12-12-2008, 20:21 | #1 |
Çok esnemeden kurtulmak için ne yapmalı?
Çok esnemeden kurtulmak için ne yapmalı?
http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...cin-ne-yapmali İnsan devamlı yiyip içtiği zaman vücudun bunları yakmasıyla ihtimal bir zehirlenme te'siri, kan vasıtasıyla beyne kadar gelir ve beyinde bir kendini salma hali oluşur. Uzuvlar adeta birbirine elveda deyip gevşekliğe girer ve insan bu rehaveti esneyerek seslendirir. Bu sebeple insan dikkatli yemeli ve vücudu için gerekli olan vitamin ve proteini almalı, fazlasından uzak durmalıdır. Sâniyen, Mevla-i Müteal'in karşısında uyanık ve hüşyar bir insan edasıyla durmanın bir kısım vesileleri vardır ki, bunlara riayet etmek gerekir. Bir kimsenin kafası ve kalbi ciddi bir marifet varidatıyla dolu bulunuyorsa ve Allah'ı çok iyi biliyorsa en azından ibadet ü taatte esnemesi azalacak belki de sıfıra doğru gidecektir. Kişinin Allah hakkında marifeti kısır ise, kalbi Cenab-ı Hakk'ın tecellilerine açık değil ise -Allah muhafaza buyursun- böyle biri gafletinden dolayı çok esneyip gerinecektir. Sâlisen, İslam'a göre hayatı tanzim etme çok önemlidir. Esnemeler umumiyetle hayatın dengesizliğinden kaynaklanır. Mesela Allah Resûlü gece istirahat buyururlardı. Sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra farzını daha zinde kılmak için biraz dinlenirdi. Böyle bir durumda kalb bütün uyanıklığıyla farzı eda edebilir. Aynı zamanda öğle vaktinde "kaylule" yapmak da çok faydalıdır. Allah Resûlü bir hadislerinde, "Kaylule yapın. Şeytan kaylule yapmaz." buyurur. Yarım saat kaylule yapan iki-üç saat kadar istirahat etmiş olur ve ibadetlerini de gayet zinde olarak yerine getirir. Gece vakti sünnet üzere yatan bir insan sabahleyin dinlenmiş olarak uyanır ve sabah namazını da dinç olarak eda eder. İnsan, öğleye doğru yorulur. İkindi ve akşamda da bir gaflet basar. Kaylule yaparak günü bölen bir insan, yeniden istirahat etmiş gibi olur. İşin özü esneme, bir yönüyle hayatı, hayatı tarif eden Zat'ın tarifi içinde ayarlamamadan kaynaklanmaktadır. Hayat, namaz ve uykularla Efendimiz'in taksimi içinde belli bölümlere ayrılabilse uyuklama da olmayacaktır. Fakat bütün bunların başında gönlün uyanık olması gerekir. Son olarak, esneme geldiği zaman onu def etmek için esneme durumunda olan kimse Fahr-i Kâinat Efendimiz'i, hususiyle de ubudiyetinin miracıyla hatırlarsa inşallah onun üzerinden esneme zâil olur. Not: Bu metinler Muhterem Hocamız'ın 70'li yıllarda cami cemaatinin sorularına verdikleri cevaplardan derlenmiştir. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|