sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Şiirler ve Yazılar
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-26-2009, 04:14   #11
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

1- Yüzyüze dostluklar vardır.
Güneşle ayçiçeğinin dostluğu böyle bir dostluktur
mesela. Ayçiçeği sabahtan
akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...

2- Uzak dostluklar vardır.
Denizlerin ortasındaki bir adayla, dağların arasındaki
bir göl,
birbirlerinin uzak dostlarıdır. Dostluklarını gündüz
kuşlarla, gece
yıldızlarla iletirler birbirlerine...

3- Sessiz dostluklar vardır.
Dilsiz bir adamla, duymayan bir başka adamın elleri
arasında sessiz bir
dostluk oluşur. Her şeyden konuşur sessizce bu
eller...

4- Zorunlu dostluklar vardır.
Pazarla pazartesinin dostluğu gibi. Pazar ağır bir
gündür, Pazartesi hızlı
bir gün... Ayak uyduramazlar birbirlerine. Ama dost
olmak, yanyana durmak
zorundadırlar...

5- Uzun dostluklar vardır.
İkindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine
kavuşurlar ve uzun
boylu bir dostluk oluşur aralarında...

6- Günün birinde ölen dostluklar vardır.
Bir bahçe içindeki ahşap ev ile yanıbaşında duran
ceviz ağacının dostluğu
gibi... Birgün kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli
makinalar o bahçeye
girip de, bir süre sonra evin ve ceviz ağacının
yerinde asık suratlı binalar
yükseldiği zaman ölen dostluklar...

7- Vakitsiz dostluklar vardır.
Bir peçete, bir kağıt mendil vakitsizce dostu oluverir
gözlerimizin.... Ya da
ayrılırken verilen bir dal karanfil ellerimize o anda
gelen dostluktur...

8- Bakımsız dostluklar vardır bir de...
Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun,
bir kaç cümlelik
Mektubun, bir mailin bile çok görüldüğü dostluklar...

HİÇ BİR DOSTLUĞUN BAKIMSIZ KALMAMASI DİLEĞİYLE..
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:15   #12
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

Kocaman bir karışıklığın içine düştüğümde, doğrulardan da, yanlışlardan da vazgeçtiğimde...
Durduğumda, bir yere gitmediğimde ya da arkama dönüp bakmadığımda, son sürat uzaklaştığımda...
Dört yanıma yüksek duvarlar örüp, ayaklarıma kalın zincirler bağladığımda ya da duvarlarımı yıkıp boşluğa ağladığımda...
Soracak sorum, aradığım cevap varken, kımıldayacak gücüm olmadığında...
Öylece kalakaldığımda yani... Öylece... Kalakaldığımda...
Körfezden esen rüzgara yüzümü vermek, Marmara'yı uçurmak, billur yapıp savurmak ve mutlaka serinlemek gibidir bir dostla konuşmak...
Bu ne büyük bir nimettir...
Hani bir gelinize bakar yanınızda olmak için... Belki konuşmak, belki saatlerce susmak için.
Vardır...
Bilirsiniz...
İki eli kızıl kanda olsa çıkıp gelecektir, eminsinizdir...
Bunu bildiğinizden hayat üstünüze, üstünüze geldiğinde, kirpi gibi dikenlerini çıkarmak, kaplumbağa gibi kabuğuna çekilmek ya da derin su balıkları gibi en derinlerde bir kaya dibine gizlenmek yerine...
Dosta sığınır insan.
O yüzden " İyi ki varsın.." dendiğinde, dudaklar değil, yürektir konuşan.
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:15   #13
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

DOSTLUĞUN KÜVEZDE Kİ SON HALİSİN


Yeni doğmuş bir bebeğin çığlısının şimdi kulaklarımda, bir annenin kundaktaki evladına verdiği ilk busesi, ya da daha kucağına almaktan korkan bir babanın ilk heyecanı… Yaz mevsimi çetin geçer buralarda ve sen bu kavurucu yazların ardından toprağa düşen ilk yağmur damlası, belki de mevsimlik değil, ömür boyu solmayacak taze bir çiçeğin sevda havası…

Benimde umarsız anlarım vardı, en zor zamanlarımda aradığım bir omuzdu sadece çıkarsız ağlayabileceğim. Ama satmışlardı yüreklerini dost bildiklerim. Sen benim bu koskoca ailede ilk göz ağrımsın. Şimdi dağlara caka satan bir mehtaba bakıyor gözlerim. Şaşkınım… Çünkü sen yitirildiğini düşündüğüm, dostluğu hatırlattın bana. O dost elinle beni, insanlığın kaybolmaya yüz tutmuş o derin duygularına döndürdün…

Şimdi gülümsüyor gözlerimin içi, odam eskisi gibi soğuk değil. Sen kim bilir hangi düşlerdesin? Şayet çıkmasaydın karşıma, daha çok nasır bağlayacaktı yüreğimdeki sevgi damarları… Belki halimi soran olmayacaktı… Şimdi gülüyorum kendi kendime… Ben hiç böyle yapmazdım, bu saatlerde sevgili için yazardı kalemim. Oysa şimdi, benden km.lerce uzakta, görmediğim, sesini duymadığım, sarılmadığım senin için yazıyorum.

Hayır hayır! Bu kadar basit olmamalı seni anlatmak. Sen nesin biliyor musun? Tüm duygularımın durumu kritikti, bir küvezde can çekişiyordu hepsi… Sen dostluğun küvezde ki son halini gösterdin bana… Şimdi mi? Bir dostluk pınarı çağlıyor yamaçlarımda, isminin mavilere kattığı anlamı hissederken şimdi, dalgaların çınlıyor kulaklarımda…


Sakın değişme tatlım…
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:16   #14
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart




DOST BİRİKTİRMEK !

Dostluk nedir?
Herhalde bir gösteriş,
birine, aynı cinse, kadınsan
erkeğe, erkeksen kadına karşı
kendini beğendirme çabası, bir moda,
bir gelgeç ruh hali değil... Sempati.. İlgi..
Bağlılık.. Yüceltme.. Taçlandırma...
Sorumluluk duyma.. Yürekten
algılama. Bakışlarla anlaşma.
Ses tonuyla destek verme.
Kesintisiz ilişki..
Kayıp olmaz, yitmez.
Yoktan var olmaz bir duygu.
Bunların hepsi biraraya gelip,
zaman içinde gıdım gıdım birikerek
dostluğun çimentosunu oluşturuyor.

Gazetelerde okuyoruz. TV'lerde seyrediyoruz.
Sağda, solda konuşmalarda adı geçiyor:
Güzel yemek yeme dostu.. Edebiyat
dostu. Türk Sanat Müziği dostu.
Çocukların dostu.. Halkın
dostu.. Dostluklar
nasıl oluşuyor?

Unuttuk.. Bu hızlı
kent hayatı, dostluk
duygusunu, aklımızdan aldı..
Yüreğimizden çaldı.

Olumsuz düşünür Sokrates'e öğrencileri
sormuş: Dostluk nedir? Sokrates de onlara
şu yanıtı vermiş; "Çocukluğumdan beri
arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan
atları olsun ister... Kimi insan
köpekleri. Kimisi altını,
kimisi de şanı, şerefi;
bense bir dostum
olsun isterim..."
İnsan
biriktiren yaratık...
şan, şöhret biriktiriyor...
Süper zenginse boğazda villa
biriktiriyor. Tablo biriktiriyor. Repoda
para kasalarda naftalin kokulu döviz, antika
biriktiriyor. Gençse plak, kaset, cd biriktiriyor.
Yorgun bir ihtiyarsa namaz niyaz biriktiriyor.
Bazıları da Kuledibi'nde Çukurcuma'ya,
Üsküdar'da Eskiciler Çarşısı'nda,
Unkapanı'nda Horhor'a gidip;
antika lambalar, cam
şişeler, eski
koltuklar, tesbihler,
tombaklar biriktiriyor. Alimse
kitap biriktiriyor. Cahilse kin
biriktiriyor. Dost biriktirmeyi içimizde
kaç kişi deniyor? Evet, kabul ediyorum ,
insan birçok kişiyle beraber mükemmel
dost olamaz, tıpkı aynı zamanda birçok
kişiye aşık olamayacağı gibi...
Fakat cinnete düştük. Dost
biriktirmeyi unuttuk.
İyi halt ettik.

SEVGİLİ DOSTLARIM:
NAZİK OLMAK İÇİN,
BİR GÜLÜMSEME BEKLEMEYİN.

SEVMEK İÇİN SEVİLMEYİ BEKLEMEYİN.

BİR ARKADAŞIN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN,
YALNIZ KALMAYI BEKLEMEYİN.

ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İÇİN,
EN İYİ İŞİ BEKLEMEYİN.

ÖĞÜTLERİ HATIRLAMAK İÇİN,
DÜŞMEYİ BEKLEMEYİN.

DUA'YA İNANMAK İÇİN,
ACILARI BEKLEMEYİN

YARDIM EDEBİLMEK İÇİN,
ZAMANINIZ OLMASINI BEKLEMEYİN

ÖZÜR DİLEMEK İÇİN,
DİĞERİNİN ACI ÇEKMESİNİ BEKLEMEYİN.

NE DE BARIŞMAK İÇİN, AYRILIĞI BEKLEMEYİN,

ÇÜNKÜ NE KADAR ZAMANINIZ VAR
BİLMİYORSUNUZ.....
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:17   #15
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

Dünyayi oldugu gibi kabul et.Gülümsemeleri ve sikintilariyla sevgisi, dostlugu, yalani ve gerçegiyle; yarinin nefsine bagli planlariyla, gençligin düsleri gibi gelip geçen umutlariyla.

Insanlarla yasamak güçtür,çünkü susmak zordur.Ve biz ziddimiza gidene karsi degil, bizi hiç alakadar etmeyene karsi en ziyade hiddeti gösteririz.

Açik kalple konusan düsman, içinden pazarlikli dosttan daha iyidir.

Daima kendi menfaatini göz önünde bulunduran kimse, pek çabuk düsman kazanir.

Hiç kimse bir arkadas kaybedecek kadar zengin degildir.

Bir dostun üzüntüsüne herkes katilir, basarilarina ise ancak yüksek ruhlular sevinir.

Dostlar irmak gibidir. kiminin suyu az, kiminin çok... kiminde ellerin islanir yalnizca, kiminde ruhun yikanir boydan boya.

Deger verdigin insan sana Deger vermiyorsa, birak kendi degeriyle kalsin.

Dostlarinla öyle yasa ki düsman oldugunda hakkinda söyleyecek sözleri olmasin. Düsmanlarinla öyle yasa ki dost oldugunda yüzün kizarmasin.

Belki diyorum; SEVGI nin ne demek oldugunu biliyoruz ama GENÇLIGIN ne demek oldugunu anladigimizda bu dünyadaki isimiz bitmis olacak.

Mutlulugun pesinden kosma mutluluk senin pesinden kossun ve hayatta öyle mutlu ol ki gözlerinde akan bir damla yas arayip da bulamayanlarin sadakasi olsun.

Hayata deger bir yasam, sevmeye deger bir ask, dostluga deger bir arkadasliktan asla vazgeçme.Ne eksik ne fazlasini ara ve seni üzenle asla ugrasma !

Duygular vardir anlatilamayan, sevgiler vardir kalplere sigmayan, dostluklar vardir hiçbir sekilde yikilmayan, bazi insanlar vardir asla unutulmayan.

Içinde öyle bir umut tasi ki onu senden kimse almasin. Gözlerin hep gülsün, mutlulugu sende arasinlar, ama onu öyle bir yere saklaki gerçekten isteyen bulsun.

Gülerken herkes eslik eder, ya aglarken. Basarilara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapini çalinca kapiya seninle beraber baksin.

Sen gülerken yanindakilerde güler ama aglarken yalniz aglarsin onun için öyle bir agaca yaslan ki asla yikilmasin öyle bir dost edin ki seni asla birakmasin.

Denendikten sonra dost edindiklerini bagrina bas, ama her ilk tanistiginla, hemen dost olma.

Dostlugun kollari birbirimizi dünyanin bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Kilometrelerce uzakliklara gizlenmis olsada dostlugumuz ayni gökyüzünü paylastigimiz sürece dostuz!

Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliginden mahrum olan kimse, ne kadar genis servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamami ve hirsi sebebiyle de halk nazarinda hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarinda muhteremdir.

Sakin üzmesin seni karsiliksiz sevgiler bagrina tas basarsin acilar bir gün diner giden gitsin aldirma yanginlarda söner sakin bakma arkana krallar önde gider.

