Birbirimizle iletişim kurup anlaşabilmek için, kuşkusuz önce iletişim yollarımız üzerinde uzlaşmaya varmamız gerekiyor. Oysa Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana dilimizin geçirdiği, kimi kasıtlı kimi maruz kalınmış pek çok değişim, Türkçenin imkânlarının artmasından çok daralmasına yol açtı.
Dilin yaşayan bir şey olduğu, belli kurallara bağlanmaya, disiplin altına alınmaya çalışıldıkça canlılığını yitireceği bir gerçek. Ancak bu, kurallar olmadığından dili daha rahat kullanabileceğimiz anlamına gelmiyor. Tam tersine, dille oynayabilmek, onu istediğimiz yönde eğip bükebilmek, kendi kişisel üslubumuzu oluşturabilmek, hatta normun dışına çıkabilmek için, önce normun ne olduğu konusunda bir fikir birliğine varmak zorundayız.
Şiar Yalçın'ın kitabı, değişik kavram ve nüansları ifade etme yeteneğinin kaybolmasına karşı duyarlılık oluşturma ve tartışma açma ümidiyle yayımlandı.
Yalçın'ın Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerindeki köşe yazılarından derlenen Doğru Türkçe, dil üzerine bir sohbet kitabı olarak okunabileceği gibi, kitabın sonunda yer alan dizinden de yararlanılarak sık yapılan Türkçe yanlışları ve ifade bozuklukları için bir başvuru kaynağı olarak da kullanılabilir. (arka kapak)