|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
09-06-2010, 15:09 | #1 |
Demokratik Bir Türkiye için EVET
CHP, BDP, Öcalan, Ergenekon, PKK ve bazı Yüksek yargı mensupları gibi zıt kutupları kimlerin bir araya getirdiğini öğrenmek ve terör örgütünün kirli ilişkilerini deşifre etmek için EVET 12 Eylül günü, anayasa değişikliklerinin onaylanması için referandum yapılacak. Referandumu konuşmadan önce, paketin TBMM’de görüşülmesi sürecini ve o süreçte ortaya çıkan görünmez ittifakları hatırlamak, bugünkü tutumları anlamak açısından önemlidir. Anayasa değişiklik paketinin görüşülmesi sırasında, iki ayrı grup oluşmuştu. Bir yandan değişime karşı çıkarak statüko ve bürokratik elitin milletin tercihini kuşatmasından yana olanlar, diğer tarafta ise değişikliği gündeme getirenler… Bu ayrışmaya rağmen, milletin iradesiyle oluşmuş olan TBMM, değişikliklere ‘evet’ dedi. Ama bürokratik oligarşinin siyaset yapma mekanı olan CHP, değişikliği Anayasa mahkemesine götürdü. Mahkeme, görevi olmadığı halde sürece müdahil olmakla birlikte, değişikliklerin halka sorulmasının önüne geçemedi… Devletin demokratik dönüşümünün önemli olduğu ve birçok partinin statükodan yana tutum takındığı Türkiye’de, AK Partinin de, ülkenin demokratik dönüşümü konusunda çekingen davrandığı bilinmektedir. Bunun temel nedeninin ise ‘bürokratik elit ile çatışmama’ olduğu gözlenmektedir. Çünkü Türkiye gibi bürokratik elitin her alana nüfuz ettiği ve siyasi partilerinde buna destek verdiği bir ülkede, demokratik tutum sergilemenin ve devletin demokratik dönüşümünden yana olmanın zor olduğu açık. Aslında bu durum, geldiği gelenek itibariyle, demokratik tutum konusunda sorunlar taşıdığı bilinen AK Partinin yaptığı değişimin büyüklüğünü de ortaya koymaya yetmektedir. Paketin TBMM’de görüşülmesi sırasında ortaya çıkan karşı blok, referandum sürecinde ikiye bölünmüş gibi... Karşı çıkış gerekçelerini “yürütmenin yargıyı ele geçirmesi”“rejim meselesi” gibi soyut söyleme indirgeyen statükocu kesimin siyasi adresi olan CHP ve siyasal ağırlıkları olmayan ulusalcı kesimlerin yanı sıra MHP’de ‘hayır’ kampanyası yürütüyor... ve Kürt seçmen üzerinde siyaset yapan ve Kürtlerin büyük bir oranda ‘evet’ diyeceğini gören PKK ve BDP ise taban kaymasını önlemek amacıyla, referandumu boykot etme çağrısına sarıldı. Boykotun anlamı; PKK ve BDP’nın, devletin demokratik dönüşümüne karşı çıkanlarla ittifakı derinleştirmektir. Daha da ötesi, tehdit unsurunu devreye koyarak seçmen iradesini ipotek altına almaktır. “Değişiklikler Kürtlere bir şey kazandırmıyor” diyen parti yöneticileri, inanmadıkları bu gerekçenin, İmralı ve Kandil’den geldiğini itiraf etmekten dahi kaçınmıyorlar… Siyasi partilerin içinde bulundukları pozisyonlarını bilmek önemli olmakla birlikte, insanların referandum konusunda gösterdikleri tercihe saygı göstermek gerektiği de açıktır. Bu süreçte karşı çıkılan ve eleştirilen tek konu; bireysel iradenin, silahlı örgüt tarafından tehdit altına alınması, “cumhuriyet yıkılacak, yargı elden gidecek” ve ‘hain, satılmış’ türü korkutmaya dayalı söylemlerle sınırlandırılmaya çalışılmasıdır… Anayasa değişikliğinin, yeterli olmadığı biliniyor. Ancak var olan yetersizlik, mevcut darbe Anayasasını meşrulaştırma ve devamına katkı sağlama sonucunu da çıkarmamalıdır… Bu kısa değerlendirmeden sonra, anayasa