sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > GÜNCEL HABERLER - SİYASET > Köşe Yazıları
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-18-2008, 13:02   #1
Kullanıcı Adı
nehir
Standart 'Bugüne dek hakemler hakkında hiiiç konuşmadım! Ammaa...'

'Bugüne dek hakemler hakkında hiiiç konuşmadım! Ammaa...
'
Bağış Erten


En kötü klişe ödülü dağıtılacak olsa, 'kuyruklu klişe' dalında herhalde bu lakırdı yer alırdı: 'Bugüne dek hakemler hakkında konuşmadım. Ama...' O kadar yaygın bir hastalık ki, bu vecizenin futbol esnafına daha
emekleme aşamasındayken bir tür besmele olarak öğretildiğinden şüpheleniyorum.
İşbu yazı da bu klişenin tuzağına düşmek için yazıldı. Oysa hakemler hakkında yazmaya pek alışkın değilim. Maç yazılarında 'idari kararlara' en fazla tek satırla değinirim. Kendi meslektaşlarını giyotine yatırmaktan haz duyan kimi hakem eskileri gibi kesin konuşmaktan da hep kaçınırım. Hele, her hafta hakem karneleri yayımlayıp daha dün beraber düdük öttürdüğü arkadaşlarına fütursuzca hüküm giydirenlerden hiç hazzetmem. Ama bazen insan aptal yerine konulmayı pek yediremiyor!
Sezon başından beri hakem hataları konusunda sitayişten hakarete uzanan bir yelpazede herkesin bir sözü var. Açıkçası bu açıklamaların çoğunun alınan kötü sonucu telafi etmek için yapıldığını düşünüyorum. Ya da art niyet dedektörleriyle ortada dolaşanların mezesi olsa gerek.
Bu yüzden çoğuna güler geçerim. Misal, geçtiğimiz hafta Beşiktaş taç atışında 'steps' yaptı diye oynanan oyunu görmezden gelmem.
Bu konuda en sevdiğim örnek de o müthiş Fenerbahçe-Inter maçındandır. Kezman'ın buz gibi penaltısı verilmedi o maçta. Ama hiçbirimiz konuşmadık. Çünkü gerek yoktu. Sahadaki güzel oyun bu küçük mazeretleri görünmez kılmıştı.
Bütün bunlar bir yana şimdi anlatacağım hikâye bir yana! Bu hafta öyle bir maç ve öyle bir hakem performansı duyduk/gördük ki, insan bu kadarına pes diyor. Gelin 'uydurma' bir senaryo üzerinden bu maçı okuyalım.
Bakalım paranoyamız iyi çalışmış mı?
Maç Konyaspor-İstanbul Büyükşehir Belediyespor. Hangi Konya? Zor durumdan kurtulsun diye başına Ünal Karaman'ın 'tayin edildiği' söylenen takım. Galibiyetleri yok ve mutlaka kazanmak istiyorlar. Kim karşısında? Futbol kamuoyunda esamisi okunmayan, siyasi iktidara yakın diye mimli, 'infaza müsait' Büyükşehir Belediye. Düşünün Holosko'nun cezası bile onlara geçmiyor! Zaten antrenörü de muhtemelen fazla sivrildiği ve başarılı olduğu için başında Ünal Karaman'ın bulunduğu Genç Milli takımlardan uzaklaştırılmış Abdullah Avcı. Maçın hakemi kim? Çetin Sarıgül. Bıçakçı yönetiminin ilk elden kızağa çektiği dört 'tehlikeli' hakemden biri. Peki maçta neler oluyor? Konya maçı 2-2'ye getiren golde kaleciye bariz taban gösteriyor, Sertan atışı nereden kullanacağını tartışırken ilk sarısını, sonra arkadaşına 'Benim sarım var hakeme sen söyle' dediği için ikinci sarısını görüyor. Bu tartışmaya neden olan pozisyonda El Saka, Kerim'i biçiyor ve kart görmüyor.
Ve nihayet üçüncü golde yan hakemin ofsayt bayrağına rağmen Sarıgül golü veriyor ve itiraz edenlere sarı kart yağdırıyor. Ha bir de formasını çıkardığını 'görmediği' Murat'a, dördüncü hakemin uyarısıyla gösterdiği
kart var. Biz de bunu futbol diye seyrediyoruz!!!
Sonra da diyoruz ki hakemlere fazla yüklenmeyin, hakem arkadaşlar zor görev yapıyor. Ben şimdi hakemlerimizi nasıl savunabileceğim, biri bana anlatırsa sevinirim. Aralarında FIFA kokartı taşıyan kimi isimler
de dahil, birçoğuyla yakın sohbetim oldu, hâlâ da var. Hepsinin hoşsohbet, düzeyli ve akıllı kişiler olduğunu düşünüyorum. Ama işte sapla samanı ayıramazsak, nasıl ahlakı, adaleti savunabileceğiz ki? İşkence yapan polis, meslektaşları tarafından dışlanmazsa; taraflı olduğu açık olan kimi hâkim ve savcılar, diğer meslektaşlarıyla aynı çatıda mutlu mutlu yaşarlarsa; medyanın bir kısmı batağa batmışken diğerleri sus pus geçiştirirse, düpedüz kurumu lekeleyen hakemler görevlerine devam eder ve arkadaşları buna bir tepki göstermezse, futbolcular hiçbir konuda dayanışma göstermezse sorarım size biz iyiyle kötüyü nasıl ayıracağız?
"Ahlak ve adalet yoksa, futbolun zevki de yoktur. Estetik ve etiğin aslında bir ve aynı şey olduğunu anlamak için futbola bakmak yeter" dedi geçen hafta Radikal'in kalem erbabı Gökhan Özgün. Haksız mı?

Bağış Erten
RADİKAL
nehir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 07:41


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı