![]() |
![]() |
#1 |
![]() CEMÂAT İLE NAMAZ İmâmlığın şartları İmâm olmak için altı şart lâzımdır. Bu şartlardan biri bulunmadığı bilinen imâmın arkasında kılınan namaz kabûl olmaz. 1- Müslüman olmak. Ebû Bekr Sıddîk ve Ömer Fârûkun “radıyallahü anhümâ” halîfe olduğuna inanmayan, mi’râca, kabir azâbına inanmayan imâm olamaz. 2- Bülûğ yaşında olmak. 3- Akıllı olmak. Sarhoş ve bunak imâm olamaz. 4- Erkek olmak. Kadın, erkeklere imâm olamaz. 5- Hiç olmazsa, Fâtiha-yı şerîfe ile, bir âyeti doğru okuyabilmek. Bir âyeti ezberlememiş olan ve ezberlese de, tecvîd ile okuyamıyan, nağme yapan kimse imâm olamaz. 6- Özürsüz olmak. Özrü olan, özrü olmayanlara imâm olamaz.İmâmın, kırâati güzel, Kur’ân-ı kerîm tecvîd ile okuması lâzımdır, tegannî ile değil. Namazın şartlarına ehemmiyet vermeyen imâmların arkasında namaz kılınmaz. (Sâlih ve fâcir arkasında namaz kılınız) hadîs-i şerîfi, câmi imâmları için değil, Cuma kıldıran emîrler, vâliler içindir.İmâmlığa en lâyık kimse, sünneti [ya’nî din bilgilerini] en iyi bilen kimsedir. Bunda eşit olanlar olursa, Kur’ân-ı kerîmi en iyi okuyan imâm olur. Bu da eşitse, takvâsı ziyâde olan. Yine eşitlik olursa, yaşı ilerlemiş olan tercih edilir.Açıktan günah işliyenin amâ ve zinâ çocuğunun imâmeti, mekrûhdur.İmâm cemâate usanç verecek ve onları sıkacak şekilde namazı uzatmaz.Kadınların yalnız başlarına cemâat ile kılmaları mekrûhdur.Tek şahıs ile kılacak olan imâm, onu sağ tarafında durdurur. İki kişiye imâm olacaksa, önlerine geçer. Erkeklerin kadına, çocuğa uymaları câiz değildir.İmâmın arkasında erkekler saf bağlar, sonra çocuklar ve onların arkasında da kadınlar saf bağlar.İmâm kadınlara da imâmete niyet etmişse, aynı namazda bulunan bir kadın, bir erkekle aynı hizâda namaza durursa, erkeğin namazı bozulur. Eğer imâm bu kadına imâmeti niyet etmemişse, yanında durduğu erkeğe zarar olmaz. Ancak kadının namazı câiz olmaz. Ayakta namaz kılanın, otururken kılana uyması câizdir. Mukîm olan seferî imâma uyabilir. Farz kılan, nâfile kılana uyamaz. Nâfile kılan, farz kılana uyabilir. İmâma uyup namaz kıldıktan sonra, imâmın abdestsiz olduğunu bilen kimse namazını iâde eder.Regâib, Berât ve Kadir gibi nafile namazları cemâat ile kılmak mekrûhdur.Cemâat istese de, imâmın farz kıldırırken kırâati ve tesbîhleri sünnetten fazla okuması tahrîmen mekrûhdur.İmâma rükû’da yetişemiyen o rek’ati imâmla kılmış olmaz. İmâm rükû’da iken gelen, niyet eder ve ayakta tekbîr getirip, namaza girer. Hemen rükû’a eğilip, imâma uyar. Rükû’a eğilmeden, imâm rükû’dan kalkarsa rükû’a yetişmemiş olur.İmâmdan önce rükû’a eğilmek, secdeye gitmek veya önce kalkmak tahrîmen mekrûhdur. Farz namazları kılınca, safları bozmak müstehabdır.Bir mü’min beş vakit namazını, hergün cemâat ile kılsa, bütün Peygamberlere “aleyhimüsselâm” yetişmiş gibi sevâba nâil olur.Cemâat ile kılınan namazın bu kadar fazîleti, imâmın namazı kabûl olduğu takdirdedir.Bir kimse, cemâati özürsüz terk etse, o şahıs Cennet kokusu duyamaz. Cemâati özürsüz terk edenler, dört kitabda mel’un diye vasıflandırılmışlardır.Beş vakit namazı cemâat ile kılmağa gayret etmelidir. Kıyamet günü Allahü teâlâ hazretleri yedi kat yerleri, yedi kat gökleri, Arşı, Kürsîyi ve bütün mahlûkatı terazinin bir tarafına koysa, şartları gözetilerek cemâat ile kılınan bir vakit namazın sevâbını diğer tarafa koysa, cemâat ile kılınan namazın sevâbı daha ağır gelir. |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|