değişikliğine “nede evet” denilmesi gerektiğini sıralamak gerekirse; Çocuk, yaşlı ve engelli haklarının geliştirilmesi ve her türlü istismara karşı çocukları korumaya yönelik tedbirlerin alınması için EVET. Bireysel verilerin güvence altına alınması ve bilgi edinme hakkı için EVET. İnsanlık suçu olan fişlemeyi ortadan kaldırmak için EVET. Karşılaşılan haksızlıkların çözümünün sağlanması ve kamu denetçiliği Kurumunun kurulması için EVET. Kadınların yaşadığı sorunların aşılması ve kadınlar lehine pozitif ayrımcılık için EVET. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) keyfiliğinin kalkması, YAŞ kararlarının yargıya taşınması ve darbe planları yapan askerlere herhangi bir yasal işlem yapılmazken, eşinin başı örtülü diye ordudan ihraç edilen asker kıyımına son vermek için EVET. Darbe heveslisi askerlerin sivil yargının karşısına çıkarılması ve cuntacıların darbe geleneğine son vermek için EVET. Ülkenin seçilmiş Başbakanına hakaret etmeyi orduyu yönetmek sanan rütbelilerin yargılanması için EVET. 1980 askeri darbe döneminde uygulanan insanlık dışı muamelelerin tekrarlamaması için EVET. Darbe koşullarının oluşması için bekleyen, bu sürede yüzlerce gencin ölümüne seyirci kalan, darbe ile birlikte onlarca genci idama gönderen, binlercesine yaşamı zindan eden darbeci anlayış ile hesaplaşmak ve “bir sağcı, bir solcu idam edelim” diyen zihniyeti mahkum etmek için EVET. Bağımsız ve tarafsız yargı için EVET. Yaptığı hukuk dışı uygulamaları,“çok sevdiğim bir Bakanın ricasını yerine getirdim” şeklinde açıklayan HSYK anlayışının ortadan kalkması için EVET. Post modern darbe sürecinde karargahlara koşup brifing adı altında emirler alan, Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale için hukuk dışı gerekçeler üreten ve millet tarafından seçilmiş sivil iktidarlara hakaretler yağdırmayı yargıçlık sananların bağımsız ve tarafsız olmaları için EVET. Anayasa mahkemesinin keyfi kararlarını önlemek ve bazı üyelerinin yargılama süreçlerini etkilemeye yönelik çabalarını engellemek için EVET. HSYK’nın, “ben seni seçiyorum, sen de beni seçeceksin”, mantığı ile yürüttüğü demokrasi dışı yüksek yargı seçim oyununu bozmak için EVET. Yüksek yargı organlarındaki yargıçların muhalefet parti lideri gibi seçilmiş iktidarlara karşı açtıkları kampanyalara son vermek için EVET. Darbe heveslilerine “neden dava açtın” diyerek, HSYK tarafından meslekten ihraç edilen savcılara kapalı olan yargı yolunu açmak için EVET. Zenginlerin milyon dolarlık davaları zaman aşımına uğrarken, basit gerekçelerle cezaevine gönderilen sıradan vatandaşların hakkını aramak için EVET. Yani, üstünlerin hukuku yerine, hukukun üstün olduğu bir toplum için EVET. Akan kandan beslenerek siyaset yapan partilerin ve ırkçı anlayışların tasfiyesi için EVET. Terör örgütleri ile işbirliği içerisinde olan siyasileri deşifre etmek için Devletin demokratik dönüşümü karşısında işbirliği içinde olanların yürüttüğü kirli kampanyayı boşa çıkartmak, CHP, BDP, Öcalan, Ergenekon, PKK ve bazı Yüksek yargı mensupları gibi zıt kutupları kimlerin bir araya getirdiğini öğrenmek ve terör örgütünün kirli ilişkilerini deşifre etmek için EVET. EVET. Kısacası; özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye için EVET… [email protected] |
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|