02-16-2009, 16:51 | #1 |
Deplasman Fobisi
Ant İpek Deplasman fobisi Bu sene deplasman maçlarında oldukça kötü performans gösterdiğimiz aşikar. Bu sene deplasman maçlarında oldukça kötü performans gösterdiğimiz aşikar.. Daha ligin 2. haftasındaki Kayseri deplasmanından beri ilk devrenin sonlarındaki ardı ardına Ankara’da aldığımız 1-2 başarılı sonuç dışında deplasmanlarda silik ve ruhsuz bir oyun sergiliyor takımımız.. Ne yazık ki Antalya karşısında da bu negatif durumdan farklı bir görüntü sergileyemedik.. Galatasaray gibi bir takım sezonda oynadığı ilk 11 deplasman maçından 5’ini puansız kapatıyorsa iğneyi başkasına değil kendimize batırmamız lazım.. Dünkü maç geneline bakacak olursak başta Skibbe dahil kimsenin kaçan gollerin arkasına saklanmaması gerek.. “Baros iyi gününde olsaydı fark atardık” tarzı cümlelerde hiç ama hiç geçerli değil.. Hafta arası milli takımımız karşısında Drogba’yı izledik; 90 dakika Servet’in sıkı markajından bunaldı, kramponları çorapları yırtıldı, kendisi bile anlamayamadı bazı faullerin ona nasıl yapıldığını… Pozisyonlar da harcadı maç genelinde çıktı 90+1’de golünü attı.. Çılgınlar gibi sevindi, maç sonrası da oldukça profesyonel ve centilmence “Servet’ten çok etkilendim” diye beyanatta bulundu.. Anlayana…. Sen de tutacaksın o zaman Baros’u oyunda; tutmalısın da.. Çıkarman bariz hata… Gol kaçırma rekoru kırsa da oyunda tutmalısın çünkü en iyi forvetin o, takımının gole değil gollere ihtiyacı var, pozisyona giren tek oyuncun o ve sen Baros’u oyundan çıkarıyorsun.. Ne oldu Milan oyundan çıkınca, Ümit gol kaçırdı mı? Kaçırmadı, kaçıramazdı da.. Kaçırmak için önce o pozisyona girmek gerek… Başka bir açıdan bakalım Baros’un oyundan çıkmasına… Bu sene takım ligde 41 gol atmış; 15’i Milan’dan.. Toplamda 13 tanesi dün 18’de olmayan Lincoln ve Kewell’dan.. Arda ve Nonda’da 4’er golle katkı yapmışlar… Önceki hafta olduğu gibi dünde Arda sahada yokları oynuyor, Nonda’da gözle görülen bir düzelme var son zamanlarda ama daha tam anlamıyla bal yapmaya başlamamış.. Sen tutup Baros’u çıkarıyorsun; neymiş hafta arası Bordeaux maçı varmış.. Daha önce de dediğimiz gibi Skibbe takımda tutunmak için 3 kupada da bir yerlere gelmek istiyordu.. Türkiye Kupası’nda hedefe ulaşmak için dinlendirmesi gereken oyuncuları oynattı, önemli sakatlar verdik.. Lig uzun bir maraton, her maçın telafisi var diye diye en önemli gol silahı Baros’u hem Sivas hem de Antalya karşısında takım mağlupken oyundan çıkardı… İnsanın aklına şu gelmiyor değil; mesela ASY’deki Bordeaux maçı; deplasmanda 0-1’in rövanşından ASY’de durum 1-1.. Dakika 62.. İki gol bulursan kalan son yarım saatte son 16’ya kalacaksın UEFA’da.. 5-10 dakika içinde gol bulamayınca tutup Baros’u, Lincoln’ü oyundan çıkarıyorsun, elinde kalan tek fırsat olan ligdeki maçta sağlam olarak faydalanmak bu oyunculardan… Stadda, ekran karşısında, internette, radyoda maçı nerde izliyorsanız sinirlenmez misiniz? Sinirlenmekte haklı değil misiniz? İçinden ya biz Milan’ı ısrar ede ede son 5 dakikada dize getirip UEFA’ya kalmadık mi bu sahada demez misin? Çok negatif bir yazı olduğunun farkındayım ama bu takımın Kayseri ve Antalya karşısında 4 karşılaşmadan galibiyet alamamış olması beni şampiyonluk yolunda iyive umutsuzlandırmış durumda.. Aynı şekilde 2-3 haftadır Ayhan-Arda-Sabri gibi kilit oyuncuların akut hale gelen formsuzluğu ve isteksizlikleri de canımı sıkıyor… Skibbe Servet’te dahil olmak üzere, takım içindeki kilit oyuncuların performansını optimize edebilmek için bir yöntem bulamamış durumda olması ise endişelerimi artırıyor… Ligi şimdilik bırakıp Çarşamba’ya konsantre olalım artık.. Enseyi bu kadar karartmak yeter… Karşımızda dirençli bir Bordeaux bulacağız şüphesiz.. Genelde 4-3-2-1 oynuyorlar (Geçen senin son 6 haftasında Nonda, arkasında Lincoln-Arda, daha geride 3 orta saha oynadığımız taktik).. Rame Chalme Planus Diawara Tremoulinas Gouffran Diarra Wendel Chamakh Gourcoff Cavenaghi Defansta rakibin Servet’i Diawara çok dirençli bir oyuncu. Sağ bekleri Chalme ofansif gücü yüksek, devamlı ileri geri gidip geliyor.. Ön libero Diarra, aynı isme sahip diğer Diarra’lar gibi beton gibi birisi, orta sahayı iyi kapatıyor… Tek forvet Cavenaghi ve arkasında oynayan 2 ofansif orta saha oyuncusu Chamakh ve Gourcoff ise rakibin en tehlikeli silahları, Meira ve Servet’in arasına atacakları paslara çok dikkat etmeliyiz.. Rakibin zayıf yanı sol kanadı, sol bek Tremoulinas çoğu pozisyonda yerini kaybedebiliyor; Sabri’nin defansif anlamda kendisi gibi yer tutma hataları yapan bu oyuncu ile akıllıca oynaması lazım.. Aslanlara Bordeaux deplasmanında başarılar dileyerek bitiriyorum sözlerimi.. Saygı ve sevgilerimle, |
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|