|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
08-16-2010, 19:27 | #1 |
Bu balığın videosu insanı düşündürüyor
Bir okuyucumuz gönderdiği e-postasına bir video linki de eklemiş ve ısrarla izlememizi tavsiye etmiş. Sözünü edeceğim videoyu okuyucularımız arasında daha önce izleyenler muhakkak olmuştur. Ben ilk kez gördüm.
Okuyucumuz bir soru da sormuş e-postasında... “izleyeceğiniz videoda yer alan balık, zihninizde hangi meslek grubunu çağrıştırıyor?” demiş. İnsan ister istemez, “hayırdır inşaallah” deme ihtiyacı hissediyor. Bir balıkla, insanların uğraş alanı olan meslekler arasında ne gibi benzerlik olabilir ki... Gerçekten de zor bir soru... Neyse, keşke videoyu izlemeseydim... 1 dakika 55 saniye süren video bana çok önceleri veya çok sonraları gönderilseydi daha iyi olurdu. Bugünlerde izlemem hiç iyi olmadı. Demek öylesine önyargılı izlemişim ki, aklıma ilk gelen çağrışımdan rahatsız oldum. İzlediğim balığa ilişkin görüntüler nedense bende, ülkemizde siyasetin yapılış şekli ve siyasette üslubun geldiği noktayı çağrıştırdı. Malum, siyasetçilik genel yaklaşım olarak bir meslek türü olarak görülmemekle beraber, ülkemizde bunu meslek gibi algılayıp son nefesine kadar Meclis’te olma veya bu uğurda mücadele etme azmi içinde olanlar var. Bundan olsa gerek, balığı izlediğimde aklıma ilk gelen bazı siyaset erbabının davranışları ve siyaset yapma biçimi oldu. Linki tıkladığınızda videodan da izleyebileceğiniz gibi, bu balığın en büyük özelliği, avını yakalamak için çok farklı bir yöntem kullanması. Bu balık, ağzında bulunan suyu düşmanına doğru hedef alıp tükürerek, avının suya düşmesini sağlıyor. Gerisi malum, sersemletip yada dengesini bozup suya düşmesini sağladığı avını afiyetle yiyor. Videoda göreceğiniz gibi, balığın becerisinin içinde ağız tadına göre bir av seçme özelliği var, avın bulunduğu yere göre ışığın suda kırılma hesaplarını yaparak isabetli atış yapma kabiliyeti var, dilini bir roketatar gibi kullanabilme mahareti var. Uyanık bir balığın hedef noktasını tükürükle alaşağı etme taktik ve becerisi her nedense zihnimde, siyasetçilerin ölçüsüz üsluplarını ve nereye varacağını çok da ölçüp tartmadan yaptıkları beyanlarını hatırlattı. Bu yöndeki düşüncemi okuyucumuza ilettim. Kendisi de zaten benzer algılamalar içinde olduğu için paylaşmak istediğini ifade etti. Tükrükle hedefini imha etme becerisi nasıl birşeydir? Belki ağır bir tabir olacak ama, avını tükrükle imha eden balığın yaşam biçimi bende, Ankara’nın puslu gündemi ve siyasetçilerin ölçü ve sınır tanımadan herşeye rağmen rakiplerini imha etme hesaplarını çağrıştırdı. Ölçünün kaçtığı konusunda liderler de hemfikir olmalılar ki, birbirlerini dava ediyorlar. Kalpler kırıldıktan ve seviye iyice düşürüldükten sonra, tükrük bulaşığı beyanlara hakaret davası açılarak elde edilecek kazanç siyaset kurumunun aşınmasını önlemeye yetecek mi? Yaraları tamir edecek mi? Bu konuda örnekler vererek kimseyi incitmek istemiyorum. Fakat şu noktanın altını çizmek gerekiyor: Siyasetçiler beyanlarıyla giderek artan oranda toplumu geriyorlar ve amaçları her ne ise ona ulaşmak için dillerini ve tükürüklerini sağa sola ölçüsüzce savurmakta beis görmüyorlar. Bu tablo, sadece kendilerinin toplum nezdinde itibarlarının sarsılmasına yol açmıyor, anlamsız polemiklerle gerilen ülke gündeminin oluşturduğu iç enerji kaybı, ülkenin ve milletin geleceğinden çalınmasına da neden oluyor. Bırakın şu çirkin üslubu... Herkes tükrüğünü ağzında tutsun ve rakiplerini örselemek, önemsizleştirmek ve değersizleştirmek için sağa sola saçmasın. Balıkla arada fark olsun. Hijyen sadece sağlık alanında gerekmez, sosyal hijyen de önemlidir... Unutulmamalıdır ki, çocuklar ve gençler oluşturulan tablodan oldukça olumsuz etkileniyorlar. Toplum geriliyor ve deşarz olmak için kitleler birbirine giriyor. En hafif ifadesi ile, ayıp oluyor. Prof. Dr. Osman ÖZSOY |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|