Ask ve arkadaslik bir gün yolda karsilasirlar. ask kendinden emin bir sekilde sorar: ben senden daha candan ve daha yakinim. sen niye varsin ki bu dünyada? arkadaslik cevap verir: sen gittikten sonra arkanda biraktigin gözyaslarini silmek için.
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:17   #16
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
oysa çok şey vardı yarım kalan
sessiz bir nisan yağmurunda ıslanıcaktım daha
sırılsıklam olcaktam iliklerime kadar
kız kulesi önünde şiirler yazıcak
sahilde yürüycek
yakamozla dertleşcektim
yorgun ve geç gelen bir kış gecesinde...

erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
yapamadığım çok şey kaldı geride
yarım...
paramparça...
çaresiz...

papatya fallarına bakıcaktım baharda
kışta bir kardelene arkadaşlık edecek
sonbaharda kızıl yaprakları topluycaktım
kırkikindi yağmurlarında onu arıycaktım mesela
yaz geldiğinde de...

erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
bensiz çok şey kaldı geride
tarihsiz...
tarifsiz...
talihsiz...


son satırlarını ezberleyemediğim şiirlerim kaldı
yazamadığım hikayelerim
anlatamadığım dertlerim kaldı geride
akmayan gözyaşlarım
kuramadığım hayallerim
göremediğim rüyalarım kaldı
ve atamadığım kahkahalarım
erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
en önemli şeyi yapamadım ben
sevgiyle...
sevgimle...
sevgilerle...

uğruna can veremediğim dostlarım kaldı geride
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:18   #17
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

Bir gece yıldızlara baktım,
Gözüme bir ışık çarptı, O hepsinden farklıydı
Tüm şehvetiyle parlıyordu gökyüzünde
Sanki diğer yıldızlara nispet yaparcasına
Ben en güzelim diyordu, bunu hakediyordu
Diğer yıldızlar sönük kalmıştı onun bu güzelliği karşısında
Kıskanıyordu diğer yıldızlar..
Neden O daha güzel diyorlardı neden daha çok parlıyor ?
Ama sebebini anlayamıyorlardı
Sonra birgün sönük yıldız parlak yıldıza sordu
Sen neden bu kadar güzelsin diye
Parlak yıldız şöyle dedi :
Ben kötülük yapmıyorum, herkese yardımcı oluyorum
Kimsenin kalbini kırmıyorum DOSTUM !!
Sönmüş yıldız büyük bir şaşkınlığa uğruyor
Parlak yıldızın ne anlatmaya çalıştığını anlamıyor
Ona DOST ne demek diye soruyor
Çünkü bugüne kadar DOST kelimesini duymamıştır sönmüş yıldız.
Parlak yıldız açıklamaya başlıyor
Dost; kötülük yapmayı sevmeyen , arkadaşları için herşeyi yapabilen
Gerektiğinde onunla mutlu olup , onunla acı çekebilen
Hayatındaki tüm güzellikleri arkadaşlarıyla paylaşabilen kişidir DOST
Sönmüş yıldız o an duruyor, kendini sorgulamaya başlıyor
Sonra üzülüyor kahroluyor , neden ben dost değilim diyor
DOST'un tavsiyelerine uyuyor
Dost gibi olmaya başlıyor , sevinçlerini mutluluklarını
Başkalarıyla paylaşmaya başlıyor
Diğer sönmüş yıldızlarla tek tek konuşuyor
Ve sonunda gökyüzündeki bütün yıldızlar parlamaya başlıyor..

Ama orada bir yıldız var ki;
Onun şehvetine güzelliğine hiçbir yıldız ulaşamıyor
Çünkü o yıldız TEKTİR ve gerçek bir DOST'tur.
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:18   #18
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart





Yel olup yürek savuran

Bilir misin nedir ey dost

Gideni geri çeviren

Bilir misin nedir ey dost



Dağı yıkıp toz eyleyen

Ateşleri buz eyleyen

Buzu yakıp köz eyleyen

Bilir misin nedir ey dost



Güle rengini aldıran

Bülbülü şaha kaldıran

Ferhat’a dağı deldiren

Bilir misin nedir ey dost



Öfkeyi dindiren sükût

Yürekte bozulmaz akit

Gelip geçmeyen tek vakit

Bilir misin nedir ey dost



Yokluğuyla kaş çattıran

Surete suret kattıran

Kula dünyayı sattıran

Bilir misin nedir ey dost



Güneşin koynunda yatan

Âlemi âleme katan

Mecnun’u çöllere atan

Bilir misin nedir ey dost



Asla çözülmeyen sihir

Yürekte kaygılı ahir

Tek hece denilen zahir

Bilir misin nedir ey dost



Nehirleri ters döndüren

Güneşi yakıp söndüren

Kulu secdeye indiren

Bilir misin nedir ey dost



Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:35   #19
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

