10-03-2008, 20:50 | #1 |
[Fasıldan Fasıla] Bir demet dua...
[Fasıldan Fasıla] Bir demet dua...
http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...haftanin-duasi Dua ve ibadet aşkı, devamlı ibadet eden bir insanda zamanla ibadetin fıtratın bir yanı haline gelmesinden dolayı oluşabileceği gibi Cenab-ı Hakk'ın bilemediğimiz bir sırla ibadet ü taate iştiyak (arzu) uyarması şeklinde de olabilir. Her iki durumda da bu iştiyak Allah'ın bir lütfudur. İbadet etmek bir lütuf; ibadete karşı içte hissedilen arzu ve alaka da o lütfun üzerine ayrı bir lütuftur. Cenab-ı Allah, bazen bir kula bu duyguyu lütfeder; o da ibabetleri tabii ihtiyaçları, âdetleri gibi görür. Bu, o insanın iyi ve güzel hallerinin iştiyaka dönüşmesi demektir. Bu iştiyakla, "ne kadar yapsam az" der. Mesela; günde bin tane salât u selam okur da sonunda der ki: "Ya Resûlallah, Senin kadr u kıymetine göre salât ü selam okuyamadım." Yaptığı ile iktifa eden -mü'mindir, inanıyordur, ibadet ü taatındadır ama- bu ölçüde mazhariyete ulaşamamış demektir. Yani günde bin rekât namaz kılsa "Hayır, katiyen ben Rabb'ime karşı borcumu ödeyemedim" demek... "O'na karşı şükran borcumu eda edemedim." mülahazası mevhibe üstü bir mevhibedir. İmanın kalbde sebat bulması çok önemli olduğu için ben dua ederken mütemadiyen (sürekli olarak) "Allahümme yâ Mukallibel Kulûb, sebbit kulûbenâ alâ dînik-Ey kalbleri evirip çeviren Allah'ım! Kalblerimizi dininde sabitleyip perçinle." diyorum. Başka bir dua da "Allahümme ya Musarrifel Kulûb, sarrif kulûbenâ ila tâatik- Ey kalbleri evirip çeviren, kalblerimizi ibadet ü taat sevdasına çevir!" diyorum. Buna ilaveler yapabilirsiniz: "İla mâ tuhibbü ve terdâ. Lâsiyyema ilel ihlâs-Kalblerimizi sevip razı olduğun işlere, hususiyle de ihlâsa yönelt." diyebilirsiniz. "İlel imanil kâmil vel yakînil etem-kamil iman ve mükemmel yakîne yönelt." diyebilirsiniz. "İlel hilmi vel enât-yumuşak huyluluk ve düşünerek, temkinli davranmaya yönelt." diyebilirsiniz. Bunlar istenir Allah'tan. Fiille de ısrar edilirse Cenab-ı Hak her şeye rağmen, cismaniyete ve bedene rağmen ibadete aşk u iştiyak verir. O hale gelir ki insan, santim eksik yapsa çok ızdırap duyar ve yaptığı her şeyi az görür, küçük görür. Evet, elinden geldiğince O'na karşı kulluğunu ifade edeceksin ama sonunda "diyemedim" diyeceksin; "Söyleyemedim, edemedim, yapamadım... Nerede Rabb'imin sonsuz lütufları, nerede O'na tam şükürle mukabele!.." Bize bunları söyleme, bu istikamette istekleri ortaya koyma düşer. |
|
|
|
10-04-2008, 01:58 | #2 |
Alone emeğine sağlık çok güzel paylaşım için
|
|
10-06-2008, 13:33 | #3 |
rica ederim...
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|