Çok Sevdiğim İçin Susuyorum Yan-a Yan-a
Yazıyorum. Uzun bir aradan sonra tekrar yaşıyorum. Olanların ve ölenlerin hatırına susuyorum. Geride bıraktıklarımı güzel hatırlamak için kelimelerimi yutuyorum. Kimseler kırılmasın diye dilimi unutuyorum. İçinden “aşk” çıkarılmış ilişkilerin ortasında, ağlıyorum. Hayatımın en bildik konuşmasını tekrar yapıyorum ama bunu kağıda dökemiyorum.
Bir elim telefonda aynı numaraya sadece bakıyorum. Düşünüyorum düşünüyorum düşünüyorum. “Çok sevdiğim için” aramıyorum. Çok sevdiğim için çok uzaklara kaçıyorum. Çok sevdiğim için telefonum sessiz dolaşıyorum. Daha güzel bir aşk olsun diye içine ayrılık koyuyorum. Geleceğim için bugünü yakıyorum. Hiç unutmadığım bir hikâyeyi yaşamamış gibi davranıyorum. Bu aşkın sonu olmasın diye bu aşka bugün son veriyorum.
Benim yabancılığımda, senin yorgunluğunda, ilk kez çarpıştı nefeslerimiz.
O anki varlık sebebimizi inkar eden kahkahalarımızla, yavaş yavaş düşüyorduk birbirimizin aklına...
Mecburiyetten yarattığımız mesafenin sonunda, kırıldı inadımız bir gece yarısı telefonla. Utangaç iki insanın, utanan ses tonuyla, sadece konuştuk birbirimizle aylar boyunca.
Aynı cümlenin içinde hiç geçmediğimiz dünyada, yaşadığımızı fark ettik ayrı şehirlerde aynı hayatta. Adı bir türlü konmayan yakınlıkta, sadece yanında olduk birbirimizin naif bir duyguyla.
Hayatın kaldırılamayan ağırlığında, herkesin kaybettiği bir duyguyu bulduk, kalbimizin el değmemiş coğrafyasında.
Her yakınlığa bir isim koyma çılgınlığının yaşandığı zamanda, duruyoruz sadece birbirimizin yanında...
|