Bir dostum olsaydı keşke ...
Benimle ağlayıp benimle gülecek bir dost
Bir dostum olsaydı keşke ...
Ona bakınca herşeyimi unutsaydım
Bütün sıkıntılarımı bütün dertlerimi ona anlatsaydım
Bütün sevinçlerimi onunla yaşasaydım
Onunla gülüp onunla ağlasaydım
Ona sımsıkı sarılıp "Canım benim Seni seviyorum" deseydim

Bir dostum olsaydı keşke ...
Karanlıkta dahi beni gören bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Sadece onun için yaşasaydım
Dualarımda hep o olsaydı
Bütün düşüncelerimde sadece o,
Gözümün gördüğü her yerde o,
işittiğim her güzel seste o,
Kalbimin her çarpışında o olsaydı

Bir dostum olsaydı keşke ...
Kendisi ben , ben kendisi olan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Beni anlayan bir dostum
Beraber bir dava için öleceğimiz bir dost
Bütün dağdağalar beni bulsa bile
Yalnız o olduğu için üzülmeyeceğim bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Kendisine sımsıkı sarılıp ağlayabileceğim

Bir dostum olsaydı keşke ...
Gözlerine bakınca dünyamı aydınlatan
Sesini işitince bütün alemimi neşelendiren
Tebessüm edince bütün mevcudatımı tebessüm ettiren
Ellerini tutunca sıcaklığı herşeyime işleyen bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Davama dost olan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Yalnızlık nedir bildirtmeyen
Dert nedir yaşattırmayan
ölüm nedir düşündürtmeyen
Dünya nedir sadece Allah için seven bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Cesedimin ruhu olan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Canıma can katan
Hayatıma hayat veren
Dünyama sürur ahiretime sürur biçen
öyle bir dost ki Allah rızasından başka birşey bilmeyen

Bir dostum olsaydı keşke ...
Beraber bir can taşıdığımız bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Her zaman iç içe
Her an dualarımızla kalp kalbe
Davamızla el ele
iki ceset ama bir ruh olduğumuz bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Yüreği Hak için çarpan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Peygamberin ismi geçince onunla ağlasaydım
Allah denilince onunla yüreğim titreseydi
Dava denilince onunla endişe duysaydım
Sevda denilince onunla kalbim atsaydı

Bir dostum olsaydı keşke ...
Başka hiçbirşeyim olmasaydı ömrümde....
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 01-26-2009, 04:36   #20
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart

Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi..
Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya
başladılar..
Adam çok susamıştı. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken,
birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular..
Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve
onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın..
Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu:"Affedersiniz... Burası
neresi?
Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle
"Harika...!!!" dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? Gerçekten çok
susadım"....
Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin... Içeride dilediğiniz kadar
su bulabilirsiniz....."
Böylece adam köpeğine döndü, "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya
yürüdü...

Ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez..
Hayvanları içeri almıyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu.. düşündü..
Ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye
koyuldular....
Bir süre geç tikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda
buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla
yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı.
Adam sordu:"Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz??" Dede "içeri
gel" dedi..
"kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var..."Adam sordu: "Peki
arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?" Dede " Tabii..."dedi..
"çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..."

Bunun üzerine adam kapıdan girdi... biraz yürüdükten sonra sağ tarafta
çeşmeyi buldu.. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek
susuzluklarını giderdiler....
Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu:"Su için çok teşekkür
ederim... Peki burası neresi..?"

Dede "Burası cennet" dedi.
Bunu duyan adam şaşırdı: "Ama nasıl olur..? az önce burası gibi kırık dökük
olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu
söylediler..."
Dede "şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kaplama yer mi?" dedi... " ama
orası Cehennem.."
Adam iyice şaşırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları
kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..??"
Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz.....çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi
arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet''ten uzak tutuyorlar...."

Dostlarınızı Yarı Yolda Bırakmayın.
Bir dostun derdine herkes üzülebilir, bu çok kolaydır.
Bir dostun başarısına sevinebilmek ise sağlam bir karakter gerektirir..
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 12:14


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı