Tuna Kiremitçi`nin yeni romanı, İkinci Dünya Savaşı`nda İstanbul`a sığınarak hayatta kalmış bir kadın ile günümüz dünyasında yolunu bulmaya çalışan bir genç kızın dostluğuna kulak misafiri ediyor bizi.
Ölümü bekleyen Rosella Galante ile genç Pelin`in hayatları "lüzumundan fazla medeni" bir Orta Avrupa kentinde kesişir.
Gönül yaraları ve geçmişteki acıların yanı sıra iki kadını bağlayan çok önemli bir şey daha vardır: Türkçe.
Rosella ve Pelin, ikisi için de giderek ilginçleşen bir söyleşinin içinde bulurlar kendilerini. Bu aynı zamanda iki farklı kuşağın, iki farklı kadının ve iki farklı tahayyülün tanışmasıdır.