, iş arayan hamili kart sahibi olmayan grubu kapsıyor. Ve maalesef gençliğin büyük çoğunluğu özelliklede Türkiye'de yaşayanların bu hastalığa kapılma riskleri çok yüksek. Tedavisi ise, geçmesi umt edilen olan yıllar ve şanslı olup farkına varabilenler için rotayı gösteren pusulalar. Bakın aşağıdaki adam ne güzel anlatmış yaşadıklarını, yaşadıklarımı, tüm gençlik hastalarını...
'Belki de kendi gençliğimi hiç unutmadığımdan, hep bir şefkat duyarım gençlere, söyleyemedikleri korkularını bilirim onların, henüz bir umut haline dönüşememiş hayallerinin kendilerini nasıl ürküttüğünü, hayatın kalabalığından kaybolmaktan nasıl endişe ettiklerini, en küçük başarısızlığın onların tedirgin ruhlarını nasıl dağladığını, hak ettiklerine inandıkları özeni göremediklerinde nasıl kırıldıklarını, nasıl çocukça bir acelecilikle kendilerini kanıtlamak için uğraştıklarını, 'ben ne olacağım' sorusunun içlerinde nasıl çınladığını, ne kadar çabuk umutsuzluğa kapıldıklarını bilirim.
Ve ilk başarıda yüzlerinin nasıl ışıldadığını bilirim.Aşklarının bilirim,acılarını, kırılganlıklarını bilirim.
Yaşadım bunların hepsini'
Ahmet Altan(İçimizde Bir Yer)
|