|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
11-05-2009, 12:22 | #1 |
devir, Erdoğan tipi liderlerin devri
Bakan’ın; Başbakan’ın BM Genel Kurul toplantıları için gittiği New York’ta gördüğü özel ilginin gözlemlenmesinden sonra yaptığı bir tespit bu.
Erdoğan’ı partisinin 3. Olağan Kongresi’nde dinlerken, bu sözü iki saat boyunca aklımın ucunda tuttum. Bir de aylar önce “one minute” krizi yaşanırken yine O’nunla ilgili söylenen bir sözü. İlk anda pek çok kişi, Erdoğan’ın Davos’ta yeni bir “testi kırdığını” düşünürken, yıllarca yanı başında bulunmuş olan ve o sözler söylendiği anda birlikte olduğum kişi, kahkaha atarak uyarıda bulundu. “Başbakan’ın ağzından sonuçları hesaplanmamış tek bir söz bile çıkmaz. Bazen inanılmaz riskler alır ama taşıyamayacağı sözleri asla söylemez. Pek çoğumuzun 'gaf' olarak nitelendirdiği sözler, aslında O’nun ağzından bilinçli bir şekilde çıkmış sözlerdir.” “Devrin ideal lider tipi” olmak epey iddialı bir cümle. İddiayı ortaya atan bakanın siyasi mülahazalarla bunu söylediğini düşünseydim, üzerinde durmayabilirdim. Ama burada kasıt, yeni çağda, yeni dünyada “dünyalıların” benimseyeceği lider tipi olduğu için söylenen sözü kafa yormaya değer buldum. Erdoğan kürsüde coşku içinde konuşuyordu. Benim aklımsa o soruya cevap arıyordu. Kürsüde konuşan adam, yeni çağın lider tipine örnek verilebilecek hangi hasletlere sahipti. Sonra aklıma bir cümle daha düştü. “One minute” dediği zaman bir Yunan gazetesinin yaptığı yorum. “Erdoğan, gezegende herkesin söylemek isteyip de söyleyemediğini söyledi” cümlesi. Evet o hasletlerden bir kısmı bu yorumun içinde saklı galiba. Henüz “gücüyle mütenasip” olmasa da, Türkiye yeni dünyaya bazen herkesin duymak istediği şeyler söyleyebiliyor. Herkesin söylemek isteyip de geleneksel diplomasi kalıplarını kıramadığı için yutkunup vazgeçtiği şeyler. Bu sözlerin içinde - Adalet var - Vicdanın sesi var. - Doğruyu, bazen ezber bozan bir üslupla dile getirme durumu var. Son bir yüzyılı “fiziki güç” kullanmaya alışmış halde geçiren “dünyayı” yeni yüzyılda “yumuşak gücüyle” mesaj bombardımanına tutan bir Türkiye var. Sonra Erdoğan’ın bir “hasleti” daha geldi aklıma. “Yerli olması.” Bu durum, Erdoğan tipi liderlerin bu ülkede gelip geçici olmadığını, aslında temsil ettiği toplumun değerlerinden beslendiğini, dolayısıyla yeni dünyada Türkiye’nin “yumuşak gücünü” taşıyabilecek adalet, vicdan ve duygu sahibi bir ülkenin doğmakta olabileceğini düşündüm. O kadar kalabalığın içinde bunları düşünüp kafamda ölçüp biçerken Erdoğan konuşmasını tamamladı. Salondan dışarı çıkınca, “özlü laflar” etmesiyle tanıdığım ama nedense partinin vitrinine çıkmamış bir isim yanıma geldi. Son noktayı o koydu. “Başbakan, sizin sandığınızın aksine aslında çok sabırlıdır” dedi. Yine şaşırtıcı bir cümle duymuştum. Muhatabım parti kapatma davasının açıldığı dönemi hatırlattı. “Yanındaki herkes, bir an evvel bir şeyler yapmasını isterken, o sabretti, sabrı telkin etti” dedi. Mehmet ACET